Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/35 E. 2018/490 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/35 Esas
KARAR NO : 2018/490

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, gerek yurt içinden gerekse de yurt dışından temin ettiği mermer, granit ve her türlü doğal taşın satış ve montaj işlerini yapmakta olduğunu, bu bağlamda davalı borçlu şirkete bir kısım satış yaparak malları teslim ettiğini ve buna ilişkin faturalar düzenleyerek davalıya bu faturaları da teslim ettiğini, söz konusu fatura bedelleri ve cari hesap kayıtları için zaman zaman karşılıklı mutabakatlar yapıldığını, davalı borçlunun müvekkili şirket hesaplarına göre olan cari hesap borcunun bir kısmını ödediğini ancak müteaddit defalar yapılan görüşmelere rağmen kalan kısmı ödemeye yanaşmadığını, bunun üzerine 14.12.2016 tarihi itibariyle bakiye cari hesap alacağı olan 31.100,48 Euro yönünden … 6. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı borçlunun, takip tarihinden bir gün sonra 15.12.2016 tarihinde müvekkili hesabına 10.000,00 Euro ödeme gönderdiğini ve ayrıca yapılan takibe 22.12.2016 tarihinde tüm borç yönünden haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, takipten sonra yapılan ödemeden sonra müvekkilinin 21.100,48 Euro alacağının kaldığını, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava sürecinden sonra müvekkili şirket ile davacı tarafın anlaşarak sulh olduklarını, netice olarak müvekkili şirketin itiraza konu icra dosyası borcunu ödediğini, sulh olan taraflar arasında herhangi bir çekişme kalmadığından anılan nedenlerle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 6. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği faturalar ve işbu faturalarla ilgili sevk irsaliyeleri, taraflar arasındaki yazışmalar ve mutabakat yazıları, e-posta yazışmaları, ticari defterler, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı şirkete yaptığı taş satışı nedeniyle cari hesaba dayalı olarak düzenlenen faturalardan dolayı davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 6. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/12/2016 tarihinde 31.100,48 Euro cari hesap alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilinde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden Euro alacak için işleyecek yıllık %7 Euroya uygulanan azami faiz (1 yıl vadeli) ve değişen oranlardaki faizi ile avukatlık ücreti ile birlikte TBK 100. maddesi uyarınca tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16/12/2016 tarihine tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 20/12/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile, müvekkili şirketin dosyada alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle asıl alacak, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak mali müşavir bilirkişi …’dan mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 19/12/2017 tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterinin 6102 sayılı TTK 64-66 maddelerine göre yaptırılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığını, ticari defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, sahibi lehine delil olabileceğini, davacı şirketin ticari defterlerinde davaya konu icra takip tarihi itibariyle, davacı şirketin davalı şirketten 31.100,48 Euro karşılığı 115.071,78 TL alacak bakiyesi olduğunu, davalı şirketin davaya konu icra takip tarihinden bir gün sonra 15.12.2016 tarihinde davacı şirkete 10.000, 00 Euro ödeme yaptığını, işbu 10,000,00 Euro tutarın da 37.077,00 TL olarak kaydedildiğini, 2016 yılı sonu itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 21.100,48 Euro karşılığı 77.994,78 TL alacak bakiyesi olduğunun kayıtlı olduğunu, davalı şirketin incelenen 2016 yılı ticari defterinin 6102 sayılı TTK 64-66 maddelerine göre yaptırılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığını, ticari defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, sahibi lehine delil olabileceğini, davalı şirketin ticari defterlerinde; davaya konu icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 31.100,48 Euro karşılığı 103.997,22 TL borç bakiyesi olduğunu, davalı şirketin davaya konu icra takip tarihinden bir gün sonra 15.12.2016 tarihinde davacı şirkete 10.000, 00 Euro ödeme yaptığını, işbu 10,000,00 Euro tutarın 37.010,00 TL olarak kaydedildiğini, 2016 yılı sonu itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 21.100,48 Euro karşılığı 78.280,67 TL borç bakiyesi olduğunun kayıtlı olduğunu, taraflar arasında 31.12.2016 tarihi itibariyle, davacı şirketin davalı şirketten 21.100,48 Euro karşılığı 78.280.,67 TL alacak bakiyesi olduğuna ilişkin “Cari Mutabakat” bulunduğunu, taraflar arasındaki hesaplarda kur farkı dışında farklılık bulunmadığını, sevk irsaliyelerinin üzerinde teslim alanın adı soyadı ve imzası bulunduğunu, taraflar arsında ticari ilişki bulunduğunu beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı itiraz sebebini ve cevap dilekçesinde ileri sürdüğü anlaşma iddiasını kanıtlayamamış, tarafların birbirleri ile örtüşen ticari defterleri ile taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 31.100,48 Euro asıl alacak bakiyesi olduğu, davalı şirketin davaya konu icra takibinden bir gün sonra davacı şirkete 10.000,00 Euro ödeme yaptığı, davacının davalı şirkete yaptığı taş satışı nedeniyle cari hesaba dayalı olarak düzenlenen faturalardan dolayı 2016 yılı sonu itibariyle davalıdan 21.100,48 Euro alacak bakiyesi bulunduğu tespit edilmiş, davacının alacağının varlığı kanıtlandığından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı tarafından … 6. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 21.100,48 EURO asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle 31.100,48 EURO (kısmi ödemenin takipten sonra yapıldığı dikkate alınarak)’ nun takip tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, icra masrafları ve icra vekalet ücretinin de 31.100,48 EURO üzerinden hesaplanmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 6. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 21.100,48 EURO asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, 31.100,48 EURO nun takip tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, icra masrafları ve icra vekalet ücretinin de 31.100,48 EURO üzerinden hesaplanmasına,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 5.870,14 TL ilam harcından peşin yatırılan 891,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.978,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 891,93 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.624,71 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 103,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 734,90 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2018

Katip …

Hakim …