Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/258 E. 2018/602 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/258 Esas
KARAR NO : 2018/602

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 04/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı Şirkete sigortalı … ’in malik ve işleteni, olduğu … Plakalı aracın 11/11/2016 tarihinde Bakırköy/İstanbul adresinde müvekkiline ait … Plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlendiğini, davalı … Şirketine , araçta meydana gelen değer kaybının ödenmesi için 31.01.2017 tarihinde başvuru yapılmışsa da iş bu davanın açıldığı güne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, … plakalı aracın 11.09.2016/2017 vade tarihi, … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi kapsamında davalı … Şirketine sigortalı olduğunu, 6100 Sayılı HMK 107 Maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracağını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 250,00 TL değer kaybı hasar bedeli tazminatının poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 13/02/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 11.11.2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı aracın, 11.09.2016 başlangıç – 11.09.2017 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … adına kaza tarihi itibarıyla maddi hasarda araç başına 31.000,00 TL azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigortalı olduğunu, değer kaybının tespiti yapılırken 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Trafik Poliçesi Genel Şartlarında yer alan, aracın yaşı, kilometresi, piyasa değeri ve onarılan parça sayısının etkili olduğu formül kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkememizin 03/11/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 12/02/2018 teslim tarihli raporda özetle;Davalı şirket tarafından kasko sigortalı aracın sürücüsü …’in olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurludur. Hasar gören ve değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü … olayda kusursuzdur. Davacı aracında meydana gelen değer kaybı 1.500,00 TL olup değer kaybı gerçek zarar kalemlerinden olduğundan Trafik Sigortası Poliçesi kapsamında sigorta şirketi bu zarardan sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 20/02/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 12/02/2018 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre dava miktarını 1.250,00 TL ıslah ederek dava değerini 1.500,00 TL’ye artırdığını, 1.500,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğe çıktığı,tebliğ edilerek parçasının döndüğü görülmüştür.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davasıdır.
Somut olayın;11.11.2016 günü saat 14.00 sıralarında davalı …. Tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı oto ile … Bulvarını takiben … istikametinden trafik ışıklarının bulunduğu kavşak istikametine doğru seyrederken, önünde aynı yönde seyretmekte olan davacıya ait … yönetimindeki … plaka sayılı otoya arkadan çarpması sonucu davacı aracında hasar ve hasara bağlı değer kaybı meydana gelmiştir.
Meydana gelen kazada yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli … belirtilen kurallara uymadan süratli seyrederek önündeki araç ile hızına göre arasında emniyetli mesafe bırakmadığından, seyri sırasında gereken dikkat ve özeni göstermeyip öndeki araca aşırı derecede yaklaştığından tedbirli davranıp zamanında etkin tedbirine başvuramayıp öndeki araca arkadan çarptığından kazanın meydana gelmesinde tamemen kusurlu olduğu, Davacıya ait aracın sürücüsü … yönetimindeki oto ile kendi seyir şeridini takiben trafik kurallarına uygun olarak seyrederken arkasından gelen aracın darbesine maruz kaldığından kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığı belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Mahkememizin 03/11/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 12/02/2018 teslim tarihli raporda özetle;Davalı şirket tarafından kasko sigortalı aracın sürücüsü …’in olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurludur. Hasar gören ve değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü … olayda kusursuzdur. Davacı aracında meydana gelen değer kaybı 1.500,00 TL olup değer kaybı gerçek zarar kalemlerinden olduğundan Trafik Sigortası Poliçesi kapsamında sigorta şirketi bu zarardan sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Davacı vekili 20/02/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 12/02/2018 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre dava miktarını 1.250,00 TL ıslah ederek dava değerini 1.500,00 TL’ye artırdığını, 1.500,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve Davalı şirket tarafından sigortalı aracın sürücüsü …’in olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, hasar gören ve değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, davacı aracında meydana gelen değer kaybının 1.500,00 TL olup değer kaybı gerçek zarar kalemlerinden olduğundan Trafik Sigortası Poliçesi kapsamında sigorta şirketinin bu zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 1.500,00 TL değer kaybı alacağının 250,00 TL’sine 13/02/2017 tarihinden itibaren, 1.250,00 TL’sine de ıslah tarihi olan 20/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 1.500,00 TL değer kaybı alacağının 250,00 TL’sine 13/02/2017 tarihinden itibaren, 1.250,00 TL’sine de ıslah tarihi olan 20/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2 -Karar tarihine göre alınması gereken 102,46 TL harçtan peşin alınan 53,40 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 49,06 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 1500,00 TL ( AAÜT 13/2 maddesi gereğince ) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 734,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 04/05/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
84,80 TL Harç Masrafı
500,00 TL Bilirkişi Ücreti
149,80 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 734,60 TL