Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/543 E. 2019/803 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/543 Esas
KARAR NO : 2019/803 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2014
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 15/02/2016 tarihli ve 2015/16779 E., 2016/1648 K. Sayılı İstanbul (Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Yargı Yeri Olarak Belirlenmesine dair kararı üzerine Mahkememizin 2016/543 E. Sayılı dosyasına kaydedilen İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/07/2012 tarihinde gece 03:10 sularında … Merkez, … Caddesi üzerinde sürücü … sevk ve idaresindeki ve davalı şirketçe KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın müvekkili şirkete Kobi Paket Sigortası bulunan işyerine çarparak takla attığını, davalı şirkette sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün kaza anında 1.13 promil alkollü çıktığını ve daha önce de alkol cezası sebebiyle ehliyetinin geri alındığı bilgisine ulaşıldığını, trafik kazası tespit tutanağında işbu araç sürücüsünün 8/8 kusurlu bulunduğunu, sigortalı işyeri olan, …Ltd.Şti.’ne müvekkili şirket tarafından 7.364,32-TL hasar ödemesi yapıldığını, müvekkilinin sigorta şirketinden doğan maddi zarar olan 7.364,32-TL alacağını tahsil için … 17.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasıyla takibe giriştiğini ancak işbu takibin davalı tarafın borca ve ferilerine haksız itirazı sonucu durduğunu beyan ederek; itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vekalet ücreti ve masrafların davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkiline 28/10/2011-2012 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçelerden dolayı sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere, maddi zararlarda araç başına azami 22.500-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmesinin davayı kabul anlamında olmadığını, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete başvurulmadığını ve herhangi bir hasar dosyası da açılmadığını, dava konusu alacağın likit bir alacak olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacı kurumun icra inkar tazminatı talebinin haksız ve yersiz olduğunu, İ.İ.K’da icra inkar tazminatına hükmedilmesi gereken şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini beyan ederek, dosyanın kusur tespiti ve hasar tespiti için konusunda uzman bilirkişi heyetine gönderilmesine, müvekkili şirketin tazminat ödemesine karar verilmesi halinde sorumluluğun azami çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, davanın kabulü halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller:
… 17.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası, Kaza tutanağı, poliçeler, hasar faturaları, olay fotoğrafları, Ödeme belgeleri
Dava öncelikle … 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden açılmış olup Mahkemece 30/01/2014 tarihli ve 2013/278 E., 2014/18 K. Sayılı Görevsizlik Kararı ile “Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2013/17308 Esas, 2013/15810 Karar sayılı, 15/11/2013 tarihli ilamında zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK’da düzenlendiği ve aynı yasanın 4.maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin belirtilmiş ve “Dava tarihi itibarıyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK sayılı 1483/1 maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında kalan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınmayacakları belirtilmiştir. Aynı yasanın 4/1-A maddesinde de tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. ZMM Sigortası TTK’da düzenlenmiş olup, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesine görülüp sonuçlanması gerektiği, aynı maddenin 5/3 maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi ve Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki görev ilişkisi olup, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında nazara alınabileceği” gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmış olup, bu karar 26/02/2014 tarihinde kesinleşerek dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
Görevsizlik Kararı ile dosya İstanbul (Kapatılan) 48, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/76 E. Sayılı dosyasına kaydedilmiş, Mahkemece 01/07/2014 tarihli ve 2014/76 E., 2014/185 K. “…Dosyamızda davacı sigorta şirketi ile davalı sigorta şirketi arasında herhangi bir sigorta ilişkisi bulunmadığı ve davanın sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı, davacının Kobi Paket Sigortası bulunan sigortalısına davalı şirkete sigortalı aracın zarar vermesi sonucu sigortalısına ödediği zararın zarar verenin sigortalısı olan davalı sigorta şirketine karşı açmış olduğu halefiyet davası olduğu ve ticari dava sayılamayacağı ve bu nedenle de Yargıtay ilamı gereğince ve Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin 6335 sayılı yasa ile değişik T.T.K nun 5/3 maddesi gereğince Görev ilişkisi olması ve HMK 1 ve 114 maddelerine göre kamu düzenine ilişkin ve dava şartlarından olması nedeniyle; mahkememizin görevsizliğine…” yolunda verilen karar ile Görev Uyuşmazlığı nedeniyle Yargıtay İlgili Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargı yeri belirlenmesi için dosya Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmiş olup 2015/16779 E 2016/1648 K sayılı ilamda özetle; “…TTK. m. 1472’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 E., 1954/11 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 t. ve 1970/2 E., 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44 üncü maddesine (TBK m.52) de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”
Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren araç malikinin zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi olan davalıdan rücuan tahsili isteminden ibarettir. Davacı sigorta şirketi bu davayı sigortalısına halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Davalı zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi olup, zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK’da düzenlenmesine ve aynı Kanunun 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…” karar verilmiş olup Mahkememiz Yargı Yeri olarak belirlenmiş ve dava Mahkememizin 2016/543 E sırasına kaydedilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamından;
Dava taraflar arasındaki ihtilafın trafik kazasına ilişkin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi kapsamında davacı şirketin sigortalısına ödediği hasar ödemesinin tazminine ilişkindir.
Mahkememizce Kusur Raporu alınmak üzere dosya öncelikle Emekli Polis Memuru Trafik Kazaları ve Görüntü İnceleme Kusur Oranı, Hasar ve Değer Tespit Uzmanı Bilirkişi …’e tevdi edilmiş 07/12/2017 tarihinde sunulan Bilirkişi Raporuna göre; “… Davalı tarafın 1.13 promil alkollü ve aynı nedenle sürücü belgesi alınmış, dolayısı ile belgesiz sürücüsü …: Bu olayda tek raraflı olmak üzere %100 oranında tam kusurlu olabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar üzerine dosya kusur raporu alınmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilen dosyada Trafik İhtisas Dairesi’nin 02/05/2018 tarihli raporunda; “…Sürücü …, alkollü bir şekilde trafikte seyrini sürdürürken yola gereken dikkatini vermemiş, direksiyon hakimiyetine gerekli özen ve önemi göstermemiş, vasıtayı yolu nizami sınırları dahilinde tutma becerisi gösteremeyip sevk ve idare hatasıyla aracın kontrolünden çıkarak yol dışı kalması akabinde devrilip takla atmasına sebebiyet veriştir. Olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli ve tam kusurludur. Sürücü …’nın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur…” tespit edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar doğrultusunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, 09/11/2018 havale tarihli bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; “…Davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödeme gözetilerek, TTK m.1472 gereği halefiyete dayalı olarak işbu dava konusu takibe girişmekte haklı olduğu ve aktif husumet ehliyetinin sabit olduğu, meydana gelen tek yanlı trafik kazası ve davacı sigortalısına ait işyerinde vaki hasar bakımından sürücünün %100 kusurlu olduğunun teyit ve tespit edildiği, dosyaya sunulu eksper raporu tespitleri, sunulan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı faturalar gözetilerek, davacının 7.139,00-TL tazminatı davalı sigortacı veya araç işleteni ya da sürücüden müteselsil sorumlu sıfatları gereği doğrudan talep edebileceği, davalıya karşı doğrudan husumet yöneltilebileceği, davalının pasif husumet ehliyetinin TTK m.1478 gereği olduğu, davacının sigortalısının kasten zarar vermesi söz konusu olmadığı sürece, sorumluluk sigortacısının tazminat sorumluluğunun devam ettiği, tazminat talepli dava kapsamı gözetildiğinde, davacının ödeme tarihlerinden itibaren faiz talep edebileceği, bunun için icra dosyası celp olunarak hesap uzmanınca hesaplama yapılmasının sayın mahkemenin takdiri olduğu, İnkar tazminatı talebinin somut olaya uygun düşmediği…” tespit edilmiştir.
Davacı vekilince Bilirkişi Raporuna dair beyan sunulmuştur.
Mahkememizce verilen 16/05/2019 tarihli ara karar doğrultusunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, 05/07/2019 havale tarihli bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; “…Davacı yanın…bankası A.Ş. aracılığıyla sigortalı işyeri …Tic. Ltd. Şti.’nin hesabına 17.08.2012 tarihinde 6.050,00-TL ve 18.09.2012 tarihinde 1.089,00-TL olmak üzere toplam 7.139,00-TL Eft göndererek tazminat tutarını ödediği, davacı yanın tazminat bedeli olan 7.139,00-TL’ye icra takip tarihi öncesinde talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 512,46-TL hesaplandığı, ancak; davacı yanın talebe bağlılık ilkesi gereğince tazminat bedeli olan 7.139,00-TL’ye talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 225,32-TL olduğu, davacı yanın icra takibinde yıllık %9 yasal faiz talep ettiği, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu…” tespit edilmiştir.
Davacı vekilince Bilirkişi Raporuna dair beyanda bulunarak davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi Raporları hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
GEREKÇE:
Dava trafik kazasından dolayı ZMMS poliçesi kapsamında davacı şirketin sigortalısına ödediği hasar ödemesinin davalıya karşı açılan rücuan tazminat davasıdır.
04/07/2012 tarihinde gece 03:10 sularında … Merkez … Caddesi üzerinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın davacı şirkete sigortalı bulunan işyerine çarparak hasar verdiği, davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün kaza anında 1.13 promil alkollü bulunduğu ve daha önce de alkol cezası sebebiyle ehliyetinin geri alındığı, trafik kazası tespit tutanağında araç sürücüsünün 8/8 kusurlu bulunduğu, sigortalı işyerine 7.364,32-TL hasar verildiği, davacı sigorta şirketinin hasar gören işyerine söz konusu meblağı sigorta poliçesi gereği ödediği, bu ödemenin rucuen tahsili amacıyla … 17. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiği, icra takibine itiraz ile icra takibinin durmuş olduğu, durmuş olan icra takibine devam etmek üzere Mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, TTK. 1472. Maddesi gereği halefiyet gereği rücu talep edilebileceği, ZMMS ve sigorta limiti dahilinde davalı tarafın sigortalısının kusuru bulunması halinde sigortalısının verdiği zararı tazmin etmesi gerektiği, Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden ve Emekli Polis Memuru Bilirkişiden ayrı ayrı kusur raporu alındığı, her iki raporda da davalı tarafın sigortalısının %100 oranında kusurlu olduğu, KTK m 85 “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü gereği gerek sürücü gerekse işletenin aracın karıştığı trafik kazası sonucu meydana helen zararı tazmin etmekte olduğu, hasara ilişkin 10/08/2012 tarihli sigorta ekspertiz raporunun olduğu, bu raporun yerinde incelemeye dayalı 7.139,00-TL hasar faturası ile uyumlu olduğu, davacı tarafın sigortalı işyerince taraflarına 22/08/2012 tarihli 7.139,00-TL bedelli yansıtma faturası doğrultusunda 16/08/2012 tarihinde 6.050,00-TL ve 15/09/2012 tarihinde 1.089,00-TL olmak üzere toplam 7.139,00-TL hasar ödeme onay föyü belgesinin düzenlendiği, bu belge ile davacı sigorta şirketinin sigortalı işyerine ödemenin onaylandığı, davacı tarafın ödemeyi banka aracılığı ile EFT ile yaptığı, davacının icra takip tarihi öncesinde talep edebileceği işlemiş faizin 512,46-TL olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının talep edebileceği işlemiş faizin 225,32-TL olduğu, bundan dolayı Davalının itirazının iptali ile davacının davasının kabulüne, İcra takibinin 7.139,00-TL asıl alacak, 225,92-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 7.364,32-TL üzerinden devamına, Borç tamamen ödeninceye kadar icra takip tarihinden itibaren asıl alacak 7.139,00-TL’ye yıllık %9 yasal faiz uygulanmasına, alacak likit olarak değerlendirilmediğinden İcra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan gerekçeyle:
1-)Davalının itirazının İPTALİ ile davacının davasının KABULÜNE
İcra takibinin 7.139,00-TL asıl alacak, 225,92-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 7.364,32-TL üzerinden DEVAMINA,
Borç tamamen ödeninceye kadar icra takip tarihinden itibaren asıl alacak 7.139,00-TL’ye yıllık %9 yasal faiz UYGULANMASINA,
İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE
2-)Alınması gereken 503,05.-TL harçtan peşin alınan 125,80.-TL harç düşüldükten sonra kalan 377,25.-TL Bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 2.725,00.-TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafça yapılan toplam 2.208,25.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 25/09/2019

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF DÖKÜMÜ:
Bilirkişi Ücreti : 750,00.-TL
Teb.Müz. : 55,00.-TL
İlk Dava Harcı : 308,78.-TL
Toplam : 1.113,78.-TL