Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1136 E. 2018/1355 K. 17.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1136 Esas
KARAR NO : 2018/1355

DAVA : İtirazın İptali (Faturalardan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Faturalardan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalıya ve bayilerine ait araçlarının tamir ve bakım hizmetlerini yaptığını, taraflar arasında sözleşmenin olmadığını, taraflar arasında yapılan anlaşma gereği yapılan iş karşılığı düzenlenen faturaların tutanak ile davalı şirkete teslimlerinin yapıldığını, davalı şirketin 06.11.2017 tarihli mutabakat mektubunda 28.054,38 TL borç/alacak ilişkisinin kesinleştiğini ve davalının müvekkiline bakiye borcunun 26.931,46 TL olduğunu davalının bakiye borcunun tutarlarını ödememesi üzerine aleyhine … 2. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile faturalara konu teslim edilmiş mallara dayalı olarak ilamsız icra takibi yaptığını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile davalınını %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu faturaların müvekkili şirket hesaplarının onayına alınmadığından girişinin yapılmadığı gibi davacının kendi kayıtlarında bu faturaların iptal edildiğini, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile bu durumun ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddine, yargılama ücretleri ile avukatlık vekalet ücretlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 2. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının vermiş olduğu tamir ve bakım hizmetlerinin karşılığı olarak düzenlediği faturalar nedeniyle davacının davalıdan cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarı hususlarındadır.
İlgili … 2. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 08/12/2017 tarihinde cari hesaba dayalı 26.931,46 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 avans faizi ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 11/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 12/12/2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı görünene borcunun olmadığını ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir bilirkişi ….’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 19/11/2018 tarihli raporda özetle; Davacı tarafından incelemeye sunulan 2016 ve 2017 yıllarına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, davacının 2016 kayıtlarında davalıdan 16.688,26 TL alacağının bulunduğu, davalı cari hesabına göre ise davacı tarafından davalıya kesilen 122 adet fatura kaydı mevcut olup, davacıya 170.406,50 TL ödeme yaptığı ve bakiye 31.12.2016 tarihli borcunun 12.676,26 TL olduğu, taraflar arasındaki farkın davacının, davalıya 15.07.2016 tarihinde nakit olarak ödediği 4.012,00 TL tutarlı ödemenin davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davalının ibraz ettiği ekstrede yer alan 4.012,00 TL tutarlı ödeme kabul edilerek ve 31.12.2016 tarihi itibariyle taraflar arasındaki borç/alacak cari bakiyesinin 10.676,26 TL olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 05.10.2017 tarihinden sonra başladığını bu sebeple incelemenin 05.10.2017 öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrıldığını, davacı taraf, davalıya 10.10.2017 tarihine kadar 133 adet fatura ile 309.901,12 TL tutarlı fatura kesmiş olup ticari defterlerinde ise davalıdan 286.669,74 TL tahsil ettiği ve 10.10.2017 tarihi itibariyle davalıdan 23.231,38 TL alacaklı olduğu, aynı tarih itibariyle davalıya ait CD ekstrede davalının kendisine kesilen bu 133 adet faturaların tamamını kayıtlarında (ekstrede) gösterdiği, davalı kayıtlarında da davacıya bu süre içerisinde 296.834,74 TL ödeme yaptığı ve davacıya bakiye borcunun da 9.054,37 TL olarak devam ettiği, davalı kayıtlarında davacıya 14.04.2017 tarihinde yapmış olduğu 6.500,00 TL ile, 05.05.2017 tarihinde davacı tarafından davalının faturasız 3.665,00 TL borçlandırıldığı tespit edilmiş olup toplam 10.165,00 TL cari hesapta olan fazlalığın tenzil edilmesi ile her iki tarafın kayıtlarında da 10.10.2017 tarihi itibariyle davacı lehine 9.054,37 TL olarak alacak bakiyesinin bulunması gerektiği, 10.10.2017 tarihinden sonraki cari hesap ilişkisine ilişkin olarak davacının, davalıya 10.10.2017 tarihinden sonra 16 adet fatura kestiği, ticari defterlerinde 10.10.2017 tarihinde kayıtlı olan alacağı 23.231,38 TL iken, bu tarihten sonra kesilen faturalar nedeni ile davalıdan 41.108,46 TL alacağı olduğu ve bu alacağını yevmiye defterinin 31.12.2017 tarih, 482. Sayfa 543. Yevmiye maddesinde 41.108,46 TL olarak kayıt etmiş olduğu, davalıda ise davacıya olan borcun 9.054,37 TL olarak kayıtlı olduğu, bu durumda taraflar arasında ihtilafsız olarak davacının, davalıdan 9.054,37 TL alacaklı olacağının kesinlik kazandığı, davacı tarafın davalıya uyuşmazlık konusu olan 17.8770,08 TL tutarlı 16 adet fatura kestiğini, davacının davalıya kesmiş olduğu ilk 5 adet fatura 7.813,96 TL tutarlı faturaların dava dışı … adına kesilmiş olduğu, davacının cari hesap ekstresinde yer aldığı, diğer faturalar davalı adına kesilmiş olup, nihai olarak davacı taraf delil niteliğini haiz ticari defterlerinde davalıdan 41.108,46 TL alacağının kayıtlı olmasına rağmen 26.931,46 TL alacağı olduğu gerekçesi ile takip başlattığı, davacı tarafın ifade ettiği ve dava dışı şirkete kesildiği ticari defter kayıtlarında yer alan ve numarası ile meblağları verilen 16 adet 17.907,07 TL bedelli faturaların davacı şirket tarafından … imzasına “ kontrol edilmek üzere teslim alınmıştır.” içeriği ile teslim edildiği,… – … olup adı geçen şahsın önceden de 09.08.2017 tarihli tutanakta davacıdan 25 adet 53.118,18 TL bedelli faturaları teslim aldığı, davacının 2016 ve 2017 yılı ticari defter kayıtları davalıya ait CD ile karşılaştırıldığında 41.108,46 TL kayıtlı alacağını 15.07.2016 tarihinde 4.012,00 TL, 14.04.2017 tarihinde 6.500,00 TL ve 05.05.2017 tarihinde 3.665,00 TL olmak üzere toplam 14.177,00 TL fazla ve yersiz ticari defterlerine işlediği ve takip tarihi itibariyle davalıdan olması gereken alacak rakamının 26.961,45 TL olduğu, davacı taraf … 2. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ekinde borcun sebebi olarak belirttiği davalı ile olan ticari münasebetini gösteren cari ekstrede ticari defterlerinde alacak olarak kaydettiği veya mahsubunu yapmamış olduğu davalıyı borçlandıran 15.07.2016 tarih 4.012,00 TL, 14.04.2017 tarih 6.500,00 TL ve 05.05.2017 tarihinde 3.665,00 TL tutarlı rakamlar kayıtlı olduğundan, davacının resmi defterleri usul yönünden delil niteliğini haiz olsa da 01.01.2016-10.10.2017 tarihinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkta davalı kayıtlarının esas alındığı, bu tarihten sonraki kayıtların ise TTK 21. maddesine göre değerlendirildiği, davacının, davalıdan 10.10.2017 tarihi itibariyle 9.054,38 TL alacağının her iki tarafın kayıtlarında yer aldığı, davacının, davalıya 30.10.2017 tarihinde 16 adet 17.907,07 TL bedelli fatura keserek tebliğ ettiği, davalının Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresine içerisinde faturalara itiraz ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmadığından 17.907,07 TL ve içeriklerinin davalı alıcı tarafından kabul edilmiş olduğu sonucu doğduğundan davacının, davalıdan 26.931,45 TL alacağına, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %9,75 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz uygulanması gerekeceği beyan edilmiştir.
Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Türk Ticaret Kanununun 18.maddesinde belirtilen yöntemler (noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi) ile faturaya itiraz edilmesine ilişkin olarak Türk Ticaret Kanununun 21.maddesinde belirtilen sekiz günlük itiraz süresine uymak tacir olmanın hukuki sonuçlarındandır. Bu süre geçtikten sonra yapılan itirazlar söz konusu faturaların alıcı tarafından fatura içeriğinin kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacı vermiş olduğu tamir ve bakım hizmetlerinin karşılığı olarak faturalar düzenlemiş ve bu faturalar … tarafından teslim alınmış olmasına rağmen davalı tarafından faturalara TTK 18.maddesinde belirtilen yöntemlerle itiraz edilmemiştir. Davacı tarafın, davalıya tanzim etmiş olduğu davaya konu faturalar uyuşmazlık öncesinde de davalıya kesilen ve davalı tarafından kayıtlara işlenen faturaları teslim alan Bülent Çelik tarafından teslim alınmış olduklarından ve davalının bu faturalara itiraz ettiğine dair delil sunulmadığından davalı tarafın davacı tarafından kendisine gönderilen tüm faturaları kabul ettiği, davalının “borcu olmadığı, faturaların davalı hesaplarının onayına alınmadığından girişinin yapılmadığı ve davacı kayıtlarında bu faturaların iptal edildiği” yönündeki borca itirazının kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır. Bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere davalının davcıya 10.10.2017 tarihi itibariyle, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan 9.054,38 TL kesin borçlu olduğu, ayrıca 30.10.2017 tarihinde davacı tarafından kesilmiş ve davalı kayıtlarında olmayan 16 adet 17.907,07 TL tutarlı faturalara TTK 21.maddesinde belirtilen sekiz günlük süre içerisinde itiraz etmediği için toplamda 26.961,45 TL borçlu olduğu anlaşılmış, davanın kabulü ile, davalı tarafından … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 26.931,46 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 26.931,46 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 1.839,68 TL ilam harcından peşin yatırılan 325,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.514,41TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.231,78 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 325,27 TL peşin harç, 700 TL bilirkişi ücreti, 165,60 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.222,27 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/12/2018

Katip

Hakim …