Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1107 E. 2021/366 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1107 Esas
KARAR NO : 2021/366
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2017
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Gazetesinin yayın sahibi olduğunu, davalı şirketin ….com.tr adlı sitenin yayın sahibi olduğunu, 21/01/2016 tarihinde www…..com.tr isimli internet sitesinde “… …” başlığı ile yayınlanan haberin basın ahlak etiğine aykırı olarak yapıldığını, haberde … Gazetesi’nin doğrudan hedef gösterildiğini,… gazetesinde yapılan haberin gerçek ve güncel bir haber olduğunu, haberin ahlaki boyutunu değerlendirmenin www…..com.tr ‘nin görevi olmadığını, karar merciinin bağımsız yargı organları olduğunu belirterek manevi haklara tecavüz eden yayın dolayısıyla 10.000TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Yönetim Kurulu Başkanı … …’un vefatı üzerine davacı gazetenin twitter hesabından yaptığı haberin kamu yararı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin izahten vareste olduğunu, birçok mecrada yer alan gündemi meşgul eden güncel konular hakkında müvekkili tarafından da haber yapıldığını, haberin kamu yararı çerçevesinde yapıldığını, davada manevi tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 20/06/2017 tarih ve 2017/86 Esas, 2017/282 Karar sayılı kararıyla; davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememiz esasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, basın yolu ile kişilik haklarının ihlalinden kaynaklı manevi tazminat istemine ilşikindir.
Basın özgürlüğü, Anayasa’nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
Bunun içindir ki bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp yayınlarında Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da zorunluluktur.
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
Somut olaya gelince; “… ” başlığı ile yayımlanan haberde davacıların Fethullahçı terör örgütü sayesinde servetine servet kattığının ileri sürüldüğü, davacı …’ın iftira ve şantaj yaparak işadamlarından reklam aldığı ifadelerine yer verildiği görülmüştür.
Tüm bu açıklamalar ışığında dava konusu yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, basın ve ifade özgürlüğü kapsamında kalıp kamu yararını amaçladığı ve kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki ifadelere yer verilmediği, haberin veriliş biçimi ve bütünlüğü çerçevesinde basının haber verme hakkı ve eleştiri sınırları içerisinde haber yapıldığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 170,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 111,47 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)