Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/913 E. 2018/245 K. 26.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/913 Esas
KARAR NO : 2018/245

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 26/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından kredi borçlusu … Ltd.Şti. lehine … ve …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefaletleriyle taraflar arasında akdedilen 27.08.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabının 08.10.2015 tarihinde kat edildiğini ve borçlulara … 30.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine … 34.İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, takibe itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdirine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça davaya cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER :
… 34. İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası, sözleşme, ihtarname, ödeme planı, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı kredi borçlusu … Ltd. Şti lehine akdedilen genel kredi sözleşmesine istinaden davacı bankanın davalıdan kredi sözleşmesinin müşterek ve müteselsil kefili olarak alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı var ise alacağın miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 34.İcra Müdürlüğü … E.sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve dava dışı … Ltd. Şti. ile … aleyhine 203.677,81 TL asıl alacak, 15.581,35 TL muacceliyetten takip tarihine kadar %27 tem.faizi, 779,05 TL faizin gider vergisi, 428,19 TL masraf olmak üzere 220.466,40 TL olmak üzere toplamda asıl alacağa takip tarihinden itibaren (yukarıda belirtilen tem.faiz) işleyecek temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu …’a 21/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 28/01/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile alacaklı bankaya borcunun bu kadar olmadığını, yapılan ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, borç tutarının yargılamayı gerektirdiğini ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu …. Şti.arasında, davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede davalı/kefilin toplamda 1.200.000,00 TL kefalet limiti dahilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefalet imzalarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından, dava dışı asıl borçluya ve davalıya … 30.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile Bankanın … Şubesi nezdinde muhataplardan … Ltd.Şti.ne kullandırılan nakit krediler nedeniyle toplamda 203.677,81 TL, borcun 08.10.2015 tarihten itibaren işleyecek faiz, fon, gider vergileriyle birlikte 24 saat içinde ödenmesine ilişkin ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin dava dışı asıl borçlu ve davalıya 13.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra dosya bankacı bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 17/01/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı Bankanın … 34.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile 18.01.2016 takip tarihi itibariyle, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak takip edilen Bilal Özcan’ın kefalet limiti (1.200.000,00 TL) nin anılan davalının temerrüt tarihi itibarı ile toplam borç tutarının üstünde olduğunu, buna göre, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, müteselsil kefil konumundaki davalının takip tarihi itibariyle yükümlülüğünün 203.303,50 TL asıl alacak, 15.480,53 TL temerrüt faizi, 774,02 TL faizin gider vergisi, 428,19 TL ihtar masrafı olmak üzere 219.986,24 TL olduğunu, davalının 203.303,50 TL asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar %27 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, ispat yükü davacı banka üzerinde olup taraflar arasındaki sözleşmenin Deliller başlıklı 13.2.b maddesinde aralarında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde bankanın defter, kayıt ve belgelerinin münhasır delil olacağı düzenlenmiş olup davacı banka kayıtları ile alacağın varlığı tespit edilmiş, davalı borçlu icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde alacaklı bankaya borcunun bu kadar olmadığını, yapılan ödemelerin hesaplara yansıtılmadığını, borç tutarının yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek borca itiraz etmişse de davaya cevap vermemiş, ödeme belgesi ya da herhangi bir delil sunmamıştır. Taraflar arasındaki kefalet sözleşmesinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Kefalet ile ilgili 583.ncü maddesindeki ” Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz, kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalete sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmüne uygun düzenlendiği, davacı bankaca, asıl borçlu şirkete sözleşmeye istinaden davacı bankanın … Şubesinden kullandırılan kredi ile borç ilişkisinin doğduğu, sözleşmenin ‘Kredinin Müteselsil Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Kefillerin Sorumluluğu’ başlıklı 10.9.maddesine göre müteselsil kefillerin bankanın merkez ve tüm şubelerinde müşteri lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahütlerinden, mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından müteselsil kefil sıfatıyla imza tarihinden itibaren 10 yıl süreli olarak sorumlu oldukları ve TBK’nun 589. maddesinin “Kefil, kefil olduğu miktar ile bu miktara ilaveten kendi temerrüdünün (direniminin) kanuni sonuçlarından sorumludur.” hükmü gereğince davacı bankanın davalıdan bilirkişi raporu çerçevesinde alacaklı olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 34. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın Tahsilde Tekerrür Olmamak Kaydı ile 203.303,50 TL asıl alacak 15.480,53 TL işlemiş faiz, 774,02 TL faizin gider vergisi, 428,19 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 219.986,24 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın (203.303,50 TL) % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar % 27 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi talep edilebileceğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 34. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın Tahsilde Tekerrür Olmamak Kaydı ile 203.303,50 TL asıl alacak 15.480,53 TL işlemiş faiz, 774,02 TL faizin gider vergisi, 428,19 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 219.986,24 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın (203.303,50 TL) % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar % 27 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi talep edilebileceğine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 15.027,26 TL ilam harcından peşin yatırılan 2.662,69 TL harcın mahsubu ile 12.364,57 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 2.662,69 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 19.149,17 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 128,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 757,20 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 755,55 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/02/2018

Katip

Hakim