Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1000 E. 2018/1330 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1000 Esas
KARAR NO : 2018/1330

DAVA : İtirazın İptali (Hisse Devri Bedeline Dayalı Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2016
KARAR TARİHİ : 10/12/2018

İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/241 E. Sayılı dosya numarası ile açılan ve bu mahkeme tarafından 14/02/2017 tarihinde 2017/53 K sayısı ile verilen görevsizlik kararı neticesinde mahkememize tevzi edilen, mahkememizden verilen karşı görevsizlik kararı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından yargı yeri olarak mahkememizin belirlendiği (Hisse Devri Bedeline Dayalı Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan) davasında mahkememizce yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin adına, davalı-borçlu aleyhine alacaklarının tahsili amacıyla … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, işbu icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalı tarafa 18/05/2016 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalının işbu takibe gerekçesiz olarak itiraz ettiğini ancak yapılan itirazın tamamen icrai işlemleri engellemek adına, haksız ve kötü niyetli olup, hukuki dayanağının da bulunmadığını, müvekkilinin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı, .. Vergi Dairesi Müdürlüğü … numaralı mükellefi … Tic. Ltd. Şti.’ne ortak olmak amacıyla davalıyla görüştüğünü, davalının %50 hissesinin müvekkiline devri hususunda tarafların sözlü olarak anlaştıklarını, müvekkilinin davalıyı uzun süredir tanıyor olması, tarafları bir araya getiren müşterek yakınların bulunması, aralarında hemşehri ilişkisinin bulunması ve her şeyden önemlisi davalının avukatlık mesleği mensubu olması sebebiyle hak ve nesafete uygun hareket etmesi beklentisi ve inancında olması sebebiyle noter huzurunda hisse devir işlemleri yapılmadan, davalının acil ödemeleri olduğunu söylemesi sebebiyle davalı … adına … Bankası A.Ş. … Şubesi … numaralı hesabına, … Hisse Devri Bedeli açıklamasıyla, 24/06/2015 tarihinde 60.000,00-TL, 25/06/2015 tarihinde 60.000,00-TL, 26/06/2015 tarihinde 30.000,00-TL, 01/07/2015 tarihinde 10.000,00-TL olmak üzere toplam 160.000,00-TL ödeme yaptığını, ancak bu tarih itibariyle davalının hiçbir haklı gerekçesi olmaksızın, sürekli bahaneler uydurarak ve müvekkilini oyalama politikası içerisinde bir anlayışla hisse devir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı davaya konu icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkiline hiçbir borcu olmadığını ifade etmişse de, takibe konu edilen banka dekontlarındaki ödemenin ne amaçla yapıldığına hiçbir gerekçe gösteremediğini beyan ederek itirazın fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 160.000,00-TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra takibinin devamına, davalı aleyhine asıl alacak tutarının %20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının inşaat işinde yaşamış olduğu sıkıntılar sonrasında müvekkilinin de ortak olduğu şirketten hisse almak istediğini ve müvekkilinden yardım talep ettiğini, bu konuda görüşmelerin yapıldığını, ortak tanıdık büyüklerin de tavsiyeleri neticesinde müvekkilinin sahip olduğu hisselerin %50’sini peşin olarak toplam 300.000,00-TL’ye davacıya satılması ve şirketin yönetim işlerinin davacı tarafından üstlenilmesi konusunda onlarca şahidin huzurunda anlaşıldığını, anlaşma sonrasında davacının nakden ödeneceği kararlaştırılan ödemeyi yapmadığını, huzurdaki davada vekili olan eşinin de katıldığı görüşmede davacının işsiz olması gerekçe gösterilerek kısmi ödeme sonrasında şirket işlerine katılmasını müvekkilinden talep ettiğini, bunun yanında bakiye kısmın en geç 2015 yılı sonuna kadar tamamlanacağı/ödeneceği ve sonrasında ortaklık işlemlerinin yapılmasının müvekkiline söylendiğini, bu aşamadan sonra şirket işlerine katkıda bulunması beklenen davacının anlaşma şatlarını ve şirket işlerinde ve şirketin sahip olduğu işletmede üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının kardeşi üzerine kayıtlı olan ancak aslında kendisine ait olan dükkanı teminat göstererek kredi çekip kalan bakiyeyi kapatacağını beyan etmiş olmasına rağmen bugüne kadar yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının bu aşamaya kadar hiçbir şekilde müvekkilinden hisse devrini yapalım şeklinde bir talepte bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 32. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … Bankası AŞ’ye ait 24/06/2015 tarihli 60.000 TL bedelli ödeme makbuzu, … Bankası AŞ’ye ait 25/06/2015 tarihli 60.000 TL bedelli ödeme makbuzu, … Bankası AŞ’ye ait 26/06/2015 tarihli 30.000 TL bedelli ödeme makbuzu, … Bankası AŞ’ye ait 01/07/2015 tarihli 10.000 TL bedelli ödeme makbuzu, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, … Bankası kayıtları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 77, İİK 67 maddelerine dayalı, Hisse Devri Bedeline Dayalı Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya … Tic Ltd Şti’ye ortak olmak için %50 hisse devri karşılığı olarak 160.000 TL ödediği iddiasının yerinde olup olmadığı, bu ödeme yapılmış ise ödemeye rağmen davalının hisse devri yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacının hisse devri için ödemeyi taahhüt ettiği miktarın tamamını ödeyip ödemediği, yetki itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Davalının ikametgah adresine göre mahkememiz yetkili olduğundan 6100 Sayılı HMK 6.maddesi gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
… 32. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı … tarafından borçlular … (davalı) ve … Ltd. Şti. aleyhine 16/05/2016 tarihinde haksız olarak iktisap edilen 160.000,00-TL asıl alacak ile 2015 yılı Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları ile 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ayları kar payı/hizmet bedeli toplamı 30.000,00-TL olmak üzere 190.000,00-TL asıl alacak, 12.853,97-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 202.853,97-TL alacak için ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin borçlulara 18/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’nın 24/05/2016 tarihli dilekçesiyle borçlu olmadığından bahisle takibe, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 77.maddesi gereğince haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığından ya da emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.
Somut olayda, tarafların …Tic. Ltd. Şti %50 hissesinin devri hususunda sözlü olarak anlaştıkları ve hisse devir bedeli olarak davacının davalı tarafa banka yoluyla açıklamalı şekilde 160.0000TL hisse devir bedeli gönderdiği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının itirazları davalının sahip olduğu hisselerin %50’sinin peşin olarak toplam 300.000,00-TL’ye davacıya satılması hususunda tarafların anlaşmaya vardıkları, davacının bakiyeyi ödeyeceğini beyan etmiş olmasına rağmen ödemediği, davacının bu aşamaya kadar hiçbir şekilde davalıdan hisse devrini yapmaya yönelik bir talepte bulunmadığı yönündedir. Davalı tarafça itiraz sebeplerini kanıtlayıcı herhangi bir delil sunulmamıştır. Davalının davalıdan dava konusu 160.000,00-TL ödeme aldığı, bu ödemenin karşılığında hiçbir hak ve mal sağlamadığı, edimini yerine getirmediği ve haksız olarak malvarlığında artış sağladığı anlaşılmış, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 77.maddesi gereğince haklı bir sebep olmaksızın davacının mal varlığından zenginleşen davalının aldığı parayı geri vermekle yükümlü olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile, davalı tarafından … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 160.000 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 32. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 160.000 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 10.929,60 TL ilam harcından peşin yatırılan 1.718,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.211,47 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 15.550,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 1.718,13 TL peşin harç, 348,40 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.095,73 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2018

Katip

Hakim …