Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/652 E. 2018/123 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/652 Esas
KARAR NO : 2018/123

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında mal alım satımı yapıldığını, cari hesaptan kaynaklanan 5.277,45 TL’nin ödenmediğinden … 36 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun haksız itirazı ile takibin durduğunu, bu nedenle davalının itirazın iptali ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 36 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, faturalar, banka kayıtları, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki mal alım satımı nedeniyle cari hesapta kalan bakiye bedelden dolayı davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İlgili … 36 İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibi dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 02.05.2016 tarihinde cari hesap alacağına dayalı 5.179,12 TL cari alacak, 98,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.277,45 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 04/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 09/05/2016 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine ve takibin tüm feri’ilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın mal tesliminde düzenlediği ve malla birlikte davalı tarafa verilmesi zorunlu olan irsaliyeli faturalar üzerinde, faturayı ve içeriği ürünleri teslim alanların Mustafa Durak ve Yakup Bayram ismi ve imzası bulunmaktadır.
Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır.
Davalı şirketin ticari ilişki süresince bakiye borcu haricinde bankadan ödeme yaptığı, ödemelerin davalının banka hesabından yapıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda mali müşavir bilirkişi …. mahkememize sunmuş olduğu 29/11/2017 tarihli raporunda özetle; Davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdik ve GİB onaylarının süresinde yapıldığını, defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, defterlerin birbirini teyit ettiğini ve defterlerin delil niteliği taşıdığını, davacı şirketin defter kayıtlarında, davalı ile ilgili borç-alacak ilişkilerinin 120 02 2136 numaralı alıcı hesabında takip edildiğini, cari hesap kayıtlarının, bilgisayar ortamında tutulan davacı firma ticari defter kayıtları ile birebir olup, bu hesabın borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğunu, cari hesap bakiyesinin, 02.05.2016 takip tarihi itibariyle davalı şirket aleyhine 5.179,12 TL borç bakiye vererek 2017 yılına devrettiğini, davacı şirketin 5.179,12 TL alacaklı olduğunu, davalı şirket takip öncesinde temerrütte düşürülmediğinden işlenmiş faiz talep edilemeyeceğini, davacı şirketin 5.179,12 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takibinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlardaki ticari faizi talep edebileceğini beyan etmiştir.
Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMk m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, ispat yükü üzerinde olan davacı, ticari defter ve kayıtları ile taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu ve davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlamıştır. Davalı tarafça icra ve dava dosyalarına davalının borcunu ödediğini kanıtlayacak herhangi bir belge ibraz edilmediği gibi, inceleme günü davalı ticari defter ve belgeleri de ibraz edilmemiştir. Davalı tarafın icra takibine itirazında, İrsaliyeli Faturaların ve içeriği malların teslim alınmadığına ilişkin itirazı olmadığı için teslim alındığının kabulü gerekeceğinden davalı tarafa faturaların ve fatura içeriği malların teslim edildiği ve cari hesap bakiyesinin ödenmediği, davalı şirketin ticari ilişki süresince bakiye borcu haricinde ödemelerde bulunmuş olmasının da ticari ilişkinin varlığını gösterdiği anlaşılmış, davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 5.179,12 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının asıl alacak üzerinden icra takibinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlardaki ticari faizi talep edebileceğine, fazlaya ilişkin dava ve talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından … 36. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 5.179,12 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının asıl alacak üzerinden icra takibinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlardaki ticari faizi talep edebileceğine,
Fazlaya ilişkin dava ve talebin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 353,78 TL ilam harcından peşin yatırılan 90,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 263,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 90,13 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 98,33 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 192,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 821,70 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 806,38 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/02/2018

Katip …

Hakim …