Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1023 E. 2018/856 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1023 Esas
KARAR NO : 2018/856

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine … 37. İcraMüdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının yapmış olduğu haksız itiraz sebebi ile takip durduğunu, davalının bu itirazının salt takibin durmasına yönelik kötüniyetli bir itiraz olduğunu, davalının borca ve faize ilişkin yapmış olduğu itiraz haksız olduğunu, davalının yazılı basında çıkan tekzip ve düzeltme metinleri ile ilgili müvekkili şirketten ilk önce 07.10.2013-30.03.2016 tarihleri arasında geçerli olacak bir sözleşme ile hizmet aldığını, davalı ile imzalanan sözleşme gereğince verilecek medya takibi hizmeti için yıllık peşin 3.000 TL+KDV için anlaşıldığını, sonrasında davalı tarafın talebi üzerine hizmetin uzatıldığını ve müvekkili firmaca verilen hizmetin sonraki dönemler için de verilmeye devam edildiğini, bu davaya konu medya takip hizmetinin, davalının …com-…com mail adreslerine yapılan mail gönderimleri ile sağlandığını, davalıya müvekkili firma tarafından verilen hizmetlere ilişkin faturalar kesildiğini ancak bu faturaların(cari hesap ödemelerinin)yapılmaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkilinden hizmet almasına rağmen yüklendiği ücret ödeme borcunu yerine getirmediğini, ileri sürerek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, itirazında haksız ve kötüniyetli davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 26/01/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir iş olarak nitelendirilmesi ve bu kapsamda davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın görev yönünden reddedilmesi ve görevli tüketici mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin … Barosuna … sicil numarasıyla kayıtlı ve avukatlık faaliyeti yürüttüğünü, müvekkilinin tacir olmadığını, davacı tarafından verilen hizmetin uzatılmadığı ve haksız ve mesnetsiz taleplerinin reddinin gerektiğini, müvekkiline gönderilen maillerin otomotik olarak sistem üzerinden gönderildiğini, ileri sürerek davanın esasına girilmeksizin usulden reddedilmesine, esasa ilişkin tahkikata geçilmesi halinde ise davanın esastan reddedilmesini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Davacı tacir olmakla birlikte davalının avukat olduğu ve serbest meslekle uğraştığından tacir olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olmadığı, davanın 6102 Sayılı TTK 4 ve 5 maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmış, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre davanın görev nedeni ile usulden reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;.
Davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/07/2018

Katip …

Hakim …