Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/545 E. 2018/237 K. 23.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/545 Esas
KARAR NO : 2018/237

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/05/2016
KARAR TARİHİ : 23/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile 25.07.2008 tarihinde şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen … plakalı motosiklete çarpmak suretiyle davacının eşi …’ın ölümüne neden olduğunu, açılan ceza davasında … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.02.2009 tarihli ve 2008/349-E ve 2009/94-K sayılı kararında dava dışı …’ın asli kusurlu görülerek 18.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, dava dışı …’a ait … plakalı aracın 21.01.2008 tarihli ve … no.lu ZMMS poliçesi ile davalı şirketçe sigortalandığını, davacının destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi için davalı şirkete başvurduğunu, … no.lu hasar dosyasının oluşturularak ancak tazminat talebinin … tarafından yazılan tarihsiz rapora dayanılarak 20.03.2009 tarihinde reddedildiğini, davacının yeniden başvurusu üzerine 03.04.2013 tarihli yazı ile eksik belgelerin gönderilmesi halinde tazminat talebinin değerlendirileceğinin bildirildiğini ve …’in düzenlediği 04.04.2013 tarihli rapora dayanılarak 08.11.2013 tarihli yazı ile 30.04.2013 tarihinde davacıya 29.174,64 TL alacağının muaccel olduğunun bildirildiğini, davacının bu meblağı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 03.12.2013 tarihinde aldığını, ancak davalı şirketin işlemiş yasal faizi ödemediğini, kendisine eksik ödeme yapıldığı için davacının 02.10.2013 tarihli dilekçe ile 08.10.2013 tarihinde Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurduğunu, kurumun bilirkişi incelemesi yaptırdığını ve 04.02.2015 tarihli ve 04.2013/1938 Şikayet no.lu tavsiye kararını verdiğini, tavsiye kararında Yargıtay kararlarından bahsedilerek gerekçeleriyle şikayetin kabulüne, şikayetçiye eksik ödenen 27.357,18 TL tazminatın 20.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş. tarafından ödettirilmesi için T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu’na tebliğine karar verildiğini, anılan kurumun Kamu Denetçiliği kurumuna gönderdiği 10.03.2015 tarihli yazıda … tarafından hazırlanan 05.04.2013 tarihli raporda ölen raporu hazırlayan kişinin … ile aynı soyadlı olmasının dikkat edilmesi gereken bir husus olduğunun ve adli makamlara başvurması gerektiğinin belirtildiğini, raporu düzenleyen Ziraat Müh. … ile ölen …’ın aynı soyadlı olmasının rapora yönelik haksız dayanaksız bir beyan olduğunu, … ile … arasında akrabalık ilişkisinin olmadığını, bu hususun da Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetim Kurulu tarafından belirtilen görüşün taraflı olduğunu gösterdiğini, davalı şirketin de anılan tavsiye kararına uyarak ödeme yapmayacağını belirttiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere ödenen 29.174,64 TL’nin 20.03.2009 ödeme tarihinden itibaren işlemiş faizi olan 10.805,00 TL’nin, eksik ödenen 27.357,18 TL’ destekten yoksun kalma tazminatının 20.03.2009 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, … plakalı aracın 22.01.2008/2009 vadeli … no.lu ZMMS poliçesi poliçe ile sigortalı olduğunu, azami teminatın şahıs başına 225.000,00 TL olduğunu, davacıların taleplerinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere hesaplanan tazminatın davacıya ödendiğini, davacının faiz talebinin mümkün olmadığını, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, kusur oranında ve poliçe limitine kadar sorumlu olduklarını, dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olacaklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 03/03/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 25/09/2017 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 25.07.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;1-Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, 2-Davacının murisi ve desteği …’ın olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu,3-Davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, olayda vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden; Davacı Eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle uğradığı maddi zararının, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı ile karşılanmış olması nedeniyle, davacının talep edilebilir başkaca destek zararının bulunmadığı,4-Davalı tarafından yapılan 29.174,64 TL.lık ödemeye ilişkin olarak temerrüdün; ilk başvuru tarihine göre belirlenen 20.03.2009 tarihinde mi? yoksa davacı tarafından … Kaymakamlığı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 05.04.2013 tarihli ücret tespitine ilişkin rapor ile birlikte davalı tarafa 02.10.2013 tarihinde tekrar başvuruda bulunması dikkate alınarak belirlenen 22.10.2013 tarihinde mi? gerçekleştiği hususundaki hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 1.Seçenekte; Temerrüdün 20.03.2009 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde geç ödeme nedeniyle; Davacının talep edilebilir faiz alacağının= 12.366,05 TL. Olduğu, 2.Seçenekte; Temerrüdün 22.10.2013 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde geç ödeme nedeniyle; Davacının talep edilebilir faiz alacağının= 302,14 TL. olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 14/11/2017 tarihli ara kararı gereğince ek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 07/12/2017 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 25.07.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; Davacı vekilinin itirazı doğrultusunda değişiklik gerektirmeyen 27.09.2017 tarihli raporda belirlendiği gibi;1-Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, 2-Davacının murisi ve desteği …’ın olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, 3-Davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, olayda vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden; Davacı Eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle uğradığı maddi zararının, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı ile karşılanmış olması nedeniyle, davacının talep edilebilir başkaca destek zararının bulunmadığı, 4-Davalı tarafından yapılan 29.174,64 TL.lık ödemeye ilişkin olarak temerrüdün; ilk başvuru tarihine göre belirlenen 20.03.2009 tarihinde mi? yoksa davacı tarafından … Kaymakamlığı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 05.04.2013 tarihli ücret tespitine ilişkin rapor ile birlikte davalı tarafa 02.10.2013 tarihinde tekrar başvuruda bulunması dikkate alınarak belirlenen 22.10.2013 tarihinde mi? gerçekleştiği hususundaki hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;1.Seçenekte; Temerrüdün 20.03.2009 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde geç ödeme nedeniyle; Davacının talep edilebilir faiz alacağının= 12.366,05 TL. Olduğu, 2.Seçenekte; Temerrüdün 22.10.2013 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde geç ödeme nedeniyle; Davacının talep edilebilir faiz alacağının= 302,14 TL. olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi ek raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminat davasıdır.
Mahkememizin 03/03/2017 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince; Kaza tarihi, dava tarihi ve ceza zamanaşımı süresi nazara alınarak davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Somut olayın; dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile 25.07.2008 tarihinde şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen … plakalı motosiklete çarpması
sonucu ölümlü olay meydana gelmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK.nun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E. -411 K. sayılı ilamı).
Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2012/17-215, K. 2012/413 sayılı ve 27.6.2012 tarihli emsal kararında; “Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerine doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, araç şoförünün desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduklarına göre, davalı … şirketinin zarardan sorumlu olduğu ve davacıların davalı … şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecekleri oybirliğiyle kabul edilmiştir,” kararı gereğince davacıların destekten yoksun kalma tazminatını talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 03/03/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere İTÜ Makine Mühendisliği’nde görevli kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 25/09/2017 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 25.07.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;1-Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, 2-Davacının murisi ve desteği …’ın olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu,3-Davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, olayda vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden; Davacı Eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle uğradığı maddi zararının, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı ile karşılanmış olması nedeniyle, davacının talep edilebilir başkaca destek zararının bulunmadığı,4-Davalı tarafından yapılan 29.174,64 TL.lık ödemeye ilişkin olarak temerrüdün; ilk başvuru tarihine göre belirlenen 20.03.2009 tarihinde mi? yoksa davacı tarafından … Kaymakamlığı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 05.04.2013 tarihli ücret tespitine ilişkin rapor ile birlikte davalı tarafa 02.10.2013 tarihinde tekrar başvuruda bulunması dikkate alınarak belirlenen 22.10.2013 tarihinde mi? gerçekleştiği hususundaki hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 1.Seçenekte; Temerrüdün 20.03.2009 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde geç ödeme nedeniyle; Davacının talep edilebilir faiz alacağının= 12.366,05 TL. Olduğu, 2.Seçenekte; Temerrüdün 22.10.2013 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde geç ödeme nedeniyle; Davacının talep edilebilir faiz alacağının= 302,14 TL. olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacı vekili 14/11/2017 tarihli ara kararı gereğince ek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 07/12/2017 teslim tarihli raporda özetle; Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 25.07.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; Davacı vekilinin itirazı doğrultusunda değişiklik gerektirmeyen 27.09.2017 tarihli raporda belirlendiği gibi;1-Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, 2-Davacının murisi ve desteği …’ın olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, 3-Davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, olayda vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden; Davacı Eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle uğradığı maddi zararının, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı ile karşılanmış olması nedeniyle, davacının talep edilebilir başkaca destek zararının bulunmadığı, 4-Davalı tarafından yapılan 29.174,64 TL.lık ödemeye ilişkin olarak temerrüdün; ilk başvuru tarihine göre belirlenen 20.03.2009 tarihinde mi? yoksa davacı tarafından … Kaymakamlığı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 05.04.2013 tarihli ücret tespitine ilişkin rapor ile birlikte davalı tarafa 02.10.2013 tarihinde tekrar başvuruda bulunması dikkate alınarak belirlenen 22.10.2013 tarihinde mi? gerçekleştiği hususundaki hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;1.Seçenekte; Temerrüdün 20.03.2009 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde geç ödeme nedeniyle; Davacının talep edilebilir faiz alacağının= 12.366,05 TL. Olduğu, 2.Seçenekte; Temerrüdün 22.10.2013 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü halinde geç ödeme nedeniyle; Davacının talep edilebilir faiz alacağının= 302,14 TL. olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve Dava konusu olayda davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, Davacının murisi ve desteği …’ın olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, Davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, olayda vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden; Davacı Eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle uğradığı maddi zararının, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel tutarı ile karşılanmış olması nedeniyle, davacının talep edilebilir başkaca destek zararının bulunmadığı, bilirkişi raporunda belirtilen 2.ci seçeneğe göre temerrüdün 22.10.2013 tarihinde gerçekleştiği kabulü edilerek geç ödeme nedeniyle davacının talep edilebilir faiz alacağının 302,14 TL. olduğu anlaşıldığından; Davanın kısmen kabulüne, 302,14 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulüne, 302,14 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL. harcın peşin alınan 130,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 94,45 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabuledilen miktar yönünden hesaplanan 302,14 TL ( AAÜT 13/2 Maddesi gereğince ) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 4.514,60 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu toplam 1.435,70 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 11,36 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 23/02/2018

Katip …

Hakim …

MASRAF BEYANI
29,20 TL Harç Masrafı
1.200,00 TL Bilirkişi Ücreti
206,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.435,70 TL