Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1050 E. 2019/220 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1050
KARAR NO : 2019/220

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Davalı bankadan değişik tarihlerde ve değişik miktarda sahibi olduğu … Ltd. Şti faal olduğu sırada şirketi adına çekmiş olduğu tüketici kredilerinin yapılandırması sırasında ilgili davalı banka ile yapılan görüşmelerde onların kendisine önerdiği faizin 0.80 olduğunu, keza o tarihlerde yasal olarak uygulanan yasal faiz ise yine 0.80 olmasına rağmen davalı banka tarafından uygulanan faiz oranının ise 2.20 olarak uygulanması usul ve yasallara aykırı bir uygulama olduğu gibi bu konu ile alakalı Yargıtay emsal kararlarının da mevcut olduğunu, faiş uygulanan kerdi sebebi ile fazladan tahsil edilen faiz farkı ile ayrıca ilgili bankadan kredi kartından nakit çekimlerde keza aynı şekilde yasal olmayan bir faizin uygulandığı yapılacak kayıt incelemelerinde ortaya çıkacağını, sayın mahkeme uzman bilirkişi aracılığı ile bankadaki kayıtlar ve dosyanın ekinde sunduğu belgelerin incelenmesi sonucu iddia ve beyanlarının ispat edileceğini,davalı banka tarafından kullandığı kredi ile kredi kartlarındaki nakit çekimlerde haksız olarak tahsil edilen faiz farklarının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak kendisine ödenmesine karar verilmesini, dilekçe ekinde sunmuş olduğu belgelerden anlaşılacağı gibi davalı bankadan toplamda 24 adet kredi kullandığını, kullanmış olduğu bu kredilerin her biri için ayrı ayrı dosya v.s masrafları kendisinden tahsil edildiğini, Tüketici Haklarının Korunması Hakkındaki kanunun ilgili yasalarında tüketicinin kullandığı kredilerden alınan dosya v.s masrafların yasal olmadığının açık olduğunu, bu sebeple kullanmış olduğu tüm kredilerde davalı banka tarafından yasal olmayan ve haksız yere alınan dosya masraflarının da ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle kendisine ödenmesine karar verilmesini, davalı bankadan almış olduğu kredi ve kredi kartından ihtiyaç sebebi ile çekmiş olduğu nakitlerde ilgili bankanın o günkü yasal faizi uygulamaması ve kendisi tarafından belirlenen bir faiz uygulanması sonucu mağdur edilmesi nedeni çekmiş olduğu sıkıntı ve üzüntü karşısında TMK 174/2 Maddesi gereğince toplamda 50.000.00 TL manevi tazminatında davalıdan alınarak kendisine ödenmesine karar verilmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili banka ile davacı firma arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrı Nakdi Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesine istinaden, davacı firmaya krediler ve çek karneleri kullandırıldığını,ancak davacı firma kullanmış olduğu kredi ve çek karnelerine ilişkin ödeme yapmadığı gibi, söz konusu çek yapraklarının karşılıksız çıkması sebebiyle müvekkili banka tarafından, davacının çeklerinin çek yasal yükümlülüklerinin ödenmek zorunda kalındığını, hala da bankaya teslim edilmemesi sebebiyle ödenme riskinde bulunan çek yapraklarının bulunduğunu, söz konusu ticari kredinin ve karşılıksız çıkan çeklerin çek bedellerinin banka tarafından ödenmesi sonrasında, davacıya … 35. Noterliği’nin … yevmiye nolu … tarihli ihtarnamesi gönderilerek, sorumluluk altında bulunulan borcun ödenmesinin talep edildiğini, davacı tarafından söz konusu ihtarname sonrasında bir protokol talebinde bulunduğunu, müvekkili bankaca da bu talep kabul edilerek, davacıya 15.07.2014 tarihli protokol imzalatıldığını, Ancak davacının bu protokole de sadık kalmadığını ve sonrasında da hem ticari kredi ödemesi yapılmaması hem de çek bedellerinin bankaca ödenilmesine maruz kalınması sebebiyle davacıya defalarca ihtarnameler gönderildiğini, bu ihtarnamelerin de neticesinde ödeme yapılmaması sonrasında davacı aleyhine … 17.İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibine geçilerek, işlemlere başlanıldığını, davacı tarafından her ne kadar mahkemeye 12 kredi kullandırımı yapıldığı iddia edilmişse de, bu iddîasının yanıltıcı nitelikte olup, yalnızca 1 adet ticari kredisi ve 13 adet de ödenmeyen ve banka tarafından ödenmek zorunda kalınan çek yasal yükümlülük bedeli ile ödeme riskinde bulunulan çek yapraklarına ait çek yasal yükümlülük bedelleri bulunduğunu, Bu ödenen çek bedellerinin listesinin de dilekçesi ekinde yer almakta olup, söz konusu borç sebebiyle davacıya … 35.Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, … 35.Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamelerinin gönderildiğini ancak davacı tarafça bu ihtarnamelere karşılık da ödeme gerçekleştirilmediğini, davacı tarafından müvekkili banka ile yapılan protokolde kendisine haksız faiz uygulandığı iddia edilmiş ise de, davacının bu iddialarının gerçeklikle bağdaşmasının mümkün olmadığını,davacının protokole konu borçlarını ödememesi sebebiyle davacıya gönderilen … 35.Noterliği’nin … yevmiye nolu … tarihli ihtarnamesi sonrasında, davacı tarafından protokol teklifinde bulunulduğu, davacının … nolu ticari kredi kullandırım tarihi olan 14.08.2012 tarihinde akdi faiz oranı 1.74 iken davacıya ilgili krediye dair fiyatlama yapılarak söz konusu faiz oranı 1.30 olarak belirlendiği ve sabitlendiğini, yine ilgili kredi ve ödenen çek yasal yükümlülük bedellerine ilişkin temerrüde düşme tarihi sonrasında uygulanan faiz oranının %54 iken, davacı ile yapılan 15.07.2014 tarihli 12 ay vadeli protokolle davacıya bu faiz oranının yıllık %20.28 olarak uygulanmasına karar verildiğini, davacı tarafından talep edilen masrafların iadesine dair beyanının da hiçbir geçerliliği bulunmadığını, davacı müvekkili banka ile imzaladığı Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi çerçevesinde tacir niteliğine haiz olduğundan, söz konusu krediye dair masrafların alınacağını kabul ettiğini, davacının tacir olduğunu ve yine davaya konu kredi ile çek bedellerinin dayanağınında Genel Nakdi ve Gayrı Nakdi Kredi Sözleşmesi olduğunu, ilgili Sözleşmenin 18.maddesinde yer alan “Nakdi Kredilerde Faiz, Komisyon, Vergi, Masraflar ve Fonlar ” hükmü ile alınacak masrafların usul ve yasaya uygun davacı tarafından da kabul edilen masraflar olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafından açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddi ile , borçlu olduğunu bildiği halde bu borcu sürüncemede bırakmak amacıyla hareket ettiği ortada olduğundan davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasındaki Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Sözleşme, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, ihtarnameler, faiz oranlarını gösterir liste, Bilirkişi raporu.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava taraflar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı banka tarafından alınan faiz ve dosya masrafı adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizin 16/10/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor tanzimi için, Bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/11/2018 teslim tarihli raporda özetle;1-) Davalı banka tarafından 14.08.2012 tarihinde davacı firmaya kullandırılan 30.000.00 TL lık taksitli krediden 225.00 TL masraf tahsil edildiği,(EK:3 MASRAF DEKONTU)alınan bu masrafın %0.750 oranına tekabül ettiği, dolayısıyla davalı bankanın almış olduğu bu masraf bankacılık uygulamaları ile diğer banka uygulamalarının altında kaldığından takdirin sayın mahkemenizde olduğu, 2-) Davacı firma yetkilisi dava dilekçesinde kendisinden protokol kapsamında %0.80 faiz uygulanacağını kendisine bildirdikleri halde bilgisi dışında %2.20 faiz oranı uygulandığını beyan etmesine karşın,taraflar arasında imzalanan protokolde davacı firmanın imzası olduğu gibi bir suretini de aldığı ve bu konuda yapılan bir itiraz olmadığı dosya içeriğindeki belgelerden anlaşıldığı, 3-)Davacı firma yetkilisi Protokolde %0.80 faiz oranı uygulanacağını kararlaştırdıklarını beyan etse de bunu tevsik edecek her hangi bir belge sunmadığı, 4-) Bununla birlikte 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükme bağlandığınından davacı firmanın %2.20 fai,z oranına itirazının yerinde olmadığı,5-) Davacı firmanın delil listesi ekinde sunmuş olduğu, 3 adet T.H.H kararları ve kredi kartları …’a ait olduğundan değerlendirmeye alınmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 18/12/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya, ek rapor tanzimi için Bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/11/2018 teslim tarihli ek raporda özetle; 1-) Davalı banka tarafından 14.08.2012 tarihinde davacı firmaya kullandırılan 30.000.00 TL lık taksitli krediden 315.00 TL masraf tahsil edildiği,alınan bu masrafın %0.010 oranına tekabül ettiği, dolayısıyla davalı bankanın almış olduğu bu masraf bankacılık uygulamaları ile diğer banka uygulamalarının altında kaldığından takdirin sayın mahkemenizde olduğu, 2-) Davacı firma yetkilisi dava dilekçesinde kendisinden protokol kapsamında %0.80 faiz uygulanacağını kendisine bildirdikleri halde bilgisi dışında %2.20 faiz oranı uygulandığını beyan etmesine karşın,taraflar arasında imzalanan protokolde davacı firmanın imzası olduğu gibi bir suretini de aldığı ve bu konuda yapılan bir itiraz olmadığı dosya içeriğindeki belgelerden anlaşıldığı, 3-)Davacı firma yetkilisi Protokolde %0.80 faiz oranı uygulanacağını kararlaştırdıklarını beyan etmiş ise de bunu tevsik edecek her hangi bir belge sunmadığı, 4-) Davacı firmanın delil listesi ekinde sunmuş olduğu, 4 adet T.H.H kararları ve kredi kartı …’a ait olduğundan, değerlendirmeye alınmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Yargılama sırasında bankacı bilirkişiden alınan kök ve ek rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Davacı …LTD.ŞTİ ile davalı banka arasında 14.08.2012 tarihinde 53.000.00 TL limitli GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ ve bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzalandığı,
Davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği Yargıtay içtihatlarında vurgulanmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 20.10.2014 tarih ve 2014/8733 E., 2014/16023 K. sayılı ilamında; “Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kullandırılan kredi nedeniyle alınan hizmetin bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kredi sözleşmesinin sair kısımları değerlendirilmemiştir. Mahkemece sözleşme, sözleşme öncesi bilgi formu, banka kayıtlarının tamamı celbedilerek dava konusu ücretin davacı tarafından alınabileceğine ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilip eğer bu yönde bir hüküm varsa diğer bankaların da benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek davalıdan tahsil edilen tutarın uygun olup olmadığı …” yönünde davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.” denildiği,
İlgili Sözleşmenin “Nakdi Kredilerde Faiz, Komisyon, Vergi, Masraflar ve Fonlar ” başlıklı 18.maddesinde masraf alınacağının yazılı olduğu,
Davalı banka tarafından 14.08.2012 tarihinde davacı firmaya kullandırılan 30.000.00 TL lık taksitli krediden 225.00 TL masraf tahsil edildiği, alınan bu masrafın %0.750 oranına tekabül ettiği, dolayısıyla davalı bankanın almış olduğu bu masraf bankacılık uygulamaları ile diğer banka uygulamalarının altında kaldığı,
Yine davalı banka tarafından davacı firmaya 10.10.2011 tarihinde kullandırılan 20.000.00 TL lık taksitli krediden masraf alınmadığı ödeme planından anlaşılmaktadır.
Davacı firmaya kullandırılan 24 ay vadeli 30.000.00 TL lık kredinin ilk 17 tasidinin ödendiği, kalan taksitlerin ödenmemesi nedeniyle taraflar arasında 15.07.2014 tarihli PROTOKOL imzalanarak borcun % 2.20 faiz oranından hazırlanarak 12 ay vadeli ödeme planına bağlandığı ve protokolün davacı firma yetkilisi tarafından imzalanarak teslim alındığı görülmüştür.
Davacı firma yetkilisi dava dilekçesinde protokole bağlanan kredi için %0.80 faiz oranından anlaştıklarını beyan etmiş ise de anlaşmaya dair herhangi bir belge dosyaya sunmamıştır.
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2015/3157 K. 2015/9709 T. 30.6.2015
“……….Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanıp ticari kredi uyuşmazlığına dayanmaktadır. Ticari işlerde faiz serbestçe kararlaştırılır. Ticari temerrüt faizinin üst sınırının ( avans faizi oranının iki katı) uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
………) Dava, şenel kredi sözleşmesinden kaynaklanıp ticari kredi uyuşmazlığına dayandığından somut olayda faiz T.T.K’nu nun 8. maddesi uygulanır. Yani ticari işlerde faiz serbestçe kararlaştırılır. Somut olayda 6098 sayılı TBK’nuıı 88. ve 120. maddelerinin uygulama veri bulunmamaktadır. Hal böylevken, mahkemece yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.”
Yargıtay 19. HD. 24.03.2014 T. E: 2116, K: 5685 Sayılı İlamında ;
“…Dava, ticari iş niteliğindeki Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Somut olayda mahkemece davacı banka alacağına 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddelerinde öngörülen sınırlar uygulanarak faiz yürütülmesine karar verilmiştir. 6101 sayılı yasanın 7. maddesine göre 6098 sayılı TBK’nın kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. maddesi görülmekte olan davalara da uygulanır. Bununla birlikte 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükme bağlanmış, aynı maddenin 3. fıkrasında ise tüketicinin korunmasına ilişkin hükümler saklı tutulmuş, başkaca bir istisna getirilmemiştir. Aynı Kanunun 9. maddesinde, ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükmünde sözü edilen ilgili mevzuatın 3095 sayılı yasa hükümlerinin olduğunun ve 6102 sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddeleri ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olduğundan ticari işlerde bu hükümlerin uygulanması gerektiğinin, başka bir anlatımla 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağının kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler ve taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmelerinde kararlaştırılan akdi ve temerrüt faiz oranları gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”denildiği,
Davacı firmanın delil listesi ekinde sunmuş olduğu, 3 adet T.H.H kararları ile kredi kartı hesap ekstrelerinin incelenmesinde hesap sahibinin … olması nedeniyle bu dava aşamasında değerlendirilemeyeceği,
Kredi kartının davacı şirkete ait olması halinde bile,“Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te ücret alınması mümkün olan EK-1 numaralı “Ürün ve Hizmet Sınıflandırması” listesinde kredi kartları ile ilgili olarak “Nakit Avans Çekim Ücreti” alınabileceği belirtilmiştir. davacının aşağıdaki Yargıtay içtihadı doğrultusunda nakit çekim ücreti iade talebinin yerinde olmadığı,
YARGITAY 13. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2014/36187 KARAR NO : 2014/41794
“……..Nitekim somut olayda uygulanma imkanı yok ise de 6502 sayılı kanuna göre çıkarılan 03.10.2014 tarih 29138 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından hazırlanan “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te ücret alınması mümkün olan EK-1 numaralı “Ürün ve Hizmet Sınıflandırması” listesinde kredi kartları ile ilgili olarak “Nakit Avans Çekim Ücreti” alınabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle davacının ödediği nakit avans çekim komisyonunun iadesine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmayıp bozma nedenidir…..” denildiği,
Sonuç itibariyle; Davalı banka tarafından 14.08.2012 tarihinde davacı firmaya kullandırılan 30.000.00 TL. lik taksitli krediden 315.00 TL masraf tahsil edildiği,alınan bu masrafın %0.010 oranına tekabül ettiği, dolayısıyla davalı bankanın almış olduğu bu masraf bankacılık uygulamaları ile diğer banka uygulamalarının altında kaldığından iadesinin istenemeyeceği, Davacı firma yetkilisi dava dilekçesinde kendisinden protokol kapsamında %0.80 faiz uygulanacağını kendisine bildirdikleri halde bilgisi dışında %2.20 faiz oranı uygulandığını beyan etmesine karşın,taraflar arasında imzalanan protokolde davacı firmanın imzası olduğu gibi bir suretini de aldığı ve bu konuda yapılan bir itiraz olmadığı dosya içeriğindeki belgelerden anlaşıldığı, Davacı firma yetkilisi Protokolde %0.80 faiz oranı uygulanacağını kararlaştırdıklarını beyan etmiş ise de bunu tevsik edecek her hangi bir belge sunmadığı, Davacı firmanın delil listesi ekinde sunmuş olduğu, 4 adet Tüketici Hakem Heyeti kararları ve kredi kartı davacı şirkete ait olmayıp davacı şirket yetkilisi …’ın şahsına ait olduğundan, değerlendirmeye alınmamıştır.
Davacı, davalıdan manevi tazminat talep etmişdir. 6098 sayılı TBK. nun 58. Maddesi uyarınca kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören kişinin manevi tazminat talep hakkı vardır. Manevi tazminat için kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir bir hareketin varlığı şarttır. Dava konusu olayda davalı bankanın davacının kişilik değerlerini ihlale yönelik kusurlu bir davranışı bulunmamakta olup, dosya kapsamı itibariyle ortada kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eylem de bulunmamaktadır. Davacının kişilik haklarının zarar ördüğü iddiasına dayalı manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; Davacının açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 44,40 TL harcın ve karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 81,98 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 40,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı şirket yetkilisinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 12/03/2019

Katip

Hakim

Davalı Masraf Dökümü :
Teb.-müz.posta giderleri : 40,00-TL