Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/962 E. 2019/461 K. 13.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/962
KARAR NO : 2019/461

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2016
KARAR TARİHİ : 13/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın, nakliye-depolama, lojistik-dağıtım işi ile iştigal eden ve sektörünün firması olduğunu, müvekkil firma kendi öz mal araçları ile nakliye hizmeli verdiği gibi aynı zamanda alt nakliyeci kullanmak sureti ile de müşterilerinin ürünlerinin nakliye hizmetini gerçekleştiğini, müvekkili ile davalı firma arasında varılan 03.01.2015 tarihli anlaşma gereğince, müvekkili fırmanın müşterisi olan … A.Ş. firmasının ürünlerinin taşınması konusunda anlaşmaya vardıklarını, anlaşma neticesinde 19.674 ton ürünün taşınmasının davalı firma tarafından gerçekleştirildiğini, davalı firmaya taşıma anlaşmasında belirtilen ürünlerin tamamı tam ve eksiksiz bir şekilde teslim edildiğini, varılan anlaşmaya göre de tam ve eksiksiz bir şekilde teslimi sağlanan ürünlerin de varma yerinde müşteriye de aynı şekilde tam ve eksiksiz hir şekilde teslim edilmesi gerektiğini, aksi durumda oluşan tüm zarar ve ziyanın davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı tarafından ibraz edilecek belgelerden de görüleceği üzere bir kısım ürünlerin teslim edilmediğinin/ hasarlı olarak teslim edildiğinin görüleceğini, bu nedenlerle müvekkili tarafından hasarlı olan ürünlere ilişkin olarak fatura düzenlendiğini ve davalı tarafa söz konusu faturaların gönderildiğini, davalı tarafın fatura bedelini ödemediği gibi başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini, alacağın likit bir alacak olduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına, davalının asıl alacak üzerinden %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma ile bir ticaretinin olmadığını, dava dilekçesinde … Tic. A.Ş. firmasının ürünlerinin taşınmasından doğan bir problem yaşandığının belirtildiğini, … A.Ş. adlı firma ile ticareti olmadığını, davacı firma ile nakliye sözleşmesi imzalamadığını beyan ederek açılan mesnetsiz davanın reddini, haksız olarak bu davayı açan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 35. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, fatura örnekleri, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan mali müşavir bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki anlaşma çerçevesinde anlaşmada belirtilen ürünlerin bir kısmının / hasarlı olarak davalı tarafından davacı şirket müşterilerine teslim edilip edilmediği, davacının bu nedenle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Taraflar arasındaki 03/01/2015 tarihli yük anlaşmasında belirtildiği üzere ihtilaf durumunda İstanbul Merkez Adliyesi ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu yetki şartı olarak düzenlendiğinden davalı borçlunun icra müdürlüklerinin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
İlgili … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24/02/2016 tarihinde 7.329,04 TL alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 07/03/2016 tarihli kısmi itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı tarafa böyle bir borcunun bulunmadığını, icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 03.01.2015 tarihli “Yük Anlaşması” mevcut olduğu, anlaşmanın davacı … firması ile sürücü … arasında ..-… plakalı araç ve … numaralı sefer ile dava dışı … Ürüne ait olan ….-ton muhtelif gıda malzemelerinin …, … ve …’da bulunan … Market, … ve … mağazalarına teslim edilmesi ile ilgili olduğu, anlaşmadaki teslim alan kısmında … imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi …’den aldırılan 19/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın defter incelemesine göre, taraflar arasında 31.01.2014 tarihinden itibaren ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişkinin davalı tarafından düzenlenen faturaya göre nakliye hizmetinden kaynaklandığı, cari bakiye borcun, 14.04.2015 tarihindeki 98,92 TL bakiye, 14.05.2015 tarihinde davacı tarafın vermiş olduğu 2.600.-TL avans. 22.06.2015 tarihindeki davacının düzenlendiği yansıtma bedeli olan 4.543.-TL, 05.10.2015 tarihindeki davacının düzenlediği yansıtma bedeli olan 87,09 TL’lik tutarların toplamı olan 7.329,01 TL olduğu, 14.04.2015 tarihli 98,92 TL lik bakiyenin 14.04.2015 tarihinden önce davalı tarafından düzenlenen nakliye bedeli faturaları olduğu, avans ödemeleri yapıldığı, bunların mahsup edildiği, bu dönem içinde yer alan ve dava dosyasına sunulan davacı taralın hasarlı ürün faturası olarak 05.03.2015 tarihinde kayıtlı olan 4.702,92TL’lik faturasına dair tespitlere göre söz konusu yük anlaşmasına istinaden sürücü … lim alman mallara ilişkin davacı şirket tarafından davalıya … numara ile hasarlı ürün bedeli olarak 4.702.92TL’lik fatura düzenlendiği, mahsuplaşmaların olduğu ve faturanın tahsil edildiği, bu faturada dahil olmak üzere 14.04.2015 tarihi itibari ile davalı … adına mevcut olan cari hesabın 98.92TL borç bakiyesi verdiği, 14.05.2015 tarihli 2.600.-TLlik tutara dair tespitlere göre davacının vermiş olduğu 2.600.-TL avans ödemesi olduğu, buna karşılık davalıya ait nakliye faturasının bulunmamasından dolayı avans tutarında davacının alacaklı olabileceği, 22.06.2015 tarihinde davacı tarafın davalı adına düzenlendiği 4.543.-TL ve 87.09TL’lik faturalara dair tespitlere göre faturanın … nolu sefere ait taşıma olduğu, düzenlenen Araç Bekleme Komıuna göre; Şoför olarak …’in göründüğü 14.05.2015 tarihinde sefere başlandığı, varış tarihi 20.05.2015 olduğu, alıcısının … Gıda /… göründüğü, malların hırsızlık gerekçesi ile teslim edilmediği, sürücüsünün arandığının ifade edildiği ancak malların çıkış noktasında kimin tarafından teslim alındığı hususunda belge ile hırsızlık olayına dair kolluk kuvvetlerince tutulan bir belgenin dosyada görülemediği, söz konusu faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair belgenin bulunmaması nedenleri ile söz konusu 2 adet fatura toplamı 4.630,09 TL nin davacı alacağı olabileceği hususunun tespit edilemediği, Davacının takıp tarihi itibari ile davalıdan 2.698,92TL alacağı olabileceği beyan edilmiştir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Somut olayda, davalı borçlu icra müdürlüğüne yönelttiği itirazında borcunun bulunmadığını, cevap dilekçesinde taraflar arasında ticari ilişki olmadığını ileri sürdüğünden ispat yükü yer değiştirmiş olup davalı borçludadır.
Davacı ile davalı arasında carı hesap hareketlerine göre 31.01.2014 tarihinden itibaren nakliye hizmetinden kaynaklanan bir ilişkinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava dosyası içinde yer alan davalı … tarafından düzenlenen faturadaki bilgilere göre, … Nakliye … unvanın yer aldığı, … Vergi Dairesi TC. Kimlik nosu … ile vergi mükellefi olduğu, sevk irsaliyesinde araç plaka numarasının …/… olarak yazılı olduğu, davacı tarafın, yerinde incelemede ibraz ettiği cari hesap hareketlerinden 31.01.2014 tarihinden itibaren davalı tarafın nakliye hizmeti verdiğinin tespit edildiği, davalı tarafça defter ibraz edilmediğinden davalının davacı ile ticari ilişkisinin olmadığı yönündeki iddialarının kanıtlanamadığı, bilirkişi raporu ile, davacının takip konusu alacağın cari hesap hareketlerine göre 14.04.2015 tarihinde 98,92TL lik bakiye borç ile birlikle, 14.05.2015 tarihinde davalıya vermiş olduğu 2.600.-TL tutarındaki avans ödemesi olduğu, bu tutara karşılık davalı tarafın hizmet faturasının bulunmaması sebebiyle toplam 2.698,92TL davacı alacağı olabileceği, diğer taraftan davacı tarafın … nolu sefer kapsamında hırsızlık olayı sebebiyle yansıtma bedeli olarak 22.06.2015 tarih 4.543.-TL ile 05.10.2015 tarih 87,09 TL toplam 4.630.09TL lik 2 adet fatura cari hesap hareketleri ile kayıtlarda yer almakta beraber ilgili seferin çıkış noktasında malların teslim alma belgesinin dosyada görülememesinden dolayı davalı veya davalı adına teslim alındığının belirlenememesi, ayrıca hırsızlık olayı ile ilgili olarak kolluk kuvvetlerince belgenin düzenlenmemiş olması sebepleri ile 4.630.09TL tutar davacı alacağı olarak tespit edilemeyeceği sonucuna varılmış olsa da davacı şirket ile davalı firma arasında 03.01.2015 tarihli anlaşma gereğince müvekkil firmanın müşterisi olan …Tic. A.Ş. firmasının ürünlerinin taşınması konusunda anlaşmaya varıldığı, anlaşma neticesinde 19.674 Ton ürünün taşınması davalı firma tarafından gerçekleştirildiği, anlaşma neticesinde söz konusu ürünlerin varma yerine de tam ve eksiksiz bir şekilde teslim edilmesi gerektiği, aksi durumda oluşan ziyaı ve hasara davalı yanın katlanması gerektiği, söz konusu ürünlerin bir kısmı teslim edilmeyip bir kısmı da hasarlı olarak teslim edildiğinden davacı şirketin de hasarlı ve teslim edilmeyen ürünlere ilişkin yansıtma fatura düzenleyip defterlerine kaydettiği, faturaların teslim edilmediği yönünde davalı borçlunun itirazı bulunmadığından faturaların teslim edildiğinin kabulü gerektiği dikkate alınarak 4.630.09TL lik 2 adet faturaya dayalı alacağın da varlığı kabul edilerek davanın kabulü ile, davalı tarafından … 35 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle takip konusu asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
1-Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 35 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 500,64 TL ilam harcından peşin yatırılan 88,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 411,94 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 88,70 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 149,25 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 867,15 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/05/2019

Katip …

Hakim …