Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/942 E. 2021/142 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/942 Esas
KARAR NO : 2021/142

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 30/05/2016
KARAR TARİHİ : 17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/03/2016 tarihinde işe giderken sürücüsü davalı … olan, davalı … şirketine sigortalı bulunan diğer davalının maliki olduğu… plakalı aracın kendisine çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, davalı sürücünün aşırı hızlı olarak yeşil ışık henüz yanmamış olması nedeniyle kazada kusurlu olduğunu, kaza sonrası bitkisel hayata giren vekil edeninin şuan yatalak vaziyette halen hastanede hayatını devam ettirdiğini, … mağazasında uzun yıllardan beri çalışan ve geçimini sağlayan vekil edeninin kaza nedeniyle geçinemez hale geldiğini, maddi zararlarının yanı sıra kaza nedeni ile acı, elem ve ıstırap duyan vekil edeninin hayat düzeninin alt üst olduğunu, yatalak duruma düşerek başkalarının bakımına muhtaç hale geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, adli raporları ve bilirkişi incelemesi sonucunda belirli hale gelecek olan maddi zararlar için ilk aşamada 5.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, yine davacı için 100.000,00-TL manevi zararın davalılar … ile …. Ltd. Şti.’den olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili taleplerini 25/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, 80.896,94-TL (3.293,45-TL Geçici İş Göremezlik+ 77.603,49-TL Sürekli İş Göremezlik) ve 2.700,00-TL (Bakıcı gideri olan 18.000,00-TL’nin yüzde 15’i) olmak üzere toplam 83.596,94-TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun dönem araç kiralama faaliyetiyle uğraşmakta olan bir şirket olduğunu, kira sözleşmesi ile kiralamış olduğu aracın dava konusu kazaya karıştığını, müvekkili şirketin bu hususta sorumluluğu bulunmamakla beraber husumetin müvekkili şirkete yöneltilmesinin de yerinde olmadığını, KTK 3.maddesinin; “…işleten …aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir.” hükmünü içerdiğini, bu nedenle davacının müvekkili şirketi Karayolları Trafik Kanunu (KTK) uyarınca işleten sıfatıyla sorumlu tutma imkanının bulunmadığını, müvekkili şirketin araç üzerinde kaza tarihinde fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanmasının bulunmadığını beyan ederek müvekkili şirketin davada husumet yokluğu sebebi ile davanın müvekkili şirket açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.97 ve Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları C.7 maddesine göre; zarar gören tarafın zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigortacıya yazılı başvuruda bulunmasının gerektiğini, ancak buna ilişkin herhangi bir belge ve bilginin de dava dosyasına sunulmadığından müvekkili şirketin dava konusu tazminat ve faiz taleplerinden herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.92 ve Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı A6 maddesinin k bendi uyarınca gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, davacı tarafından meydana gelen kaza nedeniyle çalışamaz hale gelmiş olduğu gerekçesiyle gelir kaybına uğradığı gerekçesiyle talep edilen 5.000-TL’lik maddi tazminatın dolaylı zarar olup, anılan zararın dolaylı zarar olması ve poliçe kapsamı dışında kalması nedeniyle zarardan müvekkil şirketin herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, ilgili yasal düzenleme uyarınca, davacı tarafından dava konusu kaza nedeniyle ödenen tedavi masraflarının müvekkili sigorta şirketinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, anılan tedavi giderleri bakımından müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, 13.03.2016 tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazasının tespit tutanağında kazanın oluşumunda davacı … ’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.92 ve Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi 2.1’e göre; müvekkil şirketin temerrüdünün gerçekleşmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvvekkili şirket bakımından poliçe kapsamı dışında kalan tazminat ve faiz taleplerinin reddinin gerektiğini, beyan ederek öncelikle 2918 sayılı KTK. 97. maddesinde düzenlenen dava öncesi sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, usulden reddine karar verilmemesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … (…) vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 13.03.2016 tarihinde … plakalı aracı ile … Mahallesi … Caddesi üzerinden … istikametine doğru seyir halinde iken kırmızı ışık yanması üzerine durduğunu ve yeşil ışıkla birlikte nizami bir hızla yoluna devam ettiğini, bu sırada davacı …’ın yolun karşısındaki minibüse yetişmek için kendisine kırmızı ışık, müvekkiline ise yeşil ışık yanmakta iken bir anda yola atladığını ve müvekkilinin aracına sağ yan taraftan çarparak yaralandığını, dava dilekçesinde belirtildiği gibi, araç sürücüsünün aşırı süratli olup kazaya sebebiyet verdiği iddialarının asılsız olduğuunu, 13.03.2016 tarihli Görüntü İnceleme Tutanağına göre müvekkilinin gittiği istikamette bulunan trafik ışıklarının yeşil yandığının belirtildiğini, bu durumda müvekkiline atfedilecek kusur olmadığını, sadece olay yerine gelen trafik polisleri tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına dayanılarak müvekkilin kusurlu olduğuna karar vermenin ve bu kusura dayanarak tazminat talep etmenin doğru olmadığını, zira Adli Tıp Kurumu ya da uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile olayın meydana gelmesinde davacının kusurunun ortaya çıkacağını, davacının araca yandan çarptığını, müvekkilinin davacı yayaya çarpmadığını, müvekkilinin her ne kadar davacıyı yola atladığında fark edip frene basmış olsa da bunun davacının arabaya çarpmasını engellemediğini, bu durumun herhangi bir önden çarpmalı trafik kazasıyla karşılaştırılamayacağını, bir an için davacının haklı olduğu düşünülse dahi zararın tazmini için istenen rakamın son derece fahiş olduğunu, müvekkilinin kusurlu olmadığı halde kendisinden bu denli fahiş değerlerin talep edilmesinin davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 34. Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, hastane tedavi evrakı, … A.Ş cevabi yazısı, kusur ve maluliyete ilişkin Adli Tıp Kurumu raporları, aktüeryal rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, haksız fiilden ( trafik kazası ) kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 13/03/2016 tarihinde uğradığı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmış ise miktarlarının ne kadar olması gerektiği, davalı … A.Ş tarafından yöneltilen husumet itirazının yerinde olup olmadığı, davalı … tarafından yöneltilen yazılı başvuru şartına yönelik itirazın yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Davalı … A.Ş’nin … plakalı aracın maliki ve işleteni olduğu, yazılı kira sözleşmesinin resmi mercilerce düzenlenmediği gibi resmi kurumlara ibraz edildiğinin de belli olmadığı, bu niteliği ile sözleşmenin sadece taraflarını bağlayacağı, üçüncü kişileri etkilemeyeceği, sözleşme genel bir kiralama sözleşmesi olup davaya konu kazaya sebep olan… plakalı aracın uzun süreli olarak kiralandığına dair delil sunulmadığından husumet itirazının reddine, kaza tarihi 13/03/2016 tarihi olduğundan sigortacıya yazılı başvuru zorunluluğu 14/04/2016 tarihli 6704 Sayılı Kanundan sonraya ilişkin olup bu hususa yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra dosya İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilerek maluliyete ilişkin rapor düzenlenmesi ve davacıya sürekli ya da geçici bakım gerekip gerekmediği, geçici bakım gerekiyor ise süresi hususlarında da değerlendirme yapılması istenilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu … tarihli raporunda özetle; … kızı 1981 doğumlu …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı frontal lob,sol göz kas felci ve sol göz semiptozis arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 I (18A………….65)A 100×1/5 =%20 Gr1 II (69…….41)A 45×1/3=%15 Gr 1 II (76a…..5)A %9 Balthazard formülüne göre: %38,1 E cetveline göre %36.2 (yüzdeotuzaltınoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa olunduğunu bildirmiştir. ATK Maluliyet raporu hükme esas almaya elverişlidir.
Davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı var ise bakıcı giderinin miktarı hususunda rapor düzenlenmesi için Doktor …’na tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize hitaben düzenlemiş olan 06/12/2018 tarihli raporda özetle; Davacının geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı olarak yaygın beyin yaralanması, kafa içi yaralanma, travmatik serebral ödem teşhis ve tedavileriyle, bu süre zarfında tedavi gideri adı altında, bakıcı gereksinimine ihtiyaç duyulduğu, günlük fiziksel aktivitelerini karşılayamayacak durumda olduğu, aylık 2.000,00 TL den 9 ay olmak üzere toplamda 8.000 TL bakıcı giderinin yerinde ve makul olduğu beyan edilmiştir.
Meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının belirlenmesi açısından rapor aldırılmış, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu … tarihli raporunda özetle; 13.03.2016 günü, saat 11:30 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki …plaka sayılı otomobil ile …caddesini takiben … istikametine seyir halinde iken kaza mahalli olan ışık kontrollü kavşağa geldiği esnada, seyir istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girerek yaya geçidi üzerinden karşıya geçmek isteyen davacı yaya …’a idaresindeki aracın ön kısımları ile çarpması sonucu davaya konusu kazanın meydana geldiği olayda mevcut verilere göre A)-Davalı sürücü …’nun idaresindeki otomobil ile olay mahalline kavşakta istikametine hitaben yanmakta olan yeşil ışıkta seyrini sürdürmek istediği sırada ışık ihlali ile sağ taraftan kaplamaya girerek karşıya geçmek isteyen davacı yayaya çarpması sonucu meydana gelen olayda hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından atfı kabil kusurunun bulunmadığını, B)-Davacı yaya …’ın, olay mahalli butonlu yaya geçidine geldiğinde butona basarak kendisine hitaben yeşil ışık yandıktan sonra geçişini gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, istikametine hitaben yanmakta olan kırmızı ışıkta kaplamaya girip karşıya geçmek isteyerek can güvenliğini tehlikeye attığı anlaşılmakla olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu bildirilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu mahkememize hitaben düzenlemiş olduğu … tarihli raporunda da Trafik İhtisas Dairesi’nin raporu ile örtüşen kanaat bildirilmiştir.
… Üniversitesi Trafik Kürsüsü öğretim görevlileri …, … ve …’ın katılımları ile oluşturulan bilirkişi heyetinden dava konusu kazadaki kusura ilişkin rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti mahkememize hitaben düzenlemiş oldukları 10/10/2020 tarihli raporlarında özetle; 13.03.2016 günü saat 11.30 sıralarında davalı … ‘nun yönetimindeki … plakalı, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zmms poliçesi ile sigortalı otomobille ….Caddesini takiben … istikametinde seyredip … nolu trafik ışıklarının bulunduğu kavşağa geldiğinde seyir istikametine göre sağdan sola yaya geçidinden geçmek isteyen davacı … a çarparak yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana geldiğini, mevcut delillere göre davalı … ‘nun yönetimindeki otomobille seyredip olay mahalline geldiğinde kendisine yeşil ışık yanarken seyrine devam ettiği, yaya geçidinden geçmek için sağdan yola giren davacı …’a aracın sağ ön teker üstünden çarptığının anlaşıldığını, davalı … , görüşün açık olduğu bir ortamda ışık kontrollü kavşak ve yaya geçidine yaklaşırken süratini azaltıp dikkatini artırması halinde yola geçmek üzere bekleyen davacıyı ve davacının yola girişini görebileceğinden korna çalarak yavaşlaması, çarpmayı önlemek için uygun tedbir alması lazımken davalı sürücünün ifadesinde bir anda yaya önüme atladı demesi kendisinin dikkat ve özen yükümlülüğünü görtermediğinin anlaşıldığını ve kazanın meydana gelmesinde ikinci dereceden % 15 oranında kusurlu görüldüğünü, davacı …’ın, trafik ışıklarının bulunduğu yerde yaya geçidinden geçmek için durup kontrol etmesi, yayalara yeşil ışığın yanmasını, araçların durmasını beklemesi lazımken bunları yerine getirmediği, kontrolsüz bir şekilde kendisin yeşil ışık yanmadan geçmek istediğinin anlaşıldığını ve kendisinin yaralanmasında birinci dereceden % 85 oranında kusurlu görüldüğünü bildirmişlerdir. Kusura ilişkin nihai değerlendirmenin yapıldığı trafik kürsüsü bilirkişi heyeti raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı olup hükme esas alınmıştır.
Dosyamız aktüeryal bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize hitaben düzenlenen 21/12/2020 tarihli raporda özetle; Bakiye ömür hesaplamalarında… Yönteminin kullanıldığını, zarar gören asgari ücretin üzerinde bir gelir elde ettiğini ispatlayamadığı sürece gelirinin bilinen geçmiş dönem için olay tarihi ile tazminat hesap raporunun hazırlandığı tarih arasında geçen süre boyunca değişen Asgari Ücretler ile gelecek aktif dönem için tazminat hesap tarihinde geçerli Asgari ücret, gelecek pasif dönem için ise AGİ dâhil edilmemiş Asgari Ücret olduğu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, tazminat hesabına esas kazançlar belirlenirken, olay tarihinden hüküm tarihine kadar bilinen tüm (emsâl) kazanç unsurlarının hesaplamada gözetilmesi; “işlemiş-işleyecek dönem” ayrımı yapılması; işleyecek dönem kazançlarının, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan benzer (emsâl) kazanç unsuru birim alınarak, her yıl için %10 arıtılıp %10 indirim edilmesi, pasif dönem zararının da aynı biçimde hesaplanması gerektiği, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … şirketine ZMMS …. numarası ile poliçelendiği, aracın maliki/işleteninin, sürücüsünün kusuru nispetinde … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun bulunduğu dikkate alınarak hesap yapıldığı, KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihi olan 13.03.2016 tarihi itibariyle cari 310.000,00 TL limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu esası benimsenerek, teminatı aşan miktarlarda davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği, … tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki değişiklik uyarınca ve de … BAM 3. Hukuk Dairesinin İstinaf Kararı da dikkate alınarak kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesap yapıldığı, Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından davacı … ‘a yapılan ödemenin olmadığı, davacının talep edebileceği Geçici İş Göremezlik zararının 3.293,45 TL olduğu, söz sonusu zarardan kaza tarihi itibariyle belirlenen ZMMS teminat limiti kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumlu olduğu, davacının talep edebileceği Sürekli İş Göremezlik zararının 77.603,49 TL olduğu, söz konusu zarardan kaza tarihi itibariyle belirlenen ZMMS teminat limiti kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumlu olduğu beyan edilmiştir. Aktüeryal bilirkişi raporu hükme esas almaya elverişlidir.
13/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı …’ın %36.2 oranında malul olduğu ve iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren dokuz aya kadar uzayabileceği, olayda davacının % 85 oranında kusurlu olduğu, davalı … şirketi … Sigorta A.Ş.’ne sigortalı olup işleteni davalı … A.Ş, sürücüsü ise davalı … Bayro olan … plaka sayılı araç sürücüsünün % 15 oranında kusurlu olduğu, KTK uyarınca kazaya sebebiyet veren …plakalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı … şirketinin sorumluluğu bulunduğu, davalı … şirketinin KTK m. 93 hükmü gereği kaza tarihinde cari 290.000, 00 TL limit ile gerçek zarardan sorumlu olduğu, diğer davalıların ise işleten ve araç sürücüsü sıfatları ile davalı … şirketi ile birlikte maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, … A.Ş yazısına göre davacıya ilişkin gelir beyanın doğrulandığı, davacının gelirinin kaza tarihinde en az 2.500,00 TL olan gelirinin ülkemizde geçerli olan yasal asgari ücretin 1,92 katı olduğu, Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesinde ” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar… ” dendiği, davacı tarafça davalı … şirketine dava öncesi herhangi bir müracaat bulunmadığından davalı … şirketinin temerrüt tarihinin dava açılış tarihi olduğu anlaşılmış, dava ve ıslah dilekçelerine göre, davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 3.293,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 77.603,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 83.596,94 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesine göre, davaya konu olaydaki kusur oranları, olayın davacı üzerinde yaratabileceği psikolojik etki, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyo-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacının kazaya uğramış ve malul kalmış olmasının üzüntü ve acısını bir nebze olsun hafifletmek amacıyla davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/03/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
1- Dava ve ıslah dilekçelerine göre, maddi tazminat davasının kabulü ile 3.293,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 77.603,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 83.596,94 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/03/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat davası yönünden,
a)Harçlar Kanununca alınması gerekli 5.710,50 TL ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 1.972,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.738,42 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Davacı tarafından yatırılan 1.972,08 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 11.667,60 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden,
a)Harçlar Kanunuca alınması gerekli 1.024,65 TL harcın davalılar … ve … Ltd. Şti’den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve … Ltd. Şti’den eşit oranda alınarak davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …Tic. Ltd. Şti’ye eşit oranda verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 1.737,50 TL Adli Tıp Kurumu rapor ücretleri, 1.682,25 TL tebligat, müzekkere ve posta giderlerinden oluşan toplam 5.948,95 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 3.194,76 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
17/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır