Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/858 E. 2018/294 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/858 Esas
KARAR NO : 2018/294

DAVA : İstirdat (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2016
KARAR TARİHİ : 05/03/2018

Ankara 13.ATM 2015/888 E, 2016/61 K sayılı dosyasından verilen yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı … firması ile yapmış olduğu sözleşmeler uyarınca kullandığı, kullanmakta olduğu elektrik enerjisine ilişkin olarak kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletişim sistemi bedeli, enerji fonu dağıtım bedeli veya başka bir ad altında faturalara yansıtılan ve sözleşmelere ve kanuna aykırı olarak bugüne kadar tahakkuk ve tahsil edilen bedellerin tamamının tespiti ile fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacı şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının belirsiz bir alacak iddiası söz konusu olmadığından HMK. 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının HMK 107. maddesine aykırı şekilde belirsiz alacak davası açmasından hukuki yarar bulunmadığını, davada hak düşürücü sürenin ve zaman aşımı süresinin geçtiğini, lisans sahibi davacı EPDK’nın kararlarına göre hareket ettiğinden, kurul kararlarının iptali idari yargı yerinde açılacak dava ile mümkün olduğundan Yargıtay’ın bu konudaki içtihatları da göz önünde bulundurularak davanın öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, davacının basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, serbest iradesi ile imzaladığı sözleşmeye uygun bir şekilde tahakkuk ettirilen bedellerin iadesinin talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava dilekçesinde sözleşmelere ve kanuna aykırı tahsil edildiği iddia edilen kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletişim sistemi kullanım bedeli, enerji fonu, dağıtım bedelinin EPDK’nın tarifeler yönetmeliği, dağıtım sistemi gelirinin düzenlenmesi hakkında tebliğ ve diğer ikincil mevzutta düzenlendiğini, davacı akdi ilişkinin başladığı tarihten itibaren davalı tarafından tanzim edilen faturalara sözleşmeye uygun olduğu için hiçbir itirazda bulunmadığını, faturaların kesinleştiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Abonelik sözleşmesi ve dosyası, fatura örnekleri, ödeme belgeleri, bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletişim sistemi bedeli, enerji fonu dağıtım bedeli veya başka bir ad altında faturalara yansıtılan ve sözleşmelere ve kanuna aykırı olarak tahakkuk ve tahsil edildiği iddia edilen bedellerin davalıdan istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıdan alınmış olan kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletişim sistemi bedeli, enerji fonu dağıtım bedeli veya başka bir ad altında faturalara yansıtılan ve sözleşmelere ve kanuna aykırı olarak tahakkuk ve tahsil edildiği iddia edilen bedellerin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davaya bakmaya adli yargı mahkemelerinin görevli olup olmadığı, belirsiz alacak davası itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
BK 146 maddesi gereğince zamanaşımı süresi 10 yıl olduğundan zamanaşımı definin reddine, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle yargı yolu bakımından görev itirazının reddine, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını ya da değerini tam olarak belirleyebilmesi davacıdan beklenemeyeceğinden HMK 107/1.fıkrası gereğince belirsiz alacak davası açılabilmesi mümkün olup bu yöndeki itirazın reddine karar verilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra elektrik mühendisi bilirkişi …’dan mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konusunda rapor düzenlemesi istenmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 16/01/2018 tarihli raporunda özetle; davacıdan tahsil olunan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli ve PSH bedellerinin EPDK ‘nın yürürlükteki tarifelerine ve düzenleyici işlemlerine uygun olduğunu beyan etmiştir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile, “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti iletim ve kayıp kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
6719 Sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici madde 19 ” Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20 ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Dava açıldıktan sonra yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6719 Sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler birlikte değerlendirildiğinde, EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesi ile birlikte) konusuz kaldığından konusuz kalan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davacının dava açmakta haklı olduğu ve davaya konu bedelleri tahsil eden davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilerek yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20106, 2017/9319 sayılı, 07/06/2017 tarihli kararı aynı yöndedir) karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 35,90 TL ilam harcının peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 134,88 TL harcın davacıya iade edilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 35,90 TL karar ilam harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 304,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 967,60 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avanslarının taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/03/2018

Katip …

Hakim …