Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/14 E. 2018/731 K. 04.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/14 Esas
KARAR NO : 2018/731

DAVA : İtirazın İptali (GKS Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 04/06/2018

İtirazın İptali(GKS Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı … arasında 03.03.2008 tarihli genel kredi sözleşmesi ve çek taahhütnamesi akdedildiğini, müvekkil bankaca sorumluluk bedeli ödenen nakdi ve iade edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakdi borçların ödenmemesi üzerine davalı borçluya 10.03.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini ancak işbu ihtarnameye rağmen borçların ödenmemesi sebebi ile müvekkil banka tarafından … 36. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 1.418,05 TL asıl alacak, 129,25 TL asıl alacağın işlemiş faizi, 6,46 TL faizin BSMV’si ve 740 TL gayri nakdi çek taahhüt bedeli olmak üzere toplam 2.293,76 TL tutarında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, icra ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
… 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, çek taahhütnamesi, ihtarname, çek durum belgesi, banka kayıtları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı banka ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ile çek taahhütnamesinden kaynaklı olarak davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 36. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 09.09.2016 tarihinde 1.418,05 TL asıl alacak, 129,25 TL asıl alacağın işlemiş faizi, 6,46 TL faizin %5 BSMV’si, ile birlikte 740 TL bir adet çekin yasal garanti tutarı (depo talep edilen) olmak üzere toplam 2.293,76 TL’nin icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek değişen oranlaraki ticari faizi ile birlikte BK 100. madde gereğince tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile ödeme emrinde talep edilen miktar ve mahiyette herhangi bir borcu olmadığından takibe, borca ve tüm fer’ilere itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı … Bankası A.Ş. ile davalı … arasında 03.03.2008 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi ve Çek Taahhütnamesi imzalandığı, bu sözleşme gereğince davacı bankanın davalıya kredi kullandırdığı ve çek karnesi verdiği anlaşılmıştır. Davacı, davalıyı … 6. Noterliği’nin … tarihli ve ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 24 saat içerisinde ödeme vadesi geçmiş 1.949,60 TL tutarında alacak ve 740 TL tutarında bir adet çeke istinaden nakit depo edilmesine, ilgili çek karnelerinin iade edilmesine yönelik ihtar etmiştir.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya bilirkişi Finans ve Bankacılık Danışmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 11/04/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı banka tarafından davalı yana 03.07.2009 tarihinde … numaralı bir adet kredi kartı verildiğini ve kredi kartının 07.05.2015 tarihindeki iptali öncesi 6.695 TL tutarında limit tesis ettiğinin tespit edildiğini, davacı yan tarafından tesis edilen bu kredi kartına yönelik davalı tarafından çeşitli tarih ve tutarlarda kullanımlar yapıldığını, en son 15.04.2016 tarihinde gerçekleştirilen 601 TL geri ödeme sonrasında başkaca bir geri ödemenin tespit edilemediğini, bu nedenle de 18 Temmuz 2016 son ödeme tarih itibari ile davacının bu kredi kartı işlemlerine yönelik 1.510,75 TL tutarında anapara alacağı oluştuğunu, davacı banka tarafından davalı yana verilen çek karnelerine de ilişkin inceleme yapılmış olup davacı banka sistem kayıtlarında halen … numaralı bir adet çekin eski tip çek defteri (üzerinde basım tarihi yer almayan) olduğu, davacı banka tarafından gayrinakdi kredi olarak takip edildiğini ve güncel yasal yükümlülük tutarının ilgili çek yasası ile uyumlu şekilde 940 TL olarak izlendiğini, ilgili çekin iadesi veya 30.06.2018 tarihine kadar bankaya ibraz edilmemesi durumunda 940 TL tutarındaki yasal yükümlülük tutarının kalkacağının tespit edildiğini, sonuç olarak davacı yanın, 18 Temmuz 2016 itibari ile davalıya tesis edilen kredi kartına yönelik olarak 1.510,75 TL anapara alacağı bulunduğunu ve bu alacağa yönelik yasal faiz talep edebileceğini, halen eski tip (üzerinde basım tarihi yer almayan) bir adet çekin açık olduğunu, bu çekin davacı banka tarafından gayrinakdi kredi olarak izlendiğini ve 940 TL tutarındaki yasal yükümlülük bedeli bulunduğunu, davacı tarafından güncel durumda bu bedelin depo edilmesinin talep edilebileceğini beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davacı, davalıya kullandırdığı kredi kartı ve birlikte bir adet çekin yasal yükümlülük bedelinin ödemediğini iddia etmiştir, ispat yükü davacı banka üzerindedir. Taraflar arasındaki 03/03/2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile müşterinin banka ile arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda banka defter ve belgelerindeki kayıtlarının delil olacağını, bunlara itiraz etmeyeceğini kabul edeceği düzenlenmiş olup davacı banka kayıtları ile alacağın varlığı tespit edilmiş, davalı borçlu icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde borca itiraz etmiş ise de davaya cevap vermemiş, ödeme belgesi ya da herhangi bir delil sunmamıştır. Davalının, davacı bankaca sorumluluk bedeli ödenen nakdi ve iade edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakdi borçlarını ödemediği, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi ve çek taahhütnamesi çerçevesinde son ödeme tarihi olan 18 Temmuz 2016 itibari ile davalıya tesis edilen kredi kartına yönelik olarak davacının 1.510,75 TL anapara alacağı bulunduğu ve bu alacağa yönelik yasal faiz talep edilebileceği anlaşılmış, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 1.510,75 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle takip konusu asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 740 TL (taleple bağlı kalınarak) çek taahhüt tutarının depo talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 1.510,75 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 740 TL çek taahhüt tutarının depo talebinin kabulüne,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 103,19 TL ilam harcından peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 71,79 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.510,75 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 600 TL bilirkişi ücreti, 100 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 731,40 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 481,72 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/06/2018

Katip

Hakim