Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/926 E. 2018/608 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/926 Esas
KARAR NO : 2018/608

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/04/2015
KARAR TARİHİ : 04/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 23. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalının …’de taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vererek kaza yaptığını, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılamada davacının aracını kullanan …’e kusur atfedilmediğini, davalı …’ın asli kusurlu bulunduğunu, diğer davalı sigortanın …’ın … plakalı aracının trafik sigortacısı olduğunu, davacının aracında bu kaza nedeniyle 11.999,80TL’lik zarar oluştuğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00TL değer/hasar kaybının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili … 23. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde ve özetle; … plakalı aracın kendilerine 23.04.2013/2014 vadeli ve … no.lu poliçe ile ZMM sigortalı olduğunu, poliçe maddi teminatının araç başına 25.000,00 TL olduğunu, teminat limitinin hesaplanmasında, … plakalı aracın hasarı için yapılan ödemenin de dikkate alınması gerektiğini, davacı şirketin … plakalı araçtaki hasarı ödediğinden başka bir sorumluluğunun olmadığını ve davanın reddinin gerektiğini, kazaya karışan araçların kusur durumlarının tespitinin gerektiğini, davacını bildirdiği hasar miktarını kabul etmediklerini, davalı tarafın değer kaybı talebinin teminat dışında olduğunu, araçtaki değer kaybının sigorta bedeline dahil olmadığını, değer kaybının belirlenmesinde Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından oluşturulan KZMMS Genel Şartlarında belirtilen kriterlerin dikkate alınması gerektiğini, konusunda uzman ehil bilirkişi tarafından hesaplama yapılması gerektiğini, aracın daha önceden kazaya karışıp karışmadığının bilinmediğini, bunun olması halinde aracın orijinalliğinin bozulduğunu, bu nedenle ilave değer kaybı oluşmayacağını, yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili … 23. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; 18.05.2013 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak değer kaybı davasının açıldığını, kaza yerinin … olduğunu, davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, anılan ceza davasındaki kusur oranlarını kabul etmediklerini, kazanın tamamen davacının yerleşim yerinde aşırı süratli araç kullanmasından dolayı meydana geldiğini, kaza yerinde asli tali yol ayrımının hatalı yapıldığını, keşif yapılması halinde bu durumun görülmüş olacağını, ceza yargılamasında eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, kazada davacının tamamen kusurlu olduğunu, bu nedenle davalının sorumluluğunun olmadığını, davalının karayoluna karşıdan karşıya geçiş için verilen yoldan karayoluna çıktığını ve davacı aracı için ters yön olan sol şeride geçtiğini, davacının fren iziyle sabit aşırı sürati nedeniyle panikleyerek ters şeride girmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, davacının dilekçesinde belirttiği hasar miktarının fahiş olduğunu, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını istediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
… 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 07/06/2016 tarih ve … Esas, …. Karar sayılı kararıyla; davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememiz esasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 13/06/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 08/11/2017 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu olayda davalı sürücü …’ın olayda % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, 2. Davacıya ait … plakalı … marka 2012 model araçtaki değer kaybının 3.500,00 (Üçbinbeşyüz) TL olduğu, 3. Davacının bu zararına talepte olduğu gibi davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu taraflara HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 23/01/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 08/11/2017 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre dava miktarını 2.500,00 TL ıslah ederek dava değerini 3.500,00 TL’ye artırdığını, 3.500,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalılar vekilllerine tebliğe çıktığı,tebliğ edilerek parçasının döndüğü görülmüştür.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı alacağına yönelik tazminat davasıdır.
Somut olay; 15.08.2013 günü meydana gelmiştir.
Meydana gelen kazada yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı sürücü …, yönetimindeki … plakalı aracıyla seyrine göre sol tarafa dönmeden en az 150 m önce yolun sol şeridine girmesi ve sola dönüş manevrasını bu şeritten yapması gerekirken sağ şeritten ani ve dikkatsiz şekilde sola dönüşe başlamış, sol şeritte seyreden ve emniyetle duramayacak kadar yaklaşmış olan davacıya ait aracın geçmesini beklememiş, bu aracın seyir şeridini kapatarak çarpışmaya neden olmuştur. Bu nedenle davalı sürücü … manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığından olayda % 100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı aracın sürücüsü … ise, kendi şeridinde normal süratle seyrederken sağından aniden sola dönerek şeridini kapatan araca çarpmamak için sola direksiyon tedbiri almasına rağmen çarpışmayı önleyemediğinden olayda kendisine yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Mahkememizin 13/06/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 08/11/2017 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu olayda davalı sürücü …’ın olayda % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, 2. Davacıya ait … plakalı … marka 2012 model araçtaki değer kaybının 3.500,00 (Üçbinbeşyüz) TL olduğu, 3. Davacının bu zararına talepte olduğu gibi davalılardan dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacı vekili 23/01/2018 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; 08/11/2017 teslim tarihli bilirkişi raporuna göre dava miktarını 2.500,00 TL ıslah ederek dava değerini 3.500,00 TL’ye artırdığını, 3.500,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve Dava konusu olayda davalı sürücü …’ın olayda % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı … marka 2012 model araçtaki değer kaybının 3.500,00 (Üçbinbeşyüz) TL olup değer kaybı gerçek zarar kalemlerinden olduğundan Trafik Sigortası Poliçesi kapsamında sigorta şirketinin bu zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla; Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 3.500,00 TL Değer kaybı alacağının 1.000,00 TL sine taleple bağlı olarak dava tarihinden itibaren, 2.500,00 TL sine de ıslah tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 3.500,00 TL Değer kaybı alacağının 1.000,00 TL sine taleple bağlı olarak dava tarihinden itibaren, 2.500,00 TL sine de ıslah tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2 -Karar tarihine göre alınması gereken 239,08 TL harçtan peşin alınan 70,70 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 168,38 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 1.404,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin, davalı … vekilinin, davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 04/05/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
98,40 TL Harç Masrafı
1.000,00 TL Bilirkişi Ücreti
306,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.404,90 TL