Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/957 E. 2018/165 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/957 Esas
KARAR NO : 2018/165

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davacının … plakalı … marka … model aracın işleteni olduğunu, bu aracın her gün 24 saat ticari taksi olarak kullanıldığını, 06.08.2016 günü davacının aracına …’nın yönetimindeki … plakalı … model … marka kamyonetin çarptığını, … plakalı aracın işleteninin …, ZMMS sigortacısının ise … Sigorta A.Ş, olduğunu, tutanaktan anlaşıldığı üzere davalı sürücünün hızını ayarlayamayıp davacının aracına çarptığını, olayda araç sürücüsü … ve yolcular …, … ve …’nın yaralandıklarını, kazadan sonra yolcuların hastaneye kaldırıldıklarını, olayda davacı aracının şoförünün kusursuz olduğunu, davalı şirkete başvurulduysa da bir sonuç alınamadığını, davacının aracının 15.09.2016 tarihine kadar kullanılamadığını, kazanç kaybının davalı şirketten ve …dan tahsilinin gerektiğini, araç 7/24 çalıştığından davacı tarafından sigortalanan …’İn ve …’nın maaşının ve sigorta priminin tam olarak yatırıldığını ancak gelir kaybına uğradığını, bu zararların da davalıdan tahsilinin gerektiğini, davacının aracının ağır hasar gördüğünü, gerekli malzeme ve işçilik bedellerinin KDV dahil olarak davalılardan tahsiline karar verilmesini İstediklerini, aracın 40 gün süreyle otoparkta kaldığından bu masrafın da davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı taleplerinin haksız olduğunu, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97. Maddesine göre davacının öncelikle sigorta şirketine başvurması gerektiğini ancak başvurmadan doğrudan mahkemeye başvurduğundan dava açma şartının yerine getirilmediğini ve bu nedenle başvurunun reddinin gerektiğini, delillerin kendilerine tebliğ edilmesi gerektiğini, davacının talebine konu zararlarının dolaylı zarar olduğundan ZMMS poliçesi teminatının dışında kaldığını, gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyetinin teminat dışı olduğunu, davalının değer kaybından sorumluluğu konusunda yine ZMMS sigorta poliçesi genel şartları ekinde yer alan tabloya göre hesaplanması gerektiğini, değer kaybı İstenen … plakalı aracın ticari taksi olduğunu, değer kaybı oluşmadığını, aracın eski kazalarının Sigorta Bilgi Merkezine sorulması gerektiğini, tek taraflı alınan raporu kabul etmediklerini, hasarın tamiri bakımından da genel şartlara bakılması gerektiğini, davacının faiz başlangıcı ve faiz oranına ilişkin taleplerinin de kabul edilemez olduğunu, her türlü belgenin davalı şirkete sunulmasından İtibaren 8 gün sonra temerrüde düşeceğini, faiz oranının yasal faiz olması gerektiğini, davacının haksız ihtiyati haciz talebinin kabul edilemez olduğunu, davalı şirketin ticari itibarı dikkate alındığında İhtiyati haciz talebinde bulunmasının uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ve …’ya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı gerçek kişilerce davaya cevap verilmemiştir,yokluklarında yargılamaya devam edilerek yokluklarında karar verilmiştir.
Davacı vekiline 21/04/2017 tarihli celsenin ara kararı uyarınca; dava dilekçesindeki taleplerini somutlaştırarak herbir talep için ve miktar hangi davalıdan talepte bulunduğuna dair ayrıntılı beyanda bulunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiştir.
21/04/2017 tarihli celsenin ara kararı uyarınca Davacı vekili tarafından uyap sisteminden gönderilen dilekçede özetle;1-Aracın kullanılmamasından kaynaklı kazanç kaybı300 TL sadece … ve …dan, 2-Aracının tamiri için gerekli malzemelerin, onarım ve işçilik giderlerinin ve bu uğurda doğacak KDV
400 TL tüm davalılardan, 3- Çalışanlar için ödenen sigorta primlerinin ve maaşları 100 TL. Tüm davalılardan, 4- Değer ve amortisman kaybının 100 TL.Tüm davalılardan,5-Otopark Ücreti 100 TL. Tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 03/10/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigortacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 07/12/2017 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı sürücü …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, 2. Davacının davalılardan talep edebileceği araç hasarı zararının 8.000,00 TL olduğu, davacının bu zararına tüm davalılardan yasal faiz talep edebileceği, faizin başlangıç tarihinin davalılardan … ve … için kaza tarihi olacağı, davalılardan … Sigorta A.Ş, yönünden İse, ekspertiz raporunun düzenlenme tarihî olan 31.10.2016 olduğu, 3. Davacının aracı … olduğundan araçta bir değer kaybı oluşmadığı, 4. Davacının davalılardan … ve …’dan talep edebileceği kazanç kaybı zararının 2,500,00 TL olduğu, davacının bu alacağına kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, 5. Davacının davalılardan talep edebileceği başka maddi zararının olmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu ttaraflara HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 17/01/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 07/12/2017 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre dava miktarını 9.800,00 TL ıslah ederek dava değerini 10.800,00 TL’ye artırdığını, 10.800,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalı sigorta vekiline ve davalı gerçek kişilere tebliğe çıktığı,tebliğ edilerek parçasının döndüğü görülmüştür.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Davanın maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı ve kazanç kaybı alacağına yönelik tazminat davası olduğu,
Somut olayın; 06.08.2016 günü saat 14:50 sıralarında … sahil yolu … cadde kavşağı … mevkiinde sürücü … yönetimindeki … plakalı kamyoneti ile … Sahil yolu kavşağı caddesini takiben iniş aşağı … meydanı yönüne seyrederken … no.lu ışıkların olduğu … cadde kavşağına geldiğinde beyanına göre frenlerinin boşalması veya patlaması sonucu aracının kontrolünü kaybederek kavşağa kontrolsüz bir şekilde girip manevra yaparak aracının arka kasasının sol yan kısımları ile yeşil ışık yandığında hareket eden sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın sağ arka yan ve sağ yan kısımlarına çarpması sonucu … plakalı araç sola doğru kayarak beyanına göre solunda bulunan sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın sağ yan kısımlarına çarpması sonucu trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı sürücü …’nın yönetimindeki … plakalı kamyonetiyle yokuş aşağı seyrederken aracının hızını yol, hava ve trafik şartlarına göre ayarlaması, düşük vitesle ve fren tedbiriyle seyretmesi ve aracını kontrol altında bulundurması, kavşağa yaklaşırken yavaşlaması ve kavşakta seyreden araçlara dikkat etmesi gerekirken bu kurallara uymadığı, tali yoldan anayola aşırı hızlı ve kontrolsüz girerek anayolda seyreden davacı aracına şiddetle çarptığından, olayda % 100 oranında aslî ve tamamen kusurlu olduğu, Davacıya ait … plakalı aracın sürücüsü … ise anayolda normal süratle seyrederken tali yoldan aşırı süratle gelip aracına çarpan davalı sürücüye karşı kazanın oluşunu önlemek bakımından alabileceği bir tedbir bulunmadığından olayda yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Davalı araç sahibi ve sürücüsü, KTK 85. mad. Düzenlemesi dikkate alındığında, tehlike sorumluluğu nedeniyle zarardan sorumlu olacaktır. Madde hükmüne göre; Değişik 1. fıkra: 4199 – 17.10.1996) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
KTK 85/5 maddesine göre; “(Değişik 4. fıkra: 4199 – 17.10.1996) İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Düzenlemesi gereğince araç maliki ve işleticisi olan davalıların meydana gelen zarardan araç maliki olmasından dolayı tehlike sorumluluğu bulunması sebebiyle kusursuz olarak, araç sürücüsünün kusuru ile sebebiyet verdiği zarardan sorumluluğu bulunmaktadır.
Davalılardan … Sigorta Şirketi … plakalı aracın, kaza tarihini kapsayan ZMM (Trafik) sigorta poliçesini düzenlemesi sebebiyle davada taraf olarak yer almaktadır. KTK 91 ve devamında araçlar için trafik poliçesi yaptırma zorunluluğu düzenlenmiştir. KTK 91. mad. gereğince sigorta şirketleri, işletenlerin KTK 85/1 maddesi gereğince olan maddi ve hukuki sorumluluklarını teminat altına almaktadırlar. Değer Kaybına ilişkin talep sigortalının KTK 85/1 md. Kapsamında ödemekle yükümlü olduğu gerçek zarar olmakla, sigorta şirketi bu talep yönünden araç maliki ve sürücüsü ile birlikte, bakiye poliçe teminatına kadar sorumludur. (KTK 88/1. Md.)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05.04.2010 tarih ve 2009/9892-E sayılı kararında “… Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir. Trafik sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonucunda, davacıya ait aracın tamir süresince çalışamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybı trafik sigortası teminatı dışında ise de, araçta meydana gelen değer kaybının gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. Mahkemece davacı aracındaki değer kaybından, davalı sigortalı şirketinin de limit dahilinde sorumlu olacağı gözetilerek davalı sigorta şirketince davacının kasko sigortacısına herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı da araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir…” denilmiştir. Dolayısıyla kazalı araçtaki değer kaybı, gerçek zarar kapsamında olduğundan davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen ZMM (Trafik) sigorta poliçesi kapsamındadır ve davalı şirket poliçe limiti dahilinde oluşan değer kaybı zararından sorumludur.
Mahkememizin 03/10/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigortacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 07/12/2017 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı sürücü …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, 2. Davacının davalılardan talep edebileceği araç hasarı zararının 8.000,00 TL olduğu, davacının bu zararına tüm davalılardan yasal faiz talep edebileceği, faizin başlangıç tarihinin davalılardan … ve … için kaza tarihi olacağı, davalılardan … Sigorta A.Ş, yönünden İse, ekspertiz raporunun düzenlenme tarihî olan 31.10.2016 olduğu, 3. Davacının aracı … olduğundan araçta bir değer kaybı oluşmadığı, 4. Davacının davalılardan … ve …’dan talep edebileceği kazanç kaybı zararının 2,500,00 TL olduğu, davacının bu alacağına kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, 5. Davacının davalılardan talep edebileceği başka maddi zararının olmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacı vekili 17/01/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 07/12/2017 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre dava miktarını 9.800,00 TL ıslah ederek dava değerini 10.800,00 TL’ye artırdığını, 10.800,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği, dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı sürücü …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, davacının davalılardan talep edebileceği araç hasarı zararının 8.000,00 TL olduğu, davacının bu zararına tüm davalılardan yasal faiz talep edebileceği, faizin başlangıç tarihinin davalılardan … ve … için kaza tarihi olacağı, davalılardan … Sigorta A.Ş, yönünden İse, ekspertiz raporunun düzenlenme tarihî olan 31.10.2016 olduğu, Davacının aracı … olduğundan araçta bir değer kaybı oluşmadığı, davacının davalılardan … ve …’dan talep edebileceği kazanç kaybı zararının 2.500,00 TL olduğu, davacının bu alacağına kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, davacının davalılardan talep edebileceği başka maddi zararının olmadığı anlaşılmakla; Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; a)Dava ve ıslah dilekçesine göre 2.500,00 TL kazanç kaybı alacağının kaza tarihi olan 06/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, Dava ve ıslah dilekçesine göre 8.000,00 TL hasar tazminatının davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 06/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek, davalı … Sigorta A.Ş den ise 31/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davacının otopark ücreti, değer ve amortisman kaybı, çalışanlar için ödenen sigorta pirimi ve maaşına yönelik alacak taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile;
a)Dava ve ıslah dilekçesine göre 2.500,00 TL kazanç kaybı alacağının kaza tarihi olan 06/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
b)Dava ve ıslah dilekçesine göre 8.000,00 TL hasar tazminatının davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 06/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek, davalı … Sigorta A.Ş den ise 31/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacının otopark ücreti, değer ve amortisman kaybı, çalışanlar için ödenen sigorta pirimi ve maaşına yönelik alacak taleplerinin reddine,
2 -Karar tarihine göre alınması gereken 713,26 TL harçtan peşin alınan 196,56 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 516,70 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, ( Davalılardan … Sigorta A.Ş ‘nin 170,78 TL ‘den sorumlu tutulmasına, )
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 196,56 TL harç masrafının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … Sigorta A.Ş kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktara hesaplanan 300,00 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu toplam:1.660,60 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.614,47 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, ( Davalılardan … Sigorta A.Ş ‘nin 384,39 TL’den sorumlu tutulmasına, )
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin ve davalı gerçek kişilerin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 13/02/2018

Katip

Hakim

MASRAF BEYANI
29,20 TL Harç Masrafı
1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
431,40 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.660,60 TL