Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1026 E. 2018/1147 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1026 Esas
KARAR NO : 2018/1147

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalının sigortalısı … Ltd. Şti.’ne ait … plakalı araç tarafından 12.06.2017 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi tarafından davacıya temlik edildiğini, eksper tarafından değer kaybının 12.600,00-15.120,00 TL aralığında olacağının belirlendiğini, ayrıca 354,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalıya 03.10.2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde yasal yollara başvurulacağım bildirmelerine rağmen davalı tarafından cevap verilmediğini ve bir ödeme de yapılmadığını, bu nedenle değer kaybına ilişkin olarak şimdilik 300,00 TL’nin ve 354,00 TL’lik ekspertiz ücretinin davalılardan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davayı kabul etmemekle birlikte … plakalı aracın davalı şirkete … no.lu ve 31.10.2016/2017 vadeli KMA ZMMS (Trafik) sigortalı olduğunu, davalı şirketin sigortalısının kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirce poliçe limitine kadar sorumlu olduğunu, kusur tespitinden sonra maddi zarar bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istediklerini, davacının aracın maliki olmadığını, temliknameye dayalı dava açtığının belirtildiğini, bu nedenle geçerli temlikname olup olmadığının araştırılmasını İstediklerini, … plakalı araçta 1.284,00 TL hasar meydana geldiğini, bu miktardaki hasara karşılık bir değer kaybı olmasının mümkün olmadığını, genel şartlar ekinde yer alan hesaplama yöntemine göre değer kaybının tespit edilmesini istediklerini, aracın 19.05.2013 tarihinde de kazaya karıştığını, bu nedenle orijinal olmadığını, kaza tarihinden faiz talebinin haksız olduğunu, temerrüt tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, davacının ticari faiz talebinin haksız olduğunu, haksız fiilden kaynaklandığından yasal faiz talep edilebileceğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; araçta meydana gelen hasar miktarına göre alınan eksper raporunda tespit edilen değer kaybının fahiş olduğunu, araçta meydana glen maddi zararın çok daha düşük olduğunu, ikinci kez tamir gören araçta ortaya çıkacak değer kaybı tutarı eksper raporunda belirlenn tutarların altında olması gerektiğini, davacının ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi talebinin de haksız olduğunu, haksız fiilden doğan alacaklarda uygulanacak faizin yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 01/06/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 09/08/2018 teslim tarihli raporda özetle;1, Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (YÜzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu,2, Davacının davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının 508,32 TL olduğu, 3, Davacının davalılardan talep edebileceği ekspertiz ücreti zararının KDV dahil 205,70 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara HMK. 281 ve 186 Madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 29/08/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 208,32 TL Artırarak 508,32 TL Değer kaybı tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi HMK 186 madde meşruatlı davetiye ile davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davasıdır.
Somut olayın; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına güre 12.06.2017 günü saat 11:00 sıralarında … ilçesi … caddesi üzerinde sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla seyrederken yolun sağında kısmen yolda kısmen kaldırımda park halinde bulunan … plakalı … marka araca sol arka çamurluk kısımlarından çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …, yönetimindeki aracıyla seyrederken daha dikkatli ve tedbirli olması, aracının hızım yol, hava ve trafik şartlarına ve aracının teknik yapısına göre belirlemesi, geçebileceği genişlikteki yolda aracın kendi şeridinde tutması ve yolun dışında park halinde bulunan davacı taraf aracıyla arasındi emniyetli bir mesafe bırakması gerekirken bu kurallara uymamış, sevk ve idare hatası sonucu yolun dışına çıkarak park halindeki … plakalı araca yandan çarpmıştır. Bu nedenle dava konusu olayda davalı taraf araç sürücüsü … % 100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, Davacının ilgilisi olduğu … plakalı araç meskun mahalde yol dışında park halinde olduğundan olayda sürücüsüne yüklenebilecek bîr kusur oranı mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2002/7795E. ve 2003/5255 K. sayılı kararında;”…borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının menfaati olmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. BK md: 162 ‘ye göre alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile bu maddedeki ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın üçüncü şahsa temlik edebilir ’
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir şeklinde belirtildiği üzere alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira; temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmadığından yazılı şekil şartına uyarak yapılan temliğin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19.10.2015 tarih, 2015/2163 E., 2015/10755 K. sayılı ilamı ile; “Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarı onarıldıktan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farktır. Eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre davaya konu kaza sebebiyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması, (aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, km’si vs göre piyasa rayici belirlenerek) araçtaki hasarın giderilmesi için makul onarım süresinin ve bu süre içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) davacının yaptığı iş, araca olan ihtiyaç durumu, kiralama ücretinin tespiti hususlarında dosyada bulunan bilirkişi raporunun da irdelenip değerlendirildiği ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Mahkememizin 01/06/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere kusur – hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 09/08/2018 teslim tarihli raporda özetle;1, Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (YÜzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu,2, Davacının davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının 508,32 TL olduğu, 3, Davacının davalılardan talep edebileceği ekspertiz ücreti zararının KDV dahil 205,70 TL olduğu yönünde görüş ve kanatte bulunmuştur.
Davacı vekili 29/08/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; değer kaybı talebini 208,32 TL Artırarak 508,32 TL Değer kaybı tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 (YÜzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, Davacının davalılardan talep edebileceği değer kaybı zararının 508,32 TL olduğu, anlaşılmakla; Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 508,32 TL değer kaybı alacağının 300 TL’sine davalı … yönünden 08/11/2017 tarihinden, davalı … Ltd Şti. Yönünden ise kaza tarihi olan 12/06/2017 tarihinden itibaren, 208,32 TL’sine de ıslah tarihi olan 29/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 508,32 TL değer kaybı alacağının 300 TL’sine davalı … yönünden 08/11/2017 tarihinden, davalı … Ltd Şti. Yönünden ise kaza tarihi olan 12/06/2017 tarihinden itibaren, 208,32 TL’sine de ıslah tarihi olan 29/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 34,96 TL( Peşin Harç + Islah Harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 0,94 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 508,32 TL (AAÜT 13/2 Maddesi gereğince )vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.361,26 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin, Davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda dava değeri itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 02/11/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
66,36 TL Harç Masrafı
650,00 TL Bilirkişi Ücreti
354,00 TL Ekspertiz Ücreti
290,90 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.361,26 TL