Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/95 E. 2018/1346 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/95 Esas
KARAR NO : 2018/1346

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 14/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili … 3. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 20.09.2015 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davacı … ve oğlu …’ın arka sol kısmında oturduğu ve arkadaşı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arka sol tarafına çarpması nedeniyle oluşan kazada …’ın çene kemiğinin kırılması suretiyle yaralandığını, kaza tespit tutanağında KYTK.nun 56/1-c maddesindeki araçlar arasındaki mesafe korunması kuralına uymayan davalı …’ın kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı sürücünün aracını kaza mahallinde bırakarak kaçtığını, çevredekilerce ve davacı … tarafından davalı sürücünün15 dk. sonra boş bir arazide sızmış bir şekilde yakalandığını, tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, alkol muayenesinde davalı sürücünün 2,40 promil alkollü olduğunun saptandığını, olayda davacıların ve onların yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün tamamen kusursuz olduğunu, davalı …’ın 1.derecede kusurlu olduğunu, davacıların şikayeti üzerine … 4.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile davalı … hakkında hakaret ve taksirle bir kişinin yaralanmasına sebep olma suçlarından kamu davası açıldığını, küçük …’ın önce … Hastanesi 29.09.2014 tarihinde … Tıp Fakültesinde müşaade altına alındığını, 01.10.2014 tarihinde ameliyat edildiğini, bu tarihten itibaren epey süre okula gidemediğini, kemiklerin yanlış kaynamasından dolayı 15.10.2015 tarihinde 2.ameliyatı olduğunu, ikinci ameliyattan sonra 1 ay boyunca sadece pipet yardımı ile sıvıyla beslenebildiğini, 1.ayın sonunda 2.ameliyatta takılan plakaların söküldüğünü, 05.03.2015 tarihinde yeniden ameliyata alındığını, durumun raporlarla sabit olduğunu, halen … Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde ortodonti tedavisinin devam ettiğini, eski sağlığına kavuşamadığını, davacı …’ın bu süreçte çalıştığı iş yerinden epey izin aldığını, oğlunu muayeneler ve ameliyatlara getirip götürdüğünü, geride 2 çocuğu olduğundan davacı anne …’ın diğer çocuklarla ilgilendiğini, davacı babanın epey süre çalışamadığını, …’ın oğlunun ameliyatları sırasında ilaç, medikal malzeme, ortodonti tedavisi malzemeleri, aygıtlar, yol giderleri/taksi ücretleri olarak ödemeler yaptığını, halen devam eden ilaç giderlerinden oluşan tedavi masraflarının devam ettiğini, bu harcamalar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek avans faizi işletilmek üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sürücünün kusurlu hareketi sebebiyle yaşanan kaza sonucunda küçük … bedenen ve psikolojik olarak çok yıprandığından, ailesi de büyük üzüntü yaşadığından davalı sigorta şirketi hariç olmak diğer davalılardan üzere … için 30.000,00 TL diğer davacılar için ayrı ayrı 10.000,00’er TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 3 Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirme sonucu 26/06/2015 tarih ve 2015/282 Esas,2015/199 Karar sayılı kararı ile; davanın İstanbul Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın davalı şirkete 02.04.2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu ZMMS ile sigortalanmış olduğunu, poliçenin 09.10.2014 tarihinde satıştan dolayı iptal edildiğini, dava dilekçesinden zarara yol açan kazanın 20.09.2015 tarihinde gerçekleştiğinin anlaşıldığını, kaza tarihinin davalı şirket tarafından düzenlenen poliçe geçerlilik sınırları dışında kaldığını, bu nedenle dava konusu kaza nedeniyle davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 07/10/2016 teslim tarihli cevap ve beyan dilekçesinde özetle; 2014 yılının 10. ayında evine giderken maddi ve manevi sıkıntılarından dolayı alkol aldığını, kaza yapması nedeni ile çok pişman olduğunu, davacı ile irtibatı kopartmadığını, davacıların araca 2 aile, yani 4 yetişkin 5 çocuk bindiklerini, araca 9 kişi binenlerinde suç oranından payını almasını talep ederek açılan davannı reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir,Davalı vekili duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
”Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup maddi tazminat da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 20.09.2014 günü saat 21:45 sıralarında … caddesi ile … sokak kavşağında, hava açık, vakit gece, yol asfalt kaplama ve kuru iken sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla … sokak üzerinden seyrederken aracının sağ köşe ve ön kısımlarıyla yine aynı yönde önünde seyreden sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın sol arka kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir.
… 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının sureti getirtilip incelendiğinde; … C.Başsavcılığı’nın 15/10/2014 tarih ve 2014/4695 esas sayılı iddianamesiyle şüpheli … hakkında Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma,hakaret suçundan 5237 Sayılı TCK. nun 125/1, 125/4, 53/1, 89/1, 89/2.b ve 53/6 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle … 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne kamu davası açıldığı, … 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda 27/05/2016 tarih ve 2014/1015 Esas,2016/844 Karar sayılı kararı ile; sanık …’ın taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak ve hakaret suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK nın TCK. nun 125/1, 125/4, 53/1, 89/1, 89/2.b ve 53/6 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, sanığa verilen sonuç 7 ay 15 gün hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği görülmüştür.
… 4. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sırasında dosya kusur raporunun düzenlenmesi için İstanbul ATK’ya gönderilmiş, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli kusur raporunda özetle; Sanık sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, Müşteki sürücü …’ın kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 23/09/2016 tarihli ara kararı gereğince maluliyet raporu alınmak üzere dosya İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, İstanbul ATK 3 İhtisas Dairesi’nce düzenlenen … tarihli raporda özetle; Serdar oğlu 2003 doğumlu …’ın 20.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr 1 IV (1…..41) A% 45 x1/3=15 E cetveline göre % 11.2 (yüzdeonbirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizin 23/02/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya İTÜ Trafik Kürsüsünde görevli kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 11/04/2018 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 20.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; 1-Dava konusu olayda davalı sürücü …’ın(davalı …’in maliki olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsü) % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, 2-Davacının içinde yolcu olduğu aracın sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, 3-Davacı …’a yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı, 4-Davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın; a)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %11,2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 107.812,13 TL, b)Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının= 4.581,00 TL. Olduğu, 5-Davacının maddi zararı poliçe kapsamında ve limiti içinde kalmakta olup, manevi tazminatların poliçe kapsamında olmadığı, 6-Davalı sigorta şirketinin 25.06.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından temerrüdün 20.09.2014 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı, 7-Sigortalı araç hususi nitelikte olup, avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Davacı vekili 22/05/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçemizde küçük … adına maddi tazminat olarak tarafımızca 1.000,00 TL talep edilmiş olup iş bu talebimizi bilirkişi raporu doğrultusunda 111.393,13 TL artırmak suretiyle maddi tazminata ilişkin talebimizi 112.393,13 TL olarak ıslah ederiz
, davalı sigorta şirketi hariç olmak üzere diğer davalılar aleyhine müvekkil … için 30.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve … için 10.000,00 TL manevi tazminatın yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin HMK. 186 madde meşruatlı davalı tarafa tebliğe çıktığı,tebliğ edilerek parçalarının döndüğü görülmüştür.
Mahkememizin 19/10/2018 tarihli duruşmanın ara kararı gereğince; Davacı vekiline dava dilekçesindeki maddi tazminat talepleri nelerden ibaret olduğunu açıklayarak her bir talep için ne kadar tazminat talep ettiği hususunda açıklayıcı beyan dilekçesi sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verilmiştir ve davacı vekili tarafından beyan dilekçesi ibraz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yargılama sırasında bilirkişilerden alınan rapor mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Dava konusu olayda davalı sürücü …’ın(davalı …’in maliki olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsü) % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, Davacının içinde yolcu olduğu aracın sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, Davacı …’a yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı,
10.10.2003 doğumlu davacı …, 20.09.2014 olay tarihinde 10 yıl, 11 ay, 10 günlük olup, 11 yaşında kabul edilerek, P.M.F.1931 işaretli yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (53)yıl ve muhtemelen (64)yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay kararlarında kazaya uğrayan kişi küçük de olsa “tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarf etmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak görülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir” demektedir.
Bu kararlardan hareketle her ne kadar kazalı, olay tarihinde henüz 18 yaşından küçük ise de; kazalının emsallerine oranla maluliyeti ile orantılı olarak daha fazla efor sarf ederek yaşamsal faaliyetini sürdüreceği ve bu şekilde zarara uğradığı kabul edilerek kaza tarihinden itibaren zarar hesabı yapılacaktır. Buna göre;
Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceği kabul olunarak, olay tarihinden (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-11)= 49 yıl ve pasif devresi 4 yıldır. Askerlik hizmet süresi kazanç tespitinde dışarıda tutulacaktır.
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/17502 ile 2014/8884 E sayılı kararlarında yaşı küçük olan ve gelir getiren bir işte çalışmayan küçüğün iyileşme döneminde mahrum kaldığı bir kazancının olmaması nedeniyle geçici iş göremezlik dönemi için zararının bulunmayacağı belirtilmektedir. Bu durumda;
Bu konudaki son Yargıtay kararları dikkate alınarak olay tarihinde aktif çalışma çağına gelmeyen davacının geçici iş göremezlik dönemi için zarar hesabı yapılmamıştır.
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının maluliyet oranı %11,2 olarak belirlenmiştir. Bu durumda;
20.09.2014 kaza tarihinden, 4 ay sonrası olan 20.01.2015 tarihinden itibaren %11,2 maluliyet ile orantılı olarak davacının daimi sakatlık nedeniyle uğradığı maddi zararı hesaplanmıştır.
Dava dilekçesinde davacının babasının bu olay nedeniyle işinden uzak kaldığı belirtilmiş olup, davacının anne ve babası kazaya maruz kalmadığından zorunlu olarak söz konusu talebin bakıcı gideri zararı kapsamında değerlendirilmesi gerekecektir. Bu durumda;
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile davacının iyileşme süresi 4 ay olarak belirlenmiş olup, davacının iyileşme döneminde bir başkasının bakımına ihtiyaç duyduğunun kabulü gerekmiştir.
Olayda sürücüsü %100 kusurlu bulunan … Plakalı araç davalı … Sigorta tarafından 02.04.2014-02.04.2015 tarihleri arası zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmıştır.
… Sigorta tarafından verilen cevapta ise kazanın 20.09.2015 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle, satış nedeniyle poliçenin iptal edildiği ileri sürülmüştür. Ancak kaza 20.09.2014 tarihinde meydana gelmiştir.
Dosyada mevcut iptal belgesine göre davalı … adına kayıtlı olan … aracın 24.09.2014 tarihinde satışı gerçekleşmiştir. Yine anılan iptal belgesi ise 01.10.2014 tarihinde düzenlenmiştir. Davalı tarafından ise iptalin 09.10.2014 tarihinde yapıldığı beyan ve kabul edilmiştir.
İşbu kaza ise 20.09.2014 tarihinde meydana gelmiştir. Bu durumda da; işbu kaza gerek aracın satış tarihinden gerekse satış nedeniyle sigorta tarafından iptal işleminin yapıldığı 01.10.2014 tarihinden önce meydana geldiğinden işbu kazanın davalı … Sigorta tarafından düzenlenen zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olduğu kanaatine varılmıştır.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre davalı sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sakatlık teminatı bakımından sorumluluk üst limiti sakatlık ve tedavi gideri bakımından ayrı ayrı 268.000,00 TL.dır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “… Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda;
Dava dosyasında dava tarihinden önce Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesine uygun olarak davalı sigorta şirketine yapılmış başvuru belgesi bulunmadığından sigorta şirketinin 25.06.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiştir.
Sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından ise her hangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüt 20.09.2014 olay tarihinde gerçekleşmiştir.
Davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın; Sürekli iş göremezlik dönemine ait %11,2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 107.812,13 TL,Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının= 4.581,00 TL. Olduğu, Davacının maddi zararı poliçe kapsamında ve limiti içinde kalmakta olup, manevi tazminatların poliçe kapsamında olmadığı, Davalı sigorta şirketinin 25.06.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğü belirlenememiş olup, sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından temerrüdün 20.09.2014 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı, Sigortalı araç hususi nitelikte olup yasal faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla; Davacıların maddi tazminat davasının kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 107.812,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.581,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 112.393,13 TL tazminatın davalı … Sigortadan dava tarihinden itibaren, davalılar … ve … ‘ten ise kaza tarihi olan 20/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, ( Davalı … Sigorta Şirketinin sorumluluğunun sigorta teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere )
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlandığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde tazminat belirlenmekte olup, MK.nun 4. Maddesi gereğince mahkememizce tarafların sosyo ekonomik durumları,olayın meydana geliş şekli,kusur durumu da dikkate alınarak takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla; Davacıların davalılardan … ve … aleyhine açmış oldukları manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; Davacı … için 15.000,00 TL, Davacı Baba … için 5.000,00 TL, Davacı anne … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacıların maddi tazminat davasının kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 107.812,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.581,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 112.393,13 TL tazminatın davalı … Sigortadan dava tarihinden itibaren, davalılar … ve … ‘ten ise kaza tarihi olan 20/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, ( Davalı … Sigorta Şirketinin sorumluluğunun sigorta teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere )
2-Davacıların davalılardan … ve … aleyhine açmış oldukları manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; Davacı … için 15.000,00 TL, Davacı Baba … için 5.000,00 TL, Davacı anne … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 7.677,57 TL harçtan peşin alınan 99,42 TL ( Peşin Harç + Islah Harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 7.578,15 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.707,75 TL harçtan peşin alınan 170,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,98 TL harcın davalılardan … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacılar tarafından manevi tazminat yönünden dava açılırken yatırılan 170,77 TL manevi peşin harç masrafının davalılardan … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 11.741,45 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Davacılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Davalı … duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
9-Davacılar tarafından yapılan toplam: 2.533,02 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2.143,06 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, geri kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına, ( Davalı … Sigorta A.Ş ‘nin 1.753,11 TL ‘sinden sorumlu tutulmasına, )
10-Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
11-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
Dair verilen karar davacılardan … ve davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin ve davalılar … ve …’ün yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 14/12/2018

Katip

Hakim

MASRAF BEYANI
127,12 TL Harç Masrafı
1.300,00 TL Bilirkişi Ücreti
691,30 TL ATK Faturası
414,60 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.533,02 TL