Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/374 E. 2019/1163 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/374 Esas
KARAR NO : 2019/1163

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili Asıl Davaya İlişkin Dava Dilekçesinde Özetle; Davalı şirketin … Bankası … Şubesine ait … çek nolu, 28.04.2017 vadeli 20.000 TL bedelli, …’e ait olan ve … Bankası … Şubesine ait … çek nolu, 25.03.2017 vadeli 20.000 TL bedelli çeklerle ilgili olarak söz konusu çeklerin kaybolması nedeni ile müvekkilinin … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açtığını ve çekler hakkında ödeme yasağı kararı aldığını, müvekkilinin davalı şirket ile hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını ancak davalı şirketin bir şekilde ele geçirdiği ödemeden men kararı verildiğini bildiği ve men kararının bankaya ibrazı ile ödemeden men kaşesi vurulan … Bankası … Şubesi … çek nolu 25.03.2017 vadeli 20.000 TL bedelli çek ile ilgili … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe başladığını, davalı yanın keşideci ve müvekkili hakkındaki takibinin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, kötüniyetli davalı yan aleyhine takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Birleşen Dosyaya Ait Dava Dilekçesinde Özetle; Davalı şirketin, keşideci … ve müvekkili … aleyhinde … Bankası … Şubesine ait … çek nolu, 28.04.2017 vadeli 20.000,00 TL bedelli çek ile … 27. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, müvekkilinin davalıyı tanımadığını davalı ile herhangi bir iş ilişkisi, hukuki ve fiili bağlantısının bulunmadığını, davalıya borcu bulunmadığını ileri sürerek davalı aleyhine tüm hukuki ve cezai yollara başvurma hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, kötüniyetli davalı yan aleyhine takip tutarının % 20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu icra takibinde ödeme yapan davacı …’nin, bu ödemeyi 14.04.2017 tarihinde yaptığını, ancak ilgili icra müdürlüğünden gönderilen ödeme emrinin davacı / borçluya 13.04.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının 5 gün içinde itiraz hakkını kullanmak yerine dosyaya borcu ödeyerek istirdat davası açma hakkını kaybettiğini, itiraz konusu olan iddiaların ise iyiniyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri sürelemeyeceğini, davacı tarafın iddiasının, çekin rızası hilafına elden çıktığı ve ödeme yasağı konulan çeke dayalı icra takibi yapılamayacağına ilişkin olsa da bu durumun alacaklının alacağını temin etmesine de engel bir durum olmadığını, alacaklın müvekkilinin çekte ciranta olup, keşideci, lehtar olan şikayetçi ve kendisine ciro eden şirket hakkında takip yaptığını, davacının iddialarına esas aldığı … 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı çek iptali davasında tarafın müvekkili olmadığını, alacaklı cirantanın taraf olmadığı çek iptali davasında verilen tedbir kararının takip alacaklısını bağlamayacağını, söz konusu çekten alacağına ulaşamayan taraflarının İcra İflas Kanunu kapsamında davacı taraflara karşı takip yapmasının hukuka uygun olduğunu, söz konusu alacaklarına dair gerçekleştirilen kambiyo senetlerine özgü icra takibinin usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, dava konusu çekteki ciro zinciri incelendiğinde hukuka aykırı bir durum olmadığının anlaşılacağını, müvekilinin iyiniyetli, haklı alacaklı konumda bulunduğunu, davacının kendi imzasını ret etmediği sürece çekten dolayı borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı uyap dosyası, … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, bilirkişi raporu, yemin.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan davalar, İİK 72.maddesine dayalı menfi tespit davalarıdır.
Asıl Davada taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu edilen davacının elinde iken kaybolduğu iddia edilen … Bankası … numaralı 25/03/2017 vadeli 20.000 TL bedelli çeke ilişkin olarak davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususundadır. Birleşen Davada taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu edilen davacının elinde iken kaybolduğu iddia edilen … Bankası … numaralı 28/04/2017 vadeli 20.000 TL bedelli çeke ilişkin olarak davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı … aleyhine 09/05/2017 tarihinde … Bankası A.Ş. … Şubesine ait … seri nolu 20.000TL bedelli 25/03/2017 keşide tarihli çeke dayalı 20.000,00 TL asıl alacak, 90,82 TL faiz, 2.000,00 TL çek tazminatı, 60,00 TL komisyon olmak üzere toplam 22.150,82 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
İlgili … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı … aleyhine 09/05/2017 tarihinde … Bankası A.Ş. … Şubesine ait … çek nolu, 28.04.2017 vadeli 20.000 TL bedelli çeke dayalı 20.000,00 TL asıl alacak, 58,77 TL faiz, 2.000,00 TL çek tazminatı, 60,00 TL komisyon olmak üzere toplam 22.118,77 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosyamız mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, Mevcut dosya ile ilgili taraflarca herhangi bir ticari defter ibraz edilmediğinden davalı tarafça alınan çeklerin neye karşılık alındığının ticari ilişkinin olup olmadığı hakkında herhangi bir kanaatin oluşmadığı, çeklere özel sebeplerden veya istenmeyen diğer sebeplerden dolayı sahip olunduğu hususunun somut deliller olmadığından tespitinin mümkün olmadığı beyan edilmiştir.
MK 6.maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer.
Somut olayda, davacı borçlu borçlanma iradesinin bulunmadığını ileri sürdüğünden ispat yükü davalı alacaklıya düşmektedir. Davalı alacaklı dava konusu çeklerden dolayı davacının borçlu olduğunu ispatla yükümlüdür. Dava konusu çekler TTK 708.maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde muhatap bankaya ibraz edilmişlerdir, aynı yasanın 692.maddesinde yazılı tüm şartları içermektedirler, kambiyo vasfını taşıdıkları anlaşılmıştır. … 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı çek iptali davasında Ticaret Mahkemesince dava konusu çekler hakkında ödeme yasağı kararı verilmiş ise de çeklerin karşılığını alamayan davacı alacaklı hamilin İİK 167 ve sonraki maddelerinde yer verilen kambiyo senetlerine özgü yol ile takip yapmaya hakkı vardır. Davalı alt ilişkiden mücerret olan kambiyo senetlerinden çeklere dayandığından çeklerin verilme sebebi olan alt ilişkiyi kanıtlamak zorunda değildir. Bu nedenle ispat yükü yer değiştirerek davacı borçluya geçer. Bu durumda, davacı borçlunun çeklerin rızası dışında elinden çıktığını ispat etmesi gerekmektedir. Davacı delil olarak ticari defterlere dayanmıştır, davacı defterlerinde dava konusu çeklerin yer alması ya da yer almamasının sonuca etkili olmayacağı kabul edilerek davalı defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ancak davalı tarafça ticari defterler ibraz edilememiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olup davacıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı sorulmuş, davalı vekilince yemin iade talebinde bulunulmuş, davacı … yemin iade talebini kabul ederek ” Davalı şirketle ticari ilişkisi olmadığına, dava konusu çeklerin elindeyken kaybolduğuna, davalı şirkete borçlu olmadığına” dair yemin etmiş, kesin delil niteliğindeki yemin doğrultusunda asıl ve birleşen davaların kabulü ile, davacının … 9 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinden ve … 27 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı alacaklının kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından asıl ve birleşen davalarda davacının tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Asıl ve birleşen davaların kabulü ile, davacının … 9 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinden ve … 27 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, asıl ve birleşen davalarda davacının tazminat taleplerinin reddine,
Asıl dava yönünden Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.513,06 TL ilam harcından peşin yatırılan 378,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.134,79 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.366,20 TL ilam harcından peşin yatırılan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Birleşen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından asıl ve birleşen davalarda yapılan 62,80 TL (31,40 TL + 31,40 TL) başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 719,82 TL (378,27TL + 341,55 TL) peşin harç, 243,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.725,62 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/12/2019

Katip …

Hakim …