Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1073 E. 2019/749 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1073 Esas
KARAR NO : 2019/749

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 11/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Dava dışı …’e ait … plaka sayılı araçta 17.03.2017 tarihinde meydana gelen hasar için 4.263,13-TL’lik bakım onarım bedelinin müvekkili şirket …Tic. Ltd. Şti. tarafından yaptırıldığını ve müvekkili şirkete dava dışı 3.şahıs …’in 05.04.2017 tarihli temlik sözleşmesiyle temlik ettiğini, davaya konu aracın … Sigorta A.Ş.’den sigortalandığını, sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu servisleri zarar görene bildirmesi, zarar göreni yönlendirmesi ve iskontodan yararlanmasını sağlaması gerektiğini, özel firmada yaptırılan tamirat sonucu ortaya çıkan bedelin yüksek olduğunu, işbu davadaki taleplerinin aradaki farka yönelik olduğunu, davalı tarafın … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin 1.234,77-TL üzerinden devamına, bu miktar üzerinden yasal faize, asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete yapılan ihbar doğrultusunda hasar dosyası açıldığını ve yapılan incelemeler neticesinde araç sahibi …’e 17.04.2017 tarihinde 3.028,36-TL ödendiğini, huzurdaki davadan önce ödeme yapıldığı için davanın reddinin gerektiğini, temlik dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini aksi taktirde davanın reddini talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, kusur oranlarının tespiti için bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması gerektiğini, delillerin tümü toplandıktan sonra dava dosyasının konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile gerçek zararın tespit ettirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihi itibariyle yasal faiz sorumluluğunun olduğunu, takip tarihinden itibaren faiz isteminin reddi gerektiğini, davanın mahiyeti gereği yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek icra inkar tazminatının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyası, fatura, temlik sözleşmesi, kaza tutanağına, kaza yeri fotoğrafları, SBM kayıtları, bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı sigorta şirketine sigortalı olan …’in … plakalı aracında meydana gelen hasar nedeniyle aracın tamir bakım ve onarımını yapan ve hasardan kaynaklanan alacağı temlik alan davacı şirketin faturaya dayalı hasar alacağından kaynaklanan 1.234,77-TL farkı davalıdan talep edip edemeyeceği, hasar bedelinin davalı tarafından …’e ödenip ödenmediği, davalı tarafın aktif husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Alacağın temlikinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2002/7795E 2003/5255 K sayılı kararında “…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md:162’ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir” , Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E 2013/712 K sayılı kararında ” Alacağın temlikin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da; keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir.” şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan …’in yazılı şekil şartına uyarak yaptığı temlik geçerli olup aktif husumet itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
İlgili … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 01/06/2017 tarihinde 05/04/2017 tarihli temlik sözleşmesine dayalı 4.263,13 TL asıl alacak, 64,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.328,04 TL tutarındaki alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 05/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 12/06/2017 tarihli itiraz dilekçesinde özetle, alacaklı görünene hiçbir borçlarının bulunmadığını, konunun yargılamayı gerektirdiğini ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Trafik Kazası Tespit Tutanağında, … plakalı araç sürücüsü …, Park halindeki … plakalı aracına … plakalı aracın arka sol kısımdan çarptığını, … plakalı araç sürücüsü …, … plakalı aracını rampaya park ettiğini, park ettikten kısa bir süre sonra araç hareket ederek park halindeki… plakalı aracın orta sol kısmına çarptığını beyan etmiştir.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosya makina mühendisi … ile Sigorta Hakemi …’a tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan kök ve ek raporlarda özetle, … plakalı araç üzerinde meydana gelen hasarın, dosya kapsamı içindeki kaza fotoğrafları, trafik kazası tespit tutanağı, tarafların beyanları ve SBM (tramer) sorgulamaları ile uyumlu olduğu, Kusur yönünden, 17.03.2017 tarihinde, saat 12:30’da …, … ilçesi, … Sitesinde sürücü …, …’e ait … plakalı aracı park halinde bulunduğu sırada, sürücü … … plakalı aracını karşı şeride park etmiş ve kısa bir süre sonra araç hareket ederek … plakalı araca arka sol taraftan vurması ile, …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebebiyet vererek Karayolları Trafik Kanunu madde 84/l’de açıklanan kusuru işlediği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü …’in asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığı, Hasar yönünden, araçta yapılan işlemler, bagaj kapağı ve vidalı parçalar değişimi, kaporta, elektrik ve boya işçilikleri olarak değerlendirilmiş olup yapılan piyasa araştırması neticesinde ekspertiz tarafından tespit edilen hasar onarımı, değişen / tamir edilen parçaların bedelleri 3.028,36-TL (KDV dahil)’nin uygun olduğu, Sigorta poliçesi ve sigortacılık yönünden, davalı sigorta şirketinin sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabileceği, sigorta poliçesinin 12.04.2016 tarihinde tanzim edilmiş olması karşısında (26.04.2016 tarihli Torba Yasa ile yasal dayanak bulan) 01.06.2015 tarihli trafik sigortası genel şartlarının uygulanmasına yer olmadığı, davalı sigorta şirketinin azami 33.000,00-TL’dan sorumlu tutulabileceği, hasar ödemesi olarak 3.028,36-TL’nın tenzili ile 29.971,64-TL’na kadar sorumlu olabileceği ancak davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin hasara ilişkin zararı tamamen karşıladığı görüldüğünden sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı beyan edilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporları dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
01.06.2015 tarihli trafik sigortası genel şartları iskonto kısmı: “Hak sahibi aracının, bu madde uyarınca Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ölçütleri karşılayan, dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebilir. Bu durumda sigortacı, araç kaza tarihi itibariyle anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedele göre ödeme yapabilir. Sigortacı söz konusu bedel uygulaması hakkında hak sahibini hasar ihbarından itibaren 2 iş günü içinde bilgilendirir. Sigortacı bu süre içinde anılan bildirimi yapmadığı takdirde bildirim konusu bedeli hak sahibine karşı ileri süremez.”
Somut olayda, davalı borçlu tarafından takibe itiraz dilekçesinde davacı alacaklı görünene borçlarının bulunmadığı, cevap dilekçesinde ise, davalı tarafından ödeme yapıldığı ileri sürülmüş olup ispat yükü yer değiştirerek davalı borçluya geçmiştir, davalı tarafça ödeme iddiasının kanıtlanması gerekmektedir. 17.03.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’in asli ve %100 oranında kusurlu olduğu ve davalı sigorta şirketinin sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu tespit edilmekle birlikte hasara ilişkin 3.028,36-TL zararın davalı tarafça yapılan 3.028,36-TL ödeme ile tamamen karşılandığı anlaşılmış, sigorta poliçesinin 12.04.2016 tarihinde tanzim edilmiş olması karşısında (26.04.2016 tarihli Torba Yasa ile yasal dayanak bulan) 01.06.2015 tarihli trafik sigortası genel şartlarının ve bu kapsamda iskonto kısmının uygulanmasına yer olmadığı da dikkate alınarak ödemeye yönelik itiraz sebebi davalı tarafça kanıtlandığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 62,80 TL başvuru harcı, 22,20 TL ıslah harcından mahsubu ile fazla yatırılmış olan 40,60 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.234,77 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafınndan yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/09/2019

Katip

Hakim