Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/154 E. 2018/399 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/154 Esas
KARAR NO : 2018/399

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/02/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dışı 3. Kişi … Tur. San ve Tic.Ltd.Şti’ye ait … plakalı araç tarafından 20/08/2016 günü …’ ait … plakalı araca çarparak hasar verildiğini, kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının araç sahibi tarafından davacıya temlik edildiğini, TBK Md.189’a göre alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı hakların da devralana geçeceğini, asıl alacakla birlikte işlemiş faizlerin de devredilmiş sayıldığını, bu kaza sonucu meydana gelen değer kaybının bağımsız eksper tarafından 6.480,00 TL olarak tespit edildiğini, ayrıca 354,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, ZMMS poliçesi genel şartları eklerinden 2. Ve 6. bentlerin yürütmesinin Danıştay 15. Hukuk Dairesi tarafından durdurulduğunu, bu nedenle kiralık araçlar için de değer kaybının tamamının talep edilmesinin önündeki engellerin kaldırıldığını, örneği İçişleri Bakanlığınca tespit edilen eksper raporlarının delil vasfında olduğunu, davalıya 02/01/2017 tarihinde ihtarname gönderdiğini, davalının ödeme yapmadığını ve şimdilik 500,00 TL değer kaybı ve 354,00 TL eksper ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir, yokluğunda yargılamaya devam edilerek yokluğunda karar verilmiştir.
Mahkememizin 20/10/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 22/01/2018 teslim tarihli raporda özetle; 1- Davalı şirket tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) poliçesi ile sigortalanmış aracın sürücüsü … olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur.2- Değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü … olayda kusursuzdur. 3- Araçtaki değer kaybı 1.300,00 TL ve tespit masraf) 187,00 TL olup davalı … bu zararlar toplamı 1.487,00 TL sından poliçe teminatı kapsamında sorumludur. Davalı 09.01.2017 tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olup yasal faizden sorumludur. Dosyaya sunulmuş olan “ Temlik Sözleşmesi “ dava dışı …’ın dava dışı … Sigorta A.Ş. nden olan değer kaybı alacağını kapsadığı yönünde görüş ve kanatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu taraflara HMK. 281 ve 186 Madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 09/02/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 800,00 TL Artırarak 1.300,00 TL Değer kaybı tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi meşruatlı davetiye ile davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davasıdır.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Davalı şirket tarafından sigortalı aracın sürücü … yönetimindeki araç ile seyri sırasında belirtilen kurallara uymadan süratli seyretmesi ve önündeki araç ile arasında hızına göre emniyetli mesafe bırakmadığından kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü …’ın olay sırasında trafik kurallarına uygun olarak seyrederken arkasından gelen aracın darbesine maruz kaldığından olayda kusuru olmadığı belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan yazılı şekil şartına uyarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Ekspertiz ücreti yönünden ise; TTK m. 1426 / 1 ; “ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır. ” delaleti ve T C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 16199 sayı ve 05.10.2012 tarihli sektör duyurusu uyarınca ekspertiz ücretinin makul giderlerden olduğu konusu netlik kazanmıştır.
Mahkememizin 20/10/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 22/01/2018 teslim tarihli raporda özetle; 1- Davalı şirket tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) poliçesi ile sigortalanmış aracın sürücüsü … olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur.2- Değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü … olayda kusursuzdur. 3- Araçtaki değer kaybı 1.300,00 TL ve tespit masraf) 187,00 TL olup davalı … bu zararlar toplamı 1.487,00 TL sından poliçe teminatı kapsamında sorumludur. Davalı 09.01.2017 tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olup yasal faizden sorumludur. Dosyaya sunulmuş olan “ Temlik Sözleşmesi “ dava dışı …’ın dava dışı … Sigorta A.Ş. nden olan değer kaybı alacağını kapsadığı yönünde görüş ve kanatte bulunmuşlardır.
Davacı vekili 09/02/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 800,00 TL Artırarak 1.300,00 TL Değer kaybı tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, Davalı şirket tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) poliçesi ile sigortalanmış aracın sürücüsü …’in olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, değer kaybı talep edilen aracın sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, davacı tarafa ait araçtaki değer kaybının 1.300,00 TL olduğu, sigorta şirketinden gelen cevabi yazıya göre davalı … tarafından davacı vekili Av. …’a 2.500,00 ödeme yapıldığı ve davacının talep edebileceği değer kaybı tazminat miktarının olmadığı anlaşıldığından; Davanın reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 45,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 20/03/2018

Katip …

Hakim …