Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1157 E. 2019/40 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1157
KARAR NO : 2019/40

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 25/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;müvekkili şirketin araç kiralama sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait … plaka sayılı aracın 25/10/2014 tarihinde … istikametinde seyir halinde iken, davalılardan …’nın maliki olduğu, davalılardan … nın sürücüsü olduğu …. plakalı aracın çarpması sonucu hasarlandığını, meydana gelen kazada davalıların %100 kusurlu olduklarını, kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı olan davalı sigorta şirketi ile birlikte davalıların müvekkiline ait araçta meydana gelen zarar ve hasar bedelinden sorumlu olduğunu, aracın 75.650 Km’deyken değer kaybına uğradığını, Yargıtay kararlarına göre değer kaybının doğrudan zarar olduğunu, davacıya ait araçta 1.800,00 TL değer kaybı oluştuğunu, bu zarardan tüm davalıların müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının aracının 5 iş günü tamirde kaldığını ve bu süre zarfında 560,00 TL kazanç kaybı oluştuğunu, bu nedenle davalılar hakkında … 32. İcra Müdürlüğü’nün …-E sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını ancak davalı borçluların icra takibine itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, davalıların icra takibine itirazlarının kötü niyetli olduğunu, itirazın iptaline karar verilmesinin gerektiğini, açıklanan bu nedenlerle davalı-borçluların yaptıkları itirazların ve 2.762,68 TL ve bu meblağa işlemiş ve işleyecek faiz yönünden iptaline ve takibin devamına davalı- borçluların en az % 20 icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davanın İİK 67. Maddeye göre 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, kazanç kaybının ZMM sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğunu, bu nedenle davacı tarafın bu talebinin müvekkili sigorta şirketi yönünden reddinin gerektiğini, davacı tarafın değer kaybı taleplerinin 26.04.2016 tarihli resmi gazetede yayınlanan ZMMS genel şartlarına göre hesaplanması gerektiğini, değer kaybı talebinin poliçe limitinin % 15’ini aşamayacağını, araçtaki hasar için 6.166,10 TL ödediklerini, bakiye teminatlarının 20.633,90 TL olduğunu, davanın haksız ve kötüniyetli olarak açıldığını, bu nedenle davanın ve davacı tarafın icra inkar tazminat taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, adına kayıtlı … plakalı araçla davacı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada hatalı olduğunu, bu nedenle hakkında açılan bu davayı kabul etmediğini, davacı şirkete ait araçtaki tüm hasarın davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğini, davacının davasının sebepsiz zenginleşmeyi amaçladığını, yersiz ve haksız olarak açılan iş bu davanın reddine, davacının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …’ya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı ve kazanç kaybı alacağına yönelik itirazın iptali davası olduğu,
Mahkememizin 25/05/2018 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; Davacının adresinin Kağıthane olup İstanbul Adli Yargı sınırları içerisinde olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/09/2013 tarih ve 2013/13651 Esas, 2013/12913 Karar sayılı içtihadı ve HMK 16. Maddesi gözetilerek davalı borçlular … ve …’nın İstanbul İcra Müdürlüğü’nün yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 25/05/2018 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı gereğince; Kazanın 25/10/2014 tarihinde olduğu, icra takibinin 13/10/2014 tarihinde yapıldığı görülmekle Karayolları Trafik Kanunu ilgili hükümleri de gözetilerek davalı sigorta vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 07/09/2016 tarihinde, trafik kazasından kaynaklı 1.800,00 TL değer kaybı, 560,00 TL iş durması kaybı alacağı ve 397,45 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam: 2.757,45 TL alacak için ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, davalı borçlu sigorta şirketi vekilinin 10/10/2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı 12/10/2016 tarihli dilekçesi ile borca ve takibe itiraz ettiği, borçlulardan …’ya ödeme emrinin tebliğ edilmediği ancak 21/12/2016 tarihli dilekçesi ile, borca itiraz ettiği, borçlulardan …nın 17/12/2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı 22/12/2016 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 25.10.2014 günü saat 23:00 sıralarında … ilçesi … mahallesi kavşağında sürücü … yönetimindeki … plakalı … marka … model aracıyla refüj aralığından anayola çıkış yaptığı sırada aracının ön kısımlarıyla anayolda seyreden sürücü … yönetimindeki … plakalı araca sol yandan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı sürücü …, yönetimindeki … plakalı aracıyla refüj aralığından bölünmüş yola çıkmadan önce bölünmüş yolda seyreden ve geçiş önceliğine sahip olan davacı şirkete ait … plakalı aracın emniyetle geçmesini beklemesi ve geçişinden sonra bölünmüş yola çıkması gerekirken bu kurallara uymamış, tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanmış, kavşaklarda geçiş önceliği kurallarını ihlal ederek bu araca çarpmıştır. Bu nedenle davalı sürücü … dava konusu olayda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, Davacı şirkete ait … plakalı aracın sürücüsü … ise yönetimindeki aracıyla bölünmüş normal süratle seyrederken solundaki refüj aralığından dikkatsizce ve süratle gelip aracına yandan çarpan davalı sürücüye karşı kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 25/05/2018 tarihli duruşmanın ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 19/11/2018 teslim tarihli raporda özetle; 1. Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü davalı …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, 2. Davacı şirketin tüm davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının 1.800,00 TL olduğu, 3. Davacı şirketin davalılardan … ve …’dan talep edebileceği kazanç kaybının 560,00 TL olduğu, 4. Davacı şirketin davalılardan … ve …’dan talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının 397,45 TL olduğu, 5. Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının olmadığı, davacı şirketin davalı şirketten dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Davalı araç sahibi … ve sürücüsü …, KTK 85. mad. Düzenlemesi dikkate alındığında, tehlike sorumluluğu nedeniyle zarardan sorumlu olacaktır. Madde hükmüne göre; Değişik 1. fıkra: 4199 – 17.10.1996) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
KTK 85/5 maddesine göre; “(Değişik 4. fıkra: 4199 – 17.10.1996) İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Düzenlemesi gereğince araç maliki ve işleticisi olan davalı …’nın meydana gelen zarardan araç maliki olmasından dolayı tehlike sorumluluğu bulunması sebebiyle kusursuz olarak, araç sürücüsü …’nın kusuru ile sebebiyet verdiği zarardan sorumluluğu bulunmaktadır.
Davalılardan … Sigorta Şirketi ZMM poliçesiyle sigortalı davalı … adına kayıtlı ve … yönetimindeki … plakalı aracı kaza tarihini kapsayan ZMM (Trafik) sigorta poliçesini düzenlemesi sebebiyle davada taraf olarak yer almaktadır. KTK 91 ve devamında araçlar için trafik poliçesi yaptırma zorunluluğu düzenlenmiştir. KTK 91. mad. gereğince sigorta şirketleri, işletenlerin KTK 85/1 maddesi gereğince olan maddi ve hukuki sorumluluklarını teminat altına almaktadırlar. Değer Kaybına ilişkin talep sigortalının KTK 85/1 md. Kapsamında ödemekle yükümlü olduğu gerçek zarar olmakla, sigorta şirketi bu talep yönünden araç maliki ve sürücüsü ile birlikte, bakiye poliçe teminatına kadar sorumludur. (KTK 88/1. Md.)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05.04.2010 tarih ve 2009/9892-E sayılı kararında “… Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir. Trafik sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonucunda, davacıya ait aracın tamir süresince çalışamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybı trafik sigortası teminatı dışında ise de, araçta meydana gelen değer kaybının gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. Mahkemece davacı aracındaki değer kaybından, davalı sigortalı şirketinin de limit dahilinde sorumlu olacağı gözetilerek davalı sigorta şirketince davacının kasko sigortacısına herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı da araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir…” denilmiştir. Dolayısıyla kazalı araçtaki değer kaybı, gerçek zarar kapsamında olduğundan davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen ZMM (Trafik) sigorta poliçesi kapsamındadır ve davalı şirket poliçe limiti dahilinde oluşan değer kaybı zararından sorumludur.
Sonuç itibariyle; Dava konusu olayda davalı … adına kayıtlı, davalı sigorta şirketine ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü davalı …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı şirketin tüm davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının 1.800,00 TL olduğu, Davacı şirketin davalılardan … ve …’dan talep edebileceği kazanç kaybının 560,00 TL olduğu, Davacı şirketin davalılardan … ve …’dan talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının 397,45 TL olduğu, Davacı şirketin davalı sigorta şirketinden talep edebileceği işlemiş yasal faiz miktarının olmadığı anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne, davalıların … 32 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin; davalılardan …, … yönünden; 1.800,00 TL değer kaybı alacağı, 560,00 TL kazanç kaybı, 397,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 2.757,45 TL yönünden, davalılardan … Sigorta A.Ş yönünden ise 1.800,00 TL değer kaybı alacağı yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın varlığının tespiti yargılama gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalıların … 32 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin; davalılardan …, … yönünden; 1.800,00 TL değer kaybı alacağı, 560,00 TL kazanç kaybı, 397,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 2.757,45 TL yönünden, davalılardan … Sigorta A.Ş yönünden ise 1.800,00 TL değer kaybı alacağı yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın varlığının tespiti yargılama gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 188,36 TL harçtan peşin alınan 33,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 154,97 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, ( Davalı … Sigorta A.Ş’nin 65,41 TL ‘sinden sorumlu tutulmasına, )
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 33,39 TL harç masrafının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 2.725,00 TLvekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, ( Davalı … Sigorta A.Ş’nin 1.800,00 TL ‘sinden sorumlu tutulmasına, )
6-Davalı … ANONİM ŞİRKETİ duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince ret edilen edilen miktar yönünden hesaplanan 962,68 TL (AAÜT 13/2 Maddesi gereğince )vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam : 1.605,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.603,79 TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, ( Davalı … Sigorta A.Ş’nin 557,81 TL ‘sinden sorumlu tutulmasına, )
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin ve davalı gerçek kişilerin yokluğunda dava değeri itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 25/01/2019

Katip

Hakim

Masraf Beyanı :
Başvurma Harcı : 31,40.-TL
Bilirkişi Ücretleri : 1.200,00.-TL
Teb.-müz.posta giderleri : 374,00.-TL
Toplam : 1.605,40.-TL