Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/615 E. 2019/899 K. 14.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/615 Esas
KARAR NO : 2019/899

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 14/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin desteği olan …’un … numaralı poliçe ile ihtiyari mali mesuliyet sigortalı dava dışı … A.Ş. ye ait … plakalı araç ile 17.11.2005 tarihinde geçirdiği tek taraflı kaza ile 18.11.2005 tarihinde vefat ederek geride eşi ve çocuklarını desteğinden yoksun bıraktığını, sigorta şirketine müracaat edildiğini ve sigorta tarafından sadece koltuk sigortasının ödendiğini, sonradan 22.02.2016 tarihinde davalıya başvuruda bulunulduğu halde ödeme yapılmayacağının beyan edildiğini, 16.12.2015 tarihli 2015/834642 E, 2015/14454 K arar sayısı ile sigorta tahkim komisyonunun müvekkilleri adına ZMMS poliçesi limitleri dahilinde … Sigorta’dan alınmasına dair karar verildiği ve bu dosyadan müvekkillerinin hakkı olan tazminatın 187.768 TL olduğunu ancak 50.000 TL limit olduğundan limit dahilinde sorumluluğa karar verildiğini, bakiye kısmının yani zorunlu sigortanın karşılanamadığı kısmının da ihtiyari sigorta düzenlemiş olan davalı tarafından limitler dahilinde faizi ile birlikte ödenmesinin gerektiğini, sigortanın ret cevabından sonra sigorta tahkim komisyonuna 01.04.2016 tarihinde başvuruda bulunularak ihtiyari sigortalarda davalının komisyona üyelik tarihinin kazadan önce olması gerektiğinden davalarının işleme alınmadığını, daha sonra davalının fikrini değiştirerek ve müvekkillerine tahminen 50.000 TL ödeme yaptığını ancak yıllar önce yapılmış müracaat nedeniyle ödenmesi gereken faizin ödenmediğini, bu durumun haksız olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davalının eksik kalan tazminatın avans faizinin ilk aşamada 10.000 TL olarak yine avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, bu talebini 02/12/2018 tarihli dilekçesi ile … için 38.100-TL, … için 3.960-TL, … için 3.440-TL ve toplamda 45.500-TL olarak olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde … nolu 02.04.2005-02.04.2006 vadeli Birleşik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu ve poliçe kapsamında 50.000 TL ihtiyari mali mesuliyet teminatı ile 25.000 TL ferdi kaza koltuk yolcu ölüm ve sürekli sakatlık teminatları yer aldığını, davacılara ferdi kaza ile ilgili ödemenin 04.04.2006 tarihinde yapıldığını, zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan … A.Ş.’nin sorumluluğunun ise davacı tarafın belirttiğine göre Sigorta Tahkim Komisyonunca yapılan yargılama neticesinde 16.12.2015 tarihli karar ile tespit edildiğini ve anılan kararın temyize konu olup olmadığının taraflarınca bilinmediği halde davacı vekilinin başvurusu üzerine gerekli incelemelerin yapılarak davacılara toplamda 50.000 TL ihtiyari mali mesuliyet teminatına ilişkin azami limitin 05.04.2016 tarihinde ödendiğini ayrıca kabul anlamına gelmemek üzere dava öncesinde davacının müvekkiline başvurusunun 24.02.2016 tarihinde yapıldığını ve müvekkilinin de yaptığı araştırmada ödemeyi 05.04.2016 tarihinde yaptığından faiz açısından herhangi bir sorumluluğunun bulunamayacağını ve temerrüt için sigortacıya sadece ihbar yapılmasının yeterli olmadığını ve bunun yanında ibrazı zorunlu belgelerinde verilmesi gerektiği gibi davacılar tarafından ibrazı zorunlu belgeler ile müracaat edilmediği için müvekkili şirketin ancak dava tarihinden sonra faizden sorumlu olabileceğini, davacıların ihtiyari mali mesuliyet teminatı açısından tüm limit ödenerek zararlarının karşılanmış olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tedaviye ilişkin hastane evrakları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, davacılara yapılan ödemelere ilişkin ödeme makbuzu örnekleri, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacılar tarafından açılan dava, destekten yoksun kalma tazminatının faizine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 17/11/2005 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden …’un mirasçıları olan davacıların trafik kazasından kaynaklı olarak hak kazandıkları destekten yoksun kalma tazminatı faiz miktarı hususundadır.
Deliller toplandıktan sonra dosyamız mali müşavir … tevdi edilerek faiz hesabı bakımından rapor düzenlemesi istenilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, davacı tarafın, dava dışı … Sigorta A.Ş.’ne 02.02.2006 tarihinde … numaralı poliçe ile ilgili hasar talebinde bulunduğu, davacı taraf … A.Ş.’ne diğer sigorta şirketi olan dava dışı … Sigorta A.Ş.’ye başvuru yaptığı gibi 02.02.2006 tarihinde aynı anda başvurmuş ise, davalının temerrüdü 15.02.2006 tarihinden başlayacağı mütalaa edildiğinden davacı tarafın talep edebileceği işlemiş faiz yasal faiz oranından davalı … A.Ş’den 45.540,73 TL tazminat talep edebileceği ancak davacı tarafın 24.02.2016 tarihli dilekçesi ile davalıya başvuru yaptığı ve temerrüt tarihi 8 iş günü sonunda 07.03.2016 tarihine tekabül ettiğinden, davalı … şirketinin, davalıya 357,53 TL yasal faiz ödemesi gerekeceği beyan edilmiştir.
Bilirkişi Raporu dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Davacı vekilinin “Sigorta şirketine yıllar önce müracaat edilmiş” ifadesi ile sigorta şirketine hangi tarihte müracaat edildiğine dair somut bir tarih bilgisi vermediği, davalı vekilinin ise kabul anlamına gelmemek üzere, dava öncesi davacı tarafın müvekkiline başvurusunu 24.02.2016 tarihinde yaptığını ve müvekkilinin ödemeyi 05.04.2016 tarihinde yaptığını beyan ettiği, zorunlu sigortacının temerrüde düşmesi ve faizden sorumlu tutulabilmesi için kendisine başvuruya rağmen sekiz işgünü içinde tazminat ödememiş olması gerektiği, sigortacıya usulüne uygun başvuruda bulunulmamışsa sigortacının sigorta bedelini ödeme borcu muaccel olamayacağından temerrüdünden de söz edilemeyeceği (HGK 08.10.2003, E. 2003/10-576 K. 2003/543), Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B-2-b maddesi uyarınca, trafik sigortacısının temerrüt tarihinin rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrası olduğu (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2012/13006 K. 2013/868), bu çerçevede davacıların davalıya ilk müracaatının 24.02.2016 tarihi olduğu kabul edilerek temerrüt tarihi 07.03.2016 tarihi olduğundan sigorta şirketinin davacılara dava tarihi itibariyle 357,53 TL faiz ödemesi gerektiği anlaşılmış, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 357,53 TL faizin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 357,53 TL faizin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının peşin yatırılan 34,16 TL ile 815,00 TL ıslah harcının mahsubu ile fazla yatırılmış olan 804,76 TL harcın davacılara iadesine,
Davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 357,53 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.355,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 5,80 TL yargılama giderlerinden davanın reddi oranında 5,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 158,20 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 687,40 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 5,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2019

Katip …

Hakim …