Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1031 E. 2018/1173 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1031 Esas
KARAR NO : 2018/1173

DAVA : Tazminat (Maddi Hasarlı Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/11/2017
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Maddi Hasarlı Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dışı 3. Kişi …’ya ait … plakalı araç tarafından 31/07/2016 tarihinde …’e ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkili şirkete temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybının her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenmese de bağımsız eksper tarafından 3.300,00 ile 3.960,00 TL aralığında olacağının tespit edildiğini, buna göre müvekkilinin aracında 3.300,00 ile 3.960,00 TL aralığında değer kaybı meydana geldiğini, temlik edenin aracında oluşan değer kaybı alacağının temlik belgesi ile müvekkiline temlik ettiğini, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketinin kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan değer kaybınında tazmin edilmesi gerektiğini, taraflarınca davalıya 03/11/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına ödemenin yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağının bildirilmesine rağmen taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan şimdilik 300,00 TL. değer kaybı alacağının davalı … şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde ve duruşmada özetle; 31/07/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın …nezdinde … numaralı 23/06/2016-2017 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı bulunmakta olup kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 31.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirme neticesinde dosyadan eksper atandığını ve eksper raporuna göre 16/11/2017 tarihinde davacıya 1.618,95 TL değer kaybı tazminatı ödemesi gerçekleştirdiğini, ödemeye ilişkin dekontun ekte olduğunu, müvekkili şirketin başkaca bir borcu kalmadığını, bu nedenle taleplerin reddini istemiştir.
Mahkememizin 11/05/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere … Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 15/10/2018 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, 2. Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam değer kaybı zararının 1.186,52 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara HMK. 281 ve 186 Madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davası olduğu,
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 31.07.2016 günü saat 07:15 sıralarında … ilçesi … mahallesi .. caddesi kavşağında sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla kavşakta sürücü … yönetimindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …, yönetimindeki aracıyla tali yoldan anayola yola girmeden önce anayolda yolda seyreden ve emniyetle duramayacak kadar yaklaşmış olan davacı tarafa ait … plakalı aracın geçmesini beklemesi ve bu aracın geçişinden sonra kavşağa girmesi gerekirken bu kurallara uymamış, dikkatsiz acemi ve süratli seyri ile bölünmüş yolda seyreden bu aracın seyir şeridini kapatmış ve çarpışmaya neden olmuştur. Bu nedenle davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü … 2918 sayılı KTK’nın 57. Maddesinde belirtilen kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından % 100 oranında asli kusurlu olduğu, Davacı tarafa ait … plakalı aracın sürücüsü … ise yönetimindeki aracıyla meskun mahalde kendi şeridinde normal süratle seyrederken tali yoldan dikkatsizce gelip aracına çarpan davalı taraf araç sürücüsüne karşı kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmadığından yazılı şekil şartına uyarak yapılan temliğin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Mahkememizin 11/05/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere … Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 15/10/2018 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, 2. Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam değer kaybı zararının 1.186,52 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam değer kaybı zararının 1.186,52 TL olup hasar dosyasına göre ve davalı … vekilinin beyanına göre davalı … şirketi tarafından davadan önce 16/11/2017 tarihinde davacıya 1.618,95 TL değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığı ve davacının istenebilir değer kaybı alacağı olmadığı anlaşılmakla; Davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 300,00 TL (AAÜT 13/2 maddesi gereğince) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 06/11/2018

Katip

Hakim …