Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1008 E. 2023/851 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1008 Esas
KARAR NO : 2023/851

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18.09.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dışı ( sigortalı ) …Ltd. Şti.’ye ait ” …” adresindeki iş yeri 21.03.2013- 21.03.2014 tarihleri arasında poliçede temin edilen rizikolara karşı, Müvekkil şirket nezdinde … No’lu Kobi İşimin Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 21.04.2013 tarihinde sigortalı mahalde yangın hadisesi vuku bulduğunu, yangın raporunda yangının çıkış sebebi olarak ” … dükkanda bulunan alarm sisteminin ısınarak şase yapması sonucu kablo izolelerini yakmasıyla çıkan kıvılcımların etrafında bulunan yanmaya müsait maddeleri tutuşturarak yaktığı, yangının bu şekilde çıktığının” belirtildiğini, dava dışı sigortalı ile davalı … arasında 16.01.2012 tarihinde ” Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmesi” 24 ay taahhütlü olarak akdedilmiş ve sözleşmenin konusu ” …mülkiyeti …’e ait olan elektronik güvenlik sistemlerinin temini, tesisi ve bu sistemlerin telefon hatları ile …’ne bağlantısının yapılması, … alarm sistemine gelen sinyallerin 24 saat gözetilmesi..” şeklinde ifade edilmiş olup, yangın hadisesi vuku bulduğu esnada sigortalı işyerinin alarm sistemi ve ilgili yükümlülüklerin davalıya ait bulunduğunu, 02.07.2013 tarihli Yangın Sigortası Kesin Ekspertiz Raporunda, ” monte edilmiş alarm kutusu içindeki kartın şase yaparak alevi ile yangının başladığı tespitinin yapıldığını ve toplam 62.992,22 TL hasar miktarı tespit edildiğini, bu hasar nedeniyle, davacı müvekkil şirketin sigortalıya 62.992,22 TL hasar tazminatı ödemek suretiyle 6102 Sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca kanuni halefiyete hak kazandığını, davalı yana rücu bildiriminde bulunulmuş ancak verilen cevapta yangının meydana gelmesinde davalı …’in sorumluluğu bulunmadığı, yangının meydana geldiği binanın yangın öncesinde yaklaşık 1 yıl süreyle birçok defa elektrik arızasına konu olduğu ve yangın tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı, bu arızaların Abone’nin bakım ve muhafaza yükümlülüğüne aykırı bir şekilde gerektiği gibi giderilmediği ve yangın olayının cereyan etmesine sebep olduğu ve şirketlerince ödeme yapılmayacağını belirttiklerini, meydana gelen yangın hadisesi sonucu oluşan zararlardan, davalı …, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. ve 69. madde hükümleri uyarınca sorumlu olduğunu, bu nedenlerle, 62.992,00 TL hasar tazminatının, sigortalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili 24.02.2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … (…) alarmlı güvenlik sistemlerinin kurulması ve Alarm Haber Alma Merkezi aracılığıyla bu sistemlerin izlenmesi alanında hizmet veren ülkemizin en büyük ve kurumsal şirketlerinden birisi olduğunu, …Tic. Ltd. Şti. (…) ile … arasında, …’in …’da bulunan işyerine güvenlik hizmeti temini amacıyla Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmesi (Sözleşme) (EK-1) imzalanmıştır. …. söz konusu ilişki çerçevesinde Davacı’nın güvenliğini temin edebilmek için sözleşme ile yüklendiği tüm edimleri tam, eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yerine getirdiğini, işbu davada …’in herhangi bir kusuru, sorumluluğu dolayısıyla “pasif husumet ehliyeti” bulunmamakta olup, davanın husumetten reddi gerektiğini, ayrıca davacı tarafından dava dilekçesine ek olarak sunulan deliller, kesin delil niteliğini haiz olmayıp, mahkeme’nin sadece Yangın ve Ekspertiz Raporu’na göre hüküm tesis etmemesi gerektiğini, müvekkili şirketin tarafı olduğu sözleşme ile yüklendiği tüm borçları eksiksiz şekilde ifa ettiğini ve sistemi çalışır durumda …’e teslim ettiğini, meydana gelen yangının … Sistemi’nden kaynaklanması mümkün olmadığını, yangının … Sistemi’nin kurulu bulunduğu mekandaki elektrik tesisatındaki sorunundan ve elektrik aksamının yetersizliğinden meydana geldiğini, bu nedenle davanın husumetten reddine, hukuki ve mesnetten yoksun davanın esastan reddi ile vekalet ücreti ile yargılama giderinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bilirkişi Kök ve Ek Raporu, Tanık Beyanları, Keşif, Taraf Beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
29.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Binaya ait ana besleme hattının bina önünde cadde kenarında yer alan beton şebeke direğinden itibaren değiştirilmiş olduğu,bu değişikliğin bina kurulu gücünün artmasına bağlı olarak mevcut hattın yetersiz kalmasına bağlı olarak zaman zaman oluşan arızaları önlemek amacıyla yapılmış olmasının muhtemel bulunduğu, Bina ve işyeri panolarında bir değişiklik bulunmadığı;işyerinde mevcut iç tesisatın yapılmakta olan tadilat çalışmaları kapsamında değiştirilmiş olduğu ve yangına konu bir iz bulunmadığı, bina ana besleme hattı ile bina tesisatının yetersizliğinin meydana gelen yangınla direk bir ilgisinin bulunmadığı, Bina ve işyeri elektrik panosunda kaçak akım rölesi mevcut olmadığı, işyerinde kaçak akım rölesinin mevcut olması halinde yangına neden olan alevli tutuşmanın gerçekleşmesinin teknik olarak pek mümkün olmayacağı, belirtilmiştir.
27.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Heyetimizde yangın uzmanı bilirkişi bulunmadığından ekspertiz raporunun kabul edilmesi halinde sigortacılık tekniği bakımından davalının sorumluluğu kabul edilebilecek ve davacının rücu hakkından bahsedilebileceği, Davacının sigortalısına yaptığı tazminat ödemelerine ilişkin banka dekontlarını dosyaya sunması gerektiği, Sayın Mahkemece rücu hakkının kabulü halinde davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, Uyuşmazlık hakkında yalnızca görüş bildirildiği,” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
18.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dosyada bulunan bilgi, belge ve ifadeler sonucu hazırlanan raporun, IV. Bölümünde ayrıntılı bir şekilde açıkladığı üzere; Yangının pronete ait olan pano bölgesinde meydana geldiği, … ait olan pano bağlantılarının, ddamens bağlantılarının gevşek yapılması durumunda ark sonucu veya pano besleme şebeke hattındaki yüksek gerilim sonucu yangının çıkabilmesinin mümkün olduğu, Pano içerisindeki kabloların ve ana kartın oluşabilecek en ufak bir kıvılcımda dahi yanabileceği ve avresinde bulunan yanma müsait malzemeleri tutuşturabileceği ve yangını büyüteceği, Dosyada mevcut bulunan Elektrik mühendisi bilirkişi ve ekspertizin düzenlemiş olduğu raporlarda … ait güvenlik sisteminde ana şebeke ile pano bağlantısı arasında kaçak akım rölesi bulunmadığı, Şebeke ve pano arasında kaçak akım rölesi olması durumunda elektrik bilirkişinin belirttiği şekilde, işyerinde kaçak akım rölesinin mevcut olması halinde yangına neden olan alevli tutuşmanın gerçekleşmesinin teknik olarak pek mümkün olmayacağı” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
14.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dosyada bulunan bilgi, belge ve ifadeler sonucu hazırlanan raporun, IHI. Bölümünde ayrıntılı bir şekilde açıkladığı üzere; Yangın başlangıç noktası olarak … ait olan pano bölgesinde meydana geldiği ve yoğunlaştığı, Pano içerisindeki kabloların ve ana kartın oluşabilecek en ufak bir kıvılcımda dahi yanabileceği ve çevresinde bulunan yanmaya müsait malzemeleri tutuşturabileceği ve yangını bu denli büyüteceği kanaatindeyim. İşbu Ek-Raporum doğrudan veya dolaylı olarak hiç bir şekilde hukuki bağlayıcılığı ve yaptırım gücü olmaksızın, sadece kanaat mahiyetindeki Rapordur. ” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
18.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Teknik tespitlerin kabulü halinde; sigortacılık tekniği bakımından davalının sorumluluğundan ve davacının rücu hakkından bahsedilebileceği, uyuşmazlık hakkında yalnızca görüş bildirildiği,” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirtilmiştir.
12.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Detaylı olarak izah edildiği üzere gerek kullanılan güvenlik sistemin zayıf akım sistemi olması gerekse iş yerindeki elektrik ana dağıtım panosunda mevzuat gereği 300 mA’lık yangın eşikli kaçak akım rölesinin kullanılmamış olması ve iç tesisatının ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda düzgün tesis edilmemiş olması da göz önünde bulundurulduğunda yangın olayının … Sistemi kaynaklı başlamadığı anlaşılmaktadır. İş yerinde kullanılan bütün elektrikli aletlerin veya sistemlerin ana elektrik sayacından kaçak akım rölesi gibi devre koruma elemanları ile korunmasını dava dışı … sağlanmalıydı. Netice itibariyle yangın olayının … Sistemi kaynaklı başlamadığı sabit olduğundan hasar bedelinin davalı tarafa rücu edilemeyeceği heyetimizce mütalaa edilmektedir.” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
16.07.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” Kullanılan güvenlik sistemin zayıf akım sistemi olması gerekse iş yerindeki elektrik ana dağıtım panosunda mevzuat gereği 300 mA’lık yangın eşikli kaçak akım rölesinin kullanılmamış olması ve iç tesisatının ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda düzgün tesis edilmemiş olması da göz önünde bulundurulduğunda yangın olayının …Sistemi kaynaklı başlamadığı … işletme ve bakım sorumluluğundaki alanda başladığı tespit edilmiştir. İş yerinde kullanılan bütün elektrikli aletlerin veya sistemlerin ana elektrik sayacından kaçak akım rölesi gibi devre koruma elemanları ile korunmasını dava dışı … tarafından sağlanmalıydı. Netice itibariyle yangın olayının … Sistemi kaynaklı başlamadığı sabit olduğundan hasar bedelinin davalı tarafa rücu edilemeyeceği heyetimizce mütalaa edilmektedir.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
10.12.2018 tarihli talimat duruşmasında tanık … özetle; “Ben yangın çıkan hırdavat dükkanının sahibiyim. Olay pazar günü olduğu için ben iş yerinde değildim ancak yan komşum olan kozmetik dükkanının sahibi benim iş yerimde duman gördüğünü söyleyerek beni çağırdı. Ben iş yerine gittiğimde …A.ş ‘ ye ait yangın alarm panosunun patlamış olduğunu ve bundan dolayı iş yerinde yangının çıktığını gördüm. Bu yangın dolayısıyla iş yerimde tamamen yanan eşyalar olduğu gibi itfaiyenin su tutması üzerine kısmen zarar gören eşyalarım da vardı. Söz konusu alarm sistemini ben … A.ş’ ye taktırmıştım. Ben iş yerimi … Sigorta A.Ş’ ye olaydan yaklaşık 1 veya 2 sene önce sigortalatmıştım. Yangın olayından sonra sigorta yaptırmam dolayısıyla yaklaşık 60, 65.000 TL arasında bir miktarı sigorta şirketinden aldım. …sigorta A.Ş’ ile …A.Ş arasında ödeme dolayısıyla yapılan işlemler hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Bu işlemler benim bilgim dışında yapılmıştır. Benim olay hakkında bilgim görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum.” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
28.11.2018 tarihli talimat duruşmasında tanık … özetle; “Ben sigorta eksperi olarak çalışmaktayım. Dava konusu yangın olayını meydana gelmesinden sonra eksper olarak hasarın miktarını ve nedenini tespit etmek için olay yerine gittim ve tüm hasara ilişkin tespitlerimi ekspertiz raporumda sundum. Bütün detayları orada değindim. Hazırladığım ekspertiz raporuna ekleyeceğim bir durum bulunmamaktadır. Tanıklık ücreti talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Mahkememiz … Esas … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı sırasına kaydının yapıldığı, 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmesine karar verildiği, İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesi’nin 2017/1964 Esas 2017/1924 Karar sayılı kararı ile yargı yerinin Mahkememiz olarak belirlediği, Mahkememiz iş bu esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı görüldü.
GEREKÇE: Dava, sigorta ödemesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Davacı … şirketi ile dava dışı sigortalı … Şti.’ye ait “…” adresindeki iş yeri 21.03.2013- 21.03.2014 tarihleri arasında poliçede temin edilen rizikolara karşı, … No’lu Kobi İşimin Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 21.04.2013 tarihinde sigortalı işyerinde yangın çıktığını, yangının dava dışı sigortalı ile davalı … arasında yapılan sözleşme kapsamında yapılan … Alarm Sisteminden kaynaklandığının tespitinin yapılmış olduğundan bahisle dava dışı sigortalıya ödenen 62.992,22 TL hasar tazminatının rücu yoluyla tahsili amacıyla işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dışı sigortalı ile davacı arasında 21.03.2013- 21.03.2014 tarihleri arasında geçerli … No’lu Kobi İşimin Sigorta Poliçesi ile sigortası yapıldığı görülmektedir. 21.04.2013 tarihinde sigortalı işyerinde meydana gelen yangın sonrası tutulan yangın raporunda yangının çıkış sebebinin; “… dükkanda bulunan alarm sisteminin ısınarak şase yapması sonucu kablo izolelerini yakmasıyla çıkan kıvılcımların etrafında bulunan yanmaya müsait maddeleri tutuşturarak yaktığı, yangının bu şekilde çıktığı” tespitinin yapıldığı görülmektedir.
Dava dışı sigortalı ile davalı … arasında 16.01.2012 tarihinde “Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı ve bu kapsamda … alarm sisteminin kurulmuş olduğu görülmektedir.
24/03/2013 Tarihli Yangın Raporunda; “…Yapılan incelemede, dükkanda bulunan alarm sisteminin ısınarak şase yapması sonucu kablo izolelerini yakmasıyla çıkan kıvılcımların etrafında bulunan yanmaya müsait maddeleri tutuşturarak yaktığı yangının da bu şekilde çıktığı,” kanaati belirtilmiştir.
02.07.2013 tarihli ekspertiz raporunda; “…sigortalı işyerinde tarafımca yapılan detaylı incelemeler ve tespitler neticesinde; işyerinin bulunduğu bölgede meydana gelen elektriksel voltaj dalgalanması sonucunda … tarafından montajı yapılmış olan koruma sistemi bulunmayan (sigorta vb.), işyerine ait pano öncesi kablolardan hat çekilerek monte edilmiş alarm kutusu içindeki kaboların-kartın şase yaparak yangının başladığı,” belirtilmiştir.
Dava dosyasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyamızdan alınan 29.06.2014 tarihli raporda; “…bina ve işyeri panolarında bir değişiklik bulunmadığı, işyerinde mevcut iç tesisatın yapılmakta olan tadilat çalışmaları kapsamında değiştirilmiş olduğu ve yangına konu bir iz bulunmadığı, bina ana besleme hattı ile bina tesisatının yetersizliğinin meydana gelen yangınla direk bir ilgisinin bulunmadığı, bina ve işyeri elektrik panosunda kaçak akım rölesi mevcut olmadığı, işyerinde kaçak akım rölesinin mevcut olması halinde yangına neden olan alevli tutuşmanın gerçekleşmesinin teknik olarak pek mümkün olmayacağı,” belirtilmiştir.
27.08.2019 tarihli raporda; “…sigortacılık tekniği bakımından davalının sorumluluğu kabul edilebilecek ve davacının rücu hakkından bahsedilebileceği, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği,” belirtilmiştir.
18.11.2020 Tarihli raporda; “…Yangının pronete ait olan pano bölgesinde meydana geldiği, … ait olan pano bağlantılarının, klamens bağlantılarının gevşek yapılması durumunda ark sonucu veya pano besleme şebeke hattındaki yüksek gerilim sonucu yangının çıkabilmesinin mümkün olduğu, pano içerisindeki kabloların ve ana kartın oluşabilecek en ufak bir kıvılcımda dahi yanabileceği ve çevresinde bulunan yanma müsait malzemeleri tutuşturabileceği ve yangını büyüteceği, dosyada mevcut bulunan Elektrik mühendisi bilirkişi ve ekspertizin düzenlemiş olduğu raporlarda Pronete ait güvenlik sisteminde ana şebeke ile pano bağlantısı arasında kaçak akım rölesi bulunmadığı, şebeke ve pano arasında kaçak akım rölesi olması durumunda elektrik bilirkişinin belirttiği şekilde, işyerinde kaçak akım rölesinin mevcut olması halinde yangına neden olan alevli tutuşmanın gerçekleşmesinin teknik olarak pek mümkün olmayacağı,” belirtilmiştir.
14.07.2021 tarihli raporda; “…yangın başlangıç noktası olarak … ait olan pano bölgesinde meydana geldiği ve yoğunlaştığı, pano içerisindeki kabloların ve ana kartın oluşabilecek en ufak bir kıvılcımda dahi yanabileceği ve çevresinde bulunan yanmaya müsait malzemeleri tutuşturabileceği ve yangını bu denli büyüteceği kanaatinde olduğunu,” belirtilmiştir.
18.03.2022 tarihli raporda; “…teknik tespitlerin kabulü halinde; sigortacılık tekniği bakımından davalının sorumluluğundan ve davacının rücu hakkından bahsedilebileceği,” belirtilmiştir.
Yukarıda bahsedilen raporlara karşı taraf vekillerince ayrı ayrı itirazlarda ve beyanlarda bulunulduğu, bir kısım raporların birbirleri ile çeliştiği ve uyuşmazlığı aydınlatmada yeterli olmadığı görülmekle dava dosyası alanında uzman yangın bilirkişi ve elektrik-elektronik bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyetince hazırlanan 12.10.2022 tarihli raporda; “… dosya konusu yangın olayıyla ilgili olarak hazırladığı Bilirkişi Raporunun sonunda yanginin çikiş (odak noktasi) yeri, merkezi, yanginin çikiş sebebi, sorumlu, kusurlu tespiti vb bilgi ve bulguları tespit etmek ve akabinde de doğru ve adil bir sonuca ulaşmak için dosya konusu yangın olayını en baştan, hatta inceleme ve değerlendirme sürecini yangın öncesinden başlatarak ve yukarıda ifade edilen teknik-bilimsel kabuller çerçevesinde inceleyecek ve bir kanaate ulaşacaktır.
Diğer taraftan “yangının elektrik kaynaklı başladığı” şeklinde ki beyan ve iddialarda göz önüne alındığında elektrik enerjisi kaynaklı yangınlara dair temel bilgilerden de bahsetmenin uygun olacağı değerlendirilmiştir.
…Yangının meydana geldiği yerin bulunduğu bölgenin sanayi bölgesi olmadığı, daha çok ikametgah ve kısmen de esnaf türünde küçük işletmelerin bulunduğu bir bölge olduğu, ayrıca yangının gerçekleştiği yerde ki iş yerlerinin birden fazla trafodan (farklı hatlardan) beslendiği, bu nedenle de bölgede ki elektrik dağıtım şebekesinde aşırı akım yükselmesi veya alçalmasının (akım dalgalanması) oluşma ve buna bağlı olarak da elektrik enerjisi kaynaklı yangın çıkmasının teknik olarak düşük bir ihtimal olduğu değerlendirilmiştir.
Bölgede ki elektrik şebekesinde sık sık ani voltaj düşmesi veya yükselmesi durumunda bina, daire veya iş yeri vb yerlerin elektrik tesisatlarında kaçak akım rölesi bulunsa dahi bulunan kaçak akım rölesinin işlevsiz kaldığı, özellikle şehir şebekesinde meydana gelen ani voltaj yükselmesinin akım dengeleyici (regülatör) bulunmayan tesisatlar da ve bu tesisatlara bağlı elektrikli aletlerde patlamaya ve yanmaya neden olduğu da bilinmektedir.
Ancak dosyada yangının meydana geldiği hastane binasına ait müştemilatın (jeneratör odası) bulunduğu bölgede elektrik yangınlarının sebeplerinden birisi olan ve kalitesiz elektrik olarak nitelenen herhangi bir akım dalgalanması yaşandığı veya buna bağlı olarak yangının yaşandığı iş yerindeki elektrikli aletlerde patlama meydana geldiğine dair somut bir bulgu veya bilgi olmadığı görülmüştür.
…Ancak dosya kapsamında yapılan incelemede hastane ana binasında ki görüntüleme vb tıbbi cihazlarda ve bunların elektrik tesisatlarında herhangi bir elektriksel yanma olduğuna dair teknik bilgi ve bulgu olmadığı görülmüştür. Bu nedenle dosya konusu yangının bu maddede iade edilen bir sebeple başlamış olma sı teknik olarak da mümkün görünmemektedir.
…Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliğinin 18. Maddesi “Çok basit tarım binaları, barakalar, basit köy evleri hariç yapı bağlantı kutusuna (ana buat veya kofre) yangın koruma, sayaç kolon devrelerine ise hayat koruma eşikli, düzeneği ile birlikte termik manyetik şalter veya otomatik sigorta (ayrı ayrı veya birlikte) konulmalı ve tüm koruma düzenleri arasında seçicilik sağlanmalıdır. Yapıda tek sayaç varsa, kofre tesis edilemez, seçicilik sağlanmalıdır. Yapıda tek sayaç varsa, kofre tesis edilemez. Bu maddeye aykırı olarak yapılan tesise işletme kesinlikle elektrik vermez.” Hükmü kapsamında elektrik dağıtım şirketinin mülkiyetinde bulunan kofradan sonra 300 mA kaçak akım kapasiteli YANGIN KORUMA EŞİKLİ KAÇAK AKIM RÖLESİNİN KULLANILMASI GEREKMEKTEDİR. Ancak fotoğraf-2 ve 3’ten görüleceği üzere bu işyerinde kaçak akım rölesi tesis edilmemiştir. Tesis etmesi gereken taraf dava dışı …’tir. Dolayısıyla davalının kaçak akım rölesinini tesis etme sorumluluğu bulunmamaktadır.
Konunun daha iyi anlaşılması için kurulan güvenlik sistemin ne tür bir elektronik ürün olduğu hususuna değinmekte fayda vardır. Şöyle ki; kurulan güvenlik sistemi ZAYIF AKIM kategorisinde çalışan bir elektronik sistemdir.
Zayıf akım, eletrik tesisatlarında yangın alarm, telefon, kamera, anten ve zil gibi cihazları çalıştırmak için gerilimi düşük enerjilere verilen isimdir. Bir diğer tanımıyla zayıf akım, insanlara herhangi bir zararı/çarpma olmayan sistemlerdir. Zayıf akım sistemleri ise herhangi bir yapı içerisindeki güvenlik, data akışı, kontrol gibi sistemlerin yönetilmesi ve düzenlenmesini sağlayan sistemlerdir.
Ev veya ofis gibi alanlarda bulunan tesisatlarda genel olarak trafo kullanılarak zayıf akım kaynağı elde edilmektedir. Bu sistemler genel olarak 12 Volt ile çalışmaktadır. Davalı tarafın 2. Cevap dilekçisinde yer alan güvenlik sistemi için kullanılan malzemelerin listesine bakıldığında sistemin 12 volt olarak çalıştığı ve zayıf akım kategorisinde yer aldığı görülmektedir. Dolayısıyla bu sistemin kendi başına yangın oluşturma ihtimali çok çok zayıf bir ihtimaldir.
Bunun yanı sıra yangın olayı ait fotoğraflarda da görüleceği üzere iş yerine ait elektrik iç tesisatına ait kablolamaların elektrik iç tesisleri yönetmeliğindeki hususlar doğrultusunda düzgün bir şekilde tesis edilmediği, kuvvetli akım ve zayıf akım kablolarının düzensiz ve kısa devre, ark veya yangına oluşturmaya müsait bir şekilde tesis edildiği görülmektedir.
Ayrıca ekspertiz raporunu düzenleyen kişinin İnşaat mühendisi olduğu da değerlendirildiğinde buna rağmen uzmanlık alanını dışında elektrik kaynaklı yangına ilişkin değerlendirmelerde bulunduğundan ekspertiz raporundaki değerlendirmelerinin teknik anlamda bir geçerliliği bulunmamaktadır.
Davalı … sistemin kurarken elbette ana panodan kendi sistemine enerji tedariki sağlamak adına kablo çekecektir. Ancak işyerindeki elektrik iç tesisatını koruma görevi dava dışı …’tedir.
İş yerinde kullanılan bütün elektrikli aletlerin veya sistemlerin ana elektrik sayacından kaçak akım rölesi gibi devre koruma elemanları ile korunmasını dava dışı … sağlanmalıydı.
Bütün bu değerlendirmeler neticesinde gerek kullanılan güvenlik sistemin zayıf akım sistemi olması gerekse iş yerindeki elektrik ana dağıtım panosunda 300 mA’lık yangın eşikli kaçak akım rölesinin kullanılmamış olması ve iç tesisatının ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda düzgün tesis edilmemiş olması göz önünde bulundurulduğunda yangın olayının … Sistemi kaynaklı başlamadığını teknik anlamda rahatlıkla söylenebiliriz.
Dava dosyasında ek raporlarla birlikte toplamda 5 adet bilirkişi raporu mevcuttur. Bunlardan sadece 29.06.2014 Tarihli … 16. ATM Bilirkişi Raporunda heyette elektrik mühendisi bulunmakla birlikte o rapordaki sonuç kısmındaki 3. Maddesine aynen katılmaktayız.
Dolaysıyla yangın olayının … Sistemi kaynaklı başlamadığı sabit olduğundan hasar bedelinin davalı tarafa rücu edilemeyeceği,” belirtilmiştir.
Hazırlanan rapora karşı davacı yanca itiraz edilmiş ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Heyet tarafından hazırlanan 16.07.2023 tarihli raporda; “Kullanılan güvenlik sistemin zayıf akım sistemi olması gerekse iş yerindeki elektrik ana dağıtım panosunda mevzuat gereği 300 mA’lık yangın eşikli kaçak akım rölesinin kullanılmamış olması ve iç tesisatının ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda düzgün tesis edilmemiş olması da göz önünde bulundurulduğunda yangın olayının … Sistemi kaynaklı başlamadığı … işletme ve bakım sorumluluğundaki alanda başladığı tespit edilmiştir. İş yerinde kullanılan bütün elektrikli aletlerin veya sistemlerin ana elektrik sayacından kaçak akım rölesi gibi devre koruma elemanları ile korunmasını dava dışı … tarafından sağlanmalıydı. Netice itibariyle yangın olayının … Sistemi kaynaklı başlamadığı sabit olduğundan hasar bedelinin davalı tarafa rücu edilemeyeceği,” tespiti yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan kök ve ek raporun uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu, tarafların itiraz ve beyanlarını da kapsar teknik değerlendirmeler olmakla hükme esas alınmıştır.
Yukarıda detayı ile bilirkişi teknik raporunda da anlatıldığı üzere, dava dışı işyerinde kullanılan güvenlik sistemin zayıf akım sistemi olması ve kaçak akım rölesinin kullanılmamış olmasından kaynaklı olarak yangının başladığı, yangına davalı şirketin kurmuş olduğu güvenlik sisteminin sebebiyet vermediği, dava dışı sigortalının işletme ve bakım sorumluluğundaki alanda başladığı açıkça tespit edilmekle davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 1.075,75 TL harçtan alınması gereken 269,85 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 805,90 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 6,40 vekalet harcı, 177,50 keşif harcı ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.183,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır