Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/380 E. 2018/1145 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/380 Esas
KARAR NO : 2018/1145

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/04/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı şirkete sigortalı …’ın malik ve işleteni olduğu, … plakalı aracın 03/09/2016 tarihinde … adresinde …’e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, bu kusur durumunun davalının da kabulünde olduğunu, Zira davalı … tarafından belirlenen kusur dağılımını kabul ettiğini ve aracın tamir bedeline bu kusur dağılımına istinaden eksiksiz olarak ödediğini, … plakalı aracın 03/01/2016/2017 vade tarihli … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, davanın trafik kazası sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkin olduğunu, trafik sigortacısının karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına aldığını, dava konusu trafik kazasında davacıya ait aracın tamir süresince çalışamaması sebebiyle kazanç kaydı trafik sigortası teminatı dışında dışında ise de, araçta meydana gelen değer kaybı gerçek zarar kalemleri arasında bulunduğunu, davalı … şirketine araçta meydana gelen değer kaybının taraflarına ödenmesi için 19/01/2017 tarihinde başvuru yapılmışsa da iş bu davanın açıldığı güne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, kaza akabinde müvekkiline kasko şirketince ekspertiz atandığını ve 07/09/2016 tarihinde … sayılı hasar dosyasının açıldığını, …’in davalı … şirketinden alacağını hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkiline devrettiğini, iş bu sebeplerden dolayı şimdilik 250,00 TL değer kaybı hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 20/09/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı vekilinin değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat talebinin yerinde olmadığını, söz konusu kazanın davacı tarafından müvekkili sigorta şirketine ihbarı sonrasında müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını ve davacıya ait araçta meydana gelen hasar miktarının tespiti için eksper ataması yapıldığını, eksper tarafından tanzim edilen raporda, hasar bedelinin tespit edildiğini ilgili rapor doğrultusunda 27/12/2016 tarihinde bizzat davacı vekilinin hesabına 462,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin davacıya karşı başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, iş bu nedenle haksız olarak açılan bu davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 06/03/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere … Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta Hukukçusu bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 13/07/2018 teslim tarihli raporda özetle;1- Davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur. 2- Değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü … olayda kusursuzdur, 3- Davacı, sigortalı araçta değer düşmesi zararı karşılığı tazminatı temlik alan sıfatı ile hesaplanan bakiye tazminatı talep edebilecektir. 4- Araçtaki değer kaybı 1.000,00 TL olup davalı … şirketi taralından 462,00 TL değer kaybı zararı ödendiğinden kalan ödenmemiş değer kaybı zararı 538,00 TL. Dır, 5- Sigorta sözleşmesi ve poliçesi ile Yargıtay kararları doğrultusunda değer kaybı gerçek zarar kalemlerinden olduğundan davalı … şirketi bu zarardan sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 07/08/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 13/07/2018 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre dava miktarını 288,00 TL ıslah ederek dava değerini 538,00 TL’ye artırdığını, 538,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğe çıktığı, tebliğ edilerek parçasının döndüğü görülmüştür.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davası olduğu,
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre; tutanakta olay yeri krokisi çizilmiş, virajlı olarak gösterilen yolda davalı aracının şerit ihlalinde bulunarak davacı aracına çarptığı gösterilmiştir. Davalı aracının sürücüsü … tutanakta açıkladığı ifadesinde, çiseleyen yağmur nedeni ile yerlerin ıslandığını, bu nedenle aracın kayarak davacı aracına çarptığını beyan etmiştir. Kazanın oluş şekli ile ilgili başka tanık ifadesi bulunmamakta olup tarafların düzenledikleri tutanakla kazanın oluş şekli hakkında çelişki bulunmayıp davalı aracının şerit ihlalinde bulunarak davacı aracına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda Davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü …’ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü …’in olayda kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmadığından yazılı şekil şartına uyarak yapılan temliğin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Mahkememizin 06/03/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere … Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta Hukukçusu bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 13/07/2018 teslim tarihli raporda özetle;1- Davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur. 2- Değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü … olayda kusursuzdur, 3- Davacı, sigortalı araçta değer düşmesi zararı karşılığı tazminatı temlik alan sıfatı ile hesaplanan bakiye tazminatı talep edebilecektir. 4- Araçtaki değer kaybı 1.000,00 TL olup davalı … şirketi taralından 462,00 TL değer kaybı zararı ödendiğinden kalan ödenmemiş değer kaybı zararı 538,00 TL. Dır, 5- Sigorta sözleşmesi ve poliçesi ile Yargıtay kararları doğrultusunda değer kaybı gerçek zarar kalemlerinden olduğundan davalı … şirketi bu zarardan sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacı vekili 07/08/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 13/07/2018 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre dava miktarını 288,00 TL ıslah ederek dava değerini 538,00 TL’ye artırdığını, 538,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, Dava konusu olayda Davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü …’ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü …’in olayda kusursuz olduğu, davacı, sigortalı araçta değer düşmesi zararı karşılığı tazminatı temlik alan sıfatı ile hesaplanan bakiye tazminatı talep edebileceği, Araçtaki değer kaybının 1.000,00 TL olup davalı … şirketi tarafından 462,00 TL değer kaybı zararı davadan önce 27/12/2016 tarihinde davacıya ödendiğinden kalan ödenmemiş değer kaybı zararının 538,00 TL. olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 538 TL değer kaybı tazminatının 250 TL’sine 27/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek, 288,00 TL’sine de ıslah tarihi olan 07/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 538 TL değer kaybı tazminatının 250 TL’sine 27/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek, 288,00 TL’sine de ıslah tarihi olan 07/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 36,75 TL harcın peşin alınan 37,40 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harçtan mahsubu ile bakiye 0,65 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan (AAÜT 13/2 maddesi gereğince) 538,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.461,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 02/11/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
68,15 TL Harç Masrafı
1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
193,30 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.461,45 TL