Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/698 E. 2018/804 K. 22.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/698 Esas
KARAR NO : 2018/804

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin davalı taraf aleyhine 18.10.2015, 19.10.2015, 22.10.2015, 15.11.2015, 20.112015 tarihli 5 adet faturaya konu borcun ödenmemesi sebebiyle toplamda 12.844,15 TL asıl alacağı ve fer’ileri olmak üzere … 4. İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı tarafın takibe tirazı ile takibin durduğunu, müvekkili ile davalı arasında Tekstil malzemelerinin satışından doğan bir fatura borcunun tahakkuk etmesinin söz konusu olduğunu, davalı tarafın 1322 kg ağırlıktaki tekstil ürününü 18.10.2015, 520 ve 33 kg ağırlıktaki ürünü 19.10.2015 ve yine 520 ve 33 kg ağırlıktaki ürünü 22.10.2015, 80 kg ağırlıktaki ürünü 15.11.2015 tarihinde, 60 kg ağırlıktaki ürünü ise 20.11.2015 tarihinde satın aldığını, söz konusu satışa istinaden düzenlenen irsaliyeli faturaların davalıya teslim edildiği halde, davalı tarafından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalı itirazının iptali ile takibin devamına, 12.844,15 TL ana para alacağının tahsili talepleri ile birlikte alacağa işleyecek %9 oranında faiz ile % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine; yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davacı tarafın müvekkili şirkete mal sattığını ve teslim ettiğini ileri sürdüğünü, davacı şirketin edimini ayıptan ari bir şekilde ifa etmiş olmamakla semene hak kazanmadığını, ayıp hususu maddi bir vakıa olmakla, Yargıtay’ın da yerleşik içtihatları gereği, tanık dinletilmesi hukuken mümkün olduğunu, davacı şirket tarafından, müvekkili şirkete verilen hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin tanıklarının sayın mahkeme tarafından dinlenilmesini talep ettiklerini, ayrıca davacının tacir olduğu da gözetildiğinde, davacı, taraflar arasında sözleşme bulunduğunu ve alacak iddiasını HMK 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı ve kesin deliller ile ispat etmek durumunda olduğunu, davacının iddiasını ispat edecek yazılı bir sözleşme bulunmadığının da görüldüğünü, davacının TTK 23, VUK 230/5, HMK 200 ve devamı hükümleri gereği sadece tek taraflı olarak düzenlediği fatura ile kendisini alacaklandırmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın, fatura muhtevası malı ayıptan ari bir şekilde müvekkiline teslim ettiğinin ispatının zorunlu olduğunu, davacı tarafça irsaliye sunulup, tarafına tebliğ edilmesi halinde detaylı olarak beyanda bulunulacağını, ayrıca davacı tarafın, müvekkilini temerrüde düşürmediğini, bu çerçevede müvekkilinden takip öncesi faiz talep etmesinin hukuki dayanağı olmadığını, davacının faiz talebi fahiş nitelikte olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine % 20 tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 21/01/2016 tarihinde fatura alacağından kaynaklı toplam: 12.844,15 TL’ik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 28/01/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekilinin 03/02/2016 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 13/02/2018 tarihli duruşmanın ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, tekstil uzmanı, ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 16/05/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Davacı şirketin e-defterlerinin kayıtlarını yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktararak E-Defter beratlarını aldığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter Defterinin de noterde açılış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edilmiş olduğundan, davacı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı, Davalı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davacı şirket, takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde 12.491,45 TL alacaklı olduğu, Davacı şirket, davalı şirket ticari defterinde ise 233,44 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket, davacı şirket adına düzenlediği “… ” açıklamalı 24.11.2015 tarih ve 11.729,37 TL tutarındaki fatura ile ticari defterlerinde borcunu 233,44 TL’ye düşürdüğü, c) Raporun 5. maddesinde açıkladığımız üzere; Davalı şirketin, davacının boyama hizmetinden gecikme yaşandığını ve bu gecikmeden dolayı zarara uğradıklarını kanıtlayacak belge ibraz etmediklerinden, davacı şirketin takipteki talebi 12.480,15 TL asıl alacağı ödemesi gerektiği kanaatine vardığımızı, Davacı tarafın takip öncesi faiz talebinde bulunmayacağı, Ayrıca, davacının dava dilekçesindeki asıl alacak üzerindeki talebi yıllık % 9 yasal faizi talep edebileceği, yönünde görüş ve kanaatde bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 22/06/2018 tarihli duruşmanın ara kararı gereğince; Dosya kapsamı ve bilirkişi rapor muhteviyatı itibariyle davalı vekilinin ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 21/01/2016 tarihinde fatura alacağından kaynaklı toplam: 12.844,15 TL’ik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 28/01/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekilinin 03/02/2016 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Davalı borçlu vekili icra dosyasına verdiği 02.02.2016 tarihli itiraz dilekçesinde; Müvekkilinin alacaklı görününe borcu bulunmadığından, alacağa ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiştir.
Davacı şirketin 12.11.2015 tarihli 305,08 TL. tutarındaki ve 19.11.2015 tarihli 226,56 TL tutarındaki faturalarına, davalı şirket ticari defterlerinde rastlanılmamıştır.
Davalı şirketin 24.11.2015 tarihli 11.729,37 TL tutarındaki “ ….” açıklamalı FATURASINA, davacı şirket ticari defterlerinde rastlanılmamıştır.
Davacı tanığı … 13/02/2016 tarihli duruşmadaki ifadesinde; “ Ben davacı şirkette 2008 yılından itibaren muhabese bölümünde çalışıyorum, şuanda da muhabese muhabere müdürlüğü yapıyorum. Davalı şirket ile 6-7 ay kadar çalıştık, çalıştığım davacı şirket kumaş boyama işi yapar, davalı şirkete örme kumaş boyama işi yapıldı, kesilen faturalardan bir kısmı ödenmedi, önceleri ödeme yapılıyordu, sorun yoktu, kendilerinden bir tane çek aldım, daha doğrusu toplam 52.000,00 TL lik bir bakiye vardı, 40.000,00 TL lik çek verildi, geri kalan 12.000,00 TL lik kısım ödenmedi, davalı şirketin muhabesesi bizi aradı, terminde problem olduğunu söylediler, termin’de tekstil dilinde edimin süresinde yerine getirilmemesidir, ancak taraflar arasında boyama işinin belirli bir sürede yapılacağına dair bir anlaşma yoktur, davacı şirketin ne kadar sürede boyama işini yapıp malın teslim edildiği hususunda bilgi sahibi değilim, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa bile tekstil dilinde edimin belirli bir süre içerisinde ifa edileceğine dair bir teamüil yoktur, davalı taraf bize yönelik kestikleri bir faturadan bahsetti,ancak bize böyle bir fatura gelmedi, böyle bir fatura da kendilerindede yokmuş” şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı tanığı … 13/02/2016 tarihli duruşmadaki ifadesinde; ”Ben davacı şirkette 2014 yılının 12. Ayının 25. Gününden beri depo sevkiyat ve planlama görevlisi olarak çalışıyorum, davalı şirket ile kısa bir dönem çalıştık, 1-1,5 ay kadar aktif olarak mal yaptırdılar, davalı şirkete fason kumaş boyama işi yapıldı, termin tekstil dilinde; ” Bir kumaş alındığı zaman teslim edileceği tarihtir. ” bu süre işletme durumuna göre 1 hafta ile 15 gün arasında değişmektedir, davalıya ait boyanacak kumaşlar davacı şirkete teslim edildikten sonra termin süresinden bir iki gün önce boyanıp teslim edilmiştir, ancak bu süre bir iki gün değişkenlik göstermiştir, ancak termin süresiden önce teslim edilmiştir, zaten davalı tarafa da ürünlerin teslim edileceği tarihte de belirtilmiştir, geç teslim söz konusu değildir.” şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı tanığı … 21/11/2017 tarihli duruşmadaki ifadesinde; “ Ben 2015 yılı 7. ayından itibaren davalı şirkette işçi olarak çalışmaktayım. Bildiğim kadarı ile davalı çalıştığım şirket davacı şirkete kumaş siparişi vermişti, siparişler 10 gün içinde gelmesi gerekiyordu, ancak 15 gün kadar geç geldi, sonrasında neler oldu benim bilgim yoktur, ben sadece işçi olarak çalışmaktayım,” şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı tanığı Mehmet Şirin 21/11/2017 tarihli duruşmadaki ifadesinde; “ Ben davalı şirkette 2014 yılı 7. ayından itibaren Birim Şefi olarak çalışmaktayım, davalı şirket tişört üretmektedir, davacı da fason boya işlemi yapmaktadır, çalıştığım davalı şirket ham kumaşı boya işlemi yapmak üzere davacı şirkete sevk eder, mallar teslim edildikten sonra 10 gün içerisinde size boyanmış olarak teslim edeceğim şeklinde garanti verir, eğer boyama işlemini yapan davacı şirket zamanında boyama işlemini yapıp malı teslim etmez ise, çalıştığım davalı şirkette çalıştığı şirketlere karşı edimini yerine getiremez, bundan doğacak zararlarını da işi geç teslim eden davacı şirket sorumludur, bu şekilde tekstil şirketinde işler yürümektedir, davaya konu faturalarda teslim alan olarak benim imzam vardır, ancak mallar zamanında teslim edilmemiştir, 15 günlük bir gecikme vardır, 15 günlük gecikmeye istinaden gecikme bedeli olarak 12.000,00 TL lik fatura kesilip davacı şirkete gönderilmiştir ve geri kalan 43.000,00 TL si de davacı şirkete çek olarak ödenmiştir, teslim edilen mallarda bir ayıp yoktur, sadece geç teslimden doğan zarardan kaynaklı gecikme bedeli cezası olarak davacı tarafa 12.000,00 TL lik fatura kesilip gönderilmiştir ve kalan kısım da ödenmiştir, zarara uğradığınız kısım da fatura bedelinden mahsup ettik, kalanı ödedik.” şeklinde beyanda bulunup beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi yoktur.
Dava dosyasında, davacının verdiği boyama hizmetinin süresini gösteren herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Davacı tarafa tekstil ürünlerinin boyama için teslim edildiğini kanıtlayan ve teslim tarihini gösteren Sevk İrsaliyeleri de ibraz edilmemiştir.
Davacı şirket, ticari defterlerinde 12.491,45 TL alacaklıdır. Davacı şirket, takip dosyasına ve dava dosyasına sunulan 18.10.2015 tarihli 6.551,83 TL, 19.10.2015 tarihli 2.701,73 TL, 22.10.2015 tarihli 2.697,95 TL, 15.11.2015 tarihli 302,08 TL ve 20.11.2015 tarihli 226,56 TL tutarındaki faturaların toplamı 12.480,15 TL’yi talep etmektedir.
Davalı borçlu vekili icra dosyasına verdiği 02.02.2016 tarihli itiraz dilekçesinde; Müvekkilinin alacaklı görününe borcu bulunmadığından, alacağa ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiştir.
Zaten, davalı tarafın tanığı … faturaların teslim alındığını, anlaşmazlığın boyama hizmetinin gecikmesinden kaynakladığını beyan etmiştir.
Davalı taraf, davacı şirketin boyama hizmetini 15 günlük gecikme ile yerine getirdiğini iddia etmekte ve bu sebeple zarara uğradıklarını iddia etmekteyse de, zarara uğradıklarını kanıtlayacak hiçbir belge dava dosyasına sunmamışlardır. Yani, zarara uğradıklarını beyanatları dışında somutlaştırmamışlardır.
Davalı taraf, davacı şirkete olan borcunu düzenledikleri 24.11.2015 tarihli 11.729,37 TL. tutarındaki faturaları ile 233,44 TL’ye indirmiştir. Davalı şirket, davacı şirket defterlerinde rastlanılmayan faturalarını davacı tarafa tebliğ ettiklerini kanıtlayacak belge ibraz etmemişlerdir.
Mahkememizin 13/02/2018 tarihli duruşmanın ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, tekstil uzmanı, ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 16/05/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Davacı şirketin e-defterlerinin kayıtlarını yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktararak E-Defter beratlarını aldığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter Defterinin de noterde açılış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edilmiş olduğundan, davacı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı, Davalı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davacı şirket, takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde 12.491,45 TL alacaklı olduğu, Davacı şirket, davalı şirket ticari defterinde ise 233,44 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket, davacı şirket adına düzenlediği “… ” açıklamalı 24.11.2015 tarih ve 11.729,37 TL tutarındaki fatura ile ticari defterlerinde borcunu 233,44 TL’ye düşürdüğü, c) Raporun 5. maddesinde açıkladığımız üzere; Davalı şirketin, davacının boyama hizmetinden gecikme yaşandığını ve bu gecikmeden dolayı zarara uğradıklarını kanıtlayacak belge ibraz etmediklerinden, davacı şirketin takipteki talebi 12.480,15 TL asıl alacağı ödemesi gerektiği kanaatine vardığımızı, Davacı tarafın takip öncesi faiz talebinde bulunmayacağı, Ayrıca, davacının dava dilekçesindeki asıl alacak üzerindeki talebi yıllık % 9 yasal faizi talep edebileceği, yönünde görüş ve kanaatde bulunmuşlardır.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve netice olarak, tüm tespitlerden taraflar arasında ticari ilişki olduğu, Davacı şirketin e-defterlerinin kayıtlarını yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktararak E-Defter beratlarını aldığı, e-defter kapsamında olmayan Envanter Defterinin de noterde açılış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edilmiş olduğundan, davacı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, Davalı şirketin ibraz edilen ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davacı şirket, takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde 12.491,45 TL alacaklı olduğu, Davacı şirket, davalı şirket ticari defterinde ise 233,44 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket, davacı şirket adına düzenlediği “… ” açıklamalı 24.11.2015 tarih ve 11.729,37 TL tutarındaki fatura ile ticari defterlerinde borcunu 233,44 TL’ye düşürdüğü, bilirkişi rapornda belirtildiği üzere Davalı şirketin, davacının boyama hizmetinden gecikme yaşandığını ve bu gecikmeden dolayı zarara uğradıklarını kanıtlayacak belge ibraz etmediklerinden, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 12.480,15 TL alacaklı olduğu, Davacı taraf, icra takibinde TTK m.1530/7 maddesi gereğince 364,00 TL işlemiş faiz talebinde bulunmuştur. Ancak, taraflar arasında sözleşme bulunmadığından, davalı şirket takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul 4 İcra Müdürlüğü’nün 2016/1853 esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 12.480,15 TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Kabul edilen 12.480,15 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının … 4 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 12.480,15 TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Kabul edilen 12.480,15 TL asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 852,51 TL harçtan peşin alınan 155,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 697,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 155,13 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 364,00 TL ( AAÜT 13/2 Maddesi gereğince) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam: 2.577,20 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2.504,16 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalının yapmış olduğu toplam 87,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2,48 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,geri kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
11-Karar kesinleştiğinde mahkeme kasasında bulunan belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 22/06/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI ( DAVACI İÇİN )
29,20 TL Harç Masrafı ( Başvuru Harcı )
2.250,00 TL Bilirkişi Ücreti + 50,00 TL Bilirkişi yol ücreti
120,00 TL Tanıklık Ücreti
128,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.577,20 TL

MASRAF BEYANI ( DAVALI İÇİN )
50,00 TL Bilirkişi yol ücreti
37,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 87,50 TL