Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/236 E. 2019/244 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/236 Esas
KARAR NO : 2019/244

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/03/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “…” adresinde bulunan işyerinin davalı sigorta şirketine 20.07.2016 başlangıç tarihli, … numaralı Süper İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 28.09.2016 tarihinde müvekkili şirkete ait iş yerinin 3.katında bulunan mamul ve yarı mamul emtiaların su basması sonucu hasarlandığını, müvekkiline ait iş yerinde 60.000,00 TL’nin üzerinde zarar meydana geldiğini, müvekkili tarafından zararının karşılanması amacıyla davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini ve davalı sigorta şirketi tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığını, Ekspertiz Raporu düzenlendiğini, ancak davalı sigorta şirketinin müvekkilinin iş yerinde meydana gelen zararı ödemeyeceğini bildirdiğini, bu konudaki yazışmaların davalı sigorta şirketinin hasar dosyasında mevcut olduğunu, davalının müvekkilinin zararını karşılamakla yükümlü olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ilk aşamada 40.000,00-TL sigorta alacağının 28/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirkette 20.07.2016-2017 vade ve … numaralı poliçe ile sigortalı olduğunu, 28.09.2016 tarihli hasarın tarafına 30.09.2016 tarihinde ihbar edildiğini, hasar ve zarar tutarının belirlenebilmesi için hâzineye kayıtlı … Hiz. A.Ş. şirketinin görevlendirildiğini ve sunulan raporda davacının mevcut tespit edilen emtiaların ayrı ayrı beyan ettiği ve çalındığını iddia ettiği hasarların ayrıca değerlendirildiğini davacının tespit edilen emtialarına dair zarara ilişkin olarak poliçe üzerinde yer alan sigorta bedelinin 407.671,23-TL iken ekspertiz raporunda da tespit edildiği üzere sigorta değerinin 650.000-TL olduğunu, sigortalının 407.671,23-TL olarak beyan ettiği ve prim ödemiş olduğu emtiaların gerçek değerinin 650.000-TL olduğunu, yani söz konusu poliçede eksik sigorta söz konusu olduğunu ve eksperin kendi görmüş olduğu ve tespit ettiği zarara ilişkin emtialara ilişkin zarara eksik sigorta uygulandığını ve müvekkili sigorta şirketinin sorumlu olduğu toplam zararın 6.083,73-TL olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunda olan iş bu tutarın, davacının hesabına 09.02.2017 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin davaya konu hasara ilişkin olarak üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirdiğini ve davaya konu poliçenin ve hasara ilişkin başkaca sorumluluğunun kalmadığını, davacının afaki beyanlarına göre ve hiç bir şekilde tespit edilemeyen zarar iddialarına ilişkin olarak davacı sigortalı davaya ilişkin beyanlarında eksper tarafından tespit edilen zarar gören emtiaların yaklaşık beş katı kadar emtianın ayrıca hasar sırasında sigortalı taşınmazdan dışarıya atıldığını fakat daha sonrasında iş bu ürünlerin aşağıda unutulduğunu, çalındığını ve davaya konu zararın hırsızlık teminatından ödenmesinin gerektiğini talep ettiğini, exper raporunda içeride mevcut suyun böyle bir hasara sebep olamayacağını ve hırsızlık hasarına ilişkin olarak fotoğraf kamera görüntüsü bulunmadığının açıkça tespit edildiğini, kaldı ki hasar esnasında telaşla kurtarılacak kadar önemli emtiaların akabinde hiç bir güvenlik önlemi bulunmayan alana atıldıktan sonra unutulmuş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, söz konusu zararın somut delillerle sigortalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, ispat külfetinin sigortalıda olduğunu ve ispatın tamamen somut verilere dayanılarak yapılması gerektiğini, poliçe özel şartında açığa bırakılan ve hiç bir koruma önlemi alınmayan emtiaların teminat dışında olduğunun açıkça ifade edildiğini, iddia edilen hırsızlık olayının yaşandığı kabul edilse dahi davaya konu zararın önlemlerin hiç biri olmaması sebebi ile müvekkili sigorta şirketi poliçesinin teminatına girmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, hasar gören mallara ilişkin fatura örnekleri, sigorta eksper raporu, bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan raporlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirkete ait işyerinde bulunan malların su basması sonucu hasarlanması nedeniyle meydana gelen zarardan dolayı davalı sigorta şirketinden hasar tazminatı talep edip edemeyeceği hususlarındadır.
Davacı … Ltd. Şti.nin … adresindeki iş yerinin davalı sigorta şirketine 20.07.2016 başlangıç tarihli, … nolu Süper İşyeri sigorta poliçesi ile sigortalandığı, poliçede Ek Teminatlar başlığı altında, dahili su hasarlarının teminat içerisine alındığı, poliçede eksik sigorta ve hırsızlık klozları ile dahili su teminatının özel şart olarak eklendiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosya, tekstil mühendisi …, Sigorta Tahkim Hakemi ve Sigortacılık konusunda uzman … ile Mali Müşavir …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetince mahkememize sunulan 14/05/2018 tarihli raporda özetle; Davanın, sigorta poliçesine dayalı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00-TL alacağın tahsiline yönelik açıldığı, davacının kayıp olduğu, çalındığı v.s. nedenler ileri sürerek davalı sigorta şirketinden talep ettiği mallara ilişkin 53.166,64-TL’sını hesaplamak için kullanılan birim maliyetlerinin uygun olduğu ve fakat yasal defterlerinde ise 2017 yılında 52.666,64-TL’sını giderlere atmış olduğu, bu miktarın zarar miktarı olarak kabul edileceği, (farkın onarım malzeme işçilik bedeli 500,00 TL’lik talep farkından kaynaklandığı-bu talebin poliçe teminatı dışı olduğu) davacının sigorta şirketi tarafından da teminat içerisinde kabul olunan (miktar ihtilaflıdır) diğer emtia zarar miktarının ise 9.700,00 TL olacağı, somut poliçe yönünden eksik sigorta hükümlerinin söz konusu olacağı, 0,8223 katsayısı ile eksik sigorta hesabının yapılarak zarar miktarının belirlenebileceği, bu durumda sigorta şirketinin teminat içerisinde kabul ederek eksik sigorta uygulaması sonrası ödediği (9.700,00 TL) bedel yönünden (aslında 9.700,00 TL’lik hasar yönünden eksik sigorta uygulanarak 6.083,71 TL ödendiği, eksik sigorta sonrası ödenmesi gereken tutarın 7.976,31 TL olabileceği, ödenen 6.083,71 TL’nin tenzili sonrası, sigorta şirketinin ek olarak 1.892,60 TL zarar tazminatından sorumlu olacağı, Ekspertiz raporunda teminat dışı olarak belirtilen, tartışılan nedenlerden ötürü, teminat içerisinde olduğu kanaatine varılan ve fakat teminat içerisinde olacak tam kısmının bilirkişi heyetince belirlenemeyeceği bakiye emtea hasarı yönünden ise, takdiri uygun bir miktarı yönünden karar verilmesinin söz konusu olabileceği, bu kapsamda bilirkişi heyetinin eksik sigorta sonrası bu talep miktarı açısından belirlediği ( 52.666,64 TL bakiye emtea zararı X 0,8223 eksik sigorta tenzil oranı) azami 43.307,78 TL zarar miktarından sigorta şirketinin (1.892,60 TL tutara ek olarak) ek olarak sorumlu olabileceği beyan edilmiştir.
Dosya daha sonra aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek özellikle bilirkişi heyetindeki tekstil mühendisi tarafından sudan zarar gördüğü ve çalındığı beyan edilen emtianın su nedeni ile görebileceği hasar ve kurtarılma imkanının değerlendirilmesi suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan ek raporda özetle;
Dava konusu olayda tekstil mamulünün ıslandığı ve daha sonra çalındığı beyan edildiğinden, davaya konu edilen emtianın su nedeni ile görebileceği zararın ve kurtarılma ihtimalinin net olarak tespiti için ürünlerin incelenmesinin icap ettiği ancak eldeki imkanlarla bunun mümkün olmadığı değerlendirildiğinden 2 farklı ihtimale göre 2 farklı teknik ve mali değerlendirme yapıldığı, 1. İhtimalin, Tekstil malzemesi olan ürünlerin sudan zarar görmesi, suda bekleyen ürünlerin birbirine boya vermesi neticesinde kullanılabilir olmaktan çıkması, değerinin oldukça düşmesi ihtimali olduğu, bu ihtimalde ürünlerin komple suda kalmış, beklemiş ve ürünler üzerindeki farklı renkler arasında birbirine boya verme durumu gerçekleşmiş olduğu, bu boya verme işleminin yer yer giderilemeyecek boyutta olabildiği bir senaryoda, ürünlerdeki kalıcı hasarın tamir edilemez olacağı dikkate alındığında ürünlerin fiyatlarının oldukça düşeceği, telef ürün olarak ürün kilogramı başına piyasada ortalama 2 TL civarında satılabileceği dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, telef olan ürünlerin piyasada ortalama 2 TL/kg fiyata satılacağı dikkate alındığında emtianın telef fiyatı 1502, 38 kg x 2 TL = 3004,76 TL olduğu, 2. İhtimalin, Tekstil malzemesinin belli işlemlerden sonra kullanılabilir hale getirilebildiği, telef kumaş olarak değil de, belli işlemler yapıldıktan sonra 2. kalite ürün olarak satıldığı ihtimaline göre ürün fiyatının belli oranda düşmesi ihtimali olduğu, davacının fason olarak ürettiği ürünlerin satışını yaptığı firmanın zincir mağazacılık sistemi ile çalışan bir firma olduğu, sektörde fason imalat yaptıran firmaların, fasoncuların ürettiği 2. kalite ürünü üreticinin maliyetinin yaklaşık %60’ına tekabül eden fiyatlardan alabildiği ve ürünü outlet mağazasında 2. kalite olarak daha ucuza sattığı gerçeği dikkate alındığında ürünlerin değerinin telef ürün kadar düşmeyeceğinin bilindiği, ıslanan ürünlerin belli yıkama kurutma ütüleme işleminden sonra 2. kalite olarak kullanılabilir olduğu, birbirine kalıcı renk vermeler ve kullanılan aksesuarlarda kalıcı hasarlar olmadığı ihtimalinde, ürünlerin fasoncu firmanın mal ettiği toplam değerin %60’ı üzerinden 2. kalite olarak satılabileceği, ürünleri eski haline getirmek için yapılacak yıkama, kurutma ütüleme, etiketleme, paketleme işlemleri için ürün başına ortalama 5 TL harcanacağı durumda hesaplama sonucu elde edilen değerin 15.399,98 TL olacağı, ürünlerin tamamen suya maruz kalmadığı, sadece palet alt kısımlarından ve kısa süreliğine suya maruz kalmış olma durumunda 2. ihtimalin gerçekleşmesinin daha muhtemel olduğu beyan edilmiştir.
Sigorta poliçesinde dahili su teminatı ile ilgili olarak özel şart düzenlenmiş olup bu özel şarta göre, sigorta konusu emtia zeminden asgari 12 cm yükseklikte palet v.b.koruyucular üzerinde muhafaza edilmelidir. Emtianın belirtilen şekilde muhafaza edilmemesi nedeniyle oluşacak her bir dahili su hasarında azami 50.000 USD ile sınırlı olmak kaydıyla emtia sigorta bedelinin %2’si oranında tenzili muafiyet uygulanacaktır. Sigorta Eksperi, sigortalı işyerinin 3.katında ütü- paketleme kısmında bulunan, özel bölmeyle ayrılmış buhar kazanı odasındaki tahliye borusundan akan suların zemin giderinin (muhtemelen) tıkanması nedeniyle taşması ve 3.kat geneline (zemine) yayılması neticesinde meydana gelmiş olabileceği görüşüne varmış, sigortalı tarafından talep edilen 43.287,47 TL tutarındaki emtiayı ” içeride uzak noktalarda bulunan paketlere sirayet edecek miktarda suyun birikmeyeceği ” kanaati ile hasar tespitinde dikkate almadığını belirtmiştir. Uyuşmazlık, Sigorta Eksperince teminat dışı kabul edilen emtianın ıslanıp ıslanmadığı hususundadır. Davacı tarafından hasarlandığı beyan edilen emtia üzerinde davalı tarafa ve/veya sigora eksperine fiziki inceleme yapmalarını sağlayacak önlemler alınmadığından veya herhangi bir fotoğraf/kamera görüntüsü ile dışarı atılmış bulunan hasarlı ürünlerin görüntüsü hasar tespiti için sunulmadığından sigortalı tarafından koruma önlemlerinin tam ve sağlıklı olarak bu emtialar yönünden sağlanamadığı anlaşılmış, sonuç olarak bu ürünlerin ne kadarlık kısmının tam ne kadarlık kısmının kısmi hasarlı olduğu, ne kadarlık kısmının hasarsız olduğu hususlarının gerek davalı sigorta şirketince gerek sigorta eksperince gerekse de mahkememizce atanan bilirkişi heyetince tam olarak tespit edilmesi mümkün olmamış, mahkememizce davacı sigortalının gerçeğe uygun ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmediği kabul edilmiştir. Bu durum karşısında TTK 1292.maddesi gereğince rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde ve teminat kapsamında gerçekleştiğini ispat külfeti davacı sigortalıya geçer. Davacı sigortalı rizikonun ihbar edilen şekilden farklı şekilde oluştuğunu, emtianın sigorta teminatı içinde ve başka şekilde hasarlandığını somut delillerle kanıtlayamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. (11. Hukuk Dairesinin 29.05.2006 gün 2005/6312 E – 2006/6386 K, 04.12.2006 gün 2005/12261 E – 2006/12767 K, 05.11.2007 gün 2006/11226 E – 2007/13835 K sayılı kararları)
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 683,10 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 638,70 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.750,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2019

Katip

Hakim