Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/512 E. 2018/22 K. 19.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/512 Esas
KARAR NO : 2018/22

DAVA : Alacak (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 19/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Elektrik Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;Müvekkilinin … adresinde kurulu tesisat ile ilgili olarak davalı şirketin … nolu elektrik abonesi olduğunu, davalı taraflarca son 10 yıl için elektrik tüketim dönemlerinde düzenlenen faturalarda kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH, Sayaç okuma bedeli yansıtılıp tahsil edildiğini, Yargıtay Dairelerinin de tahsil edilen söz konusu tutarların iadesine ilişkin kararlarının olduğunu beyanla yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik kayıp kaçak bedeli için 6.000,00 TL dağıtım bedeli için 1.000,00 TL iletim bedeli için 1.000,00 TL, PSH bedeli için 1.000,00 TL , sayaç okuma bedeli için 1.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren reeskont avans faizleriyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Tesaş vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davacı tarafından açılan davada uyuşmazlık konusu kayıp-kaçak bedellerinin davacının faturasına yansıtılması, ilgili mevzuat çerçevesinde EPDK tarafından verilen bir karar olması sebebiyle söz konusu bedellere ilişkin görevli mahkeme idare mahkemesi olduğunu, huzurda açılan davanın görev yönünden reddi gerektiği, esasa ilişkin itirazlarının ise, müvekkili ile davalı arasında elektrik enerjisi tedariği hususunda sözleşme imzalandığını, taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin bu sözleşmeye dayandığını, tedarikçi firma olan müvekkilinin faturalara yansıtılacak bedelleri tayin etmeye yetkisinin bulunmadığını, fatura belirleme yetkisinin tamanen EPDK ya ait olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın husumet, yargı yönünden reddine, reddedilmediği taktirde görev önünden reddine, bu yönde de reddedilmeyecek ise esasa girilmesi halinde hukuki mesnetten yoksun haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davacının yaptığı ödemeleri talep ettiğini, açılan davanın muhatabının EPDK olduğunu, müvekkili şirketin EPDK mevzuatı ve kurul kararları gereği tespit edilen tarifelere göre faturaları tahakkuk ettiğini, müvekkili şirketin kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli vb adlardaki bedelleri tahsil etme hak ve yükümlülüğünün abonelik sözleşmesinde değil kanuna dayandığını, bu nedenle müvekkili şirketin dava konusu uyuşmazlık nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını,davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi akdi ve hukuki bir ilişki olmadığını, bu nedenle husumet yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiği, davacı tarafından açılan davada uyuşmazlık konusu kayıp-kaçak bedellerinin davacının faturasına yansıtılması, ilgili mevzuat çerçevesinde EPDK tarafından verilen bir karar olması sebebiyle söz konusu bedellere ilişkin görevli mahkeme idare mahkemesi olduğunu, Kayıp Kaçak Bedeli, İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH Bedeli, Sayaç Okuma Bedelini ile dava konusu olmayan diğer kalemlerin EPDK düzenlemesi gereği okluğunu ve mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 12/09/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere Elektrik Mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 12/12/2017 teslim tarihli raporda özetle; Dava konusu tesisata ilişkin dosyasına ibraz edilen faturalara göre; … için 314.490,37 TL, … AŞ için 336.542,12 TL olarak hesaplandığını, yapılan tespit ve açıklamalar neticesinde, dava konusunun 6719 sayılı kanunun düzenlemesi doğrultusunda değerlendirildiğinde ise davalı tarafça düzenlenen faturalar için EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlere göre, Bedaş icin 324.814,39 TL, … AŞ için 376.867,10 TL halinde hesaplandığı, Dosyanın, delillerin ve hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN:Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH, Sayaç okuma bedeli ve vs. adı altında alınan ücretin iadesi talepli alacak davası olduğu,
Somut uyuşmazlığın; davalı kurumun abonelerinden dolayısıyla da davacıdan kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH, Sayaç okuma bedeli ve vs. adı altında ücret isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre de davalının davacıdan tahsil ettiği kayıp-kaçak bedelinin iade edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı ile davalılar arasında elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye istinaden davalılar tarafından davacıdan kayıp-kaçak bedeli tahakkuk ettirildiği hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Kayıp-kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E.- 2014/679 K. sayılı kararı ile Anayasa’nın “Vergi Ödevi” başlıklı 73.maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığından bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra, 17.06.2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 19.madde de; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve Geçici 20.madde de ise, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetleri’nin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Kanunun 17.06.2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş dava konusu kayıp kaçak ve sayaç okuma bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı ve HGK kararı uyarınca dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 Sayılı yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Dava tarihi itibarı ile HGK kararı uyarınca davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama harç ve giderleri kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. Aynı şekilde vekalet ücreti yönünden haksız çıkan taraf aleyhine hüküm kurulur. Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden, dolayısı ile vekalet ücretinden sorumlu tutulması olanaklı değildir. Yargıtay 3 Hukuk Dairesi’nin 07/06/2017 tarih ve 2016/20106 Esas,2017/9319 Karar sayılı içtihadı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesinin 2016/12 esas, 2016/12 karar sayılı ve 07/12/2016 tarihli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesinin 2016/16 esas, 2016/16 karar sayılı ve 06/12/2016 tarihli kararları da bu doğrultudadır. Bu nedenlerle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek davacı lehine yargılama gideri ve maktu vekalet ücreti takdir edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakıknda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL. harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 134,88 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam: 759,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalılara ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
Dair verilen karar davalı .. vekilinin yüzüne karşı, davalı Tesaş vekilinin ve Davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 19/01/2018

Katip

Hakim

MASRAF BEYANI
65,10 TL Harç Masrafı
500,00 TL Bilirkişi Ücreti
194,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 759,60 TL