Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/871 E. 2018/1395 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/871 Esas
KARAR NO : 2018/1395

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında ticari ilişkinin olduğunu, davalının cari hesap ilişkisi kapsamında davacıya borcu bulunduğunu, bu durumun şirket kayıtlarında sabit olduğunu, davacının davalı aleyhine … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebiyle oluşan cari hesap alacağına istinaden icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, itiraz ettiğini, davalının itiraz dilekçesinde İstanbul İcra Dairelerinin yetkisiz olup … İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirtmiş olduğunu, davalı ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme gereği 9. maddesinde bu protokolden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Merkez Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, davalının takibe konu borcu için ödemiş olduğunu gösteren makbuz sunamadığını ileri sürerek itirazın iptaline, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı şirket aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıyla aralarında cari hesap olmadığını, iş bedelli olarak fatura yapılan işlerin bedelinin davacıdan tahsil edildiğini, davalının defterleri incelendiğinde bu hususun anlaşılacağını, dava konusu bedelin 15.07.2015 tarihinde şirket müdürü … hesabından ödendiğini, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Servis Sözleşmesi, Ek Hizmet Sözleşmesi, ticari defterler ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşmeye ve cari hesaba dayalı olarak davacının davalıdan fatura alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu, davalı tarafça yöneltilen icra dairelerinin yetkisine yönelik itirazın yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesi gereğince İstanbul Merkez Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılındığından icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
İlgili 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, alacaklı … A.Ş tarafından borçlu … Ltd. Şti aleyhine cari hesap alacağına dayalı ilamsız icra takibine geçildiği, takip tarihinin 13/10/2015 olduğu, davacı tarafın 10.622,41 TL asıl alacak, 275,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.897,43 TL’nin icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 10,50 faiz ile birlikte tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin davalı borçluya 23/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 28/10/2015 tarihli itiraz dilekçesi ile takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinde alacaklı şirkete borcunun bulunmadığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Servis Sözleşmesi, davacı tarafından belirlenen standartlar ve prosedürler çerçevesinde davalı şirketin davacı şirketin servis ağına katılmasını kapsamakta olup, davacının sözleşme çerçevesinde davalının gayrimenkulünde faaliyet göstereceğini, adres değişikliğinin davacının onayına bağlı olduğunu belirttiği tespit edilmiştir. Sözleşmenin işleyişinde özetle, davalının araç servise geldiğinde davacıya bildireceği, davacının uygun görülen sürede teslim süresine uymak zorunda olduğu, davalı şirketin onarıma başlamadan önce davacı şirkettin onayını almak zorunda olduğu, davalının, onarım kararı alınmayan hasarlı otoların tespiti için her ne ad olursa olsun ücret talep etmeyeceği, taraflar arasında mutabakat sağlanmadığı sürece, davacı tarafından kullanılan yazılımlar içerisinde önerilen işçilik ücretlerinin tavan olarak kabul edileceği, davalının bu işçiliklerin altına veya üstüne çıkmasının mümkün olmayacağı, davacının anlaşma yaptığı kurumlara ait araçların onarımı için gerekli parçaların davacı tarafından temin edilip davalıya ulaştırılacağı, davacı tarafından temin edilen yedek parçaların davalı tarafından araca aynen takılacağı, bu parçaların yazılı onay alınmadan davalı şirket tarafından kullanılması durumunda davacının söz konusu parça için 10 katı ceza faturası kesebileceği, davalı şirketin, müşteri ve hizmet kontrolü açısından hizmet kontrolü amacıyla davacının teknik ve idari denetlemesini kabul ettiği, davalı şirketin davalı şirket tarafından yazılı olarak bildirilmesiği sürece araç sahibinden her ne ad olursa olsun ücret talep edemeyeceği, davacı tarafından kesilen faturalarda programda belirtilmiş olan rakamlara uyulmaması durumunda itiraz etme hakkına sahip olduğu, davalı şirketin hizmeti ifa etmesi için gerekli ekipmaları temin etmemesi durumunda davacının sözleşmeyi feshedebileceğini, davalı ile davacı şirket arasında imzalana sözleşmenin yürürlükte olduğu süre boyunca davacı şirketin anlaşma yaptığı firmalar ile doğrudan ve dolaylı olarak anlaşma yapamayacağı, davalı şirketin sözleşme sona erdikten 2 sene sonra davacı şirketin onayı ile sözleşme yapabileceği düzenlenmiştir.
Taraflar arasında imzalanan küçük hasar ek hizmet sözleşmesinde, davalı şirketin onarıma başlamadan önce davacı şirketin onayını almak zorunda olduğu, davalı şirketin onarım kararı alınmayan hasarlı araçların hasar tespiti için hiçbir ücret talep edemeyeceği, tarafların arasında aksi bir mutabakat sağlanmadığı sürece davacı şirket tarafından kullanılan yazılımlar içerisinde önerilen işçilik ücretlerinin tavan olarak kabul edileceği, davalı şirketin bunu üstüne çıkamayacağı, davalı şirketin mutabık kalınmış olan onarıma ait olan faturayı davacı şirkete keseceği, ücretini müşteri bazında belirlenecek periyotlarda tahsil edeceği, ödeme ile ilgili karşılıklı bir mutabakat olmaması durumunda ödeme süresinin fatura tarihi itibariyle 45 gün olacağı, davalı şirketin davacı şirkete KDV hariç fatura bedelleri üzerinden %10 organizasyon hizmet bedeli ödemesi yapacağı belirtilmiş, faturada iskonto olarak belirtileceği açıklanmış, davalı şirketin sözleşmeyi fesh etme durumunda yeni bir nokta bulunana kadar davacı şirkete hizmet vermeyi kabul ettiği bu sürenin 6 ayı aşmayacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 17.04.2018 tarihli bilirkişi raporu ile, davacının 2013, 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının davalı ile olan hesap hareketlerini 320.03.035 hesap numarasıyla Satıcılar cari hesabında takip etmekte olduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaları ve davacının, davalı tarafa yapmış olduğu ödemeleri bu hesabın borcuna ve davalı tarafın davacıya düzenlemiş olduğu faturaları ve ödemeleri ise hesabın alacağına kaydetmiş olduğu, davacının davalı ile cari hesap hareketlerini ticari defterine usulüne uygun olarak kaydettiği, davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibariyle 1.552,81 TL alacaklı olduğu, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması veya faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına ifasının tesliminin yapılmadığını ispatlaması gerektiği, davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığı, takip konusu faturalı alacağa ilişkin davacının, davalıya icra takibinden önce temerrüde düşürülecek işlem yapılmadığından temerrüdün icra takibi ile oluştuğu, 13.10.2015 tarihi itibariyle 1.552,81 TL bakiye alacağa ödeme tarihine kadar işleyecek faiz hesaplanması gerektiği bildirilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, taraflar arasındaki Servis Sözleşmesi ve Ek Hizmet Sözleşmesi dikkate alındığında, davalı borçlu davacıyla aralarında cari hesap olmadığına ve iş bedelli olarak fatura düzenlenen işlerin bedelinin tamamının davacıdan tahsil edildiği yolundaki itiraz sebeplerini kanıtlayamamış, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 1.552,81 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davalı tarafından … 25. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 1.552,81 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle takip konusu asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;.
Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davalı tarafından … 25. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 1.552,81 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 106,07 TL ilam harcının peşin yatırılan 186,11 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 80,04 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.552,81 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 186,11 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 223,00 TL tebligat ve posta ücretleri olmak üzere toplam 1.038,31 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 147,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2018

Katip …

Hakim …