Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/366 E. 2019/314 K. 29.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/366
KARAR NO : 2019/314

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 29/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen iki adet fatura alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını ancak davalının icra dosyasına 07.04.2017 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile takibe ve borca itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazının haksız olduğunu, davalı tarafın müvekkili ile arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini ancak borcu olduğunu kabul etmediğini ve davaya ve takibe konu fatura borcunu ödediğine dair dosyaya herhangi bir belge de sunmadığını, borçlu hakkında başlatılan icra takibinin süresinde ve hukuka uygun olduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 9.220,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont faiz ile birlikte devamına ve ve davalının % 20 oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir,yokluğunda yargılamaya devam edilerek yokluğunda karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava, fatura alacağından kaynaklı İİK 67 maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24/03/2017 tarihli ödeme emri ile 9.220,00 TL asıl alacak, 374,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 9.594,61 TL’lik ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 31/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07/04/2017 tarihli dilekçesi ile borca, takibe, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, süresi içerisinde 9.220,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 01/12/2017 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya, Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 04/12/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Davacı şirketin, mahkeme kasasına sunulan 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davacı taraf, icra takip ve dava konusu yapılan faturaların kayıtlı olması gereken 2016 yılı ticari defterlerini ibraz etmediği, dolaysıyla ticari defterlerde alacağı ne kadar olduğu tespit edilemediği, Ancak, davacı şirketin mükellefi olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 31.07.2018 tarihli yazı ekinde göndermiş olduğu Mal ve Hizmet Satışı Yapılan Kişilere İlişkin Bildirimi (Form BS)incelendiğinde, davacı şirketin icra takip ve dava konusu her iki faturanın Gelir İdaresine bildirdiği, dolayısıyla ticari defterlerine işlediği anlaşıldığı, b) Sayın Mahkemeniz davacı şirket lehine karar verdiğinde; Davacı şirketin talebi 9.220,00 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takibinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı takip tarihindeki ve değişen oranlardaki ticari faizi talep edebileceği kanaatinde olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 25/01/2019 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Davacı vekiline 2016-2017yıllarına ait ticari defterlerini inceletip inceletmeyeceği hususunda bir haftalık kesin süre verilmesine, Davacı vekili defterlerini inceletmeyecek ise yemin deliline başvurup başvurmayacağı, yemin deliline başvuracak ise yemin metnini hazırlayıp ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiştir.Ara karar gereği davacı vekilinin beyan dilekçesi gönderdiği ve beyan dilekçesinde ispat yükünün davalı borçlu üzerinde olduğu bu sebeple yeniden defter incelemesi talebinde bulunmadığını ve yemin deliline başvurmayacağını beyan ettiği görülmüştür.
Sonuç itibariyle; Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi yoktur.
Davacı şirket, 24.11.2016 tarih ve 4534 nolu 7.020,00 TL ve 27.08.2016 tarih ve 4391 nolu 9.158,40 TL tutarındaki faturaları icra takip ve dava konusu edip, bu faturaların bakiyesi 9.220,00 TL’yi talep etmektedir.
Davacı vekili 2016 yılı ticari defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmemiştir. Mahkeme kasasında bulunan defterler 2015 yılı ticari defterleridir. Bu sebeple, söz konusu faturaların ticari defterlere kayıtlı olup olmadığı ve defterlerde davacı şirketin alacağı ne kadar olduğu tespit edilememiştir.
Fakat, davacı şirketin mükellefi olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 31.07.2018 tarihli yazı ekinde göndermiş olduğu davacı tarafın Mal ve Hizmet Satışı Yapılan Kişilere İlişkin Bildirimi (Form BS)incelendiğinde, davacı şirketin icra takip ve dava konusu her iki faturayı Gelir İdaresine bildirdiği, dolayısıyla ticari defterlerine işlediği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf cari hesap bakiyesinin tespitine ilişkin herhangi bir belge dava dosyasına ibraz etmemiştir. Yani, davalıdan tahsilatı nakitmi, kredi kartıylamı, çeklemi veya banka hesabına gönderilerkmi tahsil ettiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir.
Davalı tarafta icra takibine itirazında fatura ve fatura içeriğine itiraz etmeyip, borç miktarına itiraz etmiştir. Davalı taraf ödeme belgelerini dava aşamasında sunacağını beyan etmişse de, davaya cevap vermediği, duruşmalara katılmadığı gibi ödeme belgelerini de dava dosyasına ibraz etmemiştir. Dolayısıyla ödeme yaptığına dair ispat yükü davalı borçluda olup davalı ödeme yaptığına dair icra dosyasına ve mahkememize belge sunmadığı, davacı tarafın takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 9.220,00 TL. Alacaklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, davalının … 21 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin taleple bağlı olarak 9.220,00 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 21 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin taleple bağlı olarak 9.220,00 TL asıl alacak yönünden devamına,
2-Asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 629,82 TL harçtan peşin alınan 157,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 472,36 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam : 918,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 29/03/2019

Katip …

Hakim …

Davacı Masraf Dökümü :
Harç giderleri : 188,86-TL
Bilirkişi Ücreti : 600,00-TL
Teb.-müz.posta giderleri : 130,00-TL
Toplam : 918,86-TL