Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/552 E. 2018/471 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/552 Esas
KARAR NO : 2018/471

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2016
KARAR TARİHİ : 30/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davalı aleyhine … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı ile takibin durduğunu, bu nedenle davalı itirazının iptali ve takibin devamına, davalının % 20 tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkiline tebliğ edilen dava dilekçesi ekinde … adına tanzim edilmiş 02.12.2015 tarih ve 99.645,00 TL’lik irsaliyeli fatura yer aldığını, davacının anılan faturaya istinaden alacaklı olduğunu iddia ettiğini, fatura içeriğinde yer alan ürünleri teslim alan kısmında herhangi bir imza bulunmadığını, bu doğrultuda davacının kendisini alacaklı addetmiş olduğu irsaliyeli fatura içeriğindeki ürünlerin kim tarafından teslim edildiği, kim tarafından teslim alındığı, teslimin ne şekilde ve ne zaman yapıldığının tespit edilebilir olmadığını, davacının huzurdaki dava kapsamında 02.12.2015 tarihli ve 99.645,00 TL bedelli irsaliyeli fatura içeriğindeki ürünlerin …’a eksiksiz teslim edildiğini sübuta erdirmekle yükümlü olduğunu, dosya kapsamında bu yönde herhangi bir delil bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine, %20 tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/06/2016 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 99.645,00 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 22/03/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 23/03/2016 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 13/06/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 18/12/2017 teslim tarihli raporda özetle;a) Davacı şirket ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) – Davacı şirket, 18.03.2016 icra takip ve 18.05.2016 dava tarihi itibariyle 99.645,10 TL alacaklı olduğu,c) Sayın Mahkemeniz davacı şirket lehine karar verdiğinde; Davacı şirketin talebi 99.645,00 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca avans işlemlerine uygulanan değişen oranlardaki avans faizini talep edebileceği kanaatinde olduğumu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 16/02/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Ölü davalı …’ ın nüfus kaydı da eklenerek ( 18107259238 TC kimlik nolu) … – … Elektrik Elektronik Bilişim İnşaat isimli şahıs şirketinin 01/01/2015 ile 31/12/2015 tarihleri arasındaki sigortalı çalışanlarının gönderilmesi için … SGK ya müzekkere yazılmıştır, … SGK ya yazılan müzekkereye .. SGK tarafından cevap verildiği, gönderilen SGK kayıtları incelendiğinde faturada malı teslim alan …’in ölü davalının SGK ‘lı çalışanı olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Vekili 30/03/2018 tarihli duruşmada;” dosyaya sunduğumuz tüm yazılı ve sözlü beyanları tekrarlıyoruz, davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği fatura örneğinde teslim alan bilgisi yoktur ve imza yoktur, bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ekinde sunulan eki fatura örneğinde ise dava dilekçesinin ekinde sunulan faturadaki imza eksikliği giderilerek yeniden dosyaya sunulmuştur, fatura da … isimli kişinin aldığı yazılıdır, soy ismi yazılı değildir, kaldı ki müteveffanın … isminde bir çalışanı da yoktur, gerçeğe aykırı fatura tanzim edildiği kanaatindeyiz, davanın reddine karar verilsin, ayrıca kötüniyet tazminat talebimiz vardır,”şeklinde bulunmuştur.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava fatura alacağından kaynaklı İtirazın iptali davasıdır.
Davaya konu … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur,incelendiğinde;davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/06/2016 tarihinde fatura alacağından kaynaklı 99.645,00 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 22/03/2016 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 23/03/2016 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 13/06/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 18/12/2017 teslim tarihli raporda özetle;a) Davacı şirket ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) – Davacı şirket, 18.03.2016 icra takip ve 18.05.2016 dava tarihi itibariyle 99.645,10 TL alacaklı olduğu,c) Sayın Mahkemeniz davacı şirket lehine karar verdiğinde; Davacı şirketin talebi 99.645,00 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca avans işlemlerine uygulanan değişen oranlardaki avans faizini talep edebileceği kanaatinde olduğumu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Taraflar arasında TTK madde 89’da tarif edilen anlamda yazılı bir cari hesap sözleşmesi yoktur.
Davacı şirket, davalı … adına düzenlemiş olduğu 02.12.2015 tarih ve 99.645,10 TL tutarındaki İrsaliyeli Fatura tutarını talep etmektedir. Davacı, defterlerinde de 99.645,10 TL alacaklıdır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu faturanın ve içeriğindeki ürünlerin teslim alınmadığını, fatura üzerinde teslim alan bilgisi olmadığını ve müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını iddia etmiştir.
Davacı vekilinin 23/02/2017 tarihli dilekçe ekinde mahkeme kasasına sunduğu belgelerin incelenmesinde; Davacı şirket, söz konusu İrsaliyeli Faturayı ve içeriği ürünleri …isimli kişiye imza karşılığında teslim etmiştir. … isimli kişi “Eksik teslim Aldım” bilgisini faturaya not düşmüştür.
Ölü davalı …’a ait Mirasçılık Belgesinden ise, davalı …’ın 19/12/2015 tarihinde vefat ettiği, tek mirasçısının da … olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, 22.02.2017 tarihli dilekçesinde, … isimli kişinin, vefat eden davalının kız kardeşi … olduğunu iddia etmektedir.
Mahkememizin 16/02/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Ölü davalı …’ ın nüfus kaydı da eklenerek ( … TC kimlik nolu) … – … Elektrik Elektronik Bilişim İnşaat isimli şahıs şirketinin 01/01/2015 ile 31/12/2015 tarihleri arasındaki sigortalı çalışanlarının gönderilmesi için Bahçelievler SGK ya müzekkere yazılmıştır, … SGK ya yazılan müzekkereye … SGK tarafından cevap verildiği, gönderilen SGK kayıtları incelendiğinde faturada malı teslim alan …’in ölü davalının SGK ‘lı çalışanı olmadığı anlaşılmıştır.
Tek başına fatura, alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli delil değildir.Davacı,faturada belirtilen hizmeti davalıya verdiğini ve bu hizmeti yaptığını usulüne uygun olarak ispat etmelidir.Fatura incelendiğinde,hizmetin davalıya verildiğine ilişkin davalının imzasına rastlanmamıştır.Fatura miktarı itibarıyle de bu hususun tanıkla ispatı mümkün değildir.Verilen hizmet ile ilgili fatura düzenlenmiş olduğu halde hizmetin teslimiyle ilgili belge düzenlenmemesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve tüm dosya kapsamına göre dolayısıyla istenebilir bir alacağının olmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla;davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Davacının kötüniyeti ve ağır kusuru tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 1.203,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.167,56 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.721,60 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasında bulunan belge aslının iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 30/03/2018

Katip …

Hakim …