Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/631 E. 2018/1064 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/631 Esas
KARAR NO : 2018/1064

DAVA : İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 15/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin reklamcılık ve pazarlama alanında falliyet göstermekte olup, davalı … Ltd. Şti. ile aralarında ticari iş ilişkisi mevcut olduğunu, işbu ticari ilişki kapsamında davalı şirketin müvekkili şirkete 3.391, 48 TL cari hesap borcu bulunmakta olup aradaki ticari ilişkinin ve borcun varlığının delaleten 07.04.2015 tarihli … ve … nolu faturalar mevcut olduğunu, alacaklarının tahsili adına … 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişilmişse de davalı borçlunun haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi verilmemiş, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile davalı borçlu tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiştir.
DELİLLER :
… 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası, 19/03/2015 tarihli Basın Reklam Ordinosu ve bila tarihli Dergiler Reklam Ordinosu, ticari defter ve belgeler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki iş ilişkisi nedeniyle davacının davalıdan faturaya dayalı alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı var ise miktarının ne kadar olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşıldı.
Davalı tarafın yetkiye yönelik itirazının TBK 89. maddesi gereğince para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden reddine karar verilmiştir.
İlgili … 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19/12/2016 tarihinde 3.391,48 TL cari hesap alacağının icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek % 10,50 faiz ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 29/02/2016 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu ileri sürdüğü, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığından borcun tamamına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Taraflarca imzalanan 19/03/2015 tarihli Basın Reklam Ordinosu ve bila tarihli Dergiler Reklam Ordinosu içeriği incelendiğinde, davalı şirketin “…” müşterisinin görselini, davacı şirketin Nisan/2015 ayı … dergisinden 1.800 TL +KDV tutara yayınlanması, davalı şirketin “…” müşterisinin görselini, davacı şirketin Nisan/2015 ayı House Beat dergisinden KDV dahil 2,360 TL’ye yayınlanması konularında tarafların anlaştıkları, … dergisinin Nisan/2015 sayısı incelendiğinde, ordinolarda yazılmış ilanların dergide yayınlandığı görülmüştür.
Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor düzenlenmesi için dosya mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu 04/01/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı şirketin ibraz edilen 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığını, davalı tarafın inceleme günü ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı şirketin ticari defterlerinde, davalı şirket ile ilgili borç-alacak ilişkilerinin … numaralı alıcı cari hesabında takip edildiğini, söz konusu cari hesabın bilgisayar ortamında tutulan davacı şirket ticari defter kayıtları ile birebir olup bu hesabın borç-alacak kayıtlarının, müstenidatı fatura ve belgelere uygun olduğunu, cari hesabın, davalı şirket aleyhine 3.391,48 TL borç bakiye verdiğini, davacı şirket, cari hesap bakiyesini oluşturan ve ordinolarda yazılmış tutara göre düzenlenen “…” açıklamalı 07.04.2015 tarihli 2.360,00 TL ve “… açıklamalı 07.04.2015 tarihli 2.124,00 TL tutarındaki faturaları davalı şirkete iade taahhütlü posta ile gönderdiğini, gönderilerin 17.04.2015 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini, davacı şirketin, ticari defter kayıtlarında davalıdan 3.391,48 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin, davalı tarafa reklam hizmeti verdiğini, davacı şirketin 3.391,48 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca avans işlemlerine takip tarihinde uygulanan % 10,50 ve değişen oranlardaki avans faizini talep edebileceğini beyan etmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK m.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Somut olayda, davalı tarafça icra dosyasına yönelttiği itirazını kanıtlayacak herhangi bir delil bildirilmemiş, ticari defter ve kayıt ibraz edilmemiş, ödeme belgesi sunulmamıştır. Davacı tarafça dava konusu edilen faturalar ticari defterlerine işlenmiş olup ticari defter ve kayıtları ile davalıya reklam hizmeti verdiği, davalıdan 3.391,48 TL alacaklı olduğu kanıtlanmış, faturaların davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalı tarafça faturalara itiraz edilmediği de dikkate alınarak davacının davasının kabulü ile, davalı tarafından … 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 231,63 L ilam harcından peşin yatırılan 57,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 173,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 57,92 TL peşin harç, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 173,60 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 910,72 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/10/2018

Katip …

Hakim …