Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/989 E. 2018/488 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/989 Esas
KARAR NO : 2018/488

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Hizmet İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2016
KARAR TARİHİ : 02/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Hizmet İlişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … adresinde şehir oteli işletmekte olup davalı şirketle uzun süredir açık hesap ticari iş yaptığını, müvekkili şirketin davalıya hizmet verdiğini ve bunun karşılığında fatura karşılığı alacağı doğduğunu, davalı şirketin bu borcunu peyderpey ödediğini, ancak davalı şirketin ödemelerini bir müddet sonra aksatmaya başladığını, 30.04.2016 tarihi itibari ile 8.375,52 TL olan borcuna karşılık hiçbir ödeme yapmadığını, … 24. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürenrek davalının itirazın iptaline ve davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince davaya cevap dilekçesi sunulmamış ancak sunmuş olduğu 18/01/2018 tarihli dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunun çelişkili kanaat içerdiğini, hem müvekkilinin hem de davacı şirketin defter kayıtlarının birbirini doğrulamakta olduğunu, her iki tarafın defterlerine göre müvekkilinin davacıya 28.128,48 TL borcunun bulunmamakta olduğunu, bilirkişinin ek rapor düzenlemesi gerektiğini beyan etmiş ve duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 24. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, fatura örnekleri, ticari defterler, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından düzenlenen faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 24. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 05/09/2016 tarihinde cari hesap borcuna dayalı 8.375,52 TL asıl alacak, 268,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.643,54 TL tutarındaki cari hesap alacağının icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 9 faizi ile birlikte BK. 100. madde gereğince tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı ödeme emrinin davalı borçluya 20/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 26/09/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile, alacaklıya herhangi bir borçları bulunmadığından takibe, borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle mali müşavir bilirkişi …’den rapor aldırılmış, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 02/01/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin ibraz edilen 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığını, defterlerin birbirini teyit ettiğini ve defterlerin delil niteliği taşıdığını, davalı şirketin ibraz edilen 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığını, defterlerin birbirini teyit ettiğini ancak defter kayıtları belgelere dayanılarak düzenlenmediğinden defterlerin delil niteliği taşımadığını, davacı şirketin defter kayıtlarında, davalı şirket ile ilgili borç-alacak ilişkileri 120 03 E084 no.lu alıcı cari hesabında takip edildiğini, cari hesabın bilgisayar ortamında tutulan davacı şirket ticari defter kayıtları ile birebir olup, bu hesabın borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğunu, cari hesabın, 05.09.2016 takip tarihi itibariyle davalı şirket aleyhine 8.375,52 TL borç bakiye vererek 2017 yılına devrettiğini, davalı şirketin defter kayıtlarında, davacı şirket ile ilgili borç-alacak ilişkileri 320.01.Ş01 no.lu satıcı cari hesabında takip edildiğini, cari hesabın bilgisayar ortamında tutulan davalı firma ticari defter kayıtları ile birebir olup, bu hesabın borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğunu, cari hesabın, 05.09.2016 takip ve 08.10.2016 dava tarihi itibariyle davalı şirket aleyhine 28.123,48 TL alacak bakiye verdiğini, davalı şirketin dava tarihinden sonra 31.12.2016 tarihinde düzenlemiş olduğu muhasebe kaydıyla davacı şirketin alacağını 8.376,52 TL’ye indirdiğini, davalı şirketin, davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarında düzenlenmiş olduğu tüm faturaları ticari defterlerine işlediğini, dolayısıyla, taraflar arasında faturalar ve içeriği hizmetin verilmesi yönünde anlaşmazlık bulunmadığını, davacı şirketin, 05.09.2016 takip tarihinde ticari defterlerinde 8.375,52 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin, davalı ticari defterinde takip ve dava tarihi itibariyle 28.123,48 TL alacaklı olduğunu, davacı şirket, davalı şirketi temerrütte düşürmediğinden işlemiş faiz talebinde bulunamayacağını, davacı şirketin 8.375,52 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, takip tarihinden itibaren talebi yıllık % 9 yasal faiz talebinde bulunabileceğini beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı tarafın takibe itirazında, faturaları ve faturaların içeriği hizmeti almadığında ilişkin itirazı olmamıştır, itirazı davalı tarafın borcu bulunmadığına ilişkin olup davalı ticari defterlerine göre davacı şirketin alacağı bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı, itiraz sebeplerini kanıtlayamamıştır. Davacı, davalı ticari defterinde takip ve dava tarihi itibariyle 28.123,48 TL alacaklı gözüküyorsa da, bunun sebebi davacı şirkete yapılmış ödemelerin, davacının cari hesap alacağından düşülmemesinden kaynaklanmaktadır. Davalı, dava tarihinden sonra 31.12.2016 tarihinde borcunu 8.376,52 TL’ye indirmiştir. Davacının da asıl alacak talebi 8.375,52 TL’dır. Davacı şirket, takip öncesinde davalı şirketi temerrütte düşürmediğinden işlemiş faiz talebinde bulunamayacaktır. Bu durumda, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı tarafından … 24 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 8.375,52 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı şirketin asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz talebinde bulunabileceğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı tarafından … 24 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 8.375,52 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı şirketin asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz talebinde bulunabileceğine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 572,13 TL ilam harcından peşin yatırılan 104,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 467,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 104,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 268,02 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 95,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 724,70 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 702,22 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2018

Katip …

Hakim …