Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/864 E. 2018/1051 K. 12.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/864 Esas
KARAR NO : 2018/1051

DAVA : Tazminat (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 12/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; … ilinde faaliyet gösteren müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 06.12.2013 tarihli Akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında ticari şartları düzenleyen Ticari koşullar adlı bir protokol imzalandığını, bayilik sözleşmesinin iş bu dava tarihi itibari ile halen devam ettiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete hiçbir borcu olmamasına rağmen borçlu olduğu iddia edilerek müvekkili şirketin 300.000 TL bedelli teminat mektubunun haksız ve hukuka aykırı şekilde nakde çevrildiğini, davalı şirketin 300.000 TL. Teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirdiği gibi müvekkili şirketin yakıt talebini de karşılamadığını, davalı şirketin cari hesap kayıtlarında müvekkili şirketin alacaklı göründüğünü, davalı şirketin haksız borç iddiasına rağmen, davalı şirketin kayıtlarında müvekkili şirketin alacaklı görüldüğünü, müvekkili şirket alacaklı görülmesine rağmen davalı şirketin müvekkili şirkete yakıt vermediğini, davalı şirketin hukuka aykırı eylemlerinin müvekkili şirketi fiilen iflasın eşiğine getirdiğini, davalı şirketin haksız eylemleri ve yakıt vermemesi sebebiyle müvekkili şirketin istasyonunun 1 yıldır satış yapamadığını, mevzuat gereği başka bir dağıtıcı firmadan yakıt almanın yasak olması sebebiyle davalı şirket bu durumu kötüye kullandığını, müvekkili şirketin istasyonu işletmesine müsaade etmediğini, Teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesi sebebiyle haksız tahsil edilen bedelin iadesi için ve 1 yıldır davalının haksız eylemleri sebebiyle akaryakıt istasyonun kapalı olması sebebiyle uğradıkları zararın tazmini için iş bu davanın açılması zorunlu oluştuğunu, bir yıldır İstasyonun kapalı olması sebebiyle uğradıkları zararın hesaplanmasında davalı şirkete taahhüt etmiş oldukları ürün alım taahhütnamesindeki satış rakamları esas alınarak hesaplama yapılmasını, davalı şirket yakıt alımı dışında soyut alacak iddia ederek fatura düzenlemekte müvekkili şirketi borçlu gösterdiğini, yakıt alımı dışındaki soyut alacak iddialarını kabul etmediklerini, yapılacak bilirkişi incelemesinde faturaların tek tek incelenmesini, yakıt alımı dışındaki faturaların ayrıştırılmasını talep ettiklerini,fazlaya ilişkin her tür talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla teminat mektubunun haksız nakde çevrilmesi sebebiyle teminat mektubundan doğan alacakları için fazlaya ilişkin her tür talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL’nin nakde çevrilme tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının haksız eylemleri sebebiyle işletilemeyen istasyon için uğradıkları maddi zarar için şimdilik 5.000 TL’nin(asgari) taahhüt edilen yakıt satış rakamları esas alınarak davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 06.12.2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi, Çerçeve Protokol, Ticari Koşullar başlıklı belgeler akdedildiği ve davacı şirket tarafından Ürün Alım Taahhütname’si imzalandığını, bayilik Sözleşmesi ve ekleri uyarınca müvekkili şirket bayiliğini üstlenen davacı şirket istasyonu ürünsüz bırakarak, taahhüt ettiği miktarda ürün almayarak taahhütlerini birçok kez ihlal ettiğini ve muaccel haldeki borçlarını ödemediğini, davacı tarafa taahhütlerini yerine getirmesi ve sözleşmeye uygun davranması hususlarında defalarca ihtarname keşide edildiğini, davacının iddiasının aksine dava konusu banka teminat mektubunun davacının muaccel haldeki borçlarının ödenmemesi nedeniyle nakde çevrilmiş olup, teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesinin söz konusu olmadığını, davacının kendisine ürün verilmediğini iddia etmiş ise de bu husus da gerçeği yansıtmadığını, davacının muaccel haldeki borçlarını ödememesi nedeniyle müvekkilinin davacıya vadeli ürün verme yükümlülüğü bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesi’nde peşin satışın esas olduğunun kabul edildiğini, ekte bir örneğini sundukları Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/1105E. 2016/933İK. Sayılı ilamı ile de kabul edildiği üzere taraflar arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesi’nin anılan hükmü gereğince müvekkili şirketten davacıya vadeli ürün satışı beklenemeyeceğini, davacı taraf istasyonun çalışmadığını iddia ettiği dönem için ürün alım taahhütnamesi uyarınca kar kaybı hesaplanması talebinde bulunmuş ise de bu talebin de kabulü mümkün olmadığını, davacı taraf ürün alım taahhütnamesinde almayı taahhüt ettiği ürün miktarını almayarak taahhütlerini ihlal ettiğini, davacının kendi kusurlu eylemine dayanarak hak iddia etmesinin kabulü olanaklı olmadığını, ürün satışının gerçekleşmemesi davacının kusurundan kaynaklandığını, davacının iddiasının aksine bu durumda davacının değil müvekkilinin zararının söz konusu olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin sözleşmeye aykırı davrandığını, kendisinden fazla tahsilât yaptığı iddiasını ileri sürmüş ise de bu iddiaların hukuki ve maddi dayanağı bulunmadığını, müvekkili şirket alacakları davacı tarafa ticari ilişkiye uygun olarak faturalandırılmış ve davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödendiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. Maddesi “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiş olup davacı taraf defterlerine işlediği ve bedellerini herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin müvekkiline ödediği faturaları ve bu faturalara konu bedeli kabul etmiş sayılacağını, taraflar arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesi ve ticari ilişkinin 28.09.2016 tarihli Fesih Protokolü ile sonlandırıldığını, fesih Protokolü’nün 2.4. maddesince davacı taraf müvekkilini ibra etmiş ve tüm alacaklarından feragat ettiğini, anılan düzenleme kapsamında davacının iş bu davadaki alacak iddialarının dinlenmesi olanağı ortadan kalktığını, 6100 sayılı HMK’nın 187/2 maddesi uyarınca davacı taraf müvekkilinin kendisine her ne nam altında olursa olsun borcunun bulunmadığını/müvekkilinden bir alacağının olmadığının ikrar ettiğini belirterek açılan davanın reddine, davacı yanın kötüniyet tazminatı ödemesine mahkûm edilmesini ve yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine 12/04/2017 tarihli duruşma ara kararı gereği talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle;Davacının muaccel borcundan fazla tutarda teminatın nakde çevrilmesinden dolayı 245.936 TL alacağı bulunduğu, Davalının bayisi olan akaryakıt istasyonda muaccel alacağı olması ve taahhüt ettiği ürün alimini yerine getirememiş olmasa dahi alacağından fazla teminata nakde çevirmesi ve karşılığında ürün veya muaccel alacaktan kalan nakdi iade etmediği için kusurlu olduğu, Ayrıca davalı … nin davacı yönünden cari hesaplarının da incelenmesi gerekmektedir.Davacının davalı … Dağılım A.Ş tarafından düzenlenen faturalara içerik ve sözleşme uygunluğu gibi yönlerden TTK madde 21/2 de belirlenen süreyi geçtiği için bu yönde bir itirazının olamayacağı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Talimat Mahkemesince alınan Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 02/03/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, sektör uzmanı ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 06/07/2018 teslim tarihli raporda özetle;a) Davalı şirket 2013 ve 2014 yılları ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin ise GİB onaylarının süresinde yapıldığı, envanter defterinin noter açılış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davalı şirket ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde; 1- 06.12.2013 tarihli Bayilik sözleşmesinin süresi 5 yıl olduğu, 2- Davacı, son olarak 17.06.2016 tarihinde davalı şirketten akaryakıt alımı yaptığı, 3- Davalı Alpet, davacı şirketin 300.000 TL Teminat Mektubunun nakde çevrildiği 01.07.2016 tarihinde 54.063,38 TL alacaklı olduğu, Teminat mektubunun nakde çevrilmesi ile bu kez davacı şirket 245.936,62 TL alacaklı duruma geçtiği, 4- Davacı şirket, 23.08.2016 dava tarihinde ise davalı …’den 128.843,32 TL alacaklı olduğu , 5- Davalı şirket, 300.000 TL teminattan alacağı 54.063,38 TL’yi düştükten sonra kalan 245.936,62 TL bakiye davacı alacağını, rapor içerisinde listelenen faturalara ve dava dışı … firmasına yapmış olduğu ödemeyi davacının hesabına borç kaydederek sıfırladığı, yanı cari hesap bakiyesi kalmadığı, 6- Taraflar arasındaki 28.09.2016 tarihli Fesih Protokolünün 2.4 maddesinin davacının her türlü hak ve alacağından ötürü davalıyı ibra ettiği hükmünü içerdiği, bu hükmün tacir sıfatını taşıyan davacı limited şirket hakkında lüzum ifade ettiği ve davacıyı hukuken bağlar nitelikte olduğu, dolayısıyla işbu ibra hükmü karşısında davacının davalıdan talep edebileceği bir alacak hakkından bahsedilemeyeceği yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklı Tazminat Davasıdır.
Davacı … ve davalı …Ş. arasında 06/12/2013 tarihli Standart Bayilik Sözleşmesi, 06/12/2013 tarihli Ticari Koşullar,06/12/2013 tarihli Çerçeve Protokol, 06/12/2013 tarihli Ürün Alım Taahhütnamesi, 28/09/2016 tarihli Fesih Protokolü, akdedilmiştir.
06/12/2013 tarihli Standart Bayilik Sözleşmesi Maddeleri :
(5) İşbu Standart Bayilik Sözleşmesi ve ekleri imza tarihinden itibaren başlamak ve 5 (beş) yıl süreyle geçerli olmak üzere imzalanmış olup süresi hitamında kendiliğinden sona erecektir.
(6) BAYİ’ye peşin bedelle satış yapılması esastır. BAYİ …’in vadeli satış şartlarını kabul ettiği takdirde, geri ödeme, teminat ve vade konularında taraflar arasında mutabakat sağlanması halinde BAYİ’ye vadeli ve/veya iskontolu satış yapılabilir. BAYİ. …’in her talebinde ve …’ce tesbit edilecek süre içerisinde …. ile hesap mutabakatı yapmakla yükümlüdür. BAYİ kayıtları ile … kayıtları arasında çelişki hasıl olduğu takdirde … kayıtlarına itibar edilecektir.
(8) BAYİ, …’den alacağı mal bedellerini ve/veya sair borçlarını, … tarafından belirlenen ödeme şartlarına uygun olarak ödeyecektir. Ödememe, eksik veya geç ödeme hallerinde … işbu sözleşmeyi feshedip etmemekte serbesttir. Her üç halde de … alacakları için aylık vade farkı tahakkuk etirmeye, herhangi bir ihtara veya ihbara gerek olmaksızın her türlü takipte bulunmaya ve verilmiş olan teminatları paraya çevirmeye yetkilidir.
(10) BAYİ, …’in talebi üzerine cezai şartlar dâhil …’e doğmuş ve/veya doğacak borçlarının teminatı olarak metni …’ce kabul edilecek teminat mektuplarını derhal …’e verecektir.
06/12/2013 tarihli Çerçeve Protokol Maddeleri:
Madde 8: Sair Hükümler
8.1 BAYİ, İstasyonda çalıştırmak üzere istihdam ettiği, görevlendirdiği personele, …’in tayin ve tespit edeceği şekil, renk ve kumaştan imal edilecek üniformayı masrafları kendisine ait olmak üzere temin etmekle mükelleftir…
8.9 Petrol Piyasası Kanun ve ilgili diğer mevzuat dahilinde BAYİ’nin isasyonunda yer alan/alacak tüm tank ve pompaları, satış yapılacak tüm tankerler …’in otomasyon sistemine dahil edilecek olup, BAYİ, söz konusu sistemin kurulabilmesi için gerekli altyapı sağlamayı, sistemi 24 saat işler ve veri aktarır bulundurmayı, sistemin bakım ve onarım için kesilecek hizmet ve iletişim bedeli faturalarını itirazsız ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder.
8.11 Bayi’ye peşin bedelle satış yapılması esastır. Bayi, …’in vade tanınması suretiyle satış şartlarını kabul ettiği takdirde, geri ödeme, teminat ve vade konularında taraflar arasında mutabakat sağlanması halinde Bayi’ye iskontolu/vadeli olarak satış yapılabilir. Bayi, …’den alacağı mal bedellerini ve/veya sair borç ve kredilerini ödeme ödeme şartlarına uygun olarak ödeyecektir. Herhangi bir nedenle Bayi’nin temerrüde düşmesi durumunda, Bayi kendisine … tarafından tespit edilecek oranda vade farkının temerrüt tarihinde itibaren tahakuk ettirilecek borcun tahsiline kadar talep edilebileceğini beyan ve kabul ile işbu maddede yazılı olduğu şeklinde hesaplanan oranda vade farkı ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.
Madde 10 : Teminat
Bayi, işbu Protokol, Standart Bayilik Anlaşmaları ve sair taahhütleri çerçevesinde ürün alımlarına, iade yatırım bedellerine ilişkin her türlü borç ile cezai şart kar mahrumiyeti ve sair her türlü borç ve taahhüdünün garantisini teşkil etmek üzere, …’in kabul edeceği bir veya birkaç bankaya ait ve …’in kabul edeceği metne uygun olmak üzere 300.000-TL miktarında teminat mektubu…
Madde 13: Protokol Hükümlerinin İhlali
Bayi, işbu Protokolün ve/veya Standart Bayilik Anlaşması naç taahhütlerinin, mevzuatın, herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal ettiği …’den satın aldığı ürün bedellerini ve hizmet bedellerini vadesinde ödemediği takdirde, …’in işbu anlaşmayı haklı nedenle fesih hakkını haiz bulunduğunu kabul etmiştir.
Bayi, işbu Protokol, Standart Baylik Anlaşması ve eklerinin … tarafından yukarıda açıklanan şekilde feshedilmesi ve/veya işbu Anlaşma ve eklerini süresinden önce feshetmesi veya fesih sonucunu doğuracak şekilde hareket etmesi halinde;
a. işbu protokol ve Bayilik Anlaşması’ndan doğan borçları ile bakiyesinin ayrıca herhangi bir ihtar veya ihbara gerek kalmaksızın muaccel olacağını, işbu borçlarını, fesih tarihinden ve/veya faaliyetin sona erme tarihinden itibaren. 7 (yedi) işgünü içerisinde … ‘e nakden ve defaten ödemeyi,
b. …. fesih sebebiyle maruz kalacağı bilcümle zarar ve ziyanı karşılamayı,
c. …, Standart Bayilik Anlaşmasından kaynaklanan tüm haklan ve diğer cezai şartları
talep hakları saklı kalmak kaydıyla fesih tarihinde 250.000-USD miktarında cezai şartı, ifa tarihinde uygulanmakta olan T C Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak ödemeyi,
kabul ve taahhüt etmiştir. …’in diğer zarar, ziyan, kar mahrumiyeti, işbu anlaşmanın diğer hükümlerinde yer alan cezai şart ve tazminat haklan ayrıca saklı tutulmuştur. Bayi, işbu maddede yazılı cezai şartın, …’in fesih sebebiyle uğradığı/uğrayacağı zararlardan, kar mahrumiyeti miktarından mahsup edilmeyeceğini kabul etmiştir.
06.12.2013 tarihli Ticari Koşullar Maddeleri:
… yukarıda yazılı tanımlara ve formülasyona uygun olarak belirlenmiş “Toplam Dağıtım Kar” ının. Bayi’nin peşin ödeme yapmak suretiyle gerçekleştireceği beyaz ürünlere ilişkin: bir yıllık anlaşma dönemi içerisinde 500 (beşyüz) ton ürün alımlanna kadar % 10’unu, bu miktarı aşması halinde ise, ilave alım miktarlarına şamü olmak üzere %5’ıni ve toptan satışlarına esas peşin ödeme yapmak suretiyle gerçekleştireceği ürün alımlarında ise %2’sini “dağıtıcı kar’ı olarak uhdesinde tutmak üzere, Bayiye “ÜRÜN” bedelini fatura edecektir.
06/12/2013 tarihli Ürün Alım Taahhütnamesi Maddeleri :
..birinci yıldan başlamak ve anılan anlaşmaların yürürlüğü süresince geçerli olmak üzere, yıllık asgari 500 (beşvüz) ton (anlaşma süresince toplam 2.500 ton beyaz ürünü (kurşunsuz benzin+ normal benzin + motorin) münhasıran …’den veya … A.S.’nn yazılı olarak göstereceği ikmal kaynaklarından satın almayı kabul ve taahhüt edeiz.
Yukarıda beyan ettiğimiz satın alma taahhüdümüzü her bir yıllık anlaşma dönemine ilişkin olarak yerine getiremediğimiz takdirde,
(a) anlaşma süresinin hitamında ve/veya her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak eksik kalan miktar üzerinden ton başına 50.00-USD tutarının ödeme gününde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kar mahrumiyetini ödemeyi
(e) bu ahvalde işbu taahhüdümüzün ve kar mahrumiyeti miktarının, anlaşmalarda öngörülen cezai şart miktarına hiçbirşekilde mahsup edilmeyeceğim, haklı nedenle feshi halinde cezaî şarta ilaveten talep edilebileceğini,
(f) anılan bedeli ve/veya …’den mübayaa edeceğimiz Ürün bedellerini ödemediğimiz takdirde. … Akaryakıt Dağıtım A.S. nezdinde bulunan Banka Teminat Mektuplarımızdan/ ipoteklerimizden söz konusu bedellerin tahsil edilmesine,
(g) …’nin anılan kar mahrumiyeti tutarını mutabakatımız dâhilinde anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep etmesine muvafakat ettiğimizi,
(h) … tarafından yazılı feragatname verilmedikçe … ‘İn herhangi bir hak ve alacağından feragat etmiş sayılmayacağı.
28/09/2016 tarihli Fesih Protokolü Maddeleri :
2. Protokolün Konusu
Taraftar; dikey ilişkinin (bayilik) yeniden tesis edilmesi konusunda mutabık kalmaları ve bu çerçevede intifa hakkının terkini ve yeniden intifa ve/veya hukuksal tasarruf hakkı tesisine ilişkin bir işlemin her iki taraf için de ilave maliyete neden olması sebebiyle; aşağıda yazılı şekilde, dikey ilişkiyi sonlandırmaya karar vermişlerdir.
2.2. Taraflar, Bayi’in; anılan gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt ve otogaz satış ve servis istasyonunda … marka ve logosu altında bayilik faaliyetinde bulunmasına ilişkin olarak; … ite işbu ‘Fesih Protokolü* nûn imzasından önce akdettiği tüm Anlaşmaları mutabakat dâhilinde sona erdirmişlerdir.
2.3. Bayi ve Malik, … ile imzaladığı sözleşmelerin sona erme tarihi itibarîyle; aralarındaki ticari ilişkiden ve bayilik ilişkisinden kaynaklanan tüm borçlarının muaeceliyet kesbedeceğini ve bu kapsamda, muaccel olan tüm borçlarını en geç fesih tarihîni müteakip 30 gün içerisinde veya münhasıran … tarafından takdir edilecek ödeme gününde nakden ve defaten ödemeyi; … in söz konusu feshedilen 06.12.2013 tarihlî Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki Çerçeve Protokol’den kaynaklanan tüm yatırım katılım bedeli/intifa ivazı/gayri maddi hak bedeli iade ve sair alacak haklarının saklı tutulduğunu, bu kapsamda 06.12.2013 tarihli Çerçeve Protokol’ün (7.) maddesinin yürürlükte kalmaya devam edeceğini, 06.12.2018 tarihînde anılan maddede yer alan borçlarını …’e ödeyeceklerini, … yazılı bir feragatname vermedikçe söz konusu sona eren sözleşmelere bağlı haklarından feragat etmiş sayılamayacağını, işbu sözleşmeye konu akaryakıt istasyonu üzerinde … markası altında yürütülen bayilik faaliyetinin sona ermesi halinde 06.12.2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi ve Çerçeve Protokol’den kaynaklanan yatırım katılım bedeli/intifa ivazı/gayri maddi hak bedeli iade ve sair tüm ticari borçlarını derhal nakden ve defaten …’e ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt etmişlerdir.
2.4. Bayi ve Malik, söz konusu Bayilik Sözleşmeleri, ekleri ve bayilik ilişkisiyle, intifa hakkına bağlı olarak; … nezdinde herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ederek; …’İ gayri kabili rücu ibra elmiş ve …ten herhangi bir talep ve/veya her nam altında olursa olsun tazminat vs. alacak talebinde bulunmayacaklarını, bu kapsamda her türlü taleplerinden feragat ettiklerini beyan, kabul ve kabul etmişlerdir.
İHTARNAME incelendiğinde;
– Davalı vekili, davacı şirkete … 34. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamede; “ 2- Ancak muhatap sözleşmenin imzalandığı tarihten bugüne taahhütlerinin altında ürün alım/satımı gerçekleştirmiş olup, imzaladığı sözleşme ve taahhütname hükümlerine aykırı davranmıştır.3- Muhatap imzaladığı sözleşme ve ekleri uyarınca her sözleşme yılı için 500 ton ürün almayı/satmayı taahhüt etmiş olup bu miktarın altında ürün alımı/satımı yapar ise eksik kalan miktar üzerinden ton başına cezai şart/kar mahrumiyetini bedeli ödemeyi beyan ve taahhüt etmiştir. 4-Muhatap 06.12.2013 ile 05.12.2014 tarihleri arasındaki sözleşme yılında 123,401 ton eksik urun miktarı tespit edilmiş olup belirtilen sözleşme yılı için 6.170,05-USD (Amerikan Doları) tutarında cezai şart tahakkuk etmiştir. 5-Muhatap ile olan ticari ve hukuki ilişkinin zedelenmemesi adına muhatabın bir an once ürün alım/satımına ilişkin taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini, yukarıda belirtilen cezai şart bedellerine ve fazlaya/hataya ilişkin haklarımızı saklı tuttuğumuzu belirtiriz…” ihtarında bulunmuştur. Söz konusu ihtarname davacı tarafa 02.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
– Davalı vekili, davacı şirkete Beyoğlu 34. Noterliğinden keşide ettiği 06/11/2015 tarih ve 15258 yevmiye no.lu ihtarnamede; “ 2. Muhatap; en son 09.06.2015 tarihinde ürün alarak istasyonu ürünsüz bırakmakta, sözleşme hükümlerine aykırı davranmaktadır. Muhatabın derhal ürün alımına başlaması ve sözleşme gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir. 3. Muhatabın müvekkil şirket nezdinde muaccel hale gelmiş 6.758,21.-TL borcu bulunmakta olup bu borçlarını işbu ihtarın tebliğinden itibaren 15 (onbeş) gün içinde ödemesi gerekmektedir. Muhatabın işbu ihtarnamenin tebliğini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde yukarıda anılan borçlarını müvekkil şirketlere ödemesi; aksi halde Muhatabın Müvekkil Şirket …’e tevdi ettiği teminatların nakde çevrilmesi dâhil olmak üzere Muhatap hakkında her türlü yasal takibe başlanacağı;..” ihtarında bulunmuştur. Söz konusu ihtarname davacı tarafa 12.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine 12/04/2017 tarihli duruşma ara kararı gereği talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle;Davacının muaccel borcundan fazla tutarda teminatın nakde çevrilmesinden dolayı 245.936 TL alacağı bulunduğu, Davalının bayisi olan akaryakıt istasyonda muaccel alacağı olması ve taahhüt ettiği ürün alimini yerine getirememiş olmasa dahi alacağından fazla teminata nakde çevirmesi ve karşılığında ürün veya muaccel alacaktan kalan nakdi iade etmediği için kusurlu olduğu, Ayrıca davalı … nin davacı yönünden cari hesaplarının da incelenmesi gerekmektedir.Davacının davalı … Dağılım A.Ş tarafından düzenlenen faturalara içerik ve sözleşme uygunluğu gibi yönlerden TTK madde 21/2 de belirlenen süreyi geçtiği için bu yönde bir itirazının olamayacağı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 02/03/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, sektör uzmanı ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 06/07/2018 teslim tarihli raporda özetle;a) Davalı şirket 2013 ve 2014 yılları ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin ise GİB onaylarının süresinde yapıldığı, envanter defterinin noter açılış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davalı şirket ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde; 1- 06.12.2013 tarihli Bayilik sözleşmesinin süresi 5 yıl olduğu, 2- Davacı, son olarak 17.06.2016 tarihinde davalı şirketten akaryakıt alımı yaptığı, 3- Davalı …, davacı şirketin 300.000 TL Teminat Mektubunun nakde çevrildiği 01.07.2016 tarihinde 54.063,38 TL alacaklı olduğu, Teminat mektubunun nakde çevrilmesi ile bu kez davacı şirket 245.936,62 TL alacaklı duruma geçtiği, 4- Davacı şirket, 23.08.2016 dava tarihinde ise davalı …’den 128.843,32 TL alacaklı olduğu , 5- Davalı şirket, 300.000 TL teminattan alacağı 54.063,38 TL’yi düştükten sonra kalan 245.936,62 TL bakiye davacı alacağını, rapor içerisinde listelenen faturalara ve dava dışı … firmasına yapmış olduğu ödemeyi davacının hesabına borç kaydederek sıfırladığı, yanı cari hesap bakiyesi kalmadığı, 6- Taraflar arasındaki 28.09.2016 tarihli Fesih Protokolünün 2.4 maddesinin davacının her türlü hak ve alacağından ötürü davalıyı ibra ettiği hükmünü içerdiği, bu hükmün tacir sıfatını taşıyan davacı limited şirket hakkında lüzum ifade ettiği ve davacıyı hukuken bağlar nitelikte olduğu, dolayısıyla işbu ibra hükmü karşısında davacının davalıdan talep edebileceği bir alacak hakkından bahsedilemeyeceği yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları,tarafar arasında yapılan sözleşmeler,çekilen ihtarnameler tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve taraflar arasında akdedilen 28.09.2016 tarihli Fesih Protokolü’nün 2.4 madde hükmünde “Bayi ve Malik, söz konusu Bayilik Sözleşmeleri, ekleri ve bayilik ilişkisiyle, intifa hakkına bağlı olarak; … nezdinde herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ederek; … gayri kabili rücu ibra elmiş ve …’ten herhangi bir talep ve/veya her nam altında olursa olsun tazminat vs. alacak talebinde bulunmayacaklarını, bu kapsamda her türlü taleplerinden feragat ettiklerini beyan, kabul ve kabul etmişlerdir” düzenlemesi getirilmektedir. Bu hüküm uyarınca davacı bayi, davalı nezdinde herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, davalıyı ibra ettiğini ve davalıdan herhangi bir talepte bulunmayacağını beyan etmiştir. Davacı vekili, müvekkili şirketi temsilen Fesih Protokolünü imzalayan …’ın ileri derecede göz rahatsızlığı bulunduğunu ve Fesih Protokolünü okumadan imzaladığını, ibradan haberi olmadığını ileri sürmüştür. Davacı taraf tacirdir ve bir ticaret şirketidir, her tacir gibi basiretli olarak hareket etmek zorundadır. Bir tacirin okumadan böyle bir Fesih Protokolü imzalaması iddiasına TTK’nun “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmünü getiren 18/2 maddesi gereğince, itibar edilememiştir. Dolayısıyla Fesih Protokolünün 2.4 maddesi hükmü taraflar hakkında lüzum ifade ettiğinden ve davacıyı bağladığından, ibranın geçerli olduğu kanaatine varılmakla,davacının davalıdan bir hak ve alacak talep etmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL. harcın peşin alınan 426,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 391,04 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.12/10/2018

Katip …

Hakim …