Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/243 E. 2018/857 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/243 Esas
KARAR NO : 2018/857

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.08.2016 tarihinde İzmir’de müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile davalı … şirketinin poliçe teminatı alında olan … plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası davalı aracın sürcüsünün olay yerinde durmayarak kaçtığını, bu sebeple araçta kaza tespit tutanağı düzenlenemediğini, kaza neticesinde müvekkili şirketin aracının hasar gördüğünü … yetkili servisinde 5.933,25 TL tutarında onarımının gerçekleştirildiğini, kaza sonrası müvekkili şirket tarafından aracın teminat altında bulunduğu davalı … şirketine oluşan zararın tazmin edilebilmesi için başvuru yapıldığını, davalı … şirketinin …3 numaralı hasar dosyasına ilişkin ödemeyi yapmadığını, ileri sürerek müvekkili şirketin aracının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik 5.933,25 TL tutarındaki ödenmeyen araç onarım bedeline ilişkin tazminatın kaza tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigrta AŞ vekili 17/05/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çerçevesinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, bu nedenle davanın yetkisizlikten reddinin gerektiğini, davacı tarafa ait aracın zarar görmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, ayrıca sigortalı araçlarının dava konusu kazaya karıştığına ilişkin herhangi bir delilin de mevcut olmadığını, bu nedenle davanın müvekkili şirket açısından reddinin gerektiğini, davacının iddiasının ispatlayamadığını, … plakalı araç malikinin … olduğunu ve davalı taraf olarak davaya dahil edilmesini talep ettiklerini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu ve poliçe limitinin 31.000 TL olduğunu, davacı tarafından istenen meblağın fahiş olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olmadığını beyan ederek davanın reddine, davacının davasının ispati halinde, müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasına olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, faizin en erken dava darihinden başlatılmasına, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 28/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin aleyhine açılan haksız, mesnetsiz ve dayanaktan yoksun davayı kabul etmediklerini, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, kazanın İzmir’de meydana geldiğini, bu suretle dava konusu kazaya ilişkin dava ve takiplerde İzmir Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, yetkili Mahkeme tarafından taraflarına gönderilecek dava dilekçesine karşı sunacakları beyanları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların gerçeği yansıtmadığını ve somut olay ile örtüşmediğini, davacı tarafın gelir elde etme, sigortadan maddi menfaat sağlama maksatlı olarak işbu davayı açtığını, kazanın meydana geldiği … Caddesi’nde trafiğin yoğun olduğunu, araçların dur-kalk yapmak suretiyle ilerleyebildiği özellikte bir yol olduğunu, kaza tespit tutanağında da davacı tarafa ait araç sürücücüsünün aracının kontrolünü kaybettiğinin tutanak altına alındığını, müvekkilinin kazada hiçbir kusurunun olmadığını, müvekkilinin olay yerinde durmayarak kaçtığı yönünde iddiaların haksız, dayanaksız ve müvekkiline kusur addetme maksatlı iddialar olduğunu, yargılama sırasında müvekkilinin aracında kazaya ilişkin emarelerin olup olmadığı,varsa hasarın tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, zira inceleme neticesinde müvekkilinin aracında trafik kazasına ilişkin bir hasar olmadığının tespit edileceğini, sigorta şirketinden maddi menfaat sağlama amaçlı olarak naylon fatura temin edildiğini, davacı tarafın trafik kazasının akabinde açacağı tespit davası ile aracındaki … tespit ettirmesi gerektiğini, dosyaya sunulan kaza tespit tutanağında davalı şirkete ait … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … idaresindeki … plakalı araca çarptığının tutanak altına alındığını ve esasen müvekkilinin hiçbir kusuru ve ilgisi olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek yargılama sırasında resen bulunacak nedenlerle davanın reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiilden (trafik kazasından) kaynaklanan araç … nedeniyle tazminat davasıdır.
6100 Sayılı HMK Madde 6 : ” Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
6100 Sayılı HMK Madde 16 : “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”
Yetki itirazında bulunmak için HMK 19/2 maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz ” hükmü düzenlenmiştir.
6100 Sayılı HMK 19/2 maddesine göre, davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunarak, müvekkili davalının yerleşim yeri adresine göre İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, diğer davalı … vekili, cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunarak haksız fiilin işlendiği yere göre İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdükleri, yetki itirazlarının süresinde cevap dilekçesi ile yapıldığı, davalı … şirketinin yerleşim yerinin Kadıköy, diğer davalı …’nun yerleşim yerinin Akhisar/Manisa olduğu, haksız fiilin İzmir’de işlendiği, mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşılmış, davanın 6100 sayılı HMK 114/1 ve 115/2 maddeleri uyarınca yetki yönünden usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve HMK 20. maddesi uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektici nedenlere göre;
Davanın Yetki nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/07/2018

Katip …

Hakim …