Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1074 E. 2018/1420 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1074 Esas
KARAR NO : 2018/1420

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dışı … LTD. ŞTİ.nin müvekkili şirket nezdinde “…” numaralı “Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğunu, … Serbest Bölge’den …’a gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 1 ADET … DİK İŞLEME TEZGAHI emtiası; 34 ZR 0079 araç ile davalıların sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında emtiayı taşıyan aracın arıza yapması nedeniyle dava dışı sigortalı firmanın bilgisi olmaksızın ve talimatı alınmaksızın … plakalı araca aktarılarak taşındığı ve emtianın davalıların sorumluluğu altında yapılan aktarma/taşıma işlemleri esnasında hasarlandığını, emtiaların alıcıya varışını müteakip yapılan kontrollerinde hasarlı olduğunun görülmesi üzerine hasar tutanağı tanzim edildiğini, emtialarda meydana gelen hasara istinaden 277/2015 nolu ekspertiz raporu tanzim edildiğini, rapora göre, davalı-borçluların sorumluluğu altında yapılan aktarma/taşıma işlemleri esnasında hasarlanan emtiada 1.351,00-USD zarar tespit edildiğini, hasar ile ilgili gerekli incelemeler yapılmış olup, poliçe kapsamında dava dışı sigortalıya 1.351,00-USD ödeme yapıldığını, davalı-borçlular tarafından yüke ve yola yetersiz araç ile taşıma işlemi yapıldığını, dava dışı sigortalının bilgisi ve talimatı olmaksızın emtia başka araca aktarıldığını, emtiada meydana gelen zarar ile ilgili bugüne değin makul ve kabul edilebilir hiç bir açıklama getiremediklerini, bu husus da taşıyıcıların kötü niyete eşdeğer kusurlarının olduğunu, ağır kusur olarak kabul edilmeleri gerektiğini ve zararın tamamından sorumlu olduklarını, davalı-borçluların takip dosyasına vaki borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı-borçluların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davaya zamanaşımı yönünden itiraz ettiğini, delillerin kendilerine sunulmadığını, dava dışı sigortalı şirket olan … Makine’den malını kendisinin aktarmadığını, davaya konu iddia edilen zararın mesuliyetinin kendisinde olmadığını, ekspertiz raporunun kendisine tebliğ edilmediğini, yokluğunda düzenlendiğinden kabul etmediğini, hasarın meydana geldiğine ilişkin bir ihtarname veya belge gönderilmediğini, icra takibinin de haksız olduğunu, davacı şirketin kendilerini davet etmeden ekspertiz raporu düzenlettirdiğini, davacının zarara ilişkin somut bir delilinin olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkla tarafının hiçbir alakasının olmadığını, aldırılan rapora göre davalı borçluların sorumluğu altında yapılan aktarma/taşıma işlemleri sırasında hasar miktarından sorumlu olduğu, aracın taşınmasının davalı sigortalının bilgisi ve talimatı dışında taşındığının belirtildiğini, bu nedenle kötüniyetli olduklarının belirtildiğini, bu hususu kabul etmediğini, bu nedenle aleyhine açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucu 08/02/2017 tarih ve 2017/116 Esas, 2017/98 Karar sayılı kararımız ile; Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.mad uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davaya konu … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının uyap kayıtları getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlular … ve … aleyhine 16/02/2016 tarihinde 1.351,00 USD ‘lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulardan …’a 22/02/2016 tarihinde, … ‘e 27/02/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu … 22/02/2016 tarihli dilekçesi ile davalı borçlu …’in ise 29/02/2016 havale tarihli dilekçeleri ile borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce verilen 08/02/2017 tarih ve 2017/116 Esas, 2017/98 Karar sayılı kararın İstinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 05/10/2017 tarih ve 2017/491 esas, 2017/494 karar sayılı kaldırma ilamı ile ” Uyuşmazlık taşıma sırasında davacının sigortalısı ticari şirkete ait ticari emtianın karayoluyla taşınması sırasında taşıyıcıların kusuru nedeniyle hasarlanması nedeniyle zararın zarara sebebiyet verdiği belirtilen taşıyıcılardan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
TTK 850/3 maddesine göre “taşıma işleri ticari işletme faaliyetidir. “
İlk derece mahkemesi davanın haksız fiilden kaynaklandığı ve davalıların gerçek kişi olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir. 22.03.1944 tarih 37/9 sayılı YİBK’nde de belirtildiği üzere, dava dışı sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi değerlendirilerek görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Davacı … halefiyet hakkına dayalı olarak bu davayı açtığına göre, halefi olduğu sigortalı ticari şirket ile davalılar arasındaki ilişkinin mahiyetine bakılarak görevli mahkeme tespit edilecektir. Davacının sigortalısı ile davalılar arasında TTK 850 ve devamı maddelerde düzenlenen taşıma sözleşmesi mevcut olduğu nazara alındığında, dava, TTK’nın 4. maddesine göre ticari dava niteliğini taşıdığından TTK’nın 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanındadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece işin esasına girilerek hüküm tesisi gerekirken, sigortalı ile davalılar arasındaki hukuki ilişkinin haksız fiile dayandığından bahisle görevsizlik kararı verilmesi yerinde görülmediği davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerektiği ,istinafa konu hüküm görevsizliğe ilişkin olup HMK 355 gereği re”sen incelenmesi gerektiği ,davalı …”ın hakkındaki davanın esastan reddi gerektiği yolunda ki diğer istinaf sebeblerinin incelenmesine yer olmadığına ,ancak görevsizliğe ilişkin kararı da esastan karar verilmesi gerektiği sebebiyle istinaf ettiğinden ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için mahkemeye iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekili ile davalı …’ın istinaf başvurusunun KABULÜNE;
… 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/116 esas 2017/98 karar sayılı 08.02.2017 tarihli kararın HMK 353(1)a-3 kapsamında KALDIRILMASINA ”gerekçesiyle mahkememizce verilen karar kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava, nakliyat sigortası teminatından ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 28/12/2018 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince; Davalı borçlulardan … ‘in adresinin GOP / İstanbul olduğu, HMK 7/1 maddesi uyarınca GOP İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı borçlu … ‘ın GOP İcra Müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının reddine,
Mahkememizin 28/12/2018 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı gereğince; Davalı … ‘in zamanaşamı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davaya konu .. 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının uyap kayıtları getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlular … ve … aleyhine 16/02/2016 tarihinde 1.351,00 USD ‘lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulardan …’a 22/02/2016 tarihinde, … ‘e 27/02/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu … 22/02/2016 tarihli dilekçesi ile davalı borçlu …’in ise 29/02/2016 havale tarihli dilekçeleri ile borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 20/04/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi’nde görevli Makine Mühendisi ve taşıma sigortacısı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 09/10/2018 teslim tarihli raporda özetle;Görevlendirme kapsamında yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile yukarıda açıklandığı üzere: 1. Davacının sigortalısı ile davalı taraf arasında ulusal karayolu ile eşya taşıma sözleşmesi bulunduğu, 2. Davacının emtia nakliyat sigortası kapsamında yaptığı tazminat ödemesini TTK m.1472 gereği yasal halefiyete dayalı olarak davalı tarafa rücu edebileceği, 3. Davalı tarafın yaptığı aktarma durumu gözetildiğinde, dava konusu oluşan taşıma hasarında davalıların % 100 oranında pervasızca davranış göstererek tamamen kusurlu ve müteselsilen sorumlu olduğu, 4. Davacı şirketin sigortalısına ödediği 1.351,00 USD’yi ve/veya karşılığı TL tazminatı davalılardan talep edebileceği, 5. Somut olayda üç (3) yıllık zamanaşımı süresi hesabı ve uygulaması bakımından nihait değerlendirmenin yüce mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen …TAŞIMA SIRASINDA OLUŞAN HASARLA İLGİLİ TUTANAKTIR başlıklı belgede, … Ltd. Şti. tarafından …. no.lu irsaliye ile sevk edilen … marka … model … seri numaralı CNC dik işleme merkezi tezgahın … plakalı araçla Trakya Çatalca Serbest Bölgeden yüklenip yola çıkmış olup Samsun’a teslim edilmesi gerekirken Ankara’da … plakalı araca aktarıldığı, kendilerine aktarma haberinin 26.02.2015 tarihinde verildiği, bu aktarım sırasında tezgahta üst kapak raylarında eğilme ve burkulma oluştuğu, firma sorumlusu tarafından tezgahın hasarlı olan kısımlarının yenisiyle değiştirilmek kaydı ile tezgahın firmada teslim alındığı, tezgahın üst kapak raylarının sol yan saçlarının alt tarafının aktarma sırasında yanlış bağlama yüzünden ezildiği ve burkulduğu belirtilmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur raporunda; tutanakta açıkça belirtildiği üzere, dava konusu CNC dik işleme tezgahının davacı tarafından …plakalı araçtan … plakalı araca aktarılırken tezgahın hatalı bağlanması nedeniyle alt tarafının ezildiği anlaşılmaktadır. Yapılan başlama işleminde kullanılan askıların makinenin ezilmeyecek kısımlarına yerleştirilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, bükülmeye uygun bölgelere denk getirildiği anlaşılmaktadır. Bu işlem tamamen davalıların kontrolünde ve davalılarca yapıldığından yapılan yanlış taşıma işlemi nedeniyle hasar oluşmasında davalıların % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
… Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 01.04.2015 tarihli NAKLİYAT ABONMAN SİGORTA POLİÇESİ HASARI KESİN EKSPERTİZ RAPORU’nun incelenmesinden, sigortalı kiralayanın … Ltd. Şti. olduğu, abonman sözleşme numarasının … olduğu, 29.05.2014/29.05.2015 vadeli olduğu, poliçe numarasının … olduğu, poliçe tanzim tarihinin 24.02.2015 odluğu, sigorta bedelinin 156.967,53 TL olduğu, döviz karşılığının 57.500,00 USD olduğu, emtia cinsinin … marka … tipi CNC dik işleme tezgahı olduğu, 1 adet ve 7100 Kg olduğu, kalkış yerinin … serbest bölgesi, varış yerinin Samsun olduğu, araç plakasının … olduğu, yükleme tarihinin 23.02.2015 olduğu, ekspertiz tarihinin 27.02.2015 olduğu, hasarın fark edildiği tarihin de aynı olduğu, hasar nedeninin … plakalı araca 24.02.2015 tarihinde Çatalca’da yüklenen makinenin Samsun’a gitmeden önce Ankara’da … plakalı araca aktarıldığı, aktarma sırasında tezgahta üst kapak raylarında eğilme ve burkulma meydana geldiği, sigortalı firmanın bu aktarmadan 26.02.2015 tarihinde haberdar olduğu, 27.02.2015 tarihli zeyilname düzenlendiği, daha sonra tezgahın 27.02.2015 tarihinde varış yeri olan … İth. İhr. … adresindeki işyerinde boşaltma sırasında gerekli fotoğraflarının çekildiği ve hasar tutanağının düzenlendiği, … plakalı araç sürücüsü Mevlüt Kartal ile telefonla görüşüldüğü ve aracının arıza yaptığını ve emtianın … plakalı araca aktarıldığını, vincin sağlam olduğunu, vincin parasını kendisinin ödediğini, nakliye ile ilgili olarak bir belge düzenlenmediğini söylediği, USD cinsinden toplam hasar bedelinin 1.351,00 USD olduğu belirtilmiştir.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; ekspertiz raporunda belirtilen hasar bedelleri, hasar tutanağıyla ve taşınan emtianın genel değeriyle uyumlu olup piyasa rayiçlerine uygun olduğu,dolayısıyla toplam gerçek hasar miktarının 1.351,00 USD. Olduğu belirtilmiştir.
Anılan hasar bedeli davacı şirketçe dosyada bulunan 20.05.2015 tarihli banka havale makbuzu karşılığında sigortalısına 1.351,00 USD olarak ödendiğinden davacı şirketin davalılardan talep edebileceği toplam maddi zararı 1.351,00 USD’dir.
Dava nakliyat sigortası teminatından ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini istemi ile ikame edilmiş olduğundan halefiyet ilkesine dayanmaktadır.
Sigortacı “geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra” kural olarak, “sigorta sözleşmesinin yürürlükte olduğu süre zarfında” oluşan rizikolardan sorumludur ve en kısa tarifi ile hasar; Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında ve/veya özel şartlarda yer alan rizikonun gerçekleşmesi (ve bu sebeple sigortalının menfaatinin zarara uğraması) halinde, sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması durumudur.
Bu yüzden de sigortacı (mal ya da zarar sigortalarında “kusur ve kasıt kavramları” birbirinden ayrıldığından) sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar/hasar için tazminat ödemekle yükümlüdür.
Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği yükümlülüğü yerine getirdikten sonra sigortalısının halefi olabilmesinin birinci şartı sigorta tazminatının(6102 Sayılı TTK md.1472/1`e göre)gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye; geçerli bir poliçe kapsamından ve “poliçe genel+özel şartları ile çelişmeyen” rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olmasıdır. Bu şart ile “bir arada” bulunması gereken ikinci şart ise, sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının sigorta zararı için üçüncü şahıslara (olayımızda davalılara) karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır ve bu talep hakkı sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde Kanun hükmü gereği geçer. Halefiyetin “tüm şartlarının” bir arada gerçekleşmiş olduğu durumlarda, ayrıca temerrüt ihtarı keşide edilmemiş olsa bile, sigortacının rücuen tazminat alacağına sigortalıya yapılan ödeme tarihinden başlatılmak suretiyle ticari işlerde uygulama alanı bulan 3095 SK. Md.2/2`ye göre avans faizi oranında faiz işletilmesi mümkündür.
Türkiye sınırları dâhilinde taşımacılık yapan nakliyeci firmaların, kusurları neticesinde taşıdıkları mala verecekleri zararlardan doğan sorumluluklarını Emtia Sigortası Genel Şartları ile poliçede belirlenen “özel şart, kloz ve limitler” dâhilinde üstlenmesi Yurtiçi Taşıyıcının Mali Mesuliyeti Sigortası`nın (uluslararası karayolu taşımalarında taşıyıcının CMR Konvansiyonu hükümleri dâhilinde üzerine düşebilecek mesuliyeti üzerine alması ise CMR Sigortasının) konusunu oluşturur. Ancak taşıyıcı ile sigortacısının üstlendiği sorumluluklar birbirinden “farklı düzenlemelere tabi olduğundan”; taşıyıcının tazminat bağlamında sorumluluğunu tayin eden kurallara göre mesuliyeti doğduğu durumlarda dahi, mesuliyet sigortacısının düzenlediği poliçenin bağlı olduğu genel veya poliçede kararlaştırılan özel şartlarla çelişen hasar/zarar için tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Taşıma sözleşmeleri ise bilindiği üzere Türk Ticaret Kanununda şekil şartına bağlanmamıştır;(taraflar arasında şartları kararlaştırılmış ve süresi belirlenmiş mukavele bulunmasa bile) sevk edilecek eşyanın taşıyana teslimi ile taraflar arasında taşıma anlaşması kurulmuş olur (6102 Sayılı TTK. Md.856/2). Bu aşamadan sonra taşıyıcı (taşıma sorumluluğunu üstlendiği malı ister kendisi taşısın ister, anlaştığı başka bir taşıyıcıya taşıtsın); taşıma süresi içerisinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesuldür; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine geçen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur (6102 Sayılı TTK. Md.875, Md.879, Md.929).
Her ne kadar taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, alıcısına teslim edildiği tarihe kadar oluşan hasardan sorumlu ise de; “kayıp ve/veya hasarın kendi kusurundan doğmayan” bir sebepten ya da eşyada zaten mevcut olan noksan veya ayıplardan ya da ambalajının fena yapılmasından yahut da 6102 Sayılı TTK Md.878 hükmü uyarınca; eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılmasından (Md.878/1-c) ya da eşyanın; özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire yoluyla kolayca zarar görmesine yol açan doğal niteliğinden (Md. 878/1-d) yahut da nakliye sürecinde oluşan hasarın / zararın taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak meydana gelmesi halinde (Md.876 hükmünden istifade edip) taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanabilmesi mümkündür.
Rücu durumu, taşıyıcının ve onun üzerine düşebilecek mesuliyeti düzenlediği poliçenin bağlı olduğu şartlara göre üzerine alan sigortacı yönünden hal böyle olmakla; “zarar sorumlusu olduğu sübuta erdiği ve hasar kendi kusurundan kaynaklandığı”için davalı taşıyıcının sorumluluğunun doğduğu” değerlendirilmektedir. Hatta somut olayda, davalının “aktarma” yapması, ynai yükü indirme ve tekrar yükleme süreçlerine tabi tutması, TTK m.886 manasında “pervasız davranış” teşkil etmektedir.
Pervasızlık durumunda, taşıyıcının sorumluluğu tüm zararı tazmin olmakta ve yine TTK m.855/5 hükmü gereği zamanaşımı süresi de üç (3) yıl uygulanmaktadır.
Sonuç itibariyle: Davacının sigortalısı ile davalı taraf arasında ulusal karayolu ile eşya taşıma sözleşmesi bulunduğu, davacının emtia nakliyat sigortası kapsamında yaptığı tazminat ödemesini TTK m.1472 gereği yasal halefiyete dayalı olarak davalı tarafa rücu edebileceği, Davalı tarafın yaptığı aktarma durumu gözetildiğinde, dava konusu oluşan taşıma hasarında davalıların % 100 oranında pervasızca davranış göstererek tamamen kusurlu ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı şirketin sigortalısına ödediği 1.351,00 USD’yi ve/veya karşılığı TL tazminatı davalılardan talep edebileceği, somut olayda üç (3) yıllık zamanaşımı süresi hesabı ve uygulaması gerektiği,kaza tarihi, ödeme tarihi, takip tarihi ve dava tarihi birlikte gözetildiğinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; Davanın kabulüne, davalıların … 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalıların … 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına,
2-Alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 340,26 TL harçtan peşin alınan 65,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 275,11 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.803,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı …’in yüzüne karşı, davalı …’ın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 28/12/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
96,55 TL Harç Masrafı
1.400,00 TL Bilirkişi Ücreti
306,65 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.803,20 TL