Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/993 E. 2019/892 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/993 Esas
KARAR NO : 2019/892

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 11/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 20/06/2010 günü saat 13:00 sıralarında Davalı Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile kuşlubahçe yönünden … Evleri istikametine … sokak üzerinde seyir halinde iken, olay mahalline geldiği esnada, karşı yön ve istikamete seyir halinde bulunan Davacı Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısmı ile aracının sol ön köşe far kısmı ile çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin malul kalacak şekilde yaralandığını ve vücudunun çeşitli yerlerinde sabit iz kalmasına sebep olduğunu, müvekilinin kaza öncesinde inşaat işçisi olarak çalıştığını, kendisinin ve ailesinin geçimini beden gücüne dayalı olarak sağladığını, ancak kaza sonrası uzunca bir süre mesleğini yapamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin trafik kazası sonucu maruz kalmış olduğu bedensel zararlar ve maluliyetleri için 1.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 30.000,00 TL ‘lik manevi tazminatın ise araç sürücüsünden ve işleteninden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; söz konusu kazanın 20.06.2010 tarihinde meydana geldiğini, 918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesi gereği; zamanaşımı def’ini ileri sürüyor ve zamanaşımına uğrayan hak ve alacakların reddine karar verilmesini, …, 20.06.2010 tarihinde müvekkili şirkette şoför olarak çalıştığını, olay günü müvekkili şirket çalışanı olan …, uygun hızla hareket ettiği gibi trafik kurallarına da uygun olarak davrandığını, davacı …’ın ruhsatsız ve ehliyetsiz bir biçimde yaklaşık 120 KM hızla süratli şekilde motorsikleti kullanması neticesinde, bu olay meydana geldiğini, aynı zamanda, davacının bahsetmiş olduğu yol, tek yönlü olup motorsiklet, virajı alamadığı için aracın sol tarafında bulunan dikiz aynasına çarptığını, bu olay, tek şeritli yolda ters yönden giren davacının ağır kusuru neticesinde meydana geldiğini, müvekkili şirket ile diğer davalı … A.Ş arasında … plakalı araç için “…” poliçe nolu 31/10/2010 tanzim tarihli genişletilmiş kasko sigortası tanzim edildiğini, bu poliçe ile 400.000,00 TL’ye kadar bedeni ve maddi zararlar ile 400.000,00 TL’ye kadar manevi tazminat alacak kalemleri teminat altına alındığını, müvekkili şirket ile diğer davalı … Sigorta A.Ş arasında … plakalı araç için “…” poliçe nolu 08.01.2010 tarihli tanzim tarihli zorunlu trafik sigortası tanzim edildiğini, manevi tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmak olup, miktarın belirlenmesinde takdir hakkı kullanılırken objektif ölçülere dikkat edilmesi gerektiğini, manevi tazminatın miktarı, bir tarafın zararına diğer tarafın zenginleşmesine neden olmaması gerektiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1 maddesi gereğince, ” Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yı içinde zamanaşımına uğrar. ” şeklinde olduğunu, dava konusu kazanın 20/06/2010 tarihinde meydana geldiğini, dolayısıyla dava tarihi itibari ile 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacı vekilinin başvuru tarihinden itibaren faiz talebinin müvekkili sigorta şirketine yöneltilmesinde yasal isabet bulunmadığını,müvekkili şirkete usulüne uygun şekilde başvuruda bulunulmadığı için temerrüde düştüğünün kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir,yokluğunda yargılamaya devam edilerek yokluğunda karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Davanın ZMM sigorta şirketine ve sigortalıya karşı açılan trafik kazasından kaynaklı tazminat davasıdır.
Somut olayın: 20/06/2010 günü saat 13:00 sıralarında Davalı Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile … yönünden … istikametine … sokak üzerinde seyir halinde iken, olay mahalline geldiği esnada, karşı yön ve istikamete seyir halinde bulunan Davacı Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısmı ile aracının sol ön köşe far kısmı ile çarpışması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/06/2010 tarih, … Soruşturma ve … Karar nolu kararında, 20/06/2010 tarihli trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda müşteki … ın asli kusurlardan olan “Kablamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymamak” kuralını ihlal etmesi nedeniyle tam kusurlu olduğu şeklinde rapor tanzim edildiği anlaşıldığından, şüphelinin olayda kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından, Şüpheli hakkında üzerlerine atılı suçlardan dolayı açıklanan nedenlerle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Mahkememizin 02/05/2017 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince maluliyet raporu alınmak üzere dosya İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul ATK. 3 İhtisas Dairesi’nce düzenlenen … tarihli raporda özetle; … oğlu, … doğumlu …’ın 20.06.2010 tarihinde geçirmiş olduğu motosiklet kazasına bağlı sol tibia fibula kırık arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(22İa……….10)A %14, E cetveline göre %11.0(yüzdeonbirnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizin 08/05/2018 tarihli ara kararı gereğince mahallinde reesen seçilecek trafik kusur bilirkişisi ile beraber keşif yapılması için … Nöbetçi AHM’ye talimat yazılmış, talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; … plakalı motosiklet sürcüsü …, dosya kapsamında alınan ifadeler ve yapılan keşif incelemesi sonucunda sürücü belgesiz olarak kazanın kazanın meydana geldiği noktada yol genişliğinin 4,50cm olduğu, ancak kaza tarihinde yolun 5 m genişliğinde olduğu, şerit çizgilerinin mevcut olmadığı, motosikletin geldiği istikamette virajın olduğu ve yolun her iki tarafında sazlık tabir edilen yüksek boyda kamışların olduğu ve görüşün bu kamışlardan dolayı kısıtlı olduğu, virajı döndükten sonra karşı istikametten gelen kamyoneti görüp panikleyerek yalpalaması sonucunda her ne kadar yolun sağına doğru yanaştığını beyan etsede kaza mahallinde yapılan incelemede çarpma noktasının kamyonetin şeridinde meydana geldiği, sürücü belgesiz olarak kullanmış olduğu aracın cinsine bağlı olarak ve kaplamanın dar olduğu yolda daha dikkatli ve özenli olması gerekirken viraja girerken hızında bir azaltma yapmadığı ve geniş aldığı, virajdan ve kamışlardan dolayı görüşün yetersiz olduğu ve 2918 sayılı Karayolları trafik kanununun 52. maddesinin 1 B bendinde, Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği be boyutu da dikkate alarak kendi istikametininde yolun sağ tarafından seyretmesi gerekirken hızına bağlı virajı alamadığı ve aynı kanunun 56 şerit izleme kuralına uymadığı ve 84 G) Şeride tecavüz etme kuralını ihlal ettiği ve meydana gelen bu kazanın oluşumda %100 kusurlu olduğu, … plakalı kamyonet sürücüsü …: dosya kapsamında alınan ifadeler ve yapılan inceleme sonucunda kazanın meydana geldiği noktada yol genişliğinin 4.50cm olduğu ve yolun sağ tarafında 50cm banket olduğu, kaplamanın asfalt yol olduğu ve kamyonetin genişliğinin 1.90cm genişliğinde olduğu, her ne kadar şerit çizgilerinin mevcut olmadığı, ancak kaza mahallinde yapılan inceleme sonucu kamyonetiyle seyri sırasında karşı istikametin virajlı olduğu ve bu istikametten gelen motosikletin virajı geniş alarak ve panikleyerek kamyonetin ön sol far kısmına çarpmasında kaza mahallinde yapılan inceleme sonucunda motosiklet sürücüsü kusurundan kaynaklanan kazada kaanın anilik unsuruda dikkate alındığında kazanın intikal ve reaksiyon süresi içinde olduğu ve alabileceği herhangi bir tedbir olmadığından meydana gelen kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 23/11/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince 20/06/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kazaya karışan araçların kusur durumu ve talimat mahkemesince mahallinde yapılan keşif sonrası alınan kusur raporuna karşı davacı vekilinin beyan dilekçesindeki itirazlarda değerlendirilerek rapor düzenlenmesi için dosya İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen … tarihli raporda özetle; Davalı Sürücü …’ın, kusursuz, Davacı Sürücü …’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, olduğu belirtilmiştir.
KTK. nun 91 inci maddesi hükmü ile KZMSS’da sigortacının sorumluluğu aynı yasanın 85/1 inci maddesindeki işletenin sorumluluğu esasına dayandırıldığından somut olayda tüm dosya kapsamına göre davacının yaralandığı trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 07/11/2018 Tarih ve Esas, Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru ve poliçe limitiyle sorumlu olduğu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilecek bir kusur bulunmadığından davalı sigorta şirketinin tazminat ödemekle yükümlü olmadığı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın Reddine,
2-a)Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 3,43 TL maddi harcın mahsubu ile bakiye 40,97 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Davalılar … Sigorta Anonim Şirketi ve … Merkezleri Ticaret Anonim Şirketi kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 1.000,00 TL ( AAÜT 13/2 Maddesi ve AAÜT 3/2 Maddesi Gereğince ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
3-a)Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 102,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 58,06 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
b)Davalı … Ticaret Anonim Şirketi kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00 TL ( AAÜT 10/3 Maddesi Gereğince ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı … Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılan 52,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yokluğunda davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren maddi tazminata yönelik KESİN manevi tazminata yönelik olarak 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 11/10/2019

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)