Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/688 E. 2018/652 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/688 Esas
KARAR NO : 2018/652

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/11/2009
ISLAH TARİHİ : 01/07/2013
KARAR TARİHİ : 21/05/2018

Mahkememizin 2009/806 E. Sayılı dosyasıyla açılan davada; Görevsizlik kararı üzerine, dosyanın İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği ve bu mahkemece de görevsizlik kararı verilmesi üzerine Yargıtay denetiminden geçtikten sonra Hukuk Tevzi Bürosu tarafından dosyanın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince dosyanın evveliyatının mahkememize ait olduğu gerekçesi ile dosyanın mahkememize gönderildiği Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin …, …, …, …, …, …, … gibi markaların Türkiye temsilciliği yaptığını, 3. şahıslarla ilişkilerini … hizmet markası adı altında yürüttüğünü, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki franchising sözleşmesinin süresinden önce haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin davalıya sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi için 21/04/2009 tarihinde Noter aracılığıyla ihtarname gönderdiğini, … 5 Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığıyla davalının iş yerinde yapılan tespitte iş yerinde müvekkilinin rakibi … A.Ş’ye (.. markasının Türkiye Distrübütörü) devredildiğini ve 17/04/2009 tarihinden beri faaliyet gösterdiğinin ve müvekkilinin sistem ve emtialarının rakip şirketçe hukuka aykırı olarak kullanıldığının belirlendiğini, davalı şirketin 2008 yılının 7. ayında 125.000,00 TL civarında ciro yaptığını, müvekkilinin bu cirodan %75 hakedişinin bulunduğunu, davalının sipariş ettiği fakat almadığı 5.000,00 TL mal bedelinin %50 si oranında cezai şart 88.070,00 TL zarar nedeniyle de kaybından dolayı 5.000,00 TL, müvekkiline ait … isminin erken kaldırılmasından ve prestij kaybından dolayı 1.000,00 TL ve müvekkiline ait mağaza konseptinin sözleşmeye aykırı kullanımından dolayı 1.000,00 TL talebinde bulunduklarını, ayrıca bu sistemin yok edilmesini istediklerini, ifade ederek, zararın oluştuğu 28/04/2009 tarihinden itibaren talep olunan alacak kalemlerine ayrı ayrı en yüksek ticari avans faizine ve söz konusu tutarların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 01/07/2013 havale tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesindeki talebini 111.500,00 TL arttırarak, 116.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin tüm dünyayı etkileyen ekonomik kriz nedeniyle zarar ettiğini, bu nedenle iş yerinin kapatılması gerektiğini, davacı firmayla pek çok kez görüştüklerini, sözleşmenin 13. maddesine göre davacıya iş yerini devir alıp almayacaklarının sorulduğunu, uzunca süre cevap verilmediğini, uzun süre sonra devir alınamayacağı cevabının verildiğini, davacı şirket yetkilisi ile mal sayımı yapıldığını ve sayım tutanağı düzenlendiğini, malları almak için davacının müvekkilini 5 ay beklettiğini, bu sürede satılacak mal olmamasına rağmen müvekkilinin iş yerini açık tuttuğunu, zarar etmekte olan firmanın zararının bu nedenle daha da arttığını, bu durumun iyi niyetle bağdaşmadığını, davacının mallarını teslim almasından hemen sonra icra takibine başladığını, müvekkilinin 28.310,00 TL ödediğini, alacak borç ilişkisinin kalmadığını, sayımı yapılan malları teslim aldığı halde ihtarname ile işyerini de almak için talepte bulunduğunu, müvekkilinin işyeri kirasını ödeyememesi nedeniyle AVM yönetiminin bu dükkanı kiraya verdiğini, müvekkilinin iş yerini devretmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 5. Sulh Hukuk Mah. … d.iş sayılı dosyası, Franchising Sözleşmesi, İstanbul 3. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Dava, 20/05/2008 tarihli Franchising sözleşmesinin davalı yanca haksız nedenle ve erken feshi sebebiyle 5.000,00 TL mahrum kaldığı kar, 5.000,00 TL davalı siparişinden kaynaklanan ithalat sebebiyle oluşan zarar, 5.000,00 TL cezai şart alacağı, 1.000,00 TL davacının prestij kaybı sebebiyle itibar tazminatı ve 1.000,00 TL sözleşme gereğince davalının sistemi kullandırmama yükümlülüğünü ihlal sebebiyle zarara ilişkin tazminat olmak üzere toplam 17.000,00 TL tazminatın tahsili ve sözleşmeye konu mecurun davacıya ait dekorasyon iç ve dış görünüme sahip mağazacılık anlayışı ile ilgili tabela evrak ve benzeri konseptin kullanımının sonlandırılarak kaldırılması istemi ile açılmış olan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davaya dayanak olan davacıyla, davalı şirket ve garantör olan diğer davalılar arasında 20/05/2008 tarihinde düzenlenen Franchising sözleşmesi incelendiğinde şahıs davalıların sözleşmede tüm yükümlülüklerin müteselsil kefili oldukları, tanımlar bölümünde kullanılacak markaları adlarının yazılı olduğu sözleşme gereği oluşan sistem üzerinde davacının tümüyle mülkiyet hakkına sahip olduğunu franchise alanın kabul ettiği, franchise sisteminin işleyişiyle ilgili karşılıklı olarak yükümlülüklerin sözleşmede belirlendiği, fesih durumunun olağan ve olağanüstü fesih şeklinde olmak üzere ayrı ayrı belirlendiği anlaşılmıştır.
… 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası incelendiğinde, dosyamız davacısının talebi üzerine davalı şirket hakkında delil tespiti yapıldığı ve A… AVM’de bulunan davalı iş yerinde inceleme yapılarak bilirkişinin 26/06/2009 tarihli raporu sunduğu, rapor ekinde iş yerinde …, …, …, …, markalarının vitrin camında ve mağazanın görünür yerlerinde büyük puntolarla yazıldığı tespit edilerek bunlarla ilgili 5 adet görselin rapor içeriğine konulduğu anlaşılmıştır.
… 22. Noterliğince … tarihinde … yevmiye numarası ile düzenlenen tespit tutanağında davacının adresinde bulunan ve seri numaraları tutanağı geçirilen 23 adet koli olduğu, kolilerin fotoğraflarının çekildiği, çekilen fotoğrafların tutanağa eklendiği ve tespitin bu fotoğraflara yönelik olduğu, koliler üzerinde ithal edildiğini işaret eden nakil ve gümrük bilgilerinin ve barkodlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız davacısının … 22. Noterliğince … tarih … sayılı ihtarnamesi ile davalı şirkete davaya konu frachise sözleşmesine aykırı davranıldığı ihtarında bulunduğu, ihtarname içeriğinde fiillerle ilgili açıklama yapıldığı, davalı şirketin ise … 15. Noterliğince … tarihinde … yevmiye numarası ile cevaben davacı yanın mal göndermediği iddiasında bulunduğu, o tarih itibariyle ellerinde 1.026 adet ürün bulunduğu ve mağazanın teslime hazır olduğu yolunda da beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul 3. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesince aldırılan 20/10/2010 tarihli raporda, 28/11/2008 tarihli sayım tutanağı ile mağazada ki faaliyetin davalı tarafından sonlandırıldığı, sözleşmenin 13.4 maddesi çerçevesinde davacı talebinin haklı olduğunun düşünüldüğü ancak ticari defterlerin incelenmesi sonucunda tazminat talebiyle ilgili değerlendirme yapılabileceği hususunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Rapora itiraz üzerine İstanbul 3. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesince ikinci. heyetten aldırılan 30/01/2012 tarihli raporda, düzenlenen sayım tutanağının sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiği anlamına gelmeyeceği, davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiği, bu sebeple davacı yanın mahrum kaldığı karı talep edebileceği, faturalar ve defter incelemesiyle mahrum kalınan karın 116.697,29 TL olduğu, cezai şart bedelinin ise ithalat bedeli olan 21.996,50 Euro’nun % 50’ne tekabül eden 10.998,25 Euro olacağı, aykırılık iddiasına dayanan zarar miktarının ispatlanması halinde talep edilebileceği, sistemin halen rakip firma veya davalı tarafından kullanılması halinde de son verilmesi talebinde bulunabileceği yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Raporlar arasındaki çelişki nedeniyle, İstanbul 3. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesince yeni heyet oluşturulmuş ve inceleme yapan üçüncü bilirkişi heyetinin hazırladığı 17/05/2013 havale tarihli raporda 13/11/2008 tarihli sayım tutanağının sözleşmenin feshi olarak kabul edilemeyeceği davacı yanın mahrum kaldığı karın 117.403,41 TL olduğu, cezai şartın mahrum kalınan kara ilişkin olması sebebiyle aynı anda talep edilmesinin mükerrer ödemeye neden olacağı, sözleşmenin 13.4 maddesi gereğince istenilen zarar kaleminin ispatlanamadığı hususunda görüş belirtildiği anlaşılmış ve davalı vekilinin itirazı nazara alınarak 22/11/2013 tarihli ek rapor alınmış, bilirkişiler kök rapordaki görüşlerini davalı defterler üzerinde yaptıkları inceleme sonucunda da aynen tekrarlamışlardır.
Dosya kapsamı, sunulan deliller, İstanbul 3. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesince yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporları topluca değerlendirildiğinde, davalı yan davacının franchise sözleşmesine uygun olarak sözleşmeye konu olan marka ile ilgili ürün göndermediğini iddia etmiş ise de, davacının talebi üzerine ithal edilen ürünlerin 23 adet koli halindeki ambalajlı durumlarını gösterir noter belgesinin dosyaya sunulduğu, davalının bu yöndeki savunmasının yerinde olmadığı gibi davalı iş yerinde franchise sözleşmesine konu ürünlere ilişkin düzenlen 28/11/2008 tarihli sayım tutanağında da ürünlerin mevcut olduğu, bu tutanağın sözleşmede kararlaştırılan olağan ya da olağanüstü fesih sebebi olarak hazırlanmadığı, bu sonucu doğuracak taraflar arasında herhangi bir talep ve kabulün de bulunmadığı, dolayısıyla düzenlenen sayım tutanağının sözleşmenin feshi sonucunu doğurmayacağı anlaşıldığı gibi, yapılan tespitte inceleme yapan bilirkişinin raporu ve rapora ilave edilen görseller ile de sözleşmede engel hüküm mevcut olmasına rağmen davalı yanın franchise sözleşmesini kullanan markadan başka …, …, …, …, …, ibareli markaların söz konusu iş yerinde satışa sunulduğu, sistemin davalının üçüncü şahıs pozisyonundaki firmaya sözleşmenin 13.4 maddesine aykırı olarak kullandırdığı anlaşılmış, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan davacı yanın mahrum kaldığı karı talep etmesi mümkün olmakla ve ikinci bilirkişi heyetinde yapılan inceleme ve son bilirkişi tarafından yapılan bu hesaplamayı doğrulayan değerlendirme de nazara alınarak, davacının mahrum kaldığı kar miktarının 116.500,00 TL’sına karşılık geldiği tespit edildiğinden davanın bu talep yönünden ve ıslah talebi de nazara alınarak davanın tespit edilen miktar üzerinden kabulune, davacı tarafça davalının bu fiili sebebiyle davacının itibarının zedelendiğine ve prestij kaybettiğine kanaat getirecek düzeyde bir delil sunulmadığından itibar tazminatı talebinin reddine, davacının sistemin kullandırılmamasından dolayı ihale edilen hakkına yönelik tazminat talebini doğrular delil sunmaması sebebiyle tazminat talebinin reddine, her ne kadar 23 adet koli ithal edildiği dosyaya sunulan görseller ile mevcut ise de, bu ithalat sebebiyle davacının oluşan zararına yönelik delil sunmadığından bu yöndeki talebinin reddine, cezai şarta ilişkin sözleşmedeki maddede cezai şart oluşumunun davada 1. kalem olarak talep edilen mahrum kalınan kar kalemi ile mükerrerlik oluşturacağı kanısı ile bu yöndeki talebin reddine ve davaya konu franchise sözleşmesinin uygulandığı yerde dava dışı firmanın faaliyette bulunduğu tespit tutanağı ile belirlenmekle ve dolayısıyla sözleşmeye konu materyallerin bu iş yerinde mevcut olmadığı anlaşılmakla konseptle ilgili materyallerin kullandırılmasının sonlandırılmasına yönelik talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü ile, mahrum kalınan kara ilişkin 116.500 TL tazminatın 28/04/2009 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 7.958,11 TL ilam harcından peşin yatırılan 31.40 TL ve 1.904,00 TL ıslah harçlarının mahsubu ile bakiye 6.022,71 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 12.070.00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 15,60 TL başvuru harcı, 229,50 TL peşin harç, 1.904,15 TL ıslah harcı, 2.400 TL bilirkişi ücreti, 227,00 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 4.776,25 TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/05/2018

Katip …

Hakim …