Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/796 E. 2019/386 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/796
KARAR NO : 2019/386

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davacıya ait … plakalı 2012 model … marka aracın davacının eşi … idaresinde 11.02.2016 tarihinde …, …., …, …Cad. 258/2.Sok. üzerinde seyir halinde iken … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, davacının eşinin, kendi şeridinde uyulması gereken hız sınırının altında seyir halinde giderken … plakalı aracın ters yönden gelerek davacıya ait araca çarptığını, trafik kazası tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu bulunduğunu, … plakalı aracı davacının … servisine götürdüğünü, hasar gören aracın tamir ettirildiğini, araçta meydana gelen hasarın tamiri için 10.907 TL ödeme yapıldığını, … plakalı aracın …. no.lu ZMMS poliçesi ile davalı … şirketine sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davacıya ait araçta meydana gelen hasarların tamiri için ödenen 10.907 TL bedelin ve kaza nedeniyle araçta meydana gelen 1.000 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı alacağını 2.762,17 TL’ye arttırarak eksik harcını tamamlamıştır.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davacı tarafından müracaat şartının yerine getirilmediğini, 2918 sayılı KTK.nun 97.maddesi gereğince dava yoluna gitmeden önce sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması gerektiğini, doğrudan doğruya dava açılmasının kanuna aykırı olduğunu, bahsi geçen … plakalı aracın davalı … şirketine 12.08.2015-2016 tarihleri arasında … no.lu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı davalının sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 29.000,00 TL. ile sınırlı olduğunu, teminat limitlerini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, dava konusu kazaya karışan araçların kusur oranlarının ATK tarafından tespit edilmesi gerektiğini, hasar ile kaza arasındaki illiyet bağının kurulması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, talebin fahiş olduğunu, bu tür sigortalarda asıl amacın gerçek zararın giderilmesi olduğunu, uzman bilirkişilerce gerçek zarar miktarının tespit edilmesi gerektiğini, sigortacının sorumluluğunun öncelikle hasar gören parçanın onarımı veya eşdeğeri parça ile değişimi olduğunu, bu iki halin mümkün olmaması halinde parçanın orjinali ile değiştirilmesinden sorumlu olduğunu, davacının gerçek zararı tespit edilirken öncelikle hasar gören parçaların onarım ve eşdeğer parça ile değiştirilme durumlarında ödenmesi gerekecek miktarın belirlenmesi gerektiğini, davacının değer kaybı talebinin teminat dışı olduğunu, poliçenin dolaylı zararları teminat altına almadığını, sorumluluğun tespiti halinde dahi değer tespit esaslarına göre hesaplama yapılması gerektiğini, davacı aracının tamir süresince vasıta yokluğu giderine ilişkin tazminat talebinin dolaylı zarar olması sebebiyle poliçe kapsamı dışında kaldığını, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, davalının temerrüde düşmediğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davalı aleyhine yargılama gideri, faiz ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Ve …’ya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı değer kaybı ve hasar alacağından kaynaklı tazminat davasıdır.
Somut olayın;Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre 11.02.2016 günü saat 23:30 sıralarında … ilçesi … mahallesi … caddesi 259. Sokak içinde sürücü … yönetimindeki … plakalı … marka … tipi aracıyla tek yönlü sokakta ters yönde seyrederek normal şeridinde seyreden sürücü … yönetimindeki … plakalı araca ön kısımlarından çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Yargılama sırasında alınan kusur bilirkişisinin raporuna göre; Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …, yönetimindeki aracıyla taşıt giremez işaretli yola girerek ters yönde seyretmiş ve karşı yönden kendi şeridinde normal yönde seyreden davacıya ait … plakalı aracın seyir güvenliğini tehlikeye sokarak bu araca ön kısımlarından çarpmıştır. Bu nedenle davalı şirkete ZMM sigortalı aracın sürücüsü …’nın olayda % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, Davacıya ait … plakalı aracın sürücüsü … ise, kendi şeridinde normal süratle seyrederken ters yönde seyredip aracına ön kısımlarından çarpan davalı taraf araç sürücüsüne karşı kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir bulunmadığından olayda kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 04/05/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta Hukuku Uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 27/09/2018 teslim tarihli raporda özetle;1. Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu,2. Davacının davalılardan talep edebileceği toplam maddi zararının 13.669,18 TL olduğu, 3. Davacının alacağına davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi kök raporuna davacı vekili ile davalı … vekilinin itiraz etmesi üzerine Mahkememizin 23/10/2018 tarihli ara kararı gereğince dosya ek rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur – hasar bilirkişisi ve Sigorta Hukuku Uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 09/01/2019 teslim tarihli ek raporda özetle;Dosya üzerinde davacı ve davalı vekillerinin itirazlarında belirttiği hususlar bakımından yeniden yapılan incelemede, kusur ve değer kaybı hesaplamasının kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yasal mevzuat çerçevesinde yapıldığı, yeniden yapılan incelemede herhangi bir maddi hatanın bulunmadığı tespit edilmiş olup bu nedenle davacı ve davalı vekillerinin mesnetsiz itirazlarına itibar edilememiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere: 1. Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, 2. Davacının davalılardan talep edebileceği toplam maddi zararının 13.669,18 TL olduğu, 3. Davacının alacağına davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacı vekili 11/03/2019 tarihinde harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle;Dava dilekçemizde fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL değer kaybı talep edildiğinden bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu doğrultusunda değer kaybı talebimizi 1.762,17-TL ıslah ederek 1.000-TL’den 2.762,17-TL’ye arttırmaktayız.
Müvekkile ait … Plakalı araçta meydana gelen hasar sebebiyle müvekkilin aracın tamiri için ödemek zorunda kaldığı 10.907-TL tazminat miktarının tamamı dava dilekçesi ile talep edildiğinden, bu hususta ıslaha gerek bulunmamaktadır, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin Esas: 2014 / 5205 Karar: 2014 / 7062 Karar Tarihi: 06.05.2014 kararında da açıkça belirtildiği üzere değer kaybı KZMMS (Trafik) poliçesi kapsamındadır.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ Şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira, araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, parça değişimi yapılmamış olsa dahi, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Davalı araç sahibi ve sürücüsü, KTK 85. mad. Düzenlemesi dikkate alındığında, tehlike sorumluluğu nedeniyle zarardan sorumlu olacaktır. Madde hükmüne göre; Değişik 1. fıkra: 4199 – 17.10.1996) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
KTK 85/5 maddesine göre; “(Değişik 4. fıkra: 4199 – 17.10.1996) İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Düzenlemesi gereğince araç maliki ve işleticisi olan davalı meydana gelen zarardan araç maliki olmasından dolayı tehlike sorumluluğu bulunması sebebiyle kusursuz olarak, araç sürücüsünün kusuru ile sebebiyet verdiği zarardan sorumluluğu bulunmaktadır.
Davalı …Ş. … plakalı aracın, kaza tarihini kapsayan ZMM (Trafik) sigorta poliçesini düzenlemesi sebebiyle davada taraf olarak yer almaktadır. KTK 91 ve devamında araçlar için trafik poliçesi yaptırma zorunluluğu düzenlenmiştir. KTK 91. mad. gereğince sigorta şirketleri, işletenlerin KTK 85/1 maddesi gereğince olan maddi ve hukuki sorumluluklarını teminat altına almaktadırlar. Değer Kaybına ilişkin talep sigortalının KTK 85/1 md. Kapsamında ödemekle yükümlü olduğu gerçek zarar olmakla, sigorta şirketi bu talep yönünden araç maliki ve sürücüsü ile birlikte, hasar tazminatından sonra bakiye poliçe teminatı limitine kadar sorumludur. (KTK 88/1. Md.).
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2013/5199 K. 2013/10140 27.6.2013 tarihli kararında;
“Davalı … davacıların desteğinin yolcusu olduğu aracın trafik sigortacısı olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’in 24. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği tarihte sigortaya konu motorlu aracın cinsine göre Hazine Müsteşarlığınca asgari tutarı belirlenen tarifedeki limitler uyarınca sınırlı sorumludur.” demek suretiyle kaza tarihindeki limitlerin esas alınması gerektiğini belirtmiştir. Bu halde davalı … azami 29.000,00 TL’ndan sorumlu tutulabilecektir.
KTK 90. Md. hükmüne göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır (Ancak kaza tarihinden sonra 26.04.2016 tarihinde TBK 90. Md. değişikliği ile trafik poliçesi genel şartlarının öncelikli uygulanması gerekeceği yolunda düzenleme yapılmıştır.) Davaya konu poliçenin düzenlenme tarihi ve kazanın meydana gelme tarihleri dikkate alındığında davaya konu olayda 01.06.2015 tarihinde düzenlenen trafik poliçesi genel şartlarının ve KTK 90. Md. 26.04.2016 tarihinde yapılan değişiklikle genel şartları kanun maddesi haline getiren değişik KTK 90. Md. nin uygulama alanı bulunmayacağı anlaşılmıştır. Bu sebeple değer kaybı tespitinde Yargıtay uygulamalarını dikkate alarak, aracın kaza sonrası piyasa rayiç değeri ile satış değeri arasındaki farkı değer kaybı olarak tespit eden teknik bilirkişi tespitinin, olay tarihindeki sigortacılık yasal mevzuatına uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
6098 sayılı TBK 49. ve devamı gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını zarar gören, zarar verenden isteyebilecektir. Bu çerçevede bakıldığında, değer kaybı zararı, davacının mal varlığında meydana gelen bir zarar kapsamındadır. Zira araç tamamen onarılmış olsa dahi, teknolojinin gelişmesi sebebiyle, araçların kaza geçirdiği, kaportanın onarım ve boya gördüğü konuları kolaylıkla tespit edilebilmekte bu da aracın kaza geçirmesi sebebiyle kazanın şekline göre değişen oranlarda bir kısım değerinden kaybetmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, değer kaybı araçla doğrudan ilişkili olup, zarar görenin gerçek zararını ifade etmektedir.
Davalı …Ş. kazaya % 100 kusurlu olarak sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayan trafik poliçesini düzenlemesi sebebiyle davalı taraf olarak yer almıştır. KTK 91 ve devamında araçlar için trafik poliçesi yaptırma zorunluluğu düzenlenmiştir. KTK 91. mad. gereğince sigorta şirketleri, işletenlerin KTK 85/1 maddesi gereğince olan maddi ve hukuki sorumluluklarını teminat altına almaktadırlar. Değer Kaybına ilişkin talep sigortalının KTK 85/1 md. kapsamında ödemekle yükümlü olduğu gerçek zarar kapsamında olmakla, trafik poliçesini düzenleyen sigorta şirketi bu talep yönünden araç maliki ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. (KTK 88/1. Md.)
Trafik Poliçesinin 11.02.2016 kaza tarihi itibarıyla limiti maddi zararlarda 29.000,00 TL’dir. Davacının aracında kaza sebebiyle meydana gelen hasar miktarı zararı 10.907,01 TL ve değer kaybı zararı 2.762,17 TL olmak üzere toplam 13.669,18 TL olup, poliçe teminat limiti olan 29.000 TL dikkate alındığında heyetimizde bulunan teknik bilirkişinin hesapladığı değer kaybı tazminatı ile poliçe limiti aşılmış olmayacağı tespit edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05.04.2010 tarih ve 2009/9892-E sayılı kararında “… Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir. Trafik sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonucunda, davacıya ait aracın tamir süresince çalışamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybı trafik sigortası teminatı dışında ise de, araçta meydana gelen değer kaybının gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. Mahkemece davacı aracındaki değer kaybından, davalı sigortalı şirketinin de limit dahilinde sorumlu olacağı gözetilerek davalı … şirketince davacının kasko sigortacısına herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı da araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir…” denilmiştir. Dolayısıyla kazalı araçtaki değer kaybı, gerçek zarar kapsamında olduğundan davalı … tarafından temin edilen ZMM (Trafik) sigorta poliçesi kapsamındadır ve davalı şirket poliçe limiti dahilinde oluşan değer kaybı zararından sorumludur.
Davacının davalı şirkete dosyadaki başvuru dilekçesine göre davadan önce başvurmadığı anlaşılmakla, davacı alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Davacının alacağına diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Sonuç itibariyle; Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, davacıya ait araçtaki toplam hasar miktarının 10.907,01 TL. Olduğu, davacıya ait araçtaki değer kaybının 2.762,17 TL olduğu, davacının davalılardan talep edebileceği toplam maddi zararının 13.669,18 TL olduğu, Davacının alacağına davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği anlaşılmakla; Davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 13.669,18 TL tazminatın KDV dahil 10.907,01 TL hasar tazminatı ve 1.000,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 11.907,00 TL tazminatın davalı … Sigota AŞ den dava tarihinden davalılar … Ltd. Şti., … dan kaza tarihi olan 11/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek, ıslah edilen 1.762,17 TL değer kaybı tazminatının da ıslah tarihi olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 933,74 TL harçtan peşin alınan 248,35 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 685,39 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam : 2.386,41 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 19/04/2019

Katip …

Hakim …

Davacı Masraf Dökümü :
Harç giderleri : 232,55-TL
Islah harcı : 45,00-TL
Bilirkişi Ücreti : 1.300,00-TL
Teb.-müz.posta giderleri : 808,86-TL
Toplam : 2.386,41-TL