Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/888 E. 2019/267 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/888
KARAR NO : 2019/267

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 02/09/2016
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket ile arasında 04.04.2015 tarihinde “Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesinin” akdedildiğini, sözleşme kapsamında 01.08.2015- 01.09.2015 tarihleri arasında davalı şirkete elektrik enerjisi tedarik edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1 maddesinde sözleşmenin süresinin ilk endeks sayaç okuma tespit protokolünün hazırlandığı tarihten başlamak üzere 1 yıl olduğu, sözleşmenin 7. Maddesinde ise: sözleşmenin 1 yıl boyunca feshedilemeyeceği, sözleşmenin tüketici davalı taralından 1 yıllık süre dolmadan feshedilmesi halinde davalının müvekkil şirketin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğu, sözleşme kapsamında davalının enerji tedariki müvekkili şirketçe karşılanmakta İken, davalının başka bir tedarikçi İle sözleşme akdederek, tedarikçi firmasını değiştirdiğini ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak müvekkili ile kurulu sözleşmeyi süresinden önce fesih ettiğini, davalının bu eylemi nedeniyle müvekkil şirketin yoksun kaldığı karı tazmin etme hakkı olduğu, fesih nedeniyle yoksun kaldığı kâr tazminatı bedeli olarak 2 aylık “Aktif Enerji Bedeli” karşılığı fatura keşide edildiği ve … 4. Noterliğinin … tarihli … yevmiyeli ihtarnamesi davalıya tebliğ edildiğni, davalının ise … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarı ile söz konusu faturalara itiraz ettiğini, davalı itirazında sözleşmenin bir nüshasının kendilerine verilmediği gerekçesiyle sözleşmenin geçerli olmadığını ileri sürerek sözleşmenin 03/07/2015 tarihli ikili anlaşma bildirimi formu ile sözleşmeyi fesih ettiğini, davalının fesih gerekçesi olarak ileri sürdüğü sebeplerin bir geçerliliği bulunmadığını, bunun üzerine davalıya söz konusu borcuna istinaden … 34. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyan ederek, davalının … 34. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Davasında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davaya konu sözde akdedilen sözleşmede tüketici sıfatı ile yer aldığını, tüketici işlemleri ile ilgili olarak tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli olduğunu, bu nedenle davanın görevsizlik nedeni ile reddi gerektiğini, ayrıca tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki mahkemede açılabileceğini, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Lüleburgaz olduğunu, yetkili mahkemenin Lüleburgaz mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin beyanlarında ise müvekkili şirkete 09.11.2015 tarihinde tebliğ edilen cezai tazminat miktarının yansıtıldığı faturaların kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle davacı ile müvekkil şirket arasında yasal şartlara uygun bir sözleşme akdedilmediğini, defalarca istenmesine rağmen sözleşmenin bir nüshasının kendilerine gönderilmediğini, şekil şartı eksikliğinin yanı sıra, akdedildiği belirtilen sözleşme tarihi İle hizmete başlama tarihi arasında yaklaşık 4 aylık bir zaman farkı bulunduğunu, diğer tedarikçi …’tan müşteri olarak şirketi alamamalarının sorumluluğunun kendilerine yüklenemeyeceğini, sözleşmenin 4.3 maddesi gereğince sözleşmenin sözde akdedildiği tarihte, diğer tedarikçi …’tan müşteri olarak alınamadığından dolayı anılan sözleşmenin geçerliliğini yitirdiğini, geçerli olmayan sözleşmeden dolayı hiçbir tarafın fesih tazminatı talep etme hakkına sahip olmadığı beyan ederek itirazlarının kabulü davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İcra dosyasına yapılan itiraz ile asıl alacağa, işlemiş faiz ve ferilerine itiraz ettikleri görülmüştür.
Toplanan Deliller :
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
… 34.İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddialarının değerlendirilmesi amacı ile Elektrik Mühendisi ve sözleşme konusunda uzman Bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılmasına karar verilmiş; düzenlenen 13/08/2018 Tarihli rapor ile ” Davacının sözleşme tarihinden itibaren 4 ay süre içinde davalıya hiç enerji veremediği ve davalı müşterisinin dava dışı diğer tedarikçiden devir işlemlerini süresinde yapamadığı, bu durumun davalı tarafından ihtarname ile bildirilmiş olduğunu. Ayrıca, davacınin davalı şirket ile sözleşme yapmış olduğu halde ilk sayaç okuma endeksini almadığı, diğer tedarikçi … ile çok enerji tüketen bir müşterinin devir işlemini yaklaşık olarak 4 ay süre içinde yapamamış ve canlandıramamış olduğu, bu durumun enerji ihtiyacı yüksek bir sektör açısından üretim ve güven kaybına neden olabileceğini, davacı tedarikçinin sözleşme kapsamında enerji tedarik ve devir yükümlerini süresinde mevzuat hükümlerine göre yerine getiremediği, sektör bakımından önemli kabul edilebilecek bir gecikmenin oluştuğu ve davalı müşterinin sözleşmeyi sona erdirmesinin haklı sebeplere dayandığı, kusurunun bulunmadığı. Bu nedenle davacının kar kaybı tazmini amaçlı cezai şart tutarını davalıdan talep edemeyeceği’ yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Davacı tarafın rapora itirazı üzerine …’a müzekkere yazılmış, 01/01/2014 ile 19/04/2016 Tarihleri arasında ki uygulamalar dikkate alınarak ”Bir Abonenin Tedarikçi değişikliği işleminde; Tek başına Yeni tedarikçinin başvurusunun yeterli olup olmadığı, Abonenin ve eski tedarikçinin onayının gerekip gerekmediği ” hususları ile ”Davalı Abonenin 01/08/2015 ile 01/09/2015 Tarihleri arasında davacıdan elektrik tedarik ettiği belirtilerek 01/08/2015 günü elektrik tedarik etmesine dayanak başvurunun kim tarafından yapıldığı hususu ile 01/09/2015 Tarihinde elektrik tedarik etme işleminin sonlandırılmasına dayanak talebin kim tarafından yapıldığı” hususları sorulmuş, gelen müzekkere cevapları incelenmiş; Davacı tarafın rapora itirazlarını değerlendirilmek ve Ek rapor düzenlenmek üzere dosyamız Bilirkişilere tevdi edilmiş; Bilirkişi vasıtası ile düzenlenen 04/01/2019 Tarihli ek rapor ile özetle; ” Kök raporda belirtilmiş olan nedenlerden dolayı davacının kar kaybı tazmini amaçlı cezai şart tutarını davalıdan talep edemeyeceği” belirtilerek önceki raporda belirttiği tespitleri tekrar ettiği görülmüştür. Davacı taraf rapora itiraz ederek yeni heyet oluşturulması yönünde talepte bulunmuş ise de, mahkememizce doyanın mevcut hali ile karar vermeye elverişli olduğu göz önünde bulundurularak davacı tarafın talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı tarafın taraflar arasında 04.04.2015 tarihinde “Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sözleşmesinin” akdedildiğini, sözleşme kapsamında 01.08.2015- 01.09.2015 tarihleri arasında davalı şirkete elektrik enerjisi tedarik edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.1 maddesinde sözleşmenin süresinin ilk endeks sayaç okuma tespit protokolünün hazırlandığı tarihten başlamak üzere 1 yıl olduğu, sözleşmenin 7. Maddesinde ise: sözleşmenin 1 yıl boyunca feshedilemeyeceği, sözleşmenin tüketici davalı taralından 1 yıllık süre dolmadan feshedilmesi halinde davalının müvekkil şirketin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğu, sözleşme kapsamında davalının enerji tedariki müvekkili şirketçe karşılanmakta iken, davalının başka bir tedarikçi ile sözleşme akdederek, tedarikçi firmasını değiştirdiğini ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak müvekkili ile kurulu sözleşmeyi süresinden önce fesih ettiğini, Fesih nedeniyle yoksun kaldığı kâr tazminatı bedelini ödemesinin gerektiğini, bu bedelin tahsili için davalı aleyhine … 34.İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.Dosya kapsamına ibraz edilen deliller ve Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ve ek rapor ile de belirlendiği üzere; tarafların arasında ki hukuki ihtilafın sözleşmesel dayanağı 04/04/2015 Tarihli Elektrik Enerjisi Serbest Tüketici Sanayi Og Sözleşmesidir. Sözleşmenin kuruluş amacı Enerji tedariki sağlanmasına yöneliktir. Sözleşmenin süresi Sözleşmenin 4.1maddesinde belirtilmiş,buna göre sözleşmenin başlangıcı ve süresi ”…Dağıtım şirketi tarafından ilk endeks sayaç okuma tespit protokolünün hazırlandığı tarihten başlamak üzere 1 yıl yürürlükte kalacaktır. …” şeklinde kararlaştırılmıştır.Davalı … A.Ş. bu tarihten önce dava dışı … ile enerji tedarik edilmesi konusunda anlaşmasının bulunduğu, enerji maliyetini düşürmek için davacı şirket ile sözleşme düzenlemiştir.Sözleşme 04/04/2015 Tarihinde imzalanmış olmasına rağmen davacı tarafça davalı tarafa enerji 01/08/2015 Tarihinde sağlanmış ve 01/09/2015 tarihinde sonlandırılmıştır. Davalı taraf Sözleşmenin düzenlendiği 04/04/2015 tarihten 01/08/2015 tarihine kadar önceki tedarikçiden enerji sağlamaya devam etmiştir. Davalı taraf 01/08/2015 tarihinden itibaren davacı şirketin enerji sağladığı hususunu kendisine gelen fatura ile öğrenmiş, davalı taraf önceki tedarikçisine geçiş yapmıştır.Davacı taraf sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesini gerekçe göstererek dava konusu faturayı tanzim ederek davalı tarafa 20/10/2015 Tarihli ihtarname ile göndermiştir. Davalı taraf ise kendisine gönderilen faturalara itirazını 13/10/2015 Tarihli ihtarname ile davacı tarafa bildirmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere sözleşme 04/04/2015 Tarihinde imzalanmış olmasına, sözleşmenin 4.1maddesi Dağıtım şirketi tarafından ilk endeks sayaç okuma tespit protokolünün hazırlandığı tarihten başlamak üzere 1 yıl yürürlükte kalacağı belirtilmiş olmasına rağmen, ilk endeks sayaç okuma tespit protokolü hiç hazırlanmamıştır. Davacı taraf sözleşmenin düzenlendiği tarihten tarihten yaklaşık 4 ay sonra 01/08/2015 tarihin de …’ a yaptığı başvurusu sonucu davalı tarafın tedarikçisi olmuştur. …tan gelen müzekkere cevabı ile davacı tarafın Mayıs 2015, Haziran 2015 ve Temmuz 2015 Tarihinde davalı tarafın enerji değişlikliği için başvuruda bulunmuş olmasına rağmen talebinin Reddedildiği görülmüştür. … tarafından davacı tarafın talebi Davalının başka tedarikçi ile sözleşmesinin devam ettiği gerekçesi ile reddedilmiştir. Davacı taraf sözleşmenin sözleşmenin düzenlenmesinden itibaren 4 aya yakın süre geçmesine rağmen davalı tarafa herhangi bir ihtari bildirim yapmamıştır. Davacı taraf 01/08/2015 Tarihinde …’ a başvurarak davalının tedarikçisi haline gelmiştir. Davacı tarafın tedarikçiliği 1 ay sürmüş, davalı tarafça bu döneme ilişkin fatura davacı tarafa davalı tarafça ödenmiştir. Davacı taraf davalı tarafça sözleşmenin fesihi nedeni ile dava konusu faturayı düzenlemiştir. Davacı tarafın sözleşmenin düzenlenmesinden itibaren 4 aya kadar sessiz kaldığı bu dönem içinde davalı tarafın başka tedarikçiden enerji tedarik ettiğini bilmesine rağmen sözleşmenin yürürlüğe girmesi için ilk endeks sayaç okuma tespit protokolünü hazırlamadığı, davalı tarafa tedarikçi değişikliği için gereğinin yapılmasını talep etmediği anlaşılmakla Davacı tarafın dava konusu talebi Mahkememizce 4721 Sayılı Kanunun 2.maddesine aykırı görülmüştür. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Dürüst Davranma” alt başlıklı 2. maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” ilkesine yer verilmiş, devamında da “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” kuralı getirilmiştir. Bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur. Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen TMK’nun 2. maddesi, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanmasını Kanun’un korumayacağını belirtmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen, hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacı, hakime özel ve istisnai hallerde (adalete uygun düşecek şekilde) hüküm verme olanağını sağlamaktadır. Bu haliyle Davacı tarafın, davalı taraf ile arasında ki sözleşmenin ifası için gereğini yerine getirmediği, sözleşmenin düzenlendiği 04/04/2015 tarihten davacı tarafın enerji tedarik ettiği 01/08/2015 tarihine kadar davalı tarafın enerji almaksızın beklemesinin kendisinden beklenemeyeceği anlaşılmakla davacı tarafın sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak fesih edildiği gerekçesi ile tazminat talebinde bulunması hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı ve evrensel hukuk ilkeleri arasında yer alan “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” ilkesinin Ticari hayat alanında da uygulanmasının gerektiği yönünde mahkememizce kesin kanaat hasıl olmakla davacı tarafın İtirazın İptali davası ve icra inkar tazminat talebinin Reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça icra takibinin kötüniyetle yapıldığına ilişkin delil elde edilemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi mahkememizce reddedilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;.
1-)Davacı tarafın davasının REDDİNE;
2-)Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin ve davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE;
3-)Davacı tarafından yatırılan 9.375.45.TL. Peşin harçtan 44,40.TL.karar ve ilam harcının mahsubu ile 9.331,05.TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-)Davalı vekili lehine 35.909,77.TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-)Davalı tarafça yatırılan 15.90.TL.harç bedelinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine;
6-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 21/03/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …