Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/647 E. 2018/167 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/647 Esas
KARAR NO : 2018/167

DAVA : Alacak (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2016
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 15/06/2016

KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin davalı şirketlerin … nolu elektrik abonesi olduğunu, davalı tarafça 05.06.2008 ile 14.11.2011 tarihleri arası elektrik tüketim dönemlerinde düzenlenen faturalarda Kayıp Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH, Sayaç Okuma Bedeli ve İletim Bedeli, bu bedeller üzerinde TRT Fonu Bedeli yansıtılıp tahsil edildiğini, Yargıtay Dairelerinin de tahsil edilen söz konusu tutarların iadesine İlişkin kararlarının olduğunu beyanla yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik Kayıp Kaçak Bedeli için 100,00 TL, Dağıtım Bedeli için 100,00 TL, PSH bedeli için 100,00 TL, Sayaç Okuma Bedeli için 100,00 TL, İletim Bedeli için 100,00 TL, bu bedeller üzerinden TRT Fonu Bedeli için şimdilik 100,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Elektrik şirket vekili cevap dilekçelerinde ve duruşmalarda özetle; Usule ilişkin itirazlarının olduğunu, basiretli tacir gibi davranması gereken davacının taraflar arasındaki sözleşmede ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kalemlerin istirdadını talep edemeyeceğini, 4628 sayılı kanun ve 6446 sayılı kanunların elektrik tarifelerinin oluşturulması hususunda Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulunu (EPDK) yetkilendirdiğini ve kurulun çıkarttığı yönetmelik, tebliğ, karar ve ikincil mevzuatlarla tarifelerin düzenlendiğini, kurul karadannın Danıştay tarafından iptal edilmedikçe tüm gerçek ve tüzel kişiler için bağlayıcı olduğunu, müvekkili ve diğer lisans sahibi şirketlerin kurul kararlarını uygulamamalarının lisans iptaline kadar varan yaptırımları olduğunu, dava dilekçesinde sözü edilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının yerinde olmadığını, dava konusu edilen Kayıp Kaçak Bedeli, iletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH Bedeli, Sayaç Okuma Bedelini ile dava konusu olmayan diğer kalemlerin EPDK düzenlemesi gereği olduğunu ve mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu … tarih ve … Esas-Karar sayılı kararıyla; dosyanın mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile HMK 166/1 maddesi gereğince birleştirilmesine karar verilmesi üzerine dosya Mahkememize gönderilerek dosyamız arasına konulmuştur.
Birleşen … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında; Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davalı şirket tarafından elektrik abonesi müvekkilin, son 10 yıl içerisinde tahsil edilen “Kayıp Kaçak ve Okuma Bedellerinin” tespiti ve tahsili talepli dava açtıklarını, davalarının daha önce müvekkili tarafından davalı aleyhine … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyasındaki taraflar ve konu yönünden aynı olup bir başka abonelikle ilgili açılan bir dava olduğunu ve usul ekonomisi de dikkate alınarak iş bu dava ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 28/02/2017 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca;Dosya arasında bulunan … A.Ş den gelen cevabı yazıda ekli abonelik sözleşmesinde sözleşmenin …. A.ş ile 20/11/2013 tarihinde yapıldığı, sonradan kurumun özelleştirilmesi sonucu faturalarla ilgili bölümün … A.Ş olarak değiştirildiği anlaşılmakla ve davacı tarafın maddi hata yaptığı kabul edilerek HMK 124 maddesi uyarınca asıl davanın ve birleşen davanın davalısını … A.Ş olarak kabul edilerek uyap sistemine davalı olarak kaydının yapılmasına karar verilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava ve birleşen dava elektrik abonelerinden tahsil edilen Kayıp Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH, Sayaç Okuma Bedeli ve İletim Bedeli, bu bedeller üzerinde TRT Fonu Bedeli ve vs. adı altında alınan ücretin iadesi talepli alacak davası olduğu,
Somut uyuşmazlığın; davalı kurumun abonelerinden dolayısıyla da davacıdan Kayıp Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH, Sayaç Okuma Bedeli ve İletim Bedeli, bu bedeller üzerinde TRT Fonu Bedeli ve vs. adı altında ücret isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre de davalının davacıdan tahsil ettiği kayıp-kaçak bedelinin iade edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı arasında elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye istinaden davalı tarafından davacıdan kayıp-kaçak bedeli tahakkuk ettirildiği hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Kayıp-kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E.- 2014/679 K. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetleri’nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu kayıp kaçak ve sayaç okuma bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı ve HGK kararı uyarınca dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 Sayılı yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Dava tarihi itibarı ile HGK kararı uyarınca davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama harç ve giderleri kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. Aynı şekilde vekalet ücreti yönünden haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulur. Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden, dolayısı ile vekalet ücretinden sorumlu tutulması olanaklı değildir. Yargıtay 3 Hukuk Dairesi’nin 07/06/2017 tarih ve 2016/20106 Esas,2017/9319 Karar sayılı içtihadı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesinin 2016/12 esas, 2016/12 karar sayılı ve 07/12/2016 tarihli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesinin 2016/16 esas, 2016/16 karar sayılı ve 06/12/2016 tarihli kararları da bu doğrultudadır. Bu nedenlerle konusuz kalan dava ve birleşen … 7 ATM nin … esas sayılı dosyası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Asıl davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen … 7 ATM nin … esas sayılı dosyasında davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Asıl davada Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Asıl davada Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 600,00 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Asıl ve birleşen davada Davacı tarafından yapılan toplam: 944,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Birleşen davada Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 600,00 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Davalıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 13/02/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
116,80 TL Harç Masrafı ( Asıl Dava ve Birleşen Davada Harç Masrafı )
600,00 TL Bilirkişi Ücreti
227,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 944,30 TL