Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/530 E. 2018/1089 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/530
KARAR NO : 2018/1089

DAVA :TAZMİNAT (Sözleşmenin Haksız Feshi Nedeni ile Yoksun Kalınan Kar)
DAVA TARİHİ : 13/05/2016
KARAR TARİHİ : 17/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili Şirket ile davalı … Tic. A.Ş. arasında 10.02.2015 tarihinde davalı şirketle aynı adresteki hizmet ve üretim binalarının güvenlik hizmetinin sağlanması için Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, Hizmet sözleşmesinin 8. Maddesi ile ‘Sözleşmenin süresi 16.02.2015-15.08.2015 tarihleri arasında geçerli olup, taraflar arasında bu süre öncesinde yeni dönem için bir sözleşme imzalanmadığı takdirde sözleşme tarafların birbirlerine yazılı ihbarda bulunmasına gerek kalmadan kendiliğinden sona ermiş olacaktır.’ denildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen hizmet sözleşmesi belirtilen 8. Madde çerçevesinde kendiliğinden sona ermediğini, tarafların kendi aralarında yaptıkları görüşmelerle sözleşme süresini uzattıklarını; o tarihten bu yana müvekkili şirketin davalı şirkete sözleşmedeki yazılı hizmeti vermeye devam ettiğini, davalı şirketin … 35. Noterliği aracılığıyla gönderdiği 26.08.2015 tarihli 22801 yevmiye numaralı ihtarnamesinde de kabul edildiğini, Sözleşme süresi geçmesine rağmen sözleşmenin karşılıklı kabulle devam ediyor olması sözleşme süresine ilişkin ek bir protokol de düzenlenmediğinden, fiili devamlılıktan sözleşmenin yenilendiğini, Müvekkili şirket sözleşmeden doğan sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiği halde davalı şirketin ihtarname gönderek ‘sözleşmenin 26.09.2015’tarihinde feshedileceğini’ bildirdiğini, bu haksız ve usulsüz fesih bildirimini kabul etmediklerini , Her ne kadar davalı şirket gönderdiği ihtarnamede sözleşmedeki 8. Maddeye dayanarak bir neden belirtmeksizin sözleşmeyi feshettiğini belirtse de işbu fesih işinin müvekkili şirketi mağdur etmek için yapıldığını ve yenilenmiş sözleşmenin bitiş tarihinin 15.02.2016 olduğunu, ileri sürerek yoksun kalınan karın bu aşamada tam olarak belirlenmesi mümkün olmadığından ticari defterler ve ilgili delillerin bilirkişicilerce inceleme yapılması sonrasında fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin uğramış olduğu şimdilik 1.000,00 TL tutarındaki yoksun kalınan kar’a ilişkin taleplerinin kabulünü, alacağa, sözleşmenin haksız feshedildiği tarih olan 29.09.2015 tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı yan üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili davasında:
Dava dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili davasında:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında, müvekkilinin iş yerindeki bir kısım işlerin görülmesi için 10.02.2015 tarihli Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile davacı arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi kurulduğunu, 10.02.2015 tarihli sözleşmenin 8. Maddesi gereğince sözleşme süresinin düzenlendiğini, davacı taraf sözleşmenin kendiliğinden sona ermediğini ve tarafların kendi aralarında yaptıkları görüşmelerle sözleşme süresinin uzatmış olduklarını iddia etmiş ise de bu iddianın doğru olmadığını, Davacı taraf her ne kadar müvekkili tarafından gönderilen … 35. Noterliği ‘nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme süresinin uzatıldığının müvekkilinin de kabulünde olduğunu iddia etse de, buna ilişkin bir ibarenin ihtarnamede olmadığını, davacı tarafın sözleşmeye aykırı hareket ederek müvekkilini zarara uğrattığını, davacının kendi personeli olan işçilerin, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle bir kısım davalar açtığını, bu davalarda müvekkilinin asıl işveren olmadığı nedeniyle müvekkili şirketi de davalı olarak gösterdiklerini, müvekkili şirketin davacının sebep olduğu bu davalar nedeniyle, dava yargılama giderleri, vekalet ücretleri, işçilere ödenen paralar gibi bir çok mali yükümlülükler karşılaştıklarını ve bu paraları müvekkilinin ödediğini, zarara uğradığını, davacı aleyhine bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkan rakam üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ileri sürerek davacının davasının reddine, davacının hakkı olmadığını bilerek ve kötü niyetle dava açmış olması sebebiyle, müvekkili ile anlaşılan 5.800,00 TL den az olmamak üzere mahkemece belirlenecek olan dava değerinin %15’i oranındaki vekalet ücretinin HMK. Md. 329 gereği davacıdan alınarak müvekkili davalıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 10/02/2015 Tarihli Hizmet Sözleşmesi incelenmiş; Sözleşmenin süresinin 8.md de belirtildiği ” Sözleşmenin süresinin 16/02/2015-15/08/2015 Tarihleri arasında geçerli olup, taraflar arasında bu süre öncesinde yeni dönem için bir sözleşme imzalanmadığı taktirde sözleşme tarafların birbirlerine yazılı ihbarda bulunmasına gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ermiş olacaktır.Taraflardan herhangi biri 1 ay önceden yazılı olarak bildirmek şartıyla dilerse yukarıda belirtilen tarihten önce sözleşmeyi fesih edebilecektir. Bu sebeple iş akdi fesih edilen personelin /personellerin tazminatlarından Halkalı Kağıt sorumlu değildir.” şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında karşılıklı gönderilen ihtarnameler, davacı tarafça düzenlenen faturalar, Davalı tarafça delil listesinde ibraz edilen mahkeme kararları, hizmet sözleşmeleri incelenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan Hizmet Sözleşmesinin haksız olarak fesih edilip edilmediğinin, davacının zarara uğrayıp uğramadığının belirlenmesi açısından Bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; bilirkişi heyeti vasıtası ile düzenlenen rapor ile ”davacı tarafın inceleme gün ve saatinde Ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, Davalının 2014 ve 2015 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 6 aylık hizmet sözleşmesi sonunda , tarafların cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu, sözleşmenin bitiminden sonra davacı tarafça Eylül ayı için verilen hizmet bedelinin davalı tarafça ödendiği, davalı tarafından 26/08/2015 Tarihinde davacıya keşide edilen ihtarname ile fesih ihbarının yapıldığı , davalının fesih işleminde haklı olduğu, davacının talebinin yerinde görülemeyeceği” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı tarafın, davalı taraf ile aralarında 10.02.2015 tarihinde Güvenlik Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, Hizmet sözleşmesinin 16.02.2015-15.08.2015 tarihleri arasında geçerli olduğunu, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinin kendiliğinden sona ermediğini, tarafların kendi aralarında yaptıkları görüşmelerle sözleşme süresini uzattıklarını, fiili devamlılıktan sözleşmenin yenilendiğini, Müvekkili şirket sözleşmeden doğan sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiği halde davalı şirketin ihtarname gönderek ‘sözleşmenin 26.09.2015tarihinde feshedileceğini’ bildirdiğini, bu haksız ve usulsüz fesih bildirimini kabul etmediklerini, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu belirterek yoksun kalınan kar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.
Taraflar arasında ki ihtilafın Sözleşmesel dayanağının 10/02/2015 Tarihli Güvenlik Hizmet sözleşmesi olduğu, Sözleşmenin 8.md sinde sözleşmenin 16/02/2015 ve 15/08/2015 Tarihleri arasında geçerli olduğu hususunun açıkça belirtildiği görülmüştür.
Taraflar arasında ki ihtilaf konusu sözleşmenin süresinin bitmesinden sonra davacı tarafın hizmet vermeye devam etmesinden dolayı sözleşmenin süresinin uzayıp uzamadığı, davalı tarafça gönderilen fesih ihtarının haksız olup olmadığı ve davacı tarafın fesih işleminden dolayı mahrum kalınan kar talebin de bulunup bulunmayacağına yöneliktir.
Tarafların iddialarının temelini oluşturan 10/02/2015 Tarihli sözleşme taraflar arasında ihtilafsızdır. 6098 Sayılı Kanunun 26.md uyarınca taraflar sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirlemişlerdir.
Sözleşmenin 8.maddesi Aynen ” Sözleşmenin süresinin 16/02/2015- 15/08/2015 Tarihleri arasında geçerli olup, taraflar arasında bu süre öncesinde yeni dönem için bir sözleşme imzalanmadığı taktirde sözleşme tarafların birbirlerine yazılı ihbarda bulunmasına gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ermiş olacaktır. Taraflardan herhangi biri 1 ay önceden yazılı olarak bildirmek şartıyla dilerse yukarıda belirtilen tarihten önce sözleşmeyi fesih edebilecektir. Bu sebeple iş akdi fesih edilen personelin /personellerin tazminatlarından Halkalı Kağıt sorumlu değildir.” şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Davacı taraf sözleşmenin aynı şartlarla yenilendiğini iddia etmektedir. Davalı taraf ise bu iddiayı kabul etmemektedir. Sözleşmenin 8.md dikkate alındığında belirlenen süresinin bitmesinden sonra, Davacı tarafça hizmetin verilmeye devam edilmesinin sözleşmenin aynı şartlarla devam ettiği anlamanına gelmeyeceği açıktır. Kaldı ki Bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere sözleşmenin aynı şartlarla yenilendiği kabul edilse dahi davalı taraf, davacı tarafa 26/08/2015 tarihinde ihtarname göndermiş ve feshin 26/09/2015 Tarihi itibari ile yapıldığını belirtmiştir. Fesih ihtarı bu hali ile Sözleşmenin 8.md uygun olarak bilidirlmiştir. Sunulu nedenlerle davacı tarafça açılan dava mahkememizce yerinde görülmediğinden davanın Reddine karar verilmiştir. Davalı taraf 6100 Sayılı Kanunun 329.md uyarınca talepte bulunmuş ise de; davacı tarafın 6100 Sayılı Kanunun 329.md kapsamında hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki talebi mahkememizce kabul görmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın davasının REDDİNE;
2-)Harçlar kanununca alınması gereken 35,90-TL ilam harcından peşin alınan 29,20.TL. harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 1.000 TL’lik vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafça yatırılan 4,30.TL.harcın davacıdan Tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran taraf iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 17/10/2018

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)