Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/271 E. 2018/604 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/271 Esas
KARAR NO : 2018/604

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 04/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalının sigortalısı olan …’e ait … plakalı araç tarafından 24.05.2016 tarihinde …’na ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı kaza olduğunu, temlik edenin aracında oluşan değer kaybının ekte sunulan eksper raporuyla 3.050,00 TL olarak tespit edildiğini, temlik edenin aracında oluşan değer kaybı alacağını TBK hükümleri uyarınca ekte sunulan temlik belgesi karşılığında davacıya temlik ettiğini, araçta değer kaybı oluştuğunu ve bu miktardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, somut olayda eksper tarafından hazırlanan rapora göre 3.050,00 TL değer kaybı tespit edildiğini, TBK’nın 49. Maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu, KMA ZMMS poliçesinin Genel Şartlarının B4. Maddesine göre Değer Kaybı hesaplamasının 2. Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı ekinin 2. Ve 6. Bentlerinin yürütmesinin Danıştay 15. Hukuk dairesi tarafından durdurulduğunu, böylece taleplerin önünde bir engel kalmadığını, eksperler tarafından düzenlenen raporların delil niteliğinde olduğunu, davalıya 20.02.2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak 15 gün içinde ödeme yapılmadığını belirtmiş ve şimdilik 300,00 TL değer kaybı ile 354,00 TL ekspertiz ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dilekçesinde belirtilen … plakalı aracın … no.lu ZMMS poliçesiyle davalı şirkete ZMM sigortalı olduğunu, davacının alacak isteminin belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığından davanın hukuksal yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, davacıya davadan önce tazminat ödemesi yapıldığından davacının değer kaybına ilişkin taleplerinin karşılandığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tahkikat aşamasında sigortalısının kusurlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, öncelikle kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacının taleplerinin 01.06.2015 yürürlük tarihli Yeni Genel şartlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, araçta değer kaybı olup olmadığının, eski kazalarının olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz isteyemeyeceğini, avans faizi taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının değer kaybına ilişkin talepleri haksız olduğundan reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 17/11/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 31/01/2018 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, 2. Dava konusu … plakalı araçta dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybının 994,50 TL olduğu, 3. Davacının davalı şirketten talep edebileceği eksper ücretinin toplam 158,57 TL olduğu, 4. Davacı şirketin değer kaybı zararını davalı ….’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edebileceği yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara HMK. 281 ve 186 Madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 09/02/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 694,50 TL artırarak 994,50 TL Değer kaybı tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi meşruatlı davetiye ile davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davasıdır.
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 24.05.2016 tarihinde saat 11:30 sıralarında … ilçesi Hasan kavşağında sürücü … yönetimindeki … plakalı … marka 1996 model aracıyla seyrederken önünde seyreden sürücü … yönetimindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucu trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …, yönetimindeki aracının hızını yol, trafik ve mahal şartlarına göre ayarlamamış, dikkatsiz, tedbirsiz ve dalgın araç kullanmış, önünde seyreden araçlarla arasında emniyetli bir takip mesafesi bırakmamış, aşırı hızlı seyri sonucu önünde aynı yönde seyreden davacı aracına arkadan çarpmıştır. Bu nedenle dava konusu olayda davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, Davacı şirkete ait … plakalı aracın sürücüsü … ise meskun mahalde kendi şeridinde normal süratle seyrederken arkasından aşırı süratle gelip aracına arkadan çarpan davalı şirkete ZMM sigortalı araç sürücüsüne karşı kazanın oluşunu önlemek bakımından alabileceği bir tedbir bulunmadığından olayda kendisine yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan zarar gören temlik edenin yazılı şekil şartına uyarak yaptığı temliğin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Ekspertiz ücreti yönünden ise; TTK m. 1426 / 1 ; “ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır. ” delaleti ve T C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 16199 sayı ve 05.10.2012 tarihli sektör duyurusu uyarınca ekspertiz ücretinin makul giderlerden olduğu konusu netlik kazanmıştır.
Mahkememizin 17/11/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 31/01/2018 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, 2. Dava konusu … plakalı araçta dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybının 994,50 TL olduğu, 3. Davacının davalı şirketten talep edebileceği eksper ücretinin toplam 158,57 TL olduğu, 4. Davacı şirketin değer kaybı zararını davalı ….’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edebileceği yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Davacı vekili 09/02/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 694,50 TL artırarak 994,50 TL Değer kaybı tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tam kusurlu olduğu, dava konusu … plakalı araçta dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybının 994,50 TL olduğu, davacının davalıdan değer kaybı alacağından kaynaklı 994,50 TL. Alacaklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 994,50 TL değer kaybı alacağının 300,00 TL’sini dava tarihinden itibaren, 694,50 TL’sine de ıslah tarihi olan 09/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 994,50 TL değer kaybı alacağının 300,00 TL’sini dava tarihinden itibaren, 694,50 TL’sine de ıslah tarihi olan 09/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 67,93 TL harçtan peşin alınan 43,40 TL ( Peşin Harç + Islah Harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 24,53 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 994,50 TL ( AAÜT 13/2 Maddesi Gereğince ) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.780,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde Mahkeme kasasında bulunan belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 04/05/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
74,80 TL Harç Masrafı
1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
354,00 TL Ekspertiz Ücreti
151,30 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.780,10 TL