Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1110 E. 2020/345 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1110 Esas
KARAR NO : 2020/345 Karar

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in muris …’in eşi olduğunu, davalı sigorta şirketine … no.lu poliçe ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsü … hakimiyetinde iken 14.08.2017 tarihli yaralanmalı trafik kazasına karıştığını, …’in kaza neticesinde ağır yaralandığını, önce … Hastanesine sonrasında … Devlet Hastanesine götürüldüğünü, yoğun bakıma alındığını ve tedavilerine başlandığını, taburcu edilen ancak tedavileri aralıksız süren …’in 01.09.2017 tarihinde vefat ettiğini, destekten yoksun kalma tazminatı için davalı sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı tarafından 09.10.2017 tarihli … no.lu dosya ile başvurunun reddedildiğini, davacı …’in eşi …’in 66 yaşında ve emeklilik çağında olduğunu, ev işlerinde hizmet ve yardım etmek yoluyla sağladığı destekliğinin ölümle sona ermiş olması karşısında, yaşam süresinin sonuna kadar asgari ücretler üzerinden destek tazminatının hesaplanması ve hüküm altına alınması gerektiğini, davacının, eşinin ölümü nedeniyle desteğini kaybettiğini, HMK.nun 107.maddesi gereğince belirsiz alacak davası kapsamında fazlaya dair hakları saklı kalmak ve bilirkişi raporu ile tespit edilecek rakamlara göre ileride arttırılmak üzere şimdlik, 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının 09.10.2017 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın 06.01.2017-2018 tarihleri arasında … no.lu ZMMS Poliçesi ile müteveffa … adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 330.000,00 TL azami sorumluluk hadleri ile davalı şirkete sigortalı olduğunu, bu miktarın kişiye ödenecek miktarı değil davalının şahıs başına azami teminat miktarını teşkil ettiğini, 14.05.2015 tarihinde RG yayımlanan Trafik Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının Teminat Dışı Haller başlıklı A.6-d maddesine göre destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışı olduğunu, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6407 sayılı Kanunun 4.maddesi ile 2918 sayılı Kanunun 92/1.maddesine ekleme yapıldığını, olay yeri tutanaklarına göre sigortalı araç sürücüsünün kendi tam kusuru ile meydana gelen trafik kazası sebebiyle sigortalı …’in vefat ettiğini, söz konusu düzenlemeler karşısında sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuruna tekabül eden davaya konu tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunmadığını, davacı yana iletilen cevap yazısında da teminat kapsamında olmaması nedeniyle tazminat talebinin yerinde olmadığının belirtildiğini, aynı nitelikteki davaların dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiğini, davalı şirket nezdinde bulunan trafik poliçesinin 06.01.2017 tarihinde tanzim edildiğini, 14.08.2017 tarihinde gerçekleşen olayın, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe gren yeni Genel Şartlara ve 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren Torba Yasaya tabi olduğunu, davaya konu tazminat taleplerinin poliçe teminatı sorumluluğunda olmadığını, davacıya karşı davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 09.04.2018 tarihli dilekçesi ile; Davaya müteveffa … mirasçıları adına devam edecekleri bildirilmiştir.
Deliller; … SED Raporu, … SGK İl Müdürlüğü yazıları, … İl Emniyet Müdürlüğü yazısı, Hasar Dosyası, Poliçe, Kaza Tespit Tutanağı, Mirasçılık Belgesi, Epikriz Raporları, Kadirli / Osmaniye İlçe Jandarma Komutanlığı yazısı, …’e ait veraset ilamı, … CBS Hazırlık Bürosu … Sorş Dosyası, Davacı Mirasçılarına ait SED Raporları ve SGK kayıtları, Bilirkişi Raporu
… İl Emniyet Müdürlüğü’nün Mahkememize hitaplı 02.01.2018 tarihli yazısında; … plakalı aracın 14.06.2017 tarihinden 25.09.2017 tarihine kadar … adına tescilli olduğu, 16.11.2017 tarihinde …, …, …, … ve … adına tescil edildiği ve yazının yazıldığı sırada aynı kişiler adına kayıtlı olduğu belirtilmiştir.
… İlçe Jandarma Komutanlığı’nca Mahkememize hitaplı 05.02.2018 tarihli yazısında; Sosyal ve Mali Durum araştırması yapılması istenen …’in yaklaşık 15 gün önce vefat ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… CBS 20.09.2017 tarihli ve … Sorş, … K. Sayılı Dosyasının incelenmesinden; Müştekinin … olduğu, Şüphelinin … olduğu, suç tarihi ve yerinin 14.08.2017 – … olduğu, Suç tipinin; taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma olduğu, yapılan inceleme sonucunda araç sürücüleri olan şüpheli ve müştekinin yapılan alkol muayenelerinde alkollü olmadıklarının tespit edildiği, sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, yaralanan müşteki ve mağdurların yaralanmaları nedeniyle şikayetlerinin bulunmadığı, atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçunun takibinin şikayet şartına bağlı olduğu anlaşılmakla şüpheli hakkında atılı suçtan şikayet yokluğu nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Deliller toplandıktan dosya Bilirkişi Prof. …, Nitelikli Hesaplama Uzmanı Bilirkişi … ve Aktüer Bilirkişi …’a tevdi edilmiş ve 13.09.2019 tarihinde Bilirkişi Raporu sunulmuştur. Raporda;
“… 14.08.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
Dava konusu olayda davacının murisinin içinde yolcu olduğu davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’in %100 (yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu,
Dava dışı sürücü …’a yüklenebilecek bir kusur oranının olmadığı,
Davacının murisi …’e yüklenebilecek bir müterafık kusur oranının olmadığı
İşbu kaza sonucu 01.09.2017 tarihinde vefat eden …’in … plakalı aracı sigorta ettiren olarak sigorta şirketine karşı 3. Kişi konumunda olmaması ve …’in vefatı nedeniyle oluşan destek tazminatının, aracı sigorta ettiren …’in sorumluluk riski içinde bulunmaması nedeniyle olay tarihinde yürürlükte bulunan poliçe genel şartlarına göre davalı sigorta şirketinin iş bu dava kapsamında davacıya karşı bir sorumluluğunun söz konusu olmayacağı kanaatine varıldığı,
Sayın Mahkemece aksi kanaate varılarak davalının sorumlu olacağının kabulü halinde ise; …’in geri kalan hak sahiplerinden;
Davacı Eş …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 83.968,80-TL olduğu,
Davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aşmadığı,
Dosya münderacatına göre en erken temerrüt tarihinin 09.10.2017 olarak belirlendiği,
Sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğü…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin Bilirkişi Raporuna itirazları doğrultusunda Ek Rapor alınmak yoluna gidilmiş ve 12.09.2019 tarihli Bilirkişi Ek Raporu sunulmuştur. Raporda;
Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 14.08.2017 tarihinde meydana trafik kazasında;
“…Gerek ilk raporda gerekse bu raporda belirlendiği üzere;
Dava konusu olayda davacının murisinin içinde yolcu olduğu davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu,
Dava dışı sürücü …’a yüklenebilecek bir kusur oranının olmadığı,
Davacının murisi …’e yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı,
İşbu kaza sonucu 01.09.2017 tarihinde vefat eden …’in … plakalı aracı sigorta ettiren olarak sigorta şirketine karşı 3.kişi konumunda olmaması ve …’in vefatı nedeniyle oluşan destek tazminatının, aracı sigorta ettiren …’in sorumluluk riski içinde bulunmaması nedeniyle olay tarihinde yürürlükte olan poliçe genel şartlarına göre davalı sigorta şirketinin işbu dava kapsamında davacıya karşı bir sorumluluğunun söz konusu olmayacağı kanaatine varıldığı,
Sayın Mahkemece aksi kanaate varılarak davalının sorumlu olacağının kabulü halinde ise; …’ın geride kalan hak sahiplerinden;
a)Davacı/Müteveffa Eş …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının= 2.976,77 TL. olduğu,
b)Davacının maddi zararının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aşmadığı,
c)Dosya münderecatına göre en erken temerrüt tarihinin 09.10.2017 olarak belirlendiği,
d)Sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğü…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
GEREKÇE :
Tarafların arasındaki ihtilaf; 14/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumu, kazada vefat eden …’in ölümü nedeni ile destekten yoksun kalma tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, miktarı, destek tazminatını sigorta kapsamında olup olmadığı ve davalının sorumlu olup olmadığı hususunda özel sigorta sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; Davanın 14.08.2017 tarihinde meydana gelen kazadan dolayı davanın ilk açıldığında hayatta bulunan …’in vekilince açılmış olduğu, söz konusu kazada …’in eşi …’in kazadan dolayı vefat etmiş olması sonucu destekten yoksun kalmaya dair taleplere dair olduğu, dava devam ederken …’in vefat etmesinden dolayı davaya … adına mirasçıları adına devam olunduğu, dava konusu olayın … yönünde, hız sınırının 90 km/s olduğu, meskun mahal dışında, iki yönlü birer şeritli karayolunda, hava açık, vakit gündüz, yol asfalt kaplama ve kuru iken, sürücü … idaresindeki … plakalı aracıyla anayoldan solundaki tali yolda dönüş yapmak istediği sırada ana yoldan gelen … idaresindeki … plakalı araçla çarpışma şeklinde gerçekleştiği, dava konusu olayda davacı müteveffa …’in eşi …’in … plakalı aracın içinde yolcu olduğu, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMS sigortalı olduğu, meydana gelen kazada, …’in tali yola dönüş yapmadan evvel anayolda karşı yönden gelen ve emniyetle duramayacak kadar yaklaşmış olan dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın geçmesini beklemesi, bu aracın geçişini bekledikten sonra dönüş manevrasını yapması gerektiği, dikkatsiz ve özensiz davrandığı, dolayısıyla …’in asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücüye ise yüklenebilecek herhangi bir kusur oranının olmadığı, olayda %100 kusurlu bulunan dava dışı …’in kullandığı … plakalı aracın işleteni ve sigorta ettireni davacının desteği olan … olarak göründüğü, …’in kendine ait araçta yolcu olarak bulunduğu sırada kazanın meydana geldiği, olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarında kapsama giren teminat türlerinin belirtildiği, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatının, üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak olduğu, teminat dışında kalan hallerin belirlendiği, bunların;
-İlgililerini sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri
– Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri olduğu,
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce 2016/16118 E. Sayılı dosyasında verilen kararda, “…Sigortalının hukuki sorumluluğu olmayan veya sigortalının sorumluluk riski içinde bulunmayan tazminat taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmayacaktır. Motorlu aracın işletilmesinden dolayı ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. İşleten ve işletenin sorumlu olduğu şahısların dışında bir üçüncü kişinin ölümü neticesinde, destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak, poliçede taraf olan işleten (sigottalı) ya da işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilerin ölmesi durumunda ölen kişi, üçüncü kişi sayılmayacağı için desteğinden yoksun kalanların zararından sigortacı sorumlu olmayacaktır…” denilmektedir.
Somut olayda davacı desteği …’in aracı sigorta ettiren olarak sigorta poliçesinin tarafı olduğu, 3. Kişi konumunda olmadığı, …’in vefatı nedeniyle geride kalan hak sahiplerinin uğradığı destek zararı …’in sorumluluk riski içinde yer almadığından dolayı davacının davasının reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;.
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Alınması gereken 54.40-TL Karar ve İlam harcından peşin alınan 31,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 23,00-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davalı tarafça yatırılan 5,20-TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine;
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı tarafca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.16/09/2020

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)