Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/382 E. 2018/815 K. 25.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/382 Esas
KARAR NO : 2018/815

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete sigortalı … A.Ş.’nin maliki ve işleteni, olduğu … plakalı aracın 18/01/2017 tarihinde … Ltd. Şti. ‘ye ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, … plakalı aracın 04.08.2016/2017 vade tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, kazadan sonra yapılan ekspertiz çalışmaları neticesinde aracın tamir bedelinin KDV dahil 3.514,51-TL olarak hesaplandığını, 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlendiğini, davalı sigorta şirketine hasar bedelinin alacağı temlik alan taraflarına ödenmesi için 23/03/2017 tarihinde başvuru yapılmışsa da iş bu davanın açıldığı güne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 05/04/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, … Ltd. Şti.’nin, davalı sigorta şirketinden alacağını BK. m.183 vd. maddeleri gereği, hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkili …’e devrettiğini, taraflar arasındaki hasar bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edecekleri miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 Sayılı HMK 107 md. uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00-TL ödenmeyen hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 05/04/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 20/06/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 3.264,51 TL daha arttırarak 3.514,51 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili 30/06/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından … nolu 04/08/2016-2017 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını,
davacı tarafın uğradığı maddi hasarın, müvekkili şirketin sorumlu olduğu kısmının müvekkili şirketçe karşılandığını, davacı tarafa 07/04/2017 tarihinde 22,87TL tazminat ödemesi, 24/03/2017 tarihinde 1.979,00TL … Sigorta AŞ’ye rücuen ödeme gerçekleştirildiğini, yapılan ödemeler gereği, müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, hasar dosyasında mevcut eksper raporunda davacıya ait aracın uğradığı zararın belirlendiğini, zararın müvekkili şirket tarafından tazmin edildiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 13.11.2013 tarih 2013/17-72 E. 2013/1558 K. sayılı ilamında, sigorta şirketinin ancak sigortalı araç kusuru oranında zarardan sorumlu olacağının açıkça ifade edildiğini, dava konusu olayla ilgili olarak varsa ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının, tanık beyanlarının ve nihayet bilirkişi raporunun temininin gerektiğini, ceza dosyası ve varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra meydana gelen kazada kusur durumunun tespiti için dosyanın bu konuda uzman öğretim görevlilerinden oluşacak bir bilirkişi heyetine yahut Adli Tıp Kurum Trafik İhtisas Kurulu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, dava konusu olayda belirlenebilir bir tazminatın söz konusu olmadığını, değeri ve miktarı bilinmeyen bir alacağın temlikinin mümkün olmadığını, temliknamede temlik konusu meblağ ve bahsi geçen aracın hangi kazası kaynaklı değer kaybı alacağının belirtilmediği gözetilerek davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından temliknamenin geçersiz olduğunun tespiti ile davanın reddine, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta şirketine başvuru dilekçesi, alacağın temliki sözleşmesi, kaza tutanağı, kusur durum raporu, araç ruhsat ve ehliyet fotokopileri, tamir faturası ve tamir foroğrafları, hasar dosyası, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiil (trafik kazası) nedeni ile araçta meydana gelen hasara ilişkin TBK 49, TTK 1401 ve TTK 1484. maddelerine dayalı maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirkete sigortalı … A.Ş’nin maliki ve işleteni olduğu … plakalı aracın çarptığı … Ltd. Şti’ye ait … plakalı aracın uğradığı hasardan dolayı davacının ( … Ltd. Şti’den temlik alan) tazminata hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmış ise hasar bedeline ilişkin tazminat miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
18/01/2017 günü saat_17.35 sıralarında dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … nolu sokakta arka taşıt trafiğini kontrol etmeden hatalı ve tehlikeli biçimde geri manevra yaptığı sırada, sokak içinde park halinde bulunan sürücü …’nin idaresindeki … plakalı otomobilin sağ ön tarafından çarptığı, çarpma sonucu … plakalı otomobilde maddi hasar ile neticelenen dava konusu olayın meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davaya konu olan … plakalı otomobilin maliki bulunan … Şirketi’nin, kaza yapan aracın haklarını temlik sözleşmesi ile …’e devrettiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya bilirkişi Trafik Bilirkişisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 09/04/2018 tarihli raporunda özetle; Kusur yönünden, maddi hasarlı trafik kazasına karışan taraf sürücülerinin kendi aralarında maddi hasarlı kaza tespit tutanağı tanzim ettiklerini, tanzim edilen maddi hasarlı kaza tutanağı olay krokisinde, … plakalı araç sürücüsü geri manevra yaptığı sırada sokak içinde park halinde bulunan … plakalı otomobile çarparak hasar verdiğinin sürücülerin beyanlarından anlaşıldığını, dava dışı … plakalı aracın sürücüsü …’in 2918 Sayılı K.T.K.unun sürücüler için asli kusurlu hallerin belirtildiği 84 maddesinin kod 12 ( nizami park halinde bulunan araçlara çarpma) kurallını ihlal ettiği anlaşılmış olup olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı otomobilin sürücü olarak belirtilen …’nin ise kusursuz olduğunu, Hasar Bedeli yönünden, … plakalı otomobilin 18/01/2017 tarihinde karıştığı kazadan dolayı sağ ön tarafından almış olduğu darbeye bağlı olarak hasar gördüğünü, hasarın özel servis tarafından onarımının yapıldığını, özel servis tarafından tanzim edilen onarım faturası ve aracın hasarlı onarım sırasında çekilen renkli resimlerden anlaşıldığı üzere onarım faturasında belirtilen yedek parça ve toplam işçilik tutarının KDV dahil 3.514,51TL olduğunu, tespit edilen bu tutarın onarım ile uyumlu olup kadri maruf olduğunu beyan etmiştir.
Alacağın temlikinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2002/7795E 2003/5255 K sayılı kararında “…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md:162’ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir” , Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E 2013/712 K sayılı kararında ” Alacağın temlikin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da; keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir.” şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan … Ltd. Şti.’nin yazılı şekil şartına uyarak yaptığı temlik geçerlidir. Davalı sigorta şirketi hasar bedelinden sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumludur.
Dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu çerçevesinde, davalının sigortalısı olan … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu, hasar bedeli alacağı davacıya temlik edilen araç sürücüsünün kusursuz olduğu maddi hasarlı trafik kazası sonucu davacıya temlik edilmiş olan … plaka sayılı araçta meydana gelen hasardan dolayı davacının davalıdan hasar tazminatı talep edebileceği anlaşılmış, davanın kabulü ile 3.514,51 TL hasar bedelinin, davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 23/03/2017 tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmamış olmasına göre belirlenen temerrüt tarihi olan 01/04/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın dava ve ıslah dilekçelerine göre kabulü ile 3.514,51 TL hasar bedelinin 01/04/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 240,07 TL ilam harcından peşin yatırılan 31,40 TL harcı ve 57 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 151,67 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 57,00 TL ıslah harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 141,80 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 761,60 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2018

Katip

Hakim