Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/309 E. 2018/647 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/309 Esas
KARAR NO : 2018/647

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan ticari ilişki kapsamında davalıdan 970,00 TL cari hesap bakiye alacağının bulunduğunu, davalının cari bakiye borcunu ödenmemesi üzerine … 11. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile yasal takibe başlandığını, davalının cari bakiye alacağa ve ferilerine itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu, takibe yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, bu nedenle itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince vekili davaya cevap dilekçesi verilmediği görülmekle birlikte icra takibine verilen itiraz dilekçesinde; Müvekkili şirketin anılan şirkete böyle bir borcunun bulunmadığı ileri sürülmüştür.
DELİLLER :
… 11 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan bakiye cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 11 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/02/2017 tarihinde 973,76 TL asıl alacak, 98,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.072,20 TL alacağın tahsili amacı ile cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 17/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/03/2017 tarihli dilekçesi ile, alacaklı görünenen böyle bir borcunun olmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 29/03/2018 tarihli raporunda özetle; Davacının incelemeye ibraz edilen, 2015-2016 ve 2017 yılına ilişkin ticari defterlerinden; 2015 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin noter açılış tasdiklerinin, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin mevcut olduğunu, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin envanter defterlerinin açılış tasdikinin mevcut olduğunu, defteri kebir ve yevmiye defterlerinin de takip tarihi itibariyle(14.02.2017 tarihi itibariyle) E-beratlarının mevcut olduğnu,2015-2016 ve 2017 yılına ilişkin ticari defterlerinin tasdiklerinin ve beratlarının mevcut olması dolayısıyla lehlerine kesin delil vasfına haiz olduklarını, davacının incelemeye ibraz ettiği ticari defterlerine göre, davalının cari hesabının 120.S0005 – … Tic LTD ŞTİ nolu hesapta izlendiğini, davacının davalıdan 973,76 TL cari hesap kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalı tarafça sunulan ticari defterler incelendiğinde bakiye alacağının 2015 ve önceki dönemlerde yapılan mal satış işlemlerinden kaynaklandığını, 2016 yılında bir kısım tahsilat yapılabildiğini (10.10.2016 tarihinde 1.610,00 TL tahsilat yapılmıştır) ve davalıya 2016 yılında mal satışı yapılmadığını, 2015 döneminde kesilen 4.235,22 TL tutarlı 3 adet irsaliyeli fatura (F-595493 nolu 2.886,84 TL tutarlı fatura, F-595261 nolu 829,98 TL tutarlı fatura ve F-595202 nolu 518,40 TL tutarlı fatura) incelendiğinde, faturaların düzenlenme tarihinde davalıya sevk edildiği, fatura üzerinde yer almakta olan “Teslim Alan Adı-Soyadı İmzası” bölümünde herhangi bir isim soy isim bilgisi bulunmadığını, sadece imzanın mevcut olduğunu, 2015 dönemi öncesi ticari defterleri davalı tarafça sunulamamış olup, … 25 Noteri tarafından 01.03.2018 tarihinde düzenlenen ihtarnameden anlaşıldığı üzere “2009-2014 arası dönem ticari defterleri ve faturaları şirketin mali müşaviri SMMM …’da mevcut olduğu ve kendisine ulaşılamadığı için sunulamadığı” nın anlaşıldığını, davalı tarafça inceleme günü olan 23/01/2015 tarihinde ticari defter ve/veya belgeleri sunulmadığı için inceleneme yapılamadığını, davacı tarafın 14/02/2017 tarihli icra takibinde 973,76 TL asıl alacağı için %9 yasal faiz isteyebilecektir. 01.01.2016 tarihinden, icra takip tarihi olan 14.02.2017 tarihine kadar hesaplanan yasal faizi (973,76*9*410) / 36000 = 99,81 TL olarak hesaplandığını beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, ispat yükü üzerinde olan davacı, ticari defter ve kayıtları ile taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu ve davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlamıştır. Davalı tarafça icra ve dava dosyalarına davalının borcunu ödediğini kanıtlayacak herhangi bir belge ibraz edilmediği gibi, inceleme günü davalı ticari defter ve belgeleri de ibraz edilmemiştir. Davaya konu faturaların davalıya sevkedildiği, kaldı ki davalı tarafın icra takibine itirazında, faturaların ve içeriği malların teslim alınmadığına ilişkin itirazı olmadığı için teslim alındığının kabulü gerekeceğinden davalı tarafa faturaların ve fatura içeriği malların teslim edildiği ve cari hesap bakiyesinin ödenmediği anlaşılmış, davanın kabulü ile, davalı tarafından … 11. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın, talep edilen 970 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 11. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 970 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 66,26 TL ilam harcından peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 34,86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 970,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 97,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 759,80 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/05/2018

Katip …

Hakim …