Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/510 E. 2018/798 K. 22.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/510 Esas
KARAR NO : 2018/798

DAVA : Alacak (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
KARAR TARİHİ : 22/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul 4 Tüketici Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle;davacının davalı bankanın Bayraklı şubesinden 2010-2011 yılları arasında 86.000 TL bedelli konut kredisi kullandığını, kredi sözleşmelerine istinaden işlem masrafı, dosya masrafı, ekspertiz, ipotek, manuel komisyon tahakkuku v.b. Masraflar adı altında haksız tahsilatlar yapıldığını ve bu bedellere ilişkin olarak tahsil edilen ikincil masraflara ve davalı ile son 10 yıl içerisinde meydana gelen bütün ilişkilerde alınan haksız ve hukuka aykırı tutarlara ilişkin olarak HMK’nın 107. Maddesi gereğince belirlenebilen kısım olan 1.300 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile talebi ve belirsiz alacağın tespitini istediğini, taraflar arasında krediye ilişkin olarak düzenlenen sözleşmenin haksız şart içerdiğini, davalı bankanın yaptığı işlemin 4077 sayılı kanuna aykırı olduğunu belirterek belirsiz alacak davasının kabulü ile, şimdilik belirlenebilen 1.300 TL’nin ve davacı ile davalı banka arasında son 10 yıl içinde meydana gelen bütün ilişkilerde haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen bedellerin tespitine ve ikincil kesintilerle birlikte toplam belirlenebilecek bedelin dava tarihi itibari ile ticari faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili … 4 Tüketici Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Davacı ile müvekkili banka arasındaki kredi ilişkisi konut kredisi olmayıp ticari nitelikli esnaf kredisi olduğunu, bu sözleşme ise borçlar kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış olup, davacı taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un “Geçmişe Etkili Olmama Kuralı” başlıklı 1. Maddesi;“Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarını ve sonuçlarını, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanacağını, ancak Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. ” Hükmünü içermekte olduğunu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin bu tarihten evvel imzalanan sözleşmeler için uygulanmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davacının TBK 20. ve devamı maddeleri kapsamında Genel İşlem Şartlarının iptali talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının bankadan Hazine Destekli Esnaf Kredisi kullandığını, bu kredi nedeniyle tahsil edilen masraflara davacı tarafından herhangi bir ihtirazı kayıt konulmadığını, müvekkili bankanın verdiği kredi hizmeti karşılığı ücret alma hak ve yetkisine sahip olduğunu, Masraf / Komisyon / İstihbarat Ücreti olarak alınan bu tutarlar, toplam kredi tutarı dikkate alındığında makul bir tutar olduğunu haksız şart olarak değerlendirilmesinin söz konusu olamayacağını, bu nedenle haksız ve hukuki mesnetten yoksun olan davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 4 Tüketici Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 10/09/2015 tarih ve 2014/2150 Esas, 2015/1645 Karar sayılı görevsizlik kararı ile; davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosundan mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 27/03/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 02/05/2018 teslim tarihli raporda özetle; Davacının masraf iade talebinin muhatabı ana sözleşmeye göre dava dışı … olduğu, davalı bankanın tahsil etmiş olduğu sadece 100,00 TL istihbarat ücreti olup bu tutarında makul olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava Ticari Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak davasıdır.
Davacının …’nin … nolu ortağı olduğu,
Davalı bankanın Genel Müdürlüğü ile yapılan görüşmeler neticesinde davacıya 24.05.2011 tarihinde kullandırılan kredinin konut kredisi olmadığı, 75.000.00 TL lık işletme kredi olduğu, kredinin vade bitiminde toplam ödeme tutarının 86.233,22 TL olup krediyle ilgili ödeme planının sunulduğu,
Davacıya … KOOPERATİFİ ANA SÖZLEŞMESİ kapsamımında kullandırılan bir kredi olduğu,
Davacıya ana sözleşme kapsamında kullandırılan anaparası 75.000.00 TL olan kredi… KOOPERATİFİ’nin kefaletiyle kullandırıldığı ve sözleşmede “….borcun borçlu ile birlikte müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla ödeyeceğimizi kabul ve taahhüt ereriz” tüm borcu garanti ettiği görülmüştür.
Dava dışı … KOOPERATİFİ’nin kefil olmasının tek nedeni hazine tarafından destekli olması ve üyelerine Türkiye genelinde kooperetatife en yakın davalı banka şubeleri nezdinde kooperatif adına bir kredi limiti tahsis edilmesi ve bu limit dahilinde kooperatif üyelerine kooperatifin kefaletiyle kredi kullandırılmasıdır.
Davacıya kullandırılan kredinin ödeme planı ve dekontlar incelendiğinde,davacıdan 2.250.00 TL lık bloke sermaye kesintisi yapıldığı,
Yapılan tahsilatların Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Ana Sözleşmesi uyarınca tahsil edildiği, sözleşmenin BLOKE SERMAYE KESİNTİSİ- Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Ana Sözleşmesi’nin “Ortaklığa Kabul” başlıklı 11. Maddesinin son paragrafı ;” Ortak, kredi kullanma esnasında, kullanacağı tüm kredi türlerinde kooperatifin mali yapısına göre kredinin %1 ile %5’i oranında bir tutarı bloke sermaye olarak, ilgili bankada bulunan kooperatifin bloke sermaye hesabına yatırmaya mecburdur.” Hükmünde olduğu,
RİSK PAYI KESİNTİSİ- Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Ana Sözleşmesi’nin “Risk Fonu” başlıklı 72. Maddesi” Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatiflerinin ortaklarına vermiş oldukları hizmet ve imkânların artırılması, Kooperatiflerin Bloke Sermayeleri ve Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatiflerini Güçlendirme Fonunun yetersiz kalması halinde, kooperatif ortaklarının vadesinde ödenmeyen kredi taksitleri anaparalarının ödenmesi amacıyla Risk Fonu kurulur.” Hükmünde olduğu,
MERKEZ BİRLİĞİ KESİNTİSİ, BÖLGE BİRLİĞİ KESİNTİSİ VE KOOPERATİF VADESİZ HESAP KOMİSYONU- Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Ana Sözleşmesi’nin “Ortaklık Payı Dışındaki Ödemeler” başlıklı 21. Maddesinde” Ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, bu anasözleşme veya üst kuruluş anasözleşmelerinde düzenlenen; masraf karşılığı, fon katılım payları, üst kuruluşlara katılım payları, ücret ve diğer gider katılım paylarını ödemek zorundadırlar.” düzenlenmiş olup ilgili tahsilatlar bu müşteri ile ESKK arasındaki ilişki sebebiyle ESKK adına tahsil edildiği,
Ödeme planının detayları incelendiğinde BLOKE SERMAYE KESİNTİ TUTARI’nın kredi bitiminde iade edileceğinin net bir şekilde yazılı olduğu,
Davalı bankanın burada aracı olduğu ve yapmış olduğu kesintileri dava dışı kooperatifin hesaplarına aktardığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 27/03/2018 tarihli duruşmasının ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 02/05/2018 teslim tarihli raporda özetle; Davacının masraf iade talebinin muhatabı ana sözleşmeye göre dava dışı … KOOPERATİFİ olduğu, davalı bankanın tahsil etmiş olduğu sadece 100,00 TL istihbarat ücreti olup bu tutarında makul olduğunu belirtmiştir.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edildiği ve davacının masraf iade talebinin muhatabı ana sözleşmeye göre dava dışı … KOOPERATİFİ olduğu, davalı bankanın tahsil etmiş olduğu sadece 100,00 TL istihbarat ücreti olup bu tutarında makul olduğu anlaşılmakla; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 35,90 TL başvuru harcının ve 35,90 TL peşin harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı Banka duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.300,00 TL. (AAÜT 13/2 Maddesi gereğince) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa ait artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, dava değeri itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2018

Katip …

Hakim …