Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/319 E. 2018/1315 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/319 Esas
KARAR NO : 2018/1315

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/03/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı şirket ile sigortalısı … A.Ş. arasında İnşaat All Risk sigorta sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin … nolu poliçeye bağlandığını, 06.10.2015 günü … şantiye sahasında sabah 06:00 sıralarında inşaat alanına beyaz renkli … marka minibüsün girmesi sonucu hırsızlık olayının meydana geldiğini, sigortalı İşyerinde bazı eşyaların çalındığının tespit edildiğini, olayda çalınanlara karşılık davacı şirketin sigortalısına 8.024,11 TL ödediğini ve sigortalısının haklarına halef olduğunu, somut olayın meydana geldiği şantiyede 1 araç girişi olduğunu ve burada gece gündüz bekçi bulunduğunun anlaşıldığını, başka kapı olmamasının kontrolü kolaylaştırdığını, ancak tek araç kapısına bakan iki görevlinin aynı anda görev yerini terk ettiklerini sözleşmenin 8. ve 11. Maddeleri gereğince davalı şirketin olaydan sorumlu olduğunu, ayrıca bu maddelerin gereği gibi yerine gelmemesi nedeniyle oluşan zarardan da sorumlu olduğunu, davalı şirket çalışanlarının verdiği zarardan BK Md.66 gereğince, adamlarının dikkat ve özen eksikliği nedeniyle verdiği için … Ltd. Şti.’nin adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu hükümleri gereği sorumlu olduğunu, ayrıca davalı şirket ile sigortalı işyeri arasında güvenlik sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi sonucu meydana gelen zarardan sözleşme hükümlerince sorumlu olduğunu belirtmiş ve zararın en yüksek ticari avans faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacının iddia ettiği üzere sigortalı …. A.Ş. ile davalı şirket arasında bir saklama sözleşmesinin mevcut olmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, 6098 sayılı BK’nın 561. Maddesine göre bir saklama sözleşmesinin kurulması için saklayanın taşınırı güvenli bir yerde koruma yükümlülüğünü üstlenmesi gerektiğini, davalı ile davacının sigortalısı arasında böyle bir sözleşme olmadığını, yine davalı şirket çalışanlarının verdiği ifadelerden de anlaşılacağı üzere hırsızlık için gelen şahısların silahlı oldukları ve davalı şirket çatışanlarını tehdit ederek kapıyı zorla açtırdıklarının açık olduğunu, canları tehlikeye giren davalı çalışanlarının polisi aradıklarını, SİLAHSIZ ÖZEL GÜVENLİK hizmeti veren davalı şirketin çalışanlarının silahlı soyguncuları engellemesinin mümkün olmadığını, soruşturma dosyasının bekletici mesele sayılması gerektiğini, işe başlamadan önce sigortalı şirkete sundukları Rfsk Analiz raporu ile hırsızlık olayına karşı tedbirsiz kalan sigortalı şirketini uyararak sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, çalınan emtiaların 8.024,11 TL olduğunun nasıl tespit edildiğini, ne olduğu belli olmayan emtialar için değer biçilmesinin hayali olduğunu belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava davacıya sigortalı dava dışı şirketin şantiye alanında yapılan hırsızlıktan kaynaklı rücuen tazminat davasıdır.
… CBS’nin … soruşturma dosyasının UYAP kayıtları getirtilerek dosya arasına konulmuştur.Dosyada 18/11/2015 tarihinde daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 09/02/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere Makine Mühendisi , sigorta hukukçusu ve Olay yeri inceleme konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 16/04/2018 teslim tarihli raporda özetle;1.Dava konusu olayda davalı şirketin % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, 2.Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararının 8.024,11 TL olduğu, 3.Davacı şirketin alacağına ödeme tarihi olan 26.11,2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 05/06/2018 tarihli duruşmasının ara kararı ile; davalı vekilinin rapora karşı beyan dilekçelerindeki itirazlar da değerlendirilerek ve … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasındaki tutanaklar da incelenip değerlendirilerek dosya kapsamına göre ek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 14/09/2018 teslim tarihli ek raporda özetle; Daha önceki raporda ve yukarıda da açıklandığı üzere: Davaya konu olayda davalı şirketin asli ve tam kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 07/12/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince;Dosya kapsamı ve bilirkşii heyetinden alınan kök ve ek rapor muhteviyatı ve ayrıca davalı vekilinin süresi dışında mahkememize sunmuş olduğu ek rapora karşı beyan dilekçesinin ekindeki …. 12 ATM nin … esas sayılı dosyasındaki hırsızlık olayı ile dava konusu hırsızlık olayının aynı hırsızlık olayı olmayıp o dosyadan alınan bilirkişi raporundaki kusur tespiti Mahkememizi bağlayamacağından davalı vekilinin yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapor tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Davacıya sigortalı … mahallesi … sokak No:7 … İnşaat adresli yerde … İnşaat adı altında faaliyet gösteren yerde hırsızlık olayı meydana gelmiştir.
Hırsızlık olayının; girişinde şantiyeyi korumakla görevli özel güvenlik görevlisi bulunan inşaat alanında meydana geldiği, şantiyenin -1 ve -5. katlarında bulunan depoların, kilitli olan kapılarının kilitlerinin kırılmak suretiyle, depolardan inşaat işlerinde kullanılan elektrik kabloları, matkap vb. elektrikli el aletlerinin çalındığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Çalınan eşyalar güvenlik görevlilerinin korumakla yükümlü olduğu şantiye alanında kullanılan-kullanılacak eşyalardır.
… A.Ş. firmasının şantiye alanının korunması için …. isimli firmadan güvenlik hizmeti satın almıştır. Bu hizmet alımında 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 7.maddesinde de tanımlandığı şekilde (Madde 7- Kanun kapsamında özel güvenlik, kişiler tarafından özel güvenlik görevlisi istihdam edilerek: kurum veya kuruluş bünyesinde özel güvenlik birimi kurularak veya özel güvenlik şirketlerinden hizmet satın alınmak suretiyle sağlanabilir. Özel güvenlik hizmetinin ne şekilde sağlanacağı kişi veya kuruluşlar tarafından belirlenir) taraflar arası “… Merkezi Projesi Güvenlik Hizmet Sözleşmesi” düzenlenmiştir.Sigortalı ile davalı taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.Maddesinde, … elemanlarının … şantiyesinin çalışanlarının can güvenliğini ve taşınır taşınmaz tüm mallarını korumakla görevli oldukları belirtilmiş; 11. Maddesinde ise … elemanlarının genel olarak taşınır taşınmaz tüm malları korumakla görevli oldukları, güvenlik elemanlarının hırsızlık, kundaklama, soygun vb. durumlarda şantiye yetkililerine veya bu yetkililerin talimatları ile yetkili kıldığı mercilere veya başka kişilere zamanında haber verecekleri belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda; Her ne kadar davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, hırsızlık olayının silahla yapıldığını belirtmişse de, davalı şirket çalışanlarının ifadelerinden, olay sırasında silah kullanılmadığı ve gösterilmediği anlaşıldığından, olayın silahlı hırsızlık olmadığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesinden, davalı şirketin sözleşme ile üzerine yüklenen taşınır taşınmaz malları koruma görevini layıkıyla yerine getirmediği, hırsızlık olayını engelleyemediği, iki güvenlik görevlisinin her ikisinin de aynı anda kapıyı kontrolsüz ve güvenliksiz bırakarak hırsızlık olayına yol açtıkları, yeterli seviyede direnç göstermedikleri ve hırsızlığa neden oldukları anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı şirket görevlileri meydana gelen hırsızlık olayında % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu belirtilmiştir.
HASAR YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEME:
Dava dışı sigorta ekspertiz firması … Şti. tarafından düzenlenen 21.10.2015 tarihli Hırsızlık Hasarı Ekspertiz Raporunun İncelenmesinden, ekspertiz işleminin sigortalı işyeri yetkilisi … İle birlikte yürütüldüğü, ekspertizde 4.500 m2 büyüklüğünde arsa üzerinde inşa edilen… İsimli İş merkezi inşaatında makara halindeki kabloların ve birkaç el aletinin çalındığı bilgisinin alındığı, hasarın beyan edildiği şekilde kırma, zorlama ve tehditle gerçekleşen bir hırsızlık olayı olabileceğinin değerlendirildiği, poliçe teminatı İçinde olduğu, çalınan emtianın poliçede belirtilen eşyalardan olduğu, toplam 1008 m NYY 4×10 mm2 kablo, 5.098 m NYY 3×2,5 mm2 kablo, 130 m NYY 0,61/1 kablo, 200 adet 3×4 TTR kablo olduğu, ayrıca 4 adet el aleti olduğu, toplam hasar miktarının
Toplam 7.680,69 U5D
Muafiyet 5.000,00 USD
Hasar 2.680,69 USD
1 USD = 2,99330 TL
Toplam tazminat tutarının 8.024,11 TL olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen emtianın şantiye sahasına getirildiğini gösteren ve … A.Ş. tarafından düzenlenmiş 09.02.2015 tarihli fatura, yine … Tic. A.ş. tarafından düzenlenmiş 22.04.2015 tarihli fatura, … Ltd. Şti. tarafından düzenlenmiş 11.06.2015 tarihli fatura ve … tarafından düzenlenmiş 30.06.2015 tarihli 4 adet fatura dosyaya sunulmuştur. Anılan faturaların ekspertiz raporunda belirtilen emtia İle karşılaştırılmasından, aynı emtialar olduğu, bedellerinin de tamamen aynı olduğunun tespit edildiği bilirkişilerce belirtilmiştir. Dolayısıyla oluşan zararın 8,024,11 TL olduğu tespit edilmiştir.
SORUMLULUK YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEME:
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmeler, iki tarafın da bir edimi ifayı, yani sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerin yerine getirilmesini üstlendiği sözleşmeler olup, kendi yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınan tarafa karşı izlenebilecek yollar Yeni Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir.
Davalı şirket ile davacının sigortalısı şirket arasında imzalanan … HİZMET SÖZLEŞMESİ başlıklı sözleşmenin 8. Ve 11. Maddelerine göre davalı şirketin davacının sigortalısı şirketten çalınan emtiaları koruma edimini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediği, davalının ödevli bulunduğu asli vazifesini yapmadığından hırsızlık olayının gerçekleşmesine sebebiyet verdiği, bu nedenle oluşan zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
SİGORTA İLİŞKİSİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, riziko ve hasarın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi hükmünde düzenlenen halefiyet kavramı ve buna bağlı olarak sigortacının hasarın doğumuna neden olduğunu iddia ettiği kişilere karşı yöneltmiş olduğu bir rücu davasıdır.
Halefiyet, zarar gören sıfatıyla sigorta ettiren rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle meydana gelen zararlar için üçüncü bir sahsa karşı tazminat alacağına sahip olması durumunda bu hakkın ödenen sigorta tazminatı miktarınca kanun icabı sigortacıya geçmesi halidir. Halefiyet kavramını düzenleyen TTK m.1472 hükmüne göre sigortacı ancak sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hakka, tazmin ettiği bedel nispetinde sahip olabilecektir.
Rizikonun sebep olduğu zararı, aralarındaki sigorta sözleşmesi gereği sigortacıya ödeyen sigortacının, sigortalının zarar sorumlusuna karşı sahip olduğu talep ve dava hakkına sahip olabilmesi yani halefiyetin gerçekleşmesi için bazı şartların varlığı gerekir.
Halefiyetin şartları bakımından değerlendirmeler;
•Hukuken geçerli bir sigorta sözleşmesinin varlığı,
•Sigorta tazminatının ödenmesi,
•Sigortalının zarar sorumlusuna karşı bir dava hakkının bulunmasıdır. Sigortalının bu hakla bir haksız fiile, kusursuz sorumluluk haline veya sözleşmeye dayanabilir,
•Bu bilgiler çerçevesinde uyuşmazlığı değerlendirecek olursak;
•Davacı şirket ile dava dışı …A.Ş. arasında İnşaat Ali Risk Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir. Somut olayda halefiyetin birinci şartı mevcuttur.
•Davacı şirket, sigortalısına alt emtianın çalınması üzerine yapılan eksper incelemesi neticesinde düzenlenmiş bulunan ekspertiz raporu uyarınca oluşan sigorta tazminatını, sigortalısına ödemiştir. Somut ofayda halefiyetin ikinci şartı mevcuttur.
•Davalının zarar sorumlusu olup olmadığı hususunun belirlenmesi için bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda zarardan davalının sorumlu olduğu” görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Somut olayda TTK m.1472 hükmü uyarınca halefiyetin üçüncü şartı gerçekleşmiştir.
•Sonuç olarak uyuşmazlıkta halefiyetin bütün şartları gerçekleştiğinden davacı şirketin rücu talebini davalıya yöneltmesi doğru ve yerindedir,
Rücu davalarında sigortacının alacak hakkının kapsamını sigortalının gerçek zararını karşılamak üzere ödediği tazminat (asıl alacak) ile bu alacağa bağlı olan feri haklar teşkil etmektedir. Bir başka deyişle sigortacı rücu davası ile sigortalısına fiilen ödediği ve gerçek zarar miktarına tekabül eden sigorta tazminatı ile kanuni temerrüt faizinin rücuen tahsilini talep edecektir.
Sonuç itibariyle: Dava konusu olayda davalı şirketin % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararının 8.024,11 TL olduğu, davacının davadan önce bu zararı davalıdan talep etmediği ve davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, 8.024,11 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, 8.024,11 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 548,12 TL harçtan peşin alınan 137,04 TL. harcın mahsubu ile bakiye 411,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu toplam: 2.185,54 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 07/12/2018

Katip

Hakim …

MASRAF DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00-TL
Teb.Müz. : 217,10-TL
Harç Masrafı : 168,44-TL
Toplam : 2.185,54-TL